Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1 E. 2022/934 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1 Esas
KARAR NO : 2022/934

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/01/2018
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 27/08/2015 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin, … ili, … ilçesinde, … istikametinden … istikametine seyri esnasında yine aynı yönde seyir halinde olan sürücü … sevk ve idaresindeki tescilsiz plakalı motosiklet ile çarpışması sonucunda yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, kaza sonucunda müvekkilinin … Devlet Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, söz konusu kaza ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığına başvurularak … soruşturma numarası ile soruşturma başlatıldığını, kazadan sonra kaza tespit tutanağının düzenlendiğini ve işbu tutanakta her iki sürücünün de kusurlu bulunduğunu, kazadaki kusur durumunun yargılama safahatında alınacak bilirkişi raporu ile netlik kazanacağını, kazada kusurlu olan … sevk ve idaresindeki motosikletin tescilli bir plakası olmadığından dolayı davayı … Hesabı’na karşı yönelttiklerini, müvekkilinin belirtilen kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalıdan tazmininin talep olunduğunu, taraflarınca davalı … Hesabına 22/09/2017 tarihinde yazılı başvuruda bulunduklarını, … Hesabı tarafından 15 günlük yasal süre içerisinde verilen cevapta birtakım eksik evrak bildiriminde bulunulduğunu ve bu evrakların içerisinde sağlık kurulu raporuna da yer verildiğini, sağlık kurulu raporunun eksik evrak olarak değerlendirilip taraflarından talep edilmesinin müvekkilinin hakkını sürüncemede bırakacağından verilen cevabın talebi karşılamamış olduğunun kabulünün gerektiğini, işbu belirtilen sebeplerden dolayı zorunlu yazılı başvuru şartını yerine getiren müvekkilinin işbu davaya açması gereğinin hasıl olduğunu beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkili kuruma geçerli bir başvuru yapılmaksızın huzurdaki davanın ikame edildiğini, 6704 sayılı kanun gereği başvuru şartı yerine getirilmeksizin açılan işbu davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddi gerektiğini, kazaya karışan ve tescili bulunmayan motosikletin sürücüsü olan …’a davanın ihbar edilmesini, davalının sorumluluğundan bahsedebilmek için öncelikle trafik sigortası bulunmadığı iddia edilen aracın, trafik sigortası yaptırma zorunluluğu bulunan motorlu taşıtlardan olup olmadığının tespiti gerektiğini, davaya konu kazaya ilişkin kusur oranlarının tespitinin ATK vasıtasıyla yapılması gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına ATK 3. İhtisas dairesinden Özürlü Sağlık raporu alınması gerektiğini, maluliyet tazminatının ise uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkin müvekkili kurumun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, hesaplanan tazminat üzerinden müterafik kusur indirimine gidilmesi gerektiğini, hesaplanacak tazminat üzerinden ayrıca “hatır taşıması” indirimine gidilmesi gerektiğini, sosyal güvenlik kurumu tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarının mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi talebinin haksız olduğunu ancak dava tarihinden itibaren yasal faizin talep edilmesi gerektiğini beyanla haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Tedavi evrakları, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, … plakalı aracın malik ve ruhsat bilgileri ile trafik tescil kayıtları, hasar dosyası, hastane evrakları, SGK hizmet dökümü, nüfus kayıt örnekleri, sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları ve taraflarca gösterilen diğer deliller toplanmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… soruşturma sayılı dosyasının UYAP üzerinden dosyamız arasına celbedildiği ve incelenmesinde; mağdurların … ve …, Suça Süreklenen Çocuk’un …, Suça Sürüklenen Çocuk’un üzerine atılı suçun ”Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma, Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma” olduğu, suç tarihinin 27/08/2015 olduğu ve 14/09/2015 tarihli karar ile “..’nin sevk ve idare ederken bilinçli taksirle hareket ettiğine dair herhangi bir delil bulunmadığından dolayı basit taksirle hareket ettiğinin kabulü gerektiği, TCK 89. Maddede yer alan Taksirle Yaralama suçunun şikayete tabi olduğu ve mağdurların da şikayetinin olmaması nedeniyle olayın kovuşturma imkanı bulunmadığı, TCK 179/2 de yer alan Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma suçu açısından ise şüphelinin aracın kişilerin hayat sağlık veya mal varlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare ettiğine dair kamu davası açmaya yeterli herhangi bir delil bulunmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla; Olay hakkında KAMU ADINA KOVUŞTURMA YAPILMASINA YER OLMADIĞINA”… Dair karar verildiği ve işbu kararın 23/11/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 27/05/2020 tarih ve 6867 Karar sayılı raporunda özetle; Kurulumuzun 30/01/2019 tarih ve 1127 karar sayılı müzekkeresinde, Kişinin kendisinde mevcut dava konusu yaralanma ile ilgili sağlık şikâyetleri ve son sağlık durumu hakkında bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesine sevki sağlanarak yaptırılacak muayene ve gerekli tetkikleri sonucu düzenlenecek raporlar ve tetkiklerin gönderilmesi istenmekle beraber, dava dosyası içerisinde mevcut olmadığı ve Muhammed Muhammed adına düzenlenmiş 27/08/2015 tarih ve 152059 sayılı genel adli muayene rapor fotokopisinde tarif edilen yaralanmaların, sekel bırakmayacak mahiyette olmadığı cihetle; Mevcut belgelere göre;
… oğlu, 1993 doğumlu …(…)’ın 27/08/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 14 (ondört) güne kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 31/01/2022 tarih ve 1500 Karar sayılı raporunda özetle; 27/08/2015 tarihli grafi ve BT’lerde osseöz, travmatik patoloji izlenmediği, yumuşak dokular içerisinde minik yabancı cisimler izlendiği cihetle kişide tespit edilen kalça eklem hareket açıklığı kısıtlaması arasında illiyet bağı kurulamadığı Mevcut belgelere göre;
… oğlu, 1993 doğumlu, …(…)ın 27/08/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 14 (ondört) güne kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı asil 15/08/2022 teslim tarihli dilekçesinde ve özetle; işbu dosya ile ilgili her ne kadar … Hesabı, … ve … plakalı araç maliki … aleyhlerine dava açmış ise de gördüğü lüzum üzerine kendi hür iradesi ile bu maddi ve manevi tazminat davalarından vazgeçtiğini belirtmiştir. Davacı asilin işbu dilekçesi, davalı vekiline meşruhatlı davetiye ile tebliğe çıkartılmış ve çıkartılan davetiyenin davalı vekiline 29/11/2022 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, davalı vekilinin, davacı asilin davadan vazgeçmesine ilişkin açık muvafakatinin bulunup bulunmadığına ilişkin beyanda bulunmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 30/06/2022 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; “…Davacının iddiası, davalının savunması, tüm dosya kapsamı ile kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenen, Mahkememizce de teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunan Adli Tıp 2.İhtisas Kurulunun 31/01/2022 tarih ve 1500 karar sayılı raporu nazara alınarak ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için dosyanın bir kusur (…) ve bir hesap (…) bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdiine” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda bilirkişiler …ve … tarafından tanzim edilen 22/08/2022 teslim tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; dava konusu somut olayda taraflarınca; Plakasız motosiklet sürücüsü …’ın yaralanma ile neticelenen dava konusu trafik kazasında %100 (yüzde yüz) oranında asli derecede kusurlu olduğu, … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın yaralanma ile neticelenen dava konusu trafik kazasında kusursuz olduğu,…’ın Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre sürekli iş göremezlik oranının olmadığı görüldüğünden kazazede yönünden sadece Geçici İş Göremezlik hesabı yapıldığı, Geçici İş Göremezlik Hesabının Geçmiş (Bilinen) Dönem içerisinde sonlanan bir hesap olması sebebiyle, gerek yapılan ödeme tarihine göre, gerekse rapor/hesap tarihine göre yapılacak hesaplamalarda hangi Yaşam Tablosunun kullanıldığının ve hesap yöntemi olarak Progresif Rant Yöntemi ya da Aktüeryal Yöntem kullanılmasının hesaplamaya herhangi bir etkisinin bulunmadığı, davalı … Hesabı ya da dava dışı SGK tarafından davacı …’a Geçici İş Göremezlik Zararı yönünden ödeme yapılmadığı, davacının Geçici İş Göremezlik Zararından yapılan ödeme kaynaklı herhangi bir tenzil yapılmadığı, davacı …’ın hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının 466,92 TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu ve İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 31/01/2022 tarih ve 1500 Karar sayılı raporu teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunduğundan Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili 22/09/2022 tarihli talep arttırım dilekçesi ile özetle;davacı için talep ettikleri 100 TL geçici işgöremezlik tazminatının 366,92 TL arttırmak suretiyle 466,92 TL ile davacı için talep ettikleri 100 TL kalıcı işgöremezlik tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 vd. maddeleri ile 97 maddesi ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.Maddesi kapsamında maddi tazminat talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, davacının yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise ise maddi tazminat tutarının ne olduğu, bu zararın davalıdan talep edilip edilemeyeceği noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesinde; ”Bu Kanunun 13’üncü maddesi, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10.7.2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21.12.1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde Güvence Hesabı oluşturulur. Hesaba;
a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b)Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, …” başvurulabileceği öngörülmüştür.
Anılan düzenlemeler, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; davacının yaralanması ile neticelenen dava konusu olayda Plakasız motosiklet sürücüsü …’ın yaralanma ile neticelenen dava konusu trafik kazasında %100 (yüzde yüz) oranında asli derecede kusurlu olduğu, … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın ise kusursuz olduğu, kaza nedeniyle davacının tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 14 (ondört) güne kadar uzayabileceğinin belirtildiği, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 466,92-TL olduğu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının vücut engellilik oranının %0 olmasından ötürü bulunmadığı, davacı vekilinin 22/09/2022 tarihli dilekçesi ile müvekkili için 466,92-TL geçici iş göremezlik ve 100,00-TL sürekli iş göremezlik alacaklarının olay gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davalının geçici iş göremezlik zararından -sürekli iş göremezlik %0 olarak tespit edildiğinden davalının sorumluluğu bulunmamaktadır- 2918 Sayılı Kanunun 91 vd. maddeleri ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesi kapsamında zira davalı vekilinin, davacı asilin davadan vazgeçmesine açıkça muvafakatinin bulunduğuna ilişkin beyanda bulunmadığı da gözetilerek sorumlu olduğu, bununla birlikte davacının işbu kazada ceza dosyasındaki ifadelerden de anlaşılacağı üzere arkadaşı olan …’ın sevk ve idaresinde bulunan plakasız motosiklete herhangi bir koruyucu tertibat (kask, kolluk vb.) kullanmadan arkasına yolcu olarak binmesinden ötürü Mahkememizce %20 müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiğine kanaatine varıldığından 466,92-TL üzerinden %20 müterafik kusur indirimi yapılmış, yine davacının işbu kazada ceza dosyasındaki ifadelerden de anlaşılacağı üzere arkadaşı olan …’ın sevk ve idaresinde bulunan plakasız motosiklete ücretsiz olarak binmesi ve …’ın arkadaşı olması nedenleriyle Mahkememizce %20 hatır taşıması indirimi uygulanması gerektiğine kanaatine varıldığından müterafik kusur indirimi olan %20 uygulandıktan sonra tespit edilen miktara da %20 hatır taşıması indirimi yapılmak suretiyle Mahkememizce davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 298,83-TL miktarındaki maddi tazminatın (geçici iş göremezlik tazminatı) 05/10/2017 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Bununla birlikte müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yönünden Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2015/17664 esas 2018/4846 karar sayılı içtihatı da dikkate alınarak davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE, 298,83-TL miktarındaki maddi tazminatın (geçici iş göremezlik tazminatı) 05/10/2017 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 31,40-TL harçtan mahsubuna, eksik kalan 49,30-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 298,83-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Red edilen maddi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 31,40-TL peşin harç, 3.200,00-TL bilirkişi ücreti, 1.382,00-TL ATK fatura ücreti ve 397,65-TL posta masrafları olmak üzere toplam 5.042,45-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına (%82) göre 4.134,81-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, davalının yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2022

Katip
¸

Hakim
¸