Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/964 E. 2019/460 K. 08.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/964 Esas
KARAR NO : 2019/460
DAVA : Elatmanın Önlenmesi ve Kal
KARŞI DAVA: Kira Sözleşmesinin Geçersizliğinin Tespiti
DAVA TARİHİ: 08.06.2011
KARŞI DAVA TARİHİ : 04/07/2011
KARAR :ASIL DAVA İLE KARŞI DAVANIN ESASTAN REDDİ
KARAR TARİHİ : 08/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan el atmanın önlenmesi ve kal asıl davası ile kira sözleşmesinin geçersizliği ve iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;davacı idareye bağlı … İşletme Müdürlüğü’nün hizmet bölgesi içerisinde bulunan ve … 198 pafta, 762 ada, 62 parsel sayılı taşınmazın 36,56 m2’lik kısmı trafo yeri ve 33,25 m2’lik kısmı ise geçiş yeri olarak 2058 nolu trafo merkezi için 14.02.1991 tarihli 99 yıllık kira kontratı imzaladığını ve 18.02.1991 tarih 655 yevmiye numarası ile tapuya şerh edildiğini, davalı tarafın zaman içinde binada yaptığı tadilat ve eklentiler nedeniyle trafo merkezine giriş-çıkış imkanı kalmadığını, davalı tarafın kiraya konu yeri davacı idarenin kullanımına uygun şekilde bulundurmakla yükümlü olduğunu belirterek davalının dava konusu taşınmazda bulunan 2058 nolu trafo merkezine ve geçiş yerine müdahalenin önlenerek kal’e karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Enerji Piyasası Kanunu’nun kabulü ile davacının hukuk konumunun değiştiğini, davacının talebine dayanak yaptığı belgenin müvekkili şirketi temsile yetkili kişilerce imzalanmadığını, davacının talebine dayanak yaptığı sözleşmenin hukuken kira sözleşmesi olmadığı gibi yasal şekle uygun olmadığı içinde geçerli olmadığını belirterek davanın reddini istemiş; karşı dava ile de kira sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması ve şartların tek taraflı olarak davacı tarafça belirlenmemiş olması nedeniyle geçersiz olduğunu, teknik olarak trafonun otel binasının merkezinde olmasının her an büyük yangın ve yıkımları yol açma tehlikesi içerdiğini belirterek kira sözleşmesi başlıklı belgenin geçersiz olması ve müvekkilinin sona erdirme iradesi nedeniyle iptaline, davacının trafosunun müvekkilin binasından çıkartılmasına karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Mahkememizin 2014/772E.- 2015/39 K. Sayılı 28.01.2015 tarihli kararı ile kira sözleşmesinin varlığı karşısında görevsizlik kararı verilmiş olup, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 2017/ 1585 E.- 20177 7744 K. Sayılı 23.05.2017 tarihli bozma ilamı ile Mahkememiz görevli görülüp işin esasına girilerek sonuca uygun karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile Mahkememiz kararı bozulmuş, akabinde dava dosyası yukarıdaki esas sırasına kaydolmuş ve bozma ilamına uyularak yargılama yapılmıştır.
Davacı, davalının malik olduğu 62 parsel sayılı taşınmazın 36,56 m² kısmının trafo yeri, 33,25 m² kısmının ise geçiş yeri olarak 14/02/1991 tarihli sözleşme ile kiralandığını, trafo merkezinin bulunduğu sahada yapılan otel tadilatı sırasında trafo merkezine giriş-çıkışın kapandığını, davalının kiralanan yeri müvekkilinin kullanımına uygun bulundurmakla yükümlü olduğunu belirterek trafo merkezine ve geçiş yerine müdahalenin önlenerek kal’ine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının trafoya ulaşmasına engel olmadığını beyanla davanın reddini savunmuş, karşı davada ise, sözleşmenin, şirketi temsile yetkili kişilerce imzalanmadığını, davaya dayanak sözleşmenin hukuken kira sözleşmesi olmadığı gibi yasal şekle uygun olmadığı için geçerli de olmadığını, üst hakkı niteliğinde olduğunu, kira bedelinin sembolik bir rakam olup sadece kira sözleşmesinin esaslı unsurunu tamamlamaya yönelik bir düzeleme olduğunu, tarafların iradesinin kiralama olmaması, sözleşmenin esaslı unsuru bedelin ödenmemesi ve 99 yıl gibi çok uzun periyotlarla kiralamayı aşar şekilde müvekkilinin mülkiyet hakkını kısıtlaması nedeniyle geçersiz olduğunu belirterek sözleşmenin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, asıl davada ileri sürülen vakıaları inkar ile davanın reddini savunmuştur.
Karşı davalı, karşı davada ileri sürülen vakıaları inkar ile davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki dava, 6100 Sayılı HMK.’nun yürürlüğe girmesinden önce açılmıştır. Bu nedenle mahkemenin görevi 1086 Sayılı HUMK’na göre belirlenmelidir. 1086 Sayılı HUMK’nun 8/2 maddesine göre İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaları dava değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi görür. Taraflar arasında, 14/02/1991 tarihli, 99 yıllık kira sözleşmesi düzenlendiği anlaşılmaktadır. Asıl davada, kiracı, kira sözleşmesinden kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal isteminde bulunmuş, karşı davada ise kiraya veren sözleşmenin iptalini istemiştir. Bu durumda, asıl ve karşı davada HUMK 8/II maddesinin uygulanmayacağı, genel ilkeler uyarınca dava değerinin gözetilmesi gerektiği açıktır. Dava tarihine göre asıl davada, dava değerinin Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırının üzerinde olmasına göre Mahkememiz görevlidir. Asıl dava, el atmanın önlenmesi ve kal olup; karşı dava, kira sözleşmesinin geçersizliğine ilişkindir. Hal böyle olunca, mahkememizce işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmiştir.
Dava konusu taşınmazın tapu kaydı dosya arasına celp edilmiş, 18.02.1991 tarihinde kaydolan 14.02.1991 tarihinden itibaren TEK Genel Müdürlüğü lehine 99 yıllık kira şerhinin bulunduğu görülmüştür.
11.04.2018 tarihli 1. celsede; taraflara, iddianın ve savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağına riayet edilerek dava konusuna ilişkin delillerini somutlaştırması için iki haftalık kesin süre verilerek aksi halde dosyanın mevcut durumu ile değerlendirileceği ihtar olunmuştur. Davacı- karşı davalı el atmanın önlenmesini ve kal talep etmekle ve davalı- karşı davalı imza inkarında bulunmakla sözleşmenin geçersizliğini ileri sürmekle; 01.11.2018 tarihli 2. Celsede ” … 2- Taraflara dava konusu olan 14/02/1991 tarihli sözleşme tarihindeki şirket yetkililerinin kimler olduğuna dair beyanda bulunması ve resmi evrakları sunması ile ilgili yetkililerin imza sirkülerinin sunulması için taraflara ayrı ayrı 2 haftalık kesin süre verilmesine, şirket yetkililerinin kimler olduğuna dair yazılı ve resmi belgeler sunulduğunda ayrıca taraf şirketlerin o dönemdeki yetkililerinin imza sirkülerlerinin sunulması halinde davalı karşı davacı tarafın beyanı dikkate alınarak ilgili kişilerin kıyasa elverişli imza örneklerinin nerelerden temin edilebileceğine dair taraflara ayrı ayrı 2 haftalık kesin süre verilmesine, beyanda bulunulduğunda ilgili yerlerden ıslak imza suretlerinin istenilmesine, şirket yetkililerinin ıslak imza örneklerinin mahkememize başvuruları sağlanarak alınması için beyanda bulunulduktan sonraki 2 haftalık kesin süre içerisinde ıslak imza örneklerini ayrı ayrı alınmasına, aksi takdirde dosyanın mevcut durumu ile değerlendirileceğinin dayanılan delilden vazgeçilmiş sayılacağının gerektiğinde davanın redolunacağının davacı … karşı davacı tarafa ayrı ayrı ihtarına (ihtarat yapıldı), aksi takdirde dosyanın mevcut durumu ile değerlendirileceğinin dayanılan delilden vazgeçilmiş sayılacağının davalı … karşı davalı tarfa ayrı ayrı ihtarına (ihtarat yapıldı), 3- 2 nolu ara karar gerekleri yerine getirildikten sonra imza incelemesi için delil avansı eksikliği ile dosyanın bilirkişiye tevdii hususunun duruşma gün ve saati beklenilmeksizin mahkeme hakimince ara karar ile değerlendirilmesine, … 5- Dava konusu taşınmazın başında keşif hususunun 2 ve 3 nolu ara kararlar akabinde gelecek celselerde değerlendirilmesine, … ” şeklinde ara kararlar kurulmuş, taraflar beyanda bulunarak ara karar gereklerini yerine getirmemişler ( Davacı- karşı davalı somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olup yetkili ve imza sirküsü sunmamış, davalı- karşı davacı imza tarihindeki şirket yetkilisinin vefat ettiğine dair beyanda bulunmuş ancak yetkilinin kim olduğunun bildirilmemiş ilgilinin ölümüne dair bilgi ve belge sunulmamış yine ticaret odasından temin edilecek bilgi ve belgeler ile sözleşme tarihindeki şirket yetkilisinin imzası ile sözleşmedeki imzaların karşılaştırılmasının yeterli olacağına dair beyanda bulunmuştur. ) somutlaştırma yükümlülüklerini yerine getirmemişlerdir. 08.05.2019 tarihli 3. Celsede; davacı karşı davalı taraf beyanlarını tekrarla asıl davanın kabul edilmesini karşı davanın reddolunmasını dosyadaki mevcut duruma göre karar verilmesini talep etmiş; davalı karşı davacı beyanlarını tekrarla imza incelemesi ticaret sicildeki imza ile sözleşmedeki imza kıyaslaması şeklinde olmasını ve dosyadaki mevcut duruma göre karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve karşı dava 6100 Sayılı HMK m. 25 gereği taraflarca getirilme ilkesine tabi davalardandır. 6100 Sayılı HMK m. 31 gereği ara kararlar ile dava aydınlatma görevi yapılmıştır. 6100 Sayılı HMK m. 140/ 5 gereği taraflara ihtaratlı süreler verilmiştir. **Davacı taraf asıl dava el atmanın önlenmesi ve kal’ e ilişkin olarak kendilerine verilen kesin sürede somutlaştırma yükümlülüğüne göre davalarını ispata yarar bilgi ve belgeleri sunmamış ayrıca el atmanın önlenmesi ve kal isteminde keşif, (inşaat mühendisi+ elektrik mühendisi+ harita mühendisi+ mimar) bilirkişilerce teknik değerlendirme gerekmesine rağmen davacı tarafından dosyanın mevcut duruma göre değerlendirilmesi talep edilmiştir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca asıl dava olan el atmanın önlenmesi gerektiği ispatlanamamış ve sonucu olarak kal’ in gerekmediği dosyadaki mevcut iddia- savunma ve toplanan deliller gereği anlaşılmış bu nedenle asıl davanın reddi gerektiğine dair kanaat oluşmuştur. **Davalı- karşı davalı taraf karşı dava ile kira sözleşmesinin imza inkarı ile geçersizliğini ileri sürmüş ancak kendilerine verilen kesin sürede somutlaştırma yükümlülüğüne göre davalarını ispata yarar bilgi ve belgeleri sunmamış ayrıca sözleşme imzalayan şirket yetkilisi bildirilmemiş, sadece öldüğü bildirilmiş ama kimin öldüğü de bildirilmemiş bu iddia soyut kalmış, yine yetkili bildirilmediği gibi kıyasa elverişli imza örneklerinin temin edileceği yerler bildirilmemiş olup grafoloji konusunda uzman bilirkişi tarafından teknik değerlendirme gerekmesine rağmen karşı davacı tarafından ticaret sicildeki imza ile sözleşmedeki imza incelemesinin yeterli olacağı beyan edilmiş ancak bu şekilde teknik incelemenin hukuki boyutu ile kabul edilebilir olmadığı hüküm kurmaya elverişli olmadığı değerlendirilmiş, karşı davacı tarafından dosyanın mevcut duruma göre değerlendirilmesi talep edilmiştir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca tapu kaydından kira sözleşmesinin kuvvetlendirilmiş şahsi hak olarak şerh edildiği de anlaşılmakla karşı davada kira sözleşmesinin geçerli olmadığına dair iddia dosyadaki mevcut iddia- savunma ve toplanan deliller gereği ispatlanamamış bu nedenle karşı davanın reddi gerektiğine dair kanaat oluşmuştur. Yukarıda izah olunan gerekçe ile taraflar, taraflarca getirilme ilkesi gereği ispat yükümlülüklerini yerine getirmemiş, asıl ve karşı davayı somutlaştırmamış, davalarını ispatlayamamışlar ve bunun sonucu olarak aşağıdaki şekilde asıl ve karşı davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Asıl dava ile karşı davanın ispatlanamaması nedeni ile esastan reddine,
Asıl dava yönünden ;
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 44,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin harç olarak yatırılan 148,50 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 104,10 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı-karşı davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalı … A.Ş Genel Müdürlüğü’nden tahsili ile davalı-karşı davacı … Ticaret A.Ş’ye ödenmesine,
4-İş bu dava nedeniyle davacı-karşı davalı tarafın yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Karşı dava yönünden;
5-Karşı dava yönünden 44,40 TL karar harcının Karşı Davacı … Tic. A.Ş.’den tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına,
6-Davacı-Karşı davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 1,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacı … Tic. A.Ş’den tahsili ile davacı-karşı davalıya ödenmesine
7-İşbu dava nedeniyle karşı davacı yönünden yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır