Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/985 E. 2019/2 K. 02.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/985 Esas
KARAR NO : 2019/2
DAVA : İtirazın İptali (Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/11/2017
KARAR : USULDEN RED- GÖREVSİZLİK
KARAR TARİHİ: 02/01/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 03/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davacı şirket tarafından davalı…A.Ş. Aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyası ile faturaya dayalı cari hesap alacağına dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirket 17.03.2017 tarihli ihtiraz dilekçesi ile taraflar arasında akdedilen 10.09.2015 tarihli müşteri medikal tüplü gaz satış ve tüp kira sözleşmesi uyarınca davacı müvekkilleri şirkete karşı herhangi bir borcu olmadığı gerekçesi ile alacağın tamamına bu alacağa ilişkin olarak işlemiş ve işleyecek temerrüt faizlerine ve faiz oranlarına icra takip masrafları ile avukatlık ücretine ve sair eklentilerin tamamına itiraz ettiğini, müvekkil şirketin düzenli olarak davalı şirkete sınai gaz tedariki yapmış olmanın yanı sıra muhtelif türdeki tüpleri davalı borçluya kiraladığını, taraflar arasında tutulan cari hesap özetinde de açıkça anlaşılacağı üzere müvekkil şirketin davalıdan toplamda 106.351,90 TL tutarında alacaklı olduğunu izahtan vareste olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki doğrultusunda müvekkilleri şirket taraflar arasındaki üstlendiği edimini yine taraflar arasında belirlenmiş olan kriterlere göre tam zamanında ve eksiksiz olarak ifa etmiş olmasına rağmen, davalı yanın ücret ödeme yükümlülüğünü ödemediği gibi işbu alacağın tahsilini geciktirmek ve alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla kötü niyetle aleyhe başlatılan takibe itiraz ettiğini, dava konusu alacağın likit ve muayyen bir alacak olduğunu takibe haksız olarak itiraz eden alacağı sürüncemede bırakan davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını beyan ederek İstanbul … İcra müdürlüğünün… E. Sayılı icra takibine vakı haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamını, fazlaya dair haklarını saklı tutarak haksız itirazdan mütevellit davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesini, vekalet ücreti ile yargılama masraflarının davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı taraf 6100 S HMK 128. maddesi kapsamında iddia olunan vakıaları inkar etmiş sayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş, anılan kanunun 5.maddesinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz, TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olmasını sağlamaz. Başka ifade ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Davacı taraf, kira sözleşmesinden kaynaklanan kira bedelleri nedeni ile cari hesap alacağına dayanan icra takibi yapmış davalı tarafça itiraz edilmiş ve Mahkememizde itirazın iptali istenmiştir.
Davacının, davalı ile; medikal tüplü gaz ve tüp kira sözleşmesi akdettiği, bunun sonucu cari hesap alacağı için icra takibine başlandığı iddia olunmuştur.
Dava; İcra ve İflas Kanunun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup; davalı tarafın hakkındaki icra takibine vaki itirazlarının iptali istemine ilişkindir.
Dava: ”taraflar arasındaki kira sözleşmesi gereği cari hesap alacağının varlığı varsa miktarına ilişkin çekişme”yi içermektedir.
Dosyaya kira sözleşmesi ibraz edilmiştir ve incelenmiştir.
Taraflar arasındaki kira sözleşmesi çerçevesinde açılan bir dava söz konusudur. Hukuki vasıflandırma ve Türk hukukunun re’ sen uygulanması gereği çekişmenin kira sözleşmesine dayandığı anlaşılmaktadır. 6100 S HMK m. 4/ 1- a gereğince kira ilişkisinden doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalarda sulh hukuk mahkemeleri görevlidir. Yukarıda izah olunduğu üzere dava ticari davalardan hiçbiri kapsamında bulunmamaktadır. 6100 S HMK 114/ 1-c ve 115/ 1, 2. maddelerinde düzenlendiği gibi görev bir dava şartı olup yargılamanın her aşamasında mahkeme hakimince re’ sen dikkate alınması gereken bir husustur ve mahkeme olarak yargılamaya devam edilmeyerek davanın usulden reddi ile görevsizlik kararı verilmelidir. Ayrıca yine aynı kanunun 20, 21, 22 ve 23. maddeler görevsizlik kararı üzerine yapılacak işlemler ve yargı yeri belirlenmesine dair hükümleri ihtiva etmektedir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; yukarıdaki açıklamalar gereğince kanunen mahkememizin görevsizliğine sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının mahkememizin görevsiz olması nedeniyle usulden reddine,
2-HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3- Yargılama giderlerinin görevli mahkemesince hüküm altına alınmasına, HMK 20 maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır