Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/993 E. 2018/212 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/993 Esas
KARAR NO : 2018/212
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2013
KARAR TARİHİ : 08/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin davalı şirkete 10/10/2012 tarihli faturada belirtilen ürünlerin satışını ve teslimini yaptığı halde bedeli ödenmediğinden davalı şirket hakkında yasal takibe geçildiğini, davalının haksız ve dayanaksız itirazı ile takibi durdurduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 den az olmamak üzere inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığını, fatura içeriğinde yazılı ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini ve davacıya borçlu olmadıklarını belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 49.239,43-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, tanıklar dinlenmiş, dosya içeriği deliller ve davalı şirkete ait iş yerlerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu düzenlenmiş ve buna göre; davacının eser sözleşmesi kapsamında yapmış olduğu, davalı şirketin incirli şubesindeki reyon işi nedeniyle takip tarihi itibarıyla 12.592,00 TL alacağının bulunduğu kabul edilerek itirazın bu miktar üzerinden iptaline karar verilmiştir.
Mahkememizin 22/10/2015 tarihli … esas … karar sayılı kararı temyiz edilmiş, Yargıtay …Hukuk Dairesinin 09/11/2016 tarih … esas …karar sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Yargıtay ilamında; ” Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptâli ve icra inkâr tazminatına karar verilmesi talebinden ibarettir. Davacı yüklenici, davalı ise; iş sahibidir. Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete 10/10/2012 tarihli faturada belirtilen ürünlerin satışını ve montajını yaptığı halde bedeli ödenmediğinden davalı şirket hakkında yasal takibe geçildiğini, davalının haksız ve dayanaksız itirazı ile takibi durdurduğunu belirterek itirazın iptâli ile takibin devamına ve % 20’den az olmamak üzere inkâr tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiş, davalı iş sahibi vekili, taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığını, fatura içeriğinde yazılı ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini ve davacıya borçlu olmadıklarını, fatura üzerinde davalı şirkete ait imza ve kaşe olmadığını belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini, %20 tazminatın tahsilini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, yasal süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 05.12.2012 tarihinde 10.10.2012 tarihli ve 48.580,60 TL bedelli faturaya dayanan takip başlatılmış, takipte 48.580,60 TL asıl alacak ve 658,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 49.239,43 TL’nin yasal faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş, ödeme emri 24.12.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalı 24.12.2012 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmıştır.
1-Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince iddia eden, iddiasını ispat yükümlülüğü altındadır. Somut olayda davacı, yüklenici davalı iş sahibine ait 3 adet mağazanın tadilat işini yaptığını iddia etmekte, davalı iş sahibi ise akdî ilişkiyi inkâr edip sözleşme ilişkisinin kurulmadığını savunmaktadır. O halde, davacı akdî ilişkiyi kanıtlamak zorundadır. Akdî ilişki kanıtlanamamış olduğundan davanın reddi gerekirken kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca mümkün davalı yararına BOZULMASINA,”denilmektedir,
Bozma ilamı yerinde görülerek uyulmasına karar verilmiş ve bu doğrultuda yargılama devam olunmuştur.
Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup davacı yüklenicinin davalı iş sahibine ait 3 adet mağazanın tadilat işini yaptığı, reyon bedeli adı altında fatura düzenlediği belirtilerek ödeme isteminde bulunulmuştur. Davalı iş sahibi ise davacı ile aralarında ticari bir ilişkinin bulunmadığını, eser sözleşmesi olmadığını, faturada belirtilen işin yapılmadığını savunmuştur. Bu durumda davacı tarafından alacağı oluşturan tadilat işinin yapıldığı kanıtlanamadığından davanın reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Davalı tarafça kötü tazminat isteminde bulunulmuş ise de, davacının takibin de haksız olmakla birlikte kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın REDDİNE,
Davacının takibinde haksız olmakla birlikte kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından davalının kötü niyet isteminin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.766,34 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 2.250,00TL gider avansından geriye kalan 101,00 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 83,65 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan 100,00 TL gider avansından bakiye 16,35 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.
Katip …
Hakim …
HARÇ BEYANI /
594,80 TL PEŞİN HARÇ
35,90 TL KARAR HARCI
558,90 TL. TALEP HALİNDE İADE HARÇ
DAVALI GİDERİ /
83,65 TL Posta Gideri

/