Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/998 E. 2018/410 K. 18.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/998 Esas
KARAR NO : 2018/410
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2013
KARAR : KABUL
KARAR TARİHİ : 18/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davacı alacaklıların muris…’nin 08.03.2012 tarihinde vefat ettiğini, muris …’nin…Bankası A.Ş….Şubesinde… numaralı hesabında 20.485,80 USD’nin bulunduğunu, davacıların söz konusu banka şubesine müracaat edip hesaptaki mevcut paranın tamamen ödenmesini istemeleri üzerine yetkililerin hesap bakiyesinin tamamını ödemeyeceklerini sözlü olarak beyan ettiklerini bunun üzerine … Şubesi’ne davacılar tarafından 02.07.2012 tarihli yazılı başvuruda bulunulmuşsa da, muhatap şube yetkililerinden sözlü olarak olumsuz cevap alındığını, 22.11.2012 tarihinde, muris …’ye ait olan … numaralı hesaptaki 10.000 USD’nin murise ait açıkta olan çek yapraklarının banka sorumluluk tutarı için mirasçılar olarak adlarına açılan… sayılı ortak hesaba aktarılarak blokeye alındığım kabul ve beyan etmeleri karşılığında hesap bakiyesinin davacı müvekkillerine ödenmediğini, ancak müvekkillerinin “dava açmak, icra takibi yapmak vs. yasal haklarımızı kullanma hakkımızı saklı tutarak kabul ederiz” şerhi ile zorunlu olarak 10.000 USD’nin blokeye alındığını kabul etmek durumunda kaldıklarım, daha sonra, bloke alınan 10.000 USD asıl alacağın tahsili için davalı borçlu aleyhine, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı şirketin ise, işbu icra takibine itiraz ederek, takibin durmasına neden olduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Muris … ile davalı banka arasında çek taahhütnamesi imzalandığını ve bu çek taahhütnamesi hükümleri uyarınca çek karnelerinin verildiğini, daha sonra muris …’nin 07.06.2005 tarihinde bankaya verdiği yazı ile 18 adet çek yaprağının rızası dışında elinden çıktığını ve ödemeden men talimatı verdiğini bildirdiğini, keşidecinin çekin rızası dışında elinden çıkması halinde muhatabı çeki ödemekten men edebileceğine ilişkin TTK 711/3 hükmü ve 18.02.2009 tarihli yasa değişikliği ile kaldırıldığını, yasa değişikliği sonrasında mahkemeden yahut savcılıktan çekin üzerine açıkça ödeme yasağı konulduğu yahut çekin iptal edildiği yönünde alınacak bir karar muhatap Bankaya ibraz edilmedikçe söz konusu çek iterinde ödeme yasağı konulması yahut çekin iptal edilmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasındaki çek taahhütnamesi hükümleri uyarınca davalı banka, kendisine teslim edilmeyen çek yaprakları yönünden yasadan kaynaklanan ve gayrinakdi kredi sözleşmesi niteliğinde olan alacağım teminen müşteri hesapları üzerinde bloke uygulamaya yetkili bulunduğunu, muris …’ye ait halen davalı bankaya iade edilmemiş 18 adet çek bulunduğunu, ödemeden men talimatı verilmiş olsa daha bu çekler ile ilgili olarak müvekkili bankanın bloke uygulama yetkisinin bulunduğunu, TTK madde 71I/3.ün yürürlükten kaldırıldığım, artık ibraz edilecek çeklere, keşidecinin ödemeden men talimatı olduğundan işlem yapılamadığına dair bir şerh düşülmesinin mümkün olmadığını, keza, çek bir ödeme vasıtası olup, görüldüğünde ödeneceğini, bu kapsamda da yasal olarak keşide tarihinin esas alınacağım, keşidecinin. muhatabı belirli bir şartın varlığı halinde, ödemekten men edebileceğine dair yasal düzenleme artık olmadığından, davacı çeklerinin ibrazı halinde böyle bir şerh düşülemeyeceğinden banka sorumluluğunun doğacağını, çeklerin, kural olarak üzerinde yazılı tarihte keşide edilmiş sayılacağını ve bu çeke ilişkin düzenlemeler bakımından keşide tarihindeki, yani ibrazı anındaki yasal düzenlemelerin uygulanmasının gerektiğini, dava konusu çeklerin kanun değişikliğinden önce basılmış olduğundan, çeklerin üzerinde basım tarihinin yazılmadığını, eski çek niteliğini haiz oldukları için de bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğunun 30.06.2018 tarihinde sonra ereceğini, bu nedenlerle; tamamı ile haksız ve hukuka aykırı taleplere dayalı davanın reddini, haksız ve kötü niyetle takibe geçen davacının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
İstanbul Kapatılan … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … E- …K 06.03.2014 tarihli kararının Yargıtay … Hukuk Dairesi’ nin… E- … K 14.10.2015 tarihli bozma ilamı ile bozulması sonucunda davanın yukarıdaki esas sırasına kaydolduğu görülmektedir.
İstanbul Kapatılan… Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin… E- … K 06.03.2014 tarihli kararı şu şekildedir: ” … 1- İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esayılı dosyası, 2- Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… esas sayılı dosyası, 3-Hesap dosyaları, 4-İhtarname, 5-Çek taahhütnamesi, 6-Ödemeden men talep yazısı, 7-Bilirkişi raporu, Bilirkişiler …, …ve… tarafından tanzim edilen 09/01/2014 tarihli raporda, davalı Bankanın, davalıların Murisinin elinden rızası dışında çıkan çekler için, 2005 yılında Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı tarafından açılan soruşturmanın da mevcudiyeti dikkate alınarak, 3167 Sayılı Yasa gereğince hamillerine ödeme zorunluluğu bulunan tutarlardan, çeklerin ancak sahteciliğe konu edilerek ibrazının söz konusu olması ve bunların hamillerine karşı bir sorumluluğunun bulunamayacağı ya da hamillerin iyi niyetli olduğu ispatlanmadıkça böyle bir sorumluluktan bahsedilmeyeceği, davacıların mevduatına, bu çeklerle ilgili hamillere ödeme yükümlülüğünden kaynaklanan sorumluluğu için bloke konulmasının isabetli olmadığı, bu nedenle; davacılara ait hesapta bloke tutulan 10.000 USD’nin, icra takip tarihinden itibaren (29.11.2012), Kamu Bankaların bu döviz cinsinden bir yıl vadeli hesaba uyguladığı faiz üzerinden, davacılara ödenmesinin gerektiği rapor edilmiştir. G E R E K Ç E / Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celple incelenmiş, icra dosyası getirtilmiş, icra takip tarihi itibari ile davacının davalıdan talep edebileceği alacak bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mahkememizde açılan iş bu dava, davalı banka ile davacıların murisi … arasında davalı bankanın Bakırköy…Şubesi’nde bulunan… nolu hesabında bulunan 20.485,80 USD’nin yine aynı murisin aynı şubedeki 6603676 nolu ortak çek kredi taahhütnamesi sözleşmesine dayalı hesaptan muris …’nin dilekçesi ile çek yapraklarının 18 adedinin çalındığı belirtilerek, 07/06/2005 tarihinde bankaya ödemeden men talimatı verdiği, davacıların murisi …’nin 08/03/2012 tarihinde vefatı üzerine davacı mirasçıların şubeye yaptıkları yazılı müracaata rağmen muris adına açılmış bulunan hesaptaki 20.485,80 USD’nin 10.000,00 USD’sinin çek yaprağı sorumluluk bedeli olarak mirasçılar adına ilgili banka şubesinde açılan 349-918-9740 nolu ortak hesaba alınarak bloke edildiği, bu nedenle ödenmediği bankaca davacı mirasçılara bildirildiği, davacı mirasçıların davalı banka aleyhine iş bu bloke konusu paranın tahsili için yapmış bulunduğu, ilamsız icra takibine davalı bankanın itirazının İİK 67 maddesi gereğince iptali istemine ilişkin olup, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı dosya kapsamı ile sabittir. Mahkememiz tarafından celple incelenen, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı muris … mirasçılarının davalı bankadan …’ye ait…Bankası A.Ş. Bakırköy…Şubesi’ndeki hesaptan, murisin rızası dışında elinden çıkan 18 adet çek yaprağı sorumluluk bedeli nedeniyle bloke edilen 10.000,00 USD’nin takip tarihinden itibaren dövize uygulanan faiz ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, davalı bankanın süresinde takip konusu alacağa ve faiz oranına alacaklılara bankanın borcu bulunmadığından bahisle itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır. Mahkememiz tarafından taraf delilleri toplandıktan sonra, dosya kendilerine tevdi edilen bilirkişiler…, … ve … tarafından tanzim edilen 09/01/2014 tarihli raporda, davalı Bankanın, davalıların Murisinin elinden rızası dışında çıkan çekler için, 2005 yılında Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı tarafından açılan soruşturmanın da mevcudiyeti dikkate alınarak, 3167 Sayılı Yasa gereğince hamillerine ödeme zorunluluğu bulunan tutarlardan, çeklerin ancak sahteciliğe konu edilerek ibrazının söz konusu olması ve bunların hamillerine karşı bir sorumluluğunun bulunamayacağı ya da hamillerin iyi niyetli olduğu ispatlanmadıkça böyle bir sorumluluktan bahsedilmeyeceği, davacıların mevduatına, bu çeklerle ilgili hamillere ödeme yükümlülüğünden kaynaklanan sorumluluğu için bloke konulmasının isabetli olmadığı, bu nedenle; davacılara ait hesapta bloke tutulan 10.000 USD’nin, icra takip tarihinden itibaren (29.11.2012), Kamu Bankaların bu döviz cinsinden bir yıl vadeli hesaba uyguladığı faiz üzerinden, davacılara ödenmesinin gerektiği rapor edilmiştir. Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sonucunda; davacıların murisi …’ye ait davalı bankanın…Şubesi’nde döviz hesabında bulunan 10.000,00 USD’nin davalı banka tarafından çek yaprağı sorumluluk bedeli olarak bloke edildiği tartışmasızdır. Dosyaya sunulan bilgilere göre muris … 07/06/2005 tarihinde davalı bankanın Bakırköy Şubesi’ne… nolu hesabından aldığı 18 adet boş çek yaprağının rızası hilafına elinden çıktığını bildirdiği anlaşılmaktadır. Muris bununla da yetinmemiş olup, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … hazırlık nolu dosyasında 06/06/2005 tarihinde … plakalı aracında… yolu üzerinde… Petrol İstasyonunda aracı yıkamaya bıraktığını, ancak aracın oradan çalındığını ve içerisinde…Bankası’nın…Şubesi’nin 18 adet boş çek yaprağının bulunduğunu belirterek şikayetçi olduğunu ve dosyanın daimi aramaya alındığını, henüz faillerinin bulunamadığının dosya içerisine celp edilen Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı evraklarından anlaşılmaktadır. Aradan yaklaşık 8 yıl gibi bir süre geçmesine rağmen çek yapraklarının ibraz edildiği ve davalı bankanın sorumluluk bedeli ödemek zorunda kaldığına ilişkin bir belge dosyaya yansımamıştır. Çek niteliğinde olmayan henüz tanzim edilmemiş, çek yapraklarının iptalini talep etme hakkı, çek sahibi hesabı keşideciye tanınmamıştır. Davacıların murisinin çekin zayinden sonra her türlü hukuki yola başvurduğu anlaşılmakta olup, aradan uzun süre geçmesine rağmen failleri bulunamamış olması, 3167 sayılı yasa gereğince çeklerin ibrazı halinde, çekteki keşideci imzalarının benzememesi durumunda çek bedeli ve sorumluluk miktarının bankaca 3.şahısa iade edilmemesi mükellefiyeti mevcuttur. Bu nedenle sahteliğe konu edilecek çeklerin ibraz edilmesi halinde bankanın iyi niyetli hamil olduğunu ispat edemeyen hamillere çek yaprağı sorumluluk bedeli ödemesinden bahsedilemeyeceği, bu nedenle yapılan blokenin haksız olduğu, yapılan herhangi bir ödemenin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı banka tarafından, dava konusu çek hesabının sahibinin ölmesi sebebiyle kapatılması ve çek yapraklarına bloke konulması mümkündür. Çek yapraklarının ibrazı halinde hesap sahibinin ölmüş olması ve ödeme yasağı bulunması sebebiyle bankaca ödeme yapılamayacağı açıktır. Bu nedenle, çek yaprağı sorumluluk bedelinin davalı banka tarafından ödendiği belgelendirilmediğinden, çek yaprağı hesap sahibinin ölmesi sebebiyle tanzim imkanı olmayan çek yaprağından ötürü sorumluluk doğmayacağı, kaldı ki murisin üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirdiği anlaşılmakla, mahkememizce davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir. Ayrıca, icra takibine konu alacağın, davalı bankanın esas itibariyle bloke edilen alacak miktarına yaptığı bir itirazın bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacıların murisinin bankaya iade etmediği çek yapraklarına ilişkin sorumluluk miktarını bloke edilmesi koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin olup, bloke koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, davacı yanın icra inkar tazminatı isteminin reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır. H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜ ile, Davalı bankanın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin 10.000,00 USD asıl alacağı takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince değişken oranda USD faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA, 2-İcra takibine konu alacağın, davalı bankanın esas itibariyle bloke edilen alacak miktarına yaptığı bir itirazın bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacıların murisinin bankaya iade etmediği çek yapraklarına ilişkin sorumluluk miktarını bloke edilmesi koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin olup, bloke koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, davacı yanın icra inkar tazminatı isteminin REDDİNE, … ”
Yargıtay … Hukuk Dairesi’ nin… E- … K 14.10.2015 tarihli bozma ilamı şu şekildedir: ” … Davacılar vekili, müvekkillerinin 08.03.2012 tarihinde vefat eden murisi …’nin davalı banka nezdindeki hesabında bulunan 10.000 ABD Doları paranın, murise ait açıkta olan çek yapraklarının banka sorumluluk tutarı için bloke edilerek ödenmeyip, kalan meblağın mirasçılarına ödendiğini, müvekkillerinin yasal haklarını saklı tutarak blokeyi kabul ettiklerini, müvekkillerinin murisinden çalınan 18 adet imzasız çek yaprakları için bloke uygulanmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, imzasız çek yapraklarının hukuken çek niteliğinde olmadığını, kaldı ki 6273 sayılı Çek Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair Kanunu’nun 2/2. fıkrası ile 5941 sy. Kanun’un 3. maddesine eklenen fıkraya göre, çek yaprakları üzerindeki baskı tarihi olan 2005 yılından itibaren 5 yıl içinde ibraz edilmemiş olması sebebiyle davalı bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğunun sona erdiğini ileri sürerek, davalı bankaca bloke konularak ödenmeyen 10.000 ABD Doları’nın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, davacıların murisi ile müvekkili banka arasında imzalanan çek taahhütnamesine istinaden murise verilen çek karnesinden 18 adet çek yaprağının çalınmış olmasının bildirilmesi üzerine davacı mirasçılara, mahkemeden ya da savcılıktan çekin üzerine ödeme yasağı konulduğu ya da çekin iptal edildiği yönünden mahkeme kararı getirilmediği takdirde 10.000 ABD Doları meblağlı paranın üzerindeki blokenin kaldırılmayacağının bildirildiğini, davacılar tarafından bu konuda karar ibraz edilmediğini, davacıların murisine verilen 18 adet çek yaprağının halen iade edilmediğini, müvekkili bankanın çek taahhütnamesinin 8/2. maddesi uyarınca kendisine iade edilmeyen çek yaprakları yönünden yasadan doğan müşteri hesapları üzerinde bloke uygulamaya yetkili olduğunu, kaldı ki çekler üzerinde ödemeden men yasağı talimatı verilmiş olsa bile müvekkilinin çek taahhütnamesinin 5.3. maddesi uyarınca bloke uygulama yetkisinin bulunduğunu, çekler 2005 yılına ait olsa da unsurlarını taşıması halinde ibrazı anında bu çeklerin ödenmemesinin mümkün olmadığını, 6273 sy. Yasa ile Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca müvekkilinin söz konusu çek yaprakları ile ilgili sorumluluğunun 30.06.2018 tarihine kadar devam ettiğini ileri sürerek, davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen 09.01.2014 havale tarihli bilirkişi heyet raporuna göre; davacıların murisi …’nin 07/06/2005 tarihinde davalı bankanın … Şubesi’ne… nolu hesabından aldığı 18 adet boş çek yaprağının rızası hilafına elinden çıktığını bildirdiği, yine murisin 06/06/2005 tarihinde şikayeti üzerine Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2005/11644 hazırlık nolu dosyasında 18 adet çalınan çek yaprağı ile ilgili başlatılan soruşturma dosyasının daimi aramaya alındığı ve henüz faillerinin bulunamadığı, aradan yaklaşık 8 yıl gibi bir süre geçmesine rağmen çek yapraklarının ibraz edilmediği ve davalı bankanın sorumluluk bedeli ödemek zorunda kaldığına ilişkin bir belgenin ibraz edilmediği, çek niteliğinde olmayan, henüz tanzim edilmemiş çek yapraklarının iptalini talep etme hakkının çek hesabı sahibi keşideciye tanınmadığı, 3167 sayılı yasa gereğince çeklerin ibrazı halinde, çekteki keşideci imzalarının benzememesi durumunda çek bedeli ve sorumluluk miktarının bankaca 3.şahısa iade edilmemesi mükellefiyeti bulunduğu, bu nedenle sahteliğe konu edilecek çeklerin ibraz edilmesi halinde bankanın iyi niyetli hamil olduğunu ispat edemeyen hamillere çek yaprağı sorumluluk bedeli ödemesinden bahsedilemeyeceği, bu nedenle yapılan blokenin haksız olduğu, davalı bankaca yapılan herhangi bir ödemenin bulunmadığı, sonuç olarak; çek yaprağı sorumluluk bedelinin davalı banka tarafından ödendiği belgelendirilmediğinden, çek yaprağı hesap sahibinin ölmesi sebebiyle tanzim imkanı olmayan çek yaprağından ötürü sorumluluk doğmayacağı, kaldı ki murisin üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirdiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacıların murisinin bankaya iade etmediği çek yapraklarına ilişkin sorumluluk miktarını bloke edilmesi koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin olup, bloke koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, davacı yanın icra inkar tazminatı isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile icra takip dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin temyiz itirazı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemesine ilişkindir. Dava konusu alacak, likit (bilinebilir, belirlenebilir) nitelikte olduğundan İİK’nın 67/2. maddesi hükmü uyarınca davacılar yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, bu yöndeki talebin reddinde isabet görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, … 14.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi. … ”
İş bu davada bozam ilamına uyulmakla yargılama yapılmış, dava konusu alacak, likit (bilinebilir, belirlenebilir) nitelikte olduğundan İİK’nın 67/2. maddesi hükmü uyarınca davacılar yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş buna ilişkin tarafların iddia, savunma ve deliller ile bilirkişi raporu ile incelenmiştir. Aşağıdaki şekilde kanunen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; davalı bankanın İstanbul … İcra Dairesinin … E. Sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin 10.000 USD asıl alacak ile takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4-A maddesi gereğince değişken oranda USD faizi uygulanmak suretiyle devamına,
2-2.000 USD icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar ve ilam harcı olan 1.209,77 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 216,00 TL ile icraya yatan 89,70 TL olmak üzere toplam 305,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 903,30 TL harcın (İstanbul Kapatılan …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas,… Karar sayılı, 2014/116 Harç nolu, 14/07/2014 tarihli harç tahsil müzekkeresi ile mükerrerlik kaydedilmemek kaydı ile) davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3- 6100 S HMK gereğince tebligat gideri, posta masrafı olan 1.685,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- İşbu dava nedeni ile davalı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay’a gönderilmek üzere temyiz yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
Hakim …
¸e-imzalıdır