Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/997 E. 2019/985 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/997 KARAR NO : 2019/985

DAVA : Yabancı mahkeme kararının tanınması
DAVA TARİHİ : 14/11/2017
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9.maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ve tarafsız İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin kararıdır.
Davacının avukatı dava açan dilekçesinde özetle;
Amsterdam Bölge Mahkemesi’nin 23/09/2014 tarihli kararıyla davalı … Şirketinin iflasına karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, davacının şirkete kayyım olarak atandığını, davalı şirketin Türkiye’de bazı kurum ve kuruluşlardan alacaklı olduğunu, bu alacakların tasfiye ve tahsilinin sağlanması için Amsterdam Bölge Mahkemesi’nin 23/09/2014 tarihli kararının tanınmasının gerekli olduğunu beyanla, Yargıtay kararları, MÖHUK hükümleri ve Hukuk Muhakemeleri Yasasının Hükümleri gözetilmek suretiyle kesinleşen Amsterdam Bölge Mahkemesi’nin 23/09/2014 tarihli, davalı … Şirketinin iflasına ilişkin kararın tanınmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Açılmış olan davada, iflası nedeniyle davalıya davetiye tebliğ olunamamıştır.

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Elde ki dava, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 58.maddesine dayalı olarak açılmış olup (-davacının istemi yabancı mahkeme kararının tanınmasıdır.MÖHUK 50.madde kapsamında tenfiz istemi yoktur-) Hollanda merkezli … Şirketinin iflasına hakkında ki Amsterdam Bölge Mahkemesi’nin 23/09/2014 tarihli kararının tanınmasına ilişkindir.
Davacı tarafından tanınması talep olunan yabancı mahkeme kararının davalı şirketin iflasına ilişkin olması nedeniyle elde ki davada; Türk Ticaret Yasasının 4/1.maddesi gereğince iflasa ilişkin davanın mutlak ticari dava olması ve İcra İflas Yasasının 154/3.maddesi de gözetildiğinde mahkememizin görevli ve davalının Hollanda merkezli şirket olması, Türkiye de şubesinin bulunmaması nedeniyle 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 51/2.maddesi gereğince de yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Öncelikle belirtilmelidir ki, Amsterdam Bölge Mahkemesi’nin 23/09/2014 tarihli kararının kesinleştiği, kesinleşen kararın Hollanda merkezli … Şirketinin iflasına ilişkin olduğu, davacının davalı şirkete kayyım olarak atandığı hususlarında her hangi bir tereddüt yoktur. Mahkememiz heyeti yargılama da davacının aktif husumet ehliyetinin olup olmadığı (-davacı olabilme-) üzerinde durmuş, elde ki davada davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, sonucuna varmıştır.
Bilindiği üzere, mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir (-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 114/1-d maddesi-) Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğinden, dava sıfat yokluğundan (-husumetten-) reddedilir. Taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için def’i değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir. Başka bir ifadeyle husumetin yanlış tevcihi yargılamanın devamında giderilmesi mümkün olmayan dava şartı noksanlıklarındandır. Eğer her hangi bir davada dava açanın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı tespit edilir ise, yine davalıya husumet yöneltilemeyeceği belirlenir ise davanın Hukuk Muhakemeleri Yasasının 114/1-d ve 115/2.maddesi gereğince husumetten reddedilmesi gerekir.
Somut olayda davacı kayyım, kayyım olarak atandığı … Şirketinin iflasına ilişkin Amsterdam Bölge Mahkemesi’nin 23/09/2014 tarihli kararının tanınması davasını … Şirketi adına açması (-davacı şirketin temsilcisidir.Bu temsil yetkisi şirkete bağlı ve şirketten kaynaklanan bir yetki olup münferid ve kendi ile ilgili bir yetki değildir. Bu suretle de kendi adına değil şirket adına dava açması gerekir-) ve hasımsız olarak açması (-davalıyı temsil yetki ve görevinin de davacıda olduğu, bu şekilde yani şirketin hasım gösterilmesi suretiyle açılan davada davacılık ve davalılık sıfatlarının birleşecek olması nedeniyle davanın görülebilme koşullarından taraf teşkili sağlanmasına yasal olanak kalmayacağı değerlendirilmiştir-) gerekirken davasını münferiden kendi adına açmış, hal böyle olunca da şirket adına değilde münferiden kayyım olarak kendi adına dava açan davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı sonucuna ve vicdani kanaatine varılarak davanın Hukuk Muhakemeleri Yasasının 114/1-d ve 115/2.maddesi gereğince husumetten reddi yönünde aşağıda ki karar verilmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Hukuk Muhakemeleri Yasasının 114/1-d ve 115/2.maddesi gereğince AKTİF HUSUMET EHLİYETİ YOKLUĞUNDAN DAVANIN REDDİNE,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin huzurunda, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

HARÇ BEYANI /
44,40 TL PEŞİN HARÇ
31,40 TL KARAR HARCI
13,00 TL. TALEP HALİNDE İADE HARÇ