Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/971 E. 2021/386 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/971 Esas
KARAR NO : 2021/386

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2017
KARAR TARİHİ : 20/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirketin, davalı şirketle aralarındaki 20/04/2017 tarihli sözleşme çerçevesinde “davalı şirketin işletmecisi olduğu “…” isimli lüks lokantanın iç dekorasyonu projesinin hazırlanması ile projenin uygulanmasının yönetimi ve kontrolü” işini üslendiğini, müvekkili tarafından yaptırılan ahşap ve duvar giydirme işleriyle ilgili 01/08/2017 tarihli faturanın bir kısmı ödenmişse de bakiye 106.200,00-TL’nin müvekkilinin yazılı ve sözlü taleplerine rağmen ödenmediğini, bu sebeple … 7.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla davalı aleyhine ilamsız takip yapıldığını, davalının borca faize, faiz oranına itiraz ettiğini bu itiraz nedeniyle takibin durduğunu, davalı şirketin itirazlarının dayanaksız, haksız ve kötü niyetli olduğunu, … 7.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalı tarafın müvekkili şirketle aralarındaki 20/04/2017 tarihli sözleşme çerçevesinde müvekkilinden almış olduğu danışmanlık hizmeti ile ilgili olarak düzenlenmiş 01/08/2017 tarihli, 51020 no’lu 23.600,00-TL bedelli faturayı, faturaya konu hizmetin sözleşmeye uygun, tam ve mükemmel olarak verilmiş ve sözleşmenin 5/2 maddesine göre alacağın muaccel olduğu halde ödemediğini, bu sebeple … 35.İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasıyla davalı aleyhinde ilamsız takip yapıldığını, davalının borca faize, faiz oranına itiraz ettiğini bu itiraz nedeniyle takibin durduğunu, davalı şirketin itirazlarının dayanaksız, haksız ve kötü niyetli olduğunu, … 35.İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 20/04/2017 tarihinde Proje Yönetim Denetim ve Kontrollük Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye göre davalı şirketin ”…” veya diğer bir marka altında belirlediği bir konseptte restaurant açılması ve işletilmesi için, restorantın mal sahibiyle olan olan kira sözleşmelerinde yer alan planlara, şartnamelere, krokilere, teknik, dekorasyon ve süre ile ilgili gereklilere uygun müvekkil şirket tarafından onaylanacak projeye tam bir uyum içerisinde dizayn, tasarım, dekorasyon ve benzeri uygulama işleri için davacıdan proje danışmanlık, yönetim ve kontrollük hizmetleri satın almak ve davacı ile proje kapsamında müvekkil şirkete proje danışmanlık, yönetim ve kontrollük hizmetleri sağlamak için anlaşıldığını, davacının yaptığı işin taahhüt edildiği ölçüde kaliteli olmadığını, davacının edimlerini zamanında ifa etmediğini, sözleşmeye aykırı davrandığını ve işi geç teslim ettiğini, işin geç teslim edilmesi sonucunda müvekkili şirketin maddi zarara uğradığını, davacının sözleşmeye ve ticari ilişkiye aykırı olarak işin yapımında üçüncü kişilerden menfaat edindiğini, davacı tarafından yüklenici sıfatıyla yapılan iş ve işlemler ile tedarik edilen malların piyasa değerinin üstünde fiyatlarla müvekkili şirkete fatura edildiğini, bununla birlikte davacının sözleşmeden kaynaklı herhangi bir alacağı varsa da miktarının belirlenemediğini, iş bu sebeplerle öncelikle davacının ikame ettiği işbu davanın reddedilmesine karar verilmesini, aksi halde müvekkil şirket’in uğranılan zararın hesaplanılarak sözleşmeden kaynaklı bir alacak tespit edilmesi halinde bu meblağ ile takas edilmesine karar verilmesini, müvekkili aleyhine haksız ve mesnetsiz başlatılan işbu davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödenmesini, sözleşmeden kaynaklanan bir alacak tespit edilmesi halinde müvekkili şirket’in uğradığı zararların ve kar kayıplarının hesaplanarak takas edilmesini, tüm yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacının edimlerini zamanında ifa edemediğini, sözleşmeye aykırı davrandığını ve işi geç teslim ettiğini, işin geç teslim edilmesi sonucunda müvekkili şirketin kira sözleşmesinden kaynaklanan cezai şarttan dolayı mal sahibine ceza ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 20/04/2017 tarihinde Proje Yönetim Denetim ve Kontrollük Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye göre davalı şirketin ”…” veya diğer bir marka altında belirlediği bir konseptte restaurant açılması ve işletilmesi için, restorantın mal sahibiyle olan olan kira sözleşmelerinde yer alan planlara, şartnamelere, krokilere, teknik, dekorasyon ve süre ile ilgili gereklilere uygun müvekkil şirket tarafından onaylanacak projeye tam bir uyum içerisinde dizayn, tasarım, dekorasyon ve benzeri uygulama işleri için davacıdan proje danışmanlık, yönetim ve kontrollük hizmetleri satın almak ve davacı ile proje kapsamında müvekkil şirkete proje danışmanlık, yönetim ve kontrollük hizmetleri sağlamak için anlaşıldığını, davacının sözleşme ve ticari ilişkiye aykırı olarak işini yapımında üçüncü kişilerden menfaat edindiğini, davacının yaptığı işin taahhüt edildiği ölçüde kaliteli olmadığını, bu nedenlerle davacı tarafın sözleşmeye aykırı davranışlarda bulunduğunu ve müvekkili şirketin ceza ödemesine zarara ve kar kaybına uğramasına sebebiyet verdiğini, bununla birlikte davacının sözleşmeden kaynaklı herhangi bir alacağı varsa da miktarının belirlenemediğini, işbu sebeplerle öncelikle davacının ikame ettiği işbu davanın reddedilmesine karar verilmesini, aksi halde müvekkil şirket’in uğranılan zararın hesaplanılarak sözleşmeden kaynaklı bir alacağının tespit edilmesi halinde bu meblağ ile takas edilmesine karar verilmesini, müvekkili aleyhine haksız ve mesnetsiz başlatılan işbu davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödenmesini, sözleşmeden kaynaklanan bir alacak tespit edilmesi halinde müvekkili şirket’in uğradığı zararların ve kar kayıplarının hesaplanarak takas edilmesini, tüm yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Asıl dava ve birleşen dava; alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
Asıl dava ve birleşen davada taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; taraflar arasındaki danışmanlık ve eser sözleşmeleri kapsamında davacının davalıdan bakiye alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise alacak miktarının ne olduğu, davacının sözleşmelerden doğan edimini gereği gibi ayıpsız yerine getirip getirmediği, ayıp mevcut ise davalının süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı, davalının ileri sürdüğü takas def’i şartlarının oluşup oluşmadığı, itirazın iptali, icra inkar ve kötüniyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Asıl davaya konu … 7.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında 106.200,00-TL alacağın ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre davanın İİK’nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
Birleşen davaya konu … 35.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında 23.600,00-TL alacağın ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre davanın İİK’nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
Mahkememizin 20/05/2021 tarihli duruşmasında ”Davalı yanın İcra Müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazlarının, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali davasında İİK’nun 50, HMK’nun 10 ve TBK’nun 89 maddeleri uyarınca, aksine yazılı sözleşme yoksa para borçlarının alacaklının yerleşim yerinde ifa edilmesi gerektiği ve davacının yerleşim yerinin İstanbul İcra Daireleri ile İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetki sınırında olduğu anlaşılmakla ayrı ayrı Reddine” karar verilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 7.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyası ve … 35.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celp edilerek dosya arasına alınmış, davacı tanıkları dinlenilmiş ve taşınmaz mahallinde keşif ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizin 10/01/2019 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile ”Davalı vekilinin davacının tanık deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesi yönündeki talebinin delil ve tanık listesinin verilen kesin süre içerisinde sunulduğu ve tanıkların dilekçede arz edilen olaylar hakkında dinletileciğinin bildirildiği ancak açıklamanın yetersiz olduğu bu haliyle ara kararın hiç yerine getirilmemiş sayılmasının kabulüne olanak bulunmadığı anlaşıldığından reddine” karar verilmiş, yine davalı vekilinin Mahkememizin 10/01/2019 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararından rücu edilmesi talebinin bu kez Mahkememizin 11/04/2019 tarihli duruşmasında ”davalı vekilinin ara karardan rücu talebinin geçen celse 1 nolu ara kararında açıklanan gerekçeleri değiştirir herhangi bir husus söz konusu olmadığından reddine, davacı vekilinin sunduğu tanık listesinde 5 bent halinde bildirilen hususlardan sadece maddi vakılara ilişkin olmak kaydı ile tanık beyanı alınmasına” karar verilmiş, aynı tarihli duruşmanın (2) numaralı ara kararı ile; ”Davalı vekilinin tanık listesi sunma ve tanıklarını dinletme talebinin 24/09/2018 tarihli celsede verilen kesin süre içerisinde tanık isim ve adresini gösterir liste sunulmadığından, davacı tarafın rızası da bulunmadığından reddine” karar verilmiş ve aynı tarihli duruşmada dinlenen davacı tanığı Tanık …; “ben halen davacı şirkette iç mimar olarak çalışıyorum, davalı tarafla sözleşme yapıldığı sırada da davacı şirkette çalışıyordum, dava konusu sözleşme kapsamında davalının işleteceği et lokantasının bulunduğu boş bir AVM’ nin 1. katınndaki bölümün tüm iç dekorasyon projesini bizzat çizdim, çizerken davalının kendi kiralayanı ile arasındaki sözleşmeye ek teknik şartlara da uyuldu, projenin AVM yönetimine sunulması gerekkiyordu oradan da onay aldı, sonrasında projenini uygulamasına geçildi, proje uygulanırken proje kapsamında yapılacak işler için davalı şirketin anlaştığı firmaların uygulama sırasındaki tüm iş ve işlemlerini kontrol ettik, ben bizzat bu kontrol işinin başında idim, uygulamanın proje ile uyumlu olup olmadığını ben denetledim, iş devam ederken proje kapsamında yapılacak ahşap işler ile ilgili davalı firmanın bulduğu taşeron çok yüksek fiyat verdiği için davacı firmaya başvurdu, davacı firma da bu ahşap işlerinin yapılması için taşeron şahıslar buldu, davacı bu işlemi davalının isteiği üzerine yaptı, bulunan şahısların yaptığı ahşap işlerinin proje uygun olup olmadığını yine ben kontrol ettim, bu şahıslardan ismini hatırladığım Abdullah Şen dir, yapılan uygulamalar projeye uygun halde davalı firmaya teslim edildi, firmaya teslim gerçekleşmeden önce tüm yapım süreci boyunca davalı firma ile ortak çalışıldığı için her bir aşamada tespit edilen eksiklikler giderildi, projenini başlaması ile teslim edilmesi arasında yaklaşık 5 aylık bir süre hatırlıyorum, teslimden sonra herhangi bir ayıp veya kusur bildiriminde bulunulmamıştır hatta lokanta açılarak işletilmeye başlanmıştır” şeklinde ve yine aynı tarihli duruşmada dinlenen davacı tanığı …; ”ben dava konusu projede elektrik ustabaşı olarak çalıştım, benim işçi olduğum şirket bu projedeki elektrik işlerini almış benden başka elektrik ustalarıda vardı, ben hazırlanan proje kapsamında projede ön görülen tüm elektrik işlerine diğer elektrik ustalarına ve elektrik işçilerine yaptırdım, sürecin başından sonuna kadar elektrik işlerini kontrol ettirdim, proje uygulanırken davalı firmanın yetkilileri ile mimar erhan bey sürekli lokantada ortak çalıştılar ve tespit edilen eksiklikler projenin uygulanma süreci içerisinde giderildi ve iş tamamlanmış olarak teslim edildi, açılış yapıldı, ahşap işlerini … isimli birinin yaptığını hatırlıyorum kontrolünü erhan bey yaptı, ben bu iş yerinde tam 5 ay çalıştım, açılış gününe kadar ordaydım, açılıştan sonra bir kaç kez teknik arızalar çıktı bunlar ampül patlaması şeklinde küçük arızalardı, bunları gidermek için gittim ayrıca alacağımı almak için bir kez gittim bunun dışında elektrik işleri için bana herhangi bir şikayet, ayıp bildirimi gelmedi, herhangi bir teknik arıza için yukarıda söylediğim dışında bu lokantaya gitmedim, ben alacağımı almak için daha sonraki zamanlarda gittiğimde lokantanın çalışır vaziyette olduğunu, herhangi bir aksaklık olmadığı bizzat gördüm, bilgi ve görgüm bundan ibarettir. Tanıklık ücreti talebim vardır” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Mahkememizin 11/04/2019 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası davalının savunması ve dosya kapsamına göre asıl ve birleşen davalarda ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için, sözleşmeye konu et lokantasının bulunduğu mahalde ve tarafların ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak rapor alınmasına, Bilirkişi olarak re’sen bir yüksek mimar, bir ahşap işleri uzmanı, bir elektrik mühendisi, bir makine mühendisi ile bir SMMM bilirkişinin seçilmesine, …Keşfin 22/04/2019 günü saat:10:00’da icrasına…” karar verilmiş ve bu doğrultuda 02/10/2019 teslim tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; dava dosyası üzerinde yapılan incelemede …, … numaralı taşınmazda yer alan “… ” adlı restoran için iç mimari ve uygulama, denetim, koordinasyon, danışmanlık hizmeti için davacı … Ticaret Endüstri Anonim Şirketi ile davalı- karşı davacı … A.Ş. Arasında 07/04/2015 tarihinde hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, Projeci sıfatı ile görev alan davacı … firmasının işverenin istekleri doğrultusunda projeyi bitirdiği, proje ve teknik şartnameye göre uygulamayı ve kontrolörlüğü, koordinatörlüğü yaptığı ancak iş verenin 483.564,00-TL olan mal alım bedelini eksik ödediğinin anlaşıldığını, iç mimari proje alımı hizmetleri ile bu projede yer alan bir kısım malların imalatı, diğer disiplinlerin koordinasyonu, imalatın denetlenmesi, işleri için sözleşme ve projede yer alan kalemlerin; dava konusu restoranda projeye ve sözleşmeye esas imalatın tamamlanma oranının % 100 olduğu, imalatın benzer projelerde yer alan mal ve hizmetlerin fiyat/kalite olarak ve hali hazırda geçerli olan yasa ve yönetmeliklere, standartlara uygun olduğunu, … firmasının sözleşme ve faturalarda belirtilen malların imalatı ve hizmet ile ilgili edimlerini yerine getirdiği, tarafların dava konusu hizmetlerin tamamı için 120.000,00-TL olarak anlaşıldığını, yine bir kısım ahşap ve metal işleri için 483.564,00-TL bedelle anlaşıldığını, davacı firmanın burada imalatçı ve yüklenici işlevi ile işi üstlendiğini ve ilk sözlemede yer alan ve davalı taraf vekilinin malların kalitesiz olduğu, davacının edimini yerine getirdiği ve itirazının yerinde olmadığı, danışmanın taşeronlardan kar ve menfaat sağladığı hususu ile ilgili itiraz konusuna esas olabilecek bir belgenin dosya içerisinde yer almadığı, ek sözleşmeye konu edilen kalemlerin ilk sözleşmede yer alan ”Danışman’ın taşeronluk da yapması gereken istisnai hallerin ortaya çıkması halinde, taraflar bu hallere ilişkin koşulları ayrıca tanzim edecekleri sözleşmeler ile belirleyeceklerdir.” maddesine dayanak olduğunun belirlendiğini, davalı firma tarafından kısmi ödemelerin yapılmış olduğu anlaşıldığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu, teknik açıdan yeterli, denetime açık, bilimsel verilere dayalı görülerek Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
İddialar, savunmalar, dosya içeriği deliller, tanık beyanları ve alınan bilirkişi raporuna göre; Taraflar arasında 20/04/2017 tarihli Proje Danışmanlık, Yönetim ve Kontrollük Sözleşmesi ve yine taraflar arasında yapılan 20/04/2017 tarihli ana sözleşmeden bağımsız olarak hazırlanan ek sözleşmenin imzalandığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf (uyuşmazlık) asıl davada taraflar arasında akdedilen 20/04/2017 tarihli ana sözleşmeden bağımsız olarak hazırlanan ek sözleşme kapsamında davacı tarafından yapılan ahşap ve pirinç işleri karşılığında tanzim edilen 01/08/2017 tarih, 051019 sıra numaralı ve 483.564,00-TL bedelli faturadan bakiye kalan 106.200,00-TL alacağın ödetilmesi istemiyle başlatmış olduğu takibe davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, birleşen davada ise taraflar arasında akdedilen 20/04/2017 tarihli Proje Danışmanlık, Yönetim ve Kontrollük Sözleşmesi kapsamında davalıya sunduğu danışmanlık hizmeti nedeniyle tanzim edilen 01/08/2017 tarih, 051020 sıra numaralı ve 23.600,00-TL bedelli faturanın ödetilmesi istemiyle başlatmış olduğu takibe davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı tarafından, asıl davada davacının yaptığı işin taahhüt edildiği ölçüde kaliteli olmadığı, davacının edimlerini zamanında ifa etmediği, sözleşmeye aykırı davrandığı ve işi geç teslim ettiği, işin geç teslim edilmesi sonucunda müvekkili şirketin maddi zarara uğradığı, davacının sözleşmeye ve ticari ilişkiye aykırı olarak işin yapımında üçüncü kişilerden menfaat edindiği, davacı tarafından yüklenici sıfatıyla yapılan iş ve işlemler ile tedarik edilen malların piyasa değerinin üstünde fiyatlarla müvekkili şirkete fatura edildiğini, birleşen davada ise davacının edimlerini zamanında ifa edemediği, sözleşmeye aykırı davrandığı ve işi geç teslim ettiği, işin geç teslim edilmesi sonucunda müvekkili şirketin kira sözleşmesinden kaynaklanan cezai şarttan dolayı mal sahibine ceza ödemek zorunda kaldığı, davacının sözleşme ve ticari ilişkiye aykırı olarak işini yapımında üçüncü kişilerden menfaat edindiği, davacının yaptığı işin taahhüt edildiği ölçüde kaliteli olmadığı, bu nedenlerle davacı tarafın sözleşmeye aykırı davranışlarda bulunduğu ve müvekkili şirketin ceza ödemesine zarara ve kar kaybına uğramasına sebebiyet verdiği, bununla birlikte davacının sözleşmeden kaynaklı herhangi bir alacağı varsa da miktarının belirlenemediği savunulmuştur.
Mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesi neticesinde; davalı şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, davacı şirketin 2017 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve yevmiye defterinin kapanış tasdikinin bulunduğu, bu nedenle lehlerine kesin delil vasfına haiz oldukları kanaatinin edinildiği, davacı şirketin incelemeye ibraz ettiği ticari defterlerine göre, davalı şirketin cari hesabının 120.01.009 alıcılar hesabında izlendiği, davacı şirketin incelenen ticari defterlerine göre, asıl davada 11/10/2017 takip tarihi itibariyle 153.164,00-TL tutarınca alacağının raporlandığı, davacının asıl davada takip değerinin 106.200,00-TL, birleşen davada ise 23.600,00-TL olduğunun görüldüğü ancak davacının ticari defterlerine göre davalıdan 11/10/2017 takip tarihi itibariyle 153.164,00-TL alacağının raporlandığı, davacının 129.800,00-TL (106.200,00-TL+ 23.600,00-TL) istediğinden, davacının bu talebi ile bağlı bulunduğunun söylenebileceği, davacı tarafın incelenen ticari defterleri lehlerine kesin delil vasfına haiz olup, davalı şirketin ticari defterleri incelenemediğinden, ticari ilişkinin davalı şirketin ticari defterlerine ne şekilde yansıtıldığının tespit edilemediğinin belirtildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce taraflar arasındaki danışmanlık ve eser sözleşmeleri kapsamında davacının davalıdan bakiye alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise alacak miktarının ne olduğu, davacının sözleşmelerden doğan edimini gereği gibi ayıpsız yerine getirip getirmediği, ayıp mevcut ise davalının süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı tespiti açısından, gerek yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi gerekse mahkememizce yaptırılan inceleme neticesinde teknik bilirkişilerce yapılan tespitler değerlendirilmek gerekir. Mahallinde yapılan keşif sonucu teknik açıdan yeterli, denetime açık, bilimsel verilere dayalı görülerek Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda da belirtildiği üzere; Projeci sıfatı ile görev alan davacı … firmasının işverenin istekleri doğrultusunda projeyi bitirdiği, proje ve teknik şartnameye göre uygulamayı ve kontrolörlüğü, koordinatörlüğü yaptığı ancak iş verenin 483.564,00-TL olan mal alım bedelini eksik ödediğinin anlaşıldığını, iç mimari proje alımı hizmetleri ile bu projede yer alan bir kısım malların imalatı, diğer disiplinlerin koordinasyonu, imalatın denetlenmesi, işleri için sözleşme ve projede yer alan kalemlerin; dava konusu restoranda projeye ve sözleşmeye esas imalatın tamamlanma oranının % 100 olduğu, imalatın benzer projelerde yer alan mal ve hizmetlerin fiyat/kalite olarak ve hali hazırda geçerli olan yasa ve yönetmeliklere, standartlara uygun olduğunu, … firmasının sözleşme ve faturalarda belirtilen malların imalatı ve hizmet ile ilgili edimlerini yerine getirdiği, tarafların dava konusu hizmetlerin tamamı için 120.000,00-TL olarak anlaşıldığını, yine bir kısım ahşap ve metal işleri için 483.564,00-TL bedelle anlaşıldığını, davacı firmanın burada imalatçı ve yüklenici işlevi ile işi üstlendiğini ve ilk sözlemede yer alan ve davalı taraf vekilinin malların kalitesiz olduğu, davacının edimini yerine getirdiği ve itirazının yerinde olmadığı, danışmanın taşeronlardan kar ve menfaat sağladığı hususu ile ilgili itiraz konusuna esas olabilecek bir belgenin dosya içerisinde yer almadığı, ek sözleşmeye konu edilen kalemlerin ilk sözleşmede yer alan ”Danışman’ın taşeronluk da yapması gereken istisnai hallerin ortaya çıkması halinde, taraflar bu hallere ilişkin koşulları ayrıca tanzim edecekleri sözleşmeler ile belirleyeceklerdir.” maddesine dayanak olduğunun belirlendiğini, davalı firma tarafından kısmi ödemelerin yapılmış olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenlerle öncelikle taraf defterlerinin incelenmesi neticesinde davacının ticari defterlerine göre davalıdan 11/10/2017 takip tarihi itibariyle 153.164,00-TL alacağının raporlandığı, davacının 129.800,00-TL (106.200,00-TL + 23.600,00-TL) istediğinden, davacının bu talebi ile bağlı bulunduğunun söylenebileceği, davacı tarafın incelenen ticari defterleri lehlerine kesin delil vasfına haiz olup, davalı şirketin ticari defterleri incelenemediğinden, ticari ilişkinin davalı şirketin ticari defterlerine ne şekilde yansıtıldığının tespit edilemediğinin belirtildiği, Mahkememizce yapılan keşif incelemesi neticesinde de Projeci sıfatı ile görev alan davacı … firmasının işverenin istekleri doğrultusunda projeyi bitirdiği, proje ve teknik şartnameye göre uygulamayı ve kontrolörlüğü, koordinatörlüğü yaptığı ancak iş verenin 483.564,00-TL olan mal alım bedelini eksik ödediğinin anlaşıldığını, iç mimari proje alımı hizmetleri ile bu projede yer alan bir kısım malların imalatı, diğer disiplinlerin koordinasyonu, imalatın denetlenmesi, işleri için sözleşme ve projede yer alan kalemlerin; dava konusu restoranda projeye ve sözleşmeye esas imalatın tamamlanma oranının % 100 olduğu, imalatın benzer projelerde yer alan mal ve hizmetlerin fiyat/kalite olarak ve hali hazırda geçerli olan yasa ve yönetmeliklere, standartlara uygun olduğunu, … firmasının sözleşme ve faturalarda belirtilen malların imalatı ve hizmet ile ilgili edimlerini yerine getirdiği, tarafların dava konusu hizmetlerin tamamı için 120.000,00-TL olarak anlaşıldığını, yine bir kısım ahşap ve metal işleri için 483.564,00-TL bedelle anlaşıldığını, davacı firmanın burada imalatçı ve yüklenici işlevi ile işi üstlendiğini ve ilk sözlemede yer alan ve davalı taraf vekilinin malların kalitesiz olduğu, davacının edimini yerine getirdiği ve davalının itirazının yerinde olmadığı, danışmanın taşeronlardan kar ve menfaat sağladığı hususu ile ilgili itiraz konusuna esas olabilecek bir belgenin dosya içerisinde yer almadığı, yani davalının savunmalarını ispata yarar bir delil sunmadığı dolayısıyla savunmalarını ispat edememesi ve davacının da iddialarını ispat etmesi nedeniyle asıl dava ve birleşen davanın ayrı ayrı kabullerine, davalı tarafından … 7.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine ve … 35.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yapılan itirazların iptali ile takiplerin devamına karar verilmiştir.
Davacının eser sözleşmesine dayalı alacağı likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden yasal koşulları oluşmayan inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
I-Asıl davanın KABULÜNE;
1-Davalı tarafından … 7.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yapılan itirazın iptaline, takibin takipteki diğer koşullar ile devamına,
2-Alacak likit olmadığından davacının icra-inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Asıl davada; Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 7.254,52-TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 1.282,64-TL peşin harcın mahsubu ile, bakiye 5.971,88 -TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Asıl davada; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 14.039,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Asıl davada; davacı tarafından yapılan 1.284,64-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı, 314,00-TL keşif harcı, 3,600,00-TL bilirkişi ücreti ve 226,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 5.456,04-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Asıl davada; HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
II-Birleşen Mahkememizin 2017/972 Esas sayılı davanın KABULÜNE;
1-Davalı tarafından … 35.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yapılan itirazın iptaline, takibin takipteki diğer koşullar ile devamına,
2-Alacak likit olmadığından davacının icra-inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Birleşen davada; Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.612,11-TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 285,03-TL peşin harcın mahsubu ile, bakiye 1.327,08-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Birleşen davada; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Birleşen davada; davacı tarafından yapılan 285,03-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı ve 125,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 441,43-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Birleşen davada; HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/05/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸