Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/996 E. 2023/291 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/996 Esas
KARAR NO : 2023/291

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/11/2017
KARAR TARİHİ : 13/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin ticari taksi şoförlüğü yaparak geçimini kazandığını, kazanın gerçekleştiği … semtinde 28/03/2017 günü saat 02:00 civarında mesleğini icra etmek amacıyla aracının başında müşteri gelmesini beklediği esnada müvekkili gibi ticari taksi şoförlüğü yapan … plakalı araç şoförü davalı …’ın aracını aniden geri geri sürerek aracın tamponuyla müvekkilinin diz kapağına çarptığını ve müvekkilinin ayağını arabanın altına aldığını, müvekkilinde şikayet konusu kaza sonucu kalıcı sakatlık oluşmuş olup, müvekkilinin eski haline dönmesi ve icra ettiği mesleğin niteliği gereği çalışmasının mümkün olmadığını, müvekkili 59 yaşında olup kaza öncesinde aylık 4.000,00-TL ile 4.500,00-TL arasında bir tutar kazancı bulunduğunu, kazanın akabinde müvekkilinin hemen ambulans çağrılarak … Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldığını, davalı …’ın, … plakalı aracın sürücüsü olup, araç maliki diğer davalı… ile doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı sürücü … ile diğer davalı araç maliki…’in bu olayın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu olduğunu, tedavi-iyileşme giderleri ile bakıcı giderlerinin hüküm altına alınması gerektiğini, bununla birlikte tedavi esnasında yapılan zorunlu masrafların da dikkate alınması gerektiğini, söz gelimi hastanın ve diğer aile fertlerinin müvekkillerin hastanelere, sağlık kurumlarına, doktor muayenehanelerine, fizik tedavi yerlerine gidip gelme, yol giderleri ve beslenme giderleri konusunda hak ve nefaset kuralları gereği uygun tazminata hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca aylık tedavi ve rehabilitasyon süreci boyunca müvekkilinin toplu taşıma araçlarına binemeyecek durumda olması ve müvekkilinin şahsına ait aracının da bulunmaması sebebiyle hastaneye gidiş-geliş taksi ücretlerinin hesaplanması gerektiğini, bakıcı giderlerinin tedavi giderleri kapsamında olduğunu, bundan ötürü limitler çerçevesinde trafik sigortacısının bakıcı giderlerinde de sorumlu olduğunu, kalıcı sakatlık (sürekli tam işgöremezlik) durumunda oluşan kazanç kaybı ve güç (efor) kaybı nedeniyle maddi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, müvekkilinin kaza vuku tarihinde tek gelir kaynağının taksi şoförlüğü olduğunu, kaza sonucunda artık mesleğini icra etmesinin mümkün olmadığını, organ zayıflaması ve yitimi şeklinde kalıcı hasarlar meydana geldiğini, kaza sebebiyle müvekkilinin beden gücünün bütünüyle yitirilmesi durumu sebebiyle artık çalışamayacağını ve kazanç elde edemeyeceğini, kaza sonrası müvekkilinin iki buçuk ay boyunca yatalak şekilde kaldığını, bu süreçte hiçbir temel ihtiyacını tek başına gideremediğini, bacaklarında şişlikler, morluklar ve kas erimeleri olduğunu, yaşanan bu bedensel bozuklukların ruhsal ve sinirsel etkilerinin de olduğunu beyanla maddi tazminat taleplerinin kabulü ile; tedavi-iyileşme giderleri, bakıcı giderleri, kalıcı sakatlık sebebiyle doğan kazanç kaybı/efor kaybı, estetik zararlara karşılık olmak üzere bilahare sunulacak artırım dilekçesiyle talep olunmak üzere davacı lehine şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminat miktarının kaza tarihi olan 28/03/2017’den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte… plakalı aracın sürücüsü …, araç maliki… ve aracın kaza tarihindeki zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat taleplerinin kabulü ile; tarafların sosyo ekonomik durumları, maluliyet oranı, bedensel zararın gelişerek artış göstermesi, kazanın oluş şekli, taraf kusurları, tazminatın tatmin edici ve caydırıcı tutarda olması hususları dikkate alınarak davacı lehine 100.000,00-TL manevi tazminat miktarının kaza tarihi olan 28/03/2017’den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve…’den müşterek ve müteselsilen tahsiline, tüm yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Mahkememizin 27/05/2019 tarihli duruşmasında ”Davalılar … Sigorta A.Ş.ye dava dilekçesi ve tensip zaptınn 04/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği cevap dilekçesinin 15/01/2018 tarihinde sunulduğu, davalı …’a dava dilekçesi ve tensip zaptının 05/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, talep üzerinde cevap süresinin bitiminden itibaren bir aylık ek süre verildiği, ceap süresinin bitim tarihinin 20//12/2017 olduğu bu tarihten itibaren bir aylık ek sürenin bitim tarihinin 22/01/2018 olduğu, cevap dilekçesinin ise 06/03/2013 tarihinde ibraz edildiği, davalılar … Sigorta ve … vekillerince cevap dilekçelerinin süresinde sunulmadıkları, davayı inkar etmiş sayıldıkları tespit edildi.” belirtilmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde ve özetle; 6704 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarih olan 26/04/2016 tarihinden sonra açılan davalarda, zarar görenin dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine başvuruda bulunması gerektiğini, davacı tarafın müvekkili şirkete başvurusu akabinde müvekkili şirket tarafından 15 gün içerisinde yazılı olarak cevap verildiğini, cevabi yazılarında, maluliyet oranını belirleyen sağlık kurulu raporu ve diğer eksik belgelerin gönderilmesi halinde maluliyet ile ilgili talebin değerlendirileceği belirtilmişse de istenilen evrakların taraflarına gönderilmediğini, bu sebeple davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla … plakalı aracın 22/07/2016 başlangıç – 22/07/2017 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere …. numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile maluliyet halinde kaza tarihi itibariyle şahıs başına azami 330.000,00-TL poliçe limiti ile… adına müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, söz konusu maddi teminat miktarının davalı müvekkili sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, davacının geçici iş görememezlik talebinin trafik sigortası genel şartları gereği teminat dışı olup geçici iş göremezliğinin tedavi giderleri kapsamında olduğunu, SGK’ya müzekkere yazılarak herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasını, herhangi bir ödeme yapıldıysa bunun belirlenen maddi tazmattan mahsubunun gerektiğini, bakıcı gideri olarak talep edilen maddi tazminatın SGK sorumluluğunda olduğunu, adli tıp kurumundan davacının maluliyet oranı konusunda heyet raporu alınmasını, araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesini ve belirlenecek kusur oranına göre maddi tazminat miktarının tespitinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizinden sorumlu tutulmasını beyanla öncelikle dava şartı gerçekleşmemiş olduğundan davanın müvekkili sigorta şirketi yönünden usulden reddine, aksi halde davanın esastan reddine yahut diğer cevaplarının da dikkate alınarak hüküm tesis edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı asil… cevap dilekçesinde ve özetle; açılan davada usul bakımından Asliye Hukuk Mahkemesi yetkili olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davanın esasına girilmesi durumunda, diğer davalı …’ın kaza halinde … plakalı aracın geçici şoförü olduğunu, taksiye müşterisi bindiği anda kalkış yapıp geri gitmesi ile davacının kullandığı aracın cadde kısmında, sağ taraf arka görüş mesafesinde olmadığından kaza ile çarpma yaşanmış olup, davalının hemen ambulans çağırarak …Araştırma Hastanesine kaldırılıp tedavi altına alındığını, davacı tarafın dava dilekçesinde müvekkilinin kaza geçirmeden önce aylık 4.000,00-TL ile 4.500,00-TL arasında bir tutar kazancı beyan etmişse de, bu beyanın gerçek ve afaki beyan olduğunu, nedeninin ise taksilerde şoförlük yapan sürücünün ortalama aylık 2.500,00-TL tutarında kazancı olduğunu, davacının kaza ile sakat kaldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, nedeninin ise davacının trafik kazası geçirmesi ile çalışmasının mümkün olmadığı iddiasının yerinde olmadığını, kendisinin sağlıklı olarak çalışmaya devam ettiğini, davacının geçirdiği kaza sebebi ile çalışamaz durumu varsa bunun adli tıp kurumuna sevk edilip iş göremezlik raporu alınması gerektiğini, kaza halinde … plakalı aracın sigortalı olması sebebiyle öncelikle sigorta şirketine dava açılması gerektiğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla davacının davasının reddine, davacının haksız ve yersiz dava açması nedeni ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, dava masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Tedavi evrakları celbedilmiş, … plakalı araçların malik ve ruhsat bilgileri ile trafik tescil kayıtları, hasar dosyası, hastane evrakları, SGK hizmet dökümü, nüfus kayıt örnekleri, sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları, soruşturma dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, … 24.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, taraflarca gösterilen diğer deliller toplanmış ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu ile ATK raporu alınmıştır.
… 24.Asliye Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası fiziken dosyamız arasına alınmış ve incelenmesinde; müştekinin …, sanığın …, sanığın üzerine atılı suçun ”Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma”, suç tarihinin 28/03/2017 olduğu ve Mahkemenin 26/03/2019 tarihli kararı ile ”…Sanığın üzerine atılı suçtan neticeten 5.400-TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,… Sanığın zararı gidermemiş oluşu, olayın gelişmesi göz önüne alınarak sanığın pişmanlık duyacağına dair Mahkememizde kanaat oluşmaması nedeniyle 5237 sayılı yasanın 51 ve 62.md ve CMK 231 maddeleri uygulanmasına yer olmadığına…” kararı verildiği, verilen karara karşı sanık tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19.Ceza Dairesinin 13/11/2019 tarih, 2019/2505 Esas ve 2019/3758 Kararı ile; ”…istinaf başvurusunun esastan reddine…” karar verildiği ve Mahkemece verilen 28/03/2017 tarihli kararın 13/11/2019 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 27/05/2019 tarihli duruşmasının (8) numaralı ara kararı ile; ”Dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığının ve verilen yazılı cevabın talebi karşılamadığının KTK’nun 97 maddesinde aranan dava şartının gerçekleştirildiğinin, KTK’nun 99 maddesi düzenlemesinin dava şartına değil muacceliyete ilişkin olduğunun anlaşılması nedeniyle davalı sigorta vekilinin özel dava şartı itirazının reddine,” karar verilmiştir.
Mahkememizin 05/03/2020 tarihli duruşmasında dinlenen davacı tanığı Tenzile Doğan; ”Davacı benim arkadaşım olur, kendisiyle sürekli görüşürüm, dava konusu kazanın olduğu gün ben davacıyla birlikteydim, beni bir yere götürmek için Çağlayan’dan aldı kazanın olduğu yere geldiğimizde aracından indi ben de indim o sırada davalı taksi şoförü geri geri gelirken davacıya çarptı, duraktan İbrahim’in abisi ambulans çağırdı birlikte hastaneye gittiler, İbrahim de onlarla birlikte gitti, hastanede bir ay yattı, hastanede yatarken kendisine ben refakat ettim, davalı İbrahim bu süreçte kendisi iki kez hastanede ziyarete geldi, bunun haricinde arayıp sormadı, davacıya hastaneden eve geçtikten sonra da ben baktım, yaklaşık bir yıl boyunca sırt üstü yattı, ben de ona bakmak zorunda olduğum için çalışamadım, halen ayağında sakatlık vardır, bir ameliyat daha geçirmesi gerekmektedir, hala ağrıları devam etmektedir, ayağında platin takılıdır, fakat bu platinler ayağına zarar verdiği için alınması gerekiyor bu nedenle tekrar ameliyat olması gerekiyor, oksijen tedavisi de almaktadır, bu tedaviyi de SGK karşılamadığı için davacı 1 ay boyunca cebinden karşıladı, ancak parası yetmediği için yarıda bırakmak zorunda kaldı, günlük 150,00-TL vermek zorundaydı” şeklinde, diğer davacı tanığı … ise: ”Davacı benim kardeşim olur, ben kazayı görmedim, kaza haberini aldıktan sonra hastaneye gittim, kardeşim bu kaza nedeniyle 1 ay boyunca hastanede yattı, yaklaşık bir yıl boyunca da evinde yattı, bakımını Tenzile gerçekleşti, bu süre boyunca çalışamadı, geçimini temin etmesi için biz kendisine yardım ettik, iki kez ameliyat oldu, ilkinde platin takıldı, ikincisinde ise ayağında çürüme başlayınca ayağına ilik nakledildi, halen sağlığına tam olarak kavuşamadı, şu an tam zamanlı çalışamıyor, ancak ufak tefek taksi işlerine çıkabiliyor, bir ay boyunca oksijen tedavisi gördü bunu yarısını SGK yarısını ise kendisi karşıladı, hala hastaneye kontrole gidip gelmektedir, bir kez daha ameliyat olması gerekmektedir, baş parmağında kalıcı arıza oluşmuştur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun … tarih ve … karar numaralı raporunda özetle; Mevcut belgelere göre;
… oğlu 1958 doğumlu …’nın 28/03/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının,… tarih ve … sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında;
I. Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, eklem hareket açıklığı, ayak bileği hareket kısıtlılığı, Tablo 3.10’a göre alt ekstremite özürlülük oranı %2(iki) olup Tablo 3.2’ye göre;
1.Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %1 (yüzdebir) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 27/11/2020 tarih ve 15602 karar numaralı raporunda özetle; Mevcut belgelere göre;
… oğlu, 1958 doğumlu …’nın 28/03/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:
Gr 1 XII (28Aa…..10)A %14
E cetveline göre %17.2 (Yüzdeonyedinoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2. İyileşme(iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği,
3.03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Malüliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünü içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri ve meslek grupları bölümünü içermediğinden, sadece çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine ilişkin olduğu (hangi hastalık ve arızaların beden çalışma gücünün en az %60’ının kaybına neden olacağı), bu nedenle bu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun … tarih ve … karar numaralı raporunda özetle; Mevcut belgelere göre;
1… oğlu 1958 doğumlu …’nın 28/03/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:
Gr 1 XII (28Aa…..10)A %14
E cetveline göre %17.2 (Yüzdeonyedinoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği,
3.03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Malüliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünü içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri ve meslek grupları bölümünü içermediğinden, sadece çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine ilişkin olduğu (hangi hastalık ve arızaların beden çalışma gücünün en az %60’ının kaybına neden olacağı), bu nedenle bu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 25/03/2021 duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; “…resen seçilecek bir kusur ve bir hesap bilirkişisinden oluşan heyete tevdiine” karar verilmiş ve işbu doğrultuda Nitelikli Hesaplama Uzmanı (Aktüerya) bilirkişisi …ve kusur uzmanı bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 20/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
1- Kusur Yönüyle:
-… plakalı davalı otomobil sürücüsü …’ın davacı mağduryaya …’nın yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında %100 (yüzde yüz) oranında asli derecede kusurlu olduğu,
-Davacı mağdur yaya …’nın kendi yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında kusursuz olduğu,
2-Tazminat Hesabı Yönüyle:
-Davacı kazancının asgari ücret olduğu duruma göre hesaplanan maddi tazminat 91.433,80-TL olduğu, hesaplanan tutara 19.10.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği,
-Davacı kazancının aylık net 4.000,00 TL olduğu duruma göre hesaplanan maddi tazminat 116.139,67 TL olduğu, hesaplanan tutara 19.10.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği,
-Tedavi giderine ilişkin ulaşım masrafının 500,00 TL olduğu,
-Davacı adına düzenlenmiş sağlık raporlarında davacının geçici ve/veya sürekli bakıma muhtaç olduğuna ilişkin bir kaydın olmadığı, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere geçici iş görmez olduğu dönem için hesaplanan bakıcı gider
hesabının 15.997,50 TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 05/05/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; dava dilekçelerinde belirtilen 1.000,00-TL maddi tazminat (geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı) taleplerini 116.139,67-TL iş göremezlik, 500,00-TL tedavi giderleri ve 15.997,50-TL geçici iş göremezlik dönemi için bakıcı gideri olmak üzere toplam 132.637,17-TL’ye artırmak için 131.637,17-TL ıslah ettiklerini, dava dilekçesindeki talep ve ıslahla artırılan toplam 132.637,17-TL maddi tazminat taleplerinin 28/03/2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat taleplerinin dava dilekçesinde belirttikleri üzere 100.000,00-TL olarak 28/03/2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 30/09/2021 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; “…28/03/2017 tarihinde meydana gelen davaya konu kazada tarafların kusur durumlarının tespiti ve ceza dosyası kapsamında aldırılan bilirkişi raporu ile Mahkememiz dosyasında aldırılan bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından dosyanın Karayolları Fen Heyetinden oluşacak 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdii ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine” karar verilmiş ve işbu doğrultuda Trafik Güvenliği Başmühendisi …, Ulaşım Etütleri….ve Trafik Güvenliği İşaretleme Şefi … tarafından tanzim edilen 15/11/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Bilirkişi … tarafından hazırlanarak … Cumhuriyet Başsavcılığına Gönderdiği 28.08.2018 Tarihli Rapora iştirak ettikleri,
A) … plakalı ticari taksi sürücüsü, …’ın 2918 sayılı karayolları trafik kanununun asli kusurların belirlendiği Madde 84-j maddesine göre “Manevraları düzenleyen genel şartlara uymama” maddesini ihlal ederek ASLİ ve %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusuru bulunduğu,
B) Davacı …, Karayolları Trafik Kanununun 68-c Maddesine göre TALİ Kusurlu %25(yüzde yirmibeş) oranında kusurlu bulunduğu, görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 24/02/2022 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; “Taraf vekillerinin bilirkişi kurul raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmesi ve itirazlarını karşılayacak mahiyette ek rapor tanzimi için dosyanın önceki bilirkişi kuruluna (Karayolları Fen Heyeti) tevdiine” karar verildiği ve işbu doğrultuda Trafik Güvenliği Başmühendisi Engin Bayram, Ulaşım Etütleri Şefi …ve Trafik Güvenliği İşaretleme Şefi … tarafından tanzim edilen 18/04/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; Bilirkişi … tarafından hazırlanarak … Cumhuriyet Başsavcılığına Gönderdiği 28.08.2018 Tarihli Rapora iştirak ettikleri,
A) … plakalı ticari taksi sürücüsü, …’ın 2918 sayılı karayolları trafik kanununun asli kusurların belirlendiği Madde 84-j maddesine göre “Manevraları düzenleyen genel şartlara uymama” maddesini ihlal ederek ASLİ ve %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusuru bulunduğu,
B) Davacı …, Karayolları Trafik Kanununun, 61-a), 68-c) maddesine göre TALİ Kusurlu %25(yüzde yirmibeş) oranında kusurlu bulunduğu, görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 07/07/2022 duruşmasının (4) numaralı ara kararı ile; “…Davacının iddiası, davalının savunması, tüm dosya kapsamı ile kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenen, Mahkememizce de teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunan Adli Tıp 2.İhtisas Kurulunun 28/08/2020 tarih ve 11616 karar sayılı raporu ile 20/04/2022 tarihli bilirkişi heyet raporundaki kusur durumu nazara alınarak ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için ek rapor tanzimi için dosyanın önceki hesap bilirkişisi …’e tevdiine” karar verilmiş ve işbu doğrultuda Nitelikli Hesaplama Uzmanı (Aktüerya) bilirkişisi …tarafından tanzim edilen 26/07/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
-Davacı kazancının asgari ücret olduğu duruma göre hesaplanan maddi tazminat 16.532,62 TL olduğu, hesaplanan tutara 19.10.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği,
-Davacı kazancının aylık net 4.000,00 TL olduğu duruma göre hesaplanan maddi tazminat 34.113,48 TL olduğu, hesaplanan tutara 19.10.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği;
-Tedavi giderine ilişkin ulaşım masrafının 500,00 TL olduğu,
-Davacı adına düzenlenmiş sağlık raporlarında davacının geçici ve/veya sürekli bakıma muhtaç olduğuna ilişkin bir kaydın olmadığı, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere geçici iş göremez olduğu dönem için hesaplanan bakıcı gider hesabının 11.998,13 TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 25/01/2023 tarih ve 951 karar numaralı raporunda özetle; Mevcut belgelere göre;
… oğlu 1958 doğumlu …’nın 28/03/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında;
I.Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, eklem hareket açıklığı, ayak bileği hareket kısıtlılığı, Tablo 3.10’a göre alt ekstremite özürlülük oranı %2(iki) olup Tablo 3.2’ye göre;
1-Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %1 (yüzdebir) olduğu,
2-İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği,
3-28/03/2017 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası neticesi meydana geldiği bildirilen yaralanması nedeniyle iyileşme süreci içinde 9 (dokuz) aylık dönemde 2 (iki) ay başka birisinin yardımına gereksinim duyabileceği,
4-Bakıcı giderlerine yönelik değerlendirmenin Kurumumuz ya da Kurulumuzun görev tanımı içinde olmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi ve ATK raporları -18/04/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu, 26/07/2022 tarihli bilirkişi ek raporu ve ATK 2.İhtisas Kurulu’nun 25/01/2023 tarih ve 951 Karar sayılı raporları- teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunduğundan Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE /
Dava, trafik kazası nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi kapsamında haksız fiil failine, 2918 Sayılı Kanun’un 85.maddesi kapsamında işletene ve 91 vd. maddeleri ile 97.maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi ve manevi tazminat talepli eda davasıdır.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, davacının kaza nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararı, bakıcı ve tedavi gideri zararı ile manevi zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise maddi ve manevi tazminat tutarlarının ne olduğu, davalıların bu zararlardan sorumluluklarının mevcut olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
6098 Sayılı Kanun’un 49.maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Anılan düzenlemeler, toplanan deliller, ATK raporları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; davacının yaralanması ile neticelenen dava konusu olayda…plakalı davalı araç sürücüsü …’ın %75 (yüzdeyetmişbeş) oranında asli derecede kusurlu olduğu, davacı mağdur yaya …’nın ise %25 (yüzdeyirmibeş) oranında tali derecede kusurlu olduğu, kaza nedeniyle kişinin tüm vücut engellilik oranının %1 (yüzdebir) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, davacının iyileşme süreci içinde 9 (dokuz) aylık dönemde 2 (iki) ay başka birisinin yardımına gereksinim duyabileceğinin belirtildiği, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatı tutarının 7.055,21-TL, geçici iş göremezlik tazminatı tutarının 9.477,41-TL, tedavi gideri tutarının 500,00-TL ve bakıcı gideri tutarının 2.666,25-TL olduğu, davacı vekilinin 05/05/2021 tarihli dilekçesi ile; müvekkili için 116.139,67-TL iş göremezlik, 500,00-TL tedavi giderleri ve 15.997,50-TL geçici iş göremezlik dönemi için bakıcı gideri olmak üzere toplam 132.637,17-TL’ye artırmak için 131.637,17-TL ıslah ettiklerini, dava dilekçesindeki talep ve ıslahla artırılan toplam 132.637,17-TL maddi tazminat taleplerinin 28/03/2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davalıların işbu zararlardan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi, 2918 Sayılı Kanun’un 85.maddesi ve 91 vd. maddeleri ile 97.maddesi kapsamında sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Bununla birlikte davacı vekili dava dilekçesinde aylık gelirinin 4.000,00-TL ile 4.500,00-TL arasında olduğunu iddia etmiştir. Bu konuda ispat yükü TMK’nun 6. ve HMK’nun 190. maddeleri uyarınca davacı üzerinde olduğundan ve bu konudada ispata elverişli delil sunulmadığından Mahkememizce davacının aylık geliri asgari ücret olarak kabul edilerek bu miktar üzerinden yapılan hesaplamalara itibar edilmiş ve asgari ücret üzerinden hesap edilen tutarlar üzerinden Mahkememizce hüküm kurulmuştur. Zira davacı tarafın iddiasını destekler hiçbir delil dosyaya sunulmamış, dosyaya celbedilen SGK kayıtlarında davacının aylık gelirinin 4.000,00-TL ile 4.500,00-TL arasında olduğuna ilişkin bir kaydın yer almadığı gibi davacı vekilinin 23/01/2021 tarihli dilekçesinin ekinde yer alan 11/11/2019 tarihi evrakta davacının aylık 5.000,00-TL kazandığının belirtildiği, bu tutarın davacı tarafın dahi iddia ettiği tutarın üzerinde olduğu başka bir deyişle davacının beyanlarını destekler/aynı doğrultuda hiçbir delilin dosyaya sunulmadığı gibi celbedilen evraklar/dosyaya sunulan deliller ile davacı tarafın beyanlarının tutarlı olmadığından davacının aylık gelirinin 4.000,00-TL ile 4.500,00-TL olduğu yönündeki beyanlarına Mahkememizce itibar edilmemiştir. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda Mahkememizce davacının maddi tazminat davasının 05/05/2021 harçlandırma tarihli dilekçe ile talep edilen tutar üzerinden kısmen kabulü ile, 7.055,21-TL sürekli iş göremezlik, 9.477,41-TL geçici iş göremezlik, 500,00-TL tedavi gideri ve 2.666,25-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 19.698,87-TL miktarındaki maddi tazminatın davalılar… ve … yönünden haksız fiil tarihi olan 28/03/2017 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş yönünden ise 24/10/2017 -davalıya başvuru tarihinin 8 iş günü sonrası- temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine, karar verilmiştir.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tarafların kazadaki kusur durumları, davacının manevi tazminat olarak talep ettiği miktar, davanın geçirmiş olduğu safahat, paranın alım gücündeki azalma ve enflasyonist ortam ile manevi tazminatın bir ceza ve zenginleşme aracı olamayacağı ilkeleri de göz önünde bulundurularak, TBK’nun 49, 56/2 ve 2918 Sayılı Kanunun 85.maddeleri kapsamında, davacının davalılar … ve… aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 38.000,00-TL miktarındaki manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 28/03/2017 tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalılar… ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davacının maddi tazminat davasının 05/05/2021 harçlandırma tarihli dilekçe ile talep edilen tutar üzerinden KISMEN KABULÜ İLE, 7.055,21-TL sürekli iş göremezlik, 9.477,41-TL geçici iş göremezlik, 500,00-TL tedavi gideri ve 2.666,25-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 19.698,87-TL miktarındaki maddi tazminatın davalılar… ve … yönünden haksız fiil tarihi olan 28/03/2017 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş yönünden ise 24/10/2017 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine,
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE, 38.000,00-TL miktarındaki manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 28/03/2017 tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalılar… ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.941,40-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan tahsiline, peşin alınan 344,97-TL harç ile 2.250,00-TL ıslah harcı toplamı olan 2.594,97-TL’nin mahsubuna, eksik kalan 1.346,43-TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Reddedilen maddi tazminat yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve…’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve…’a verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 25,90-TL başvuru harcı, 344,97-TL peşin harç, 2.250,00-TL ıslah harcı, 1.960,00-TL ATK ücretleri, 4.750,00-TL bilirkişi ücreti ve 2.397,2‬0-TL posta masrafları olmak üzere toplam 11.728,07-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre (%25) 2.932,01-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı… tarafından yatırılan ve kullanılan 30,00-TL gider avansının kabul red oranı göre (%75) 22,50-TL’ nin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
10-Diğer davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
11-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı ve bir kısım davalılar vekillerini huzurunda, davalı … Sigorta A.Ş’nin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/04/2023

Katip
¸

Hakim
¸