Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/931 E. 2020/641 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/931 Esas
KARAR NO:2020/641

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/10/2017
KARAR TARİHİ:05/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkilinin otobüs ile yolcu taşıma işi yaptığını, müvekkile ait … plakalı aracın 16.01.2016 tarihinde… plakalı aracın şoförünün %100 kusurlu olması sebebiyle oluşan kazada hasar gördüğünü ve aracın 1 gün onarımda kaldığını, bu sebeple de ticari işlevini yerine getiremediğinden kazanç kaybına ilişkin alacak oluştuğunu, müvekkilin uğradığı günlük 2.000,00-TL kazanç kaybını karşı taraftan talep ettiklerini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinin 16.01.2016 tarihinde kusuru olmaksızın karışmış olduğu trafik kazası sonucu uğramış olduğu 2.239,68-TL’lik kazanç kaybı tazminatının ve kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, müvekkilinin sonradan mağdur olmaması adına davalı yan üzerine araç var ise teminatsız ihtiyati tedbir talebi şerhinin işlenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı …vekili cevap dilekçesinde ve özetle; görev itirazında bulunduklarını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin dava konusu olayda hiçbir kusuru olmamasına rağmen davacı tarafından davaya müdahil edilmesinin kötü niyetli olduğunu, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının düzgün bir şekilde tutulmadığını, kaza sebebi ile müvekkil davalı şirkete ait araçta maddi hasar meydana geldiğini, ortaya çıkan hasar sebebi ile müvekkile ait aracın günlerce onarımda kaldığını, müvekkil davalı şirketin turizm taşımacılığı işi yaptığından bu süre içerisinde ticari işlevini yerine getiremediğini ve kazanç kaybına uğradığını, kötü niyetli ve haksız kazanç sağlamak gayesi ile açılmış işbu davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE/
Dava; maddi tazminat davasıdır.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, davacıya ait araçta meydana geldiği iddia olunan hasar nedeniyle davacının kazanç kaybı zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise tazminat tutarının ne olduğu noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
,,, İl Emniyet Müdürlüğünün 28/11/2017 tarihli yazısı ile… plaka sayılı, … İl Emniyet Müdürlüğünün yine aynı tarihli yazısı ile de … plaka sayılı araçların trafik tescil kayıtlarının Mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin 30/11/2017 tarihli cevabi yazısı ile … ve… plaka sayılı araçlara ait kaza tespit tutanağı ve ekspertiz rapor bilgisinin Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Davacı vekilinin 05/03/2018 tarihli dilekçesi ile davalılar tarafından dava açıldıktan sonra dosya borcunun ödendiği ve davanın konusuz kaldığından bahisle yargılama giderleri kendi üzerlerine bırakılmak kaydıyla karşı tarafın kendini vekil ile temsil ettirmesi halinde vekalet ücreti hariç davadan feragat ettiklerini bildirdiği, Mahkememizin 09/04/2018 tarihli celsesinde de “6100 Sayılı HMK’nun 309/4 fıkrası uyarınca feragatın şarta bağlı olamayacağı, başka ifade ile feragat beyanının geçerliğinin kayıtsız ve şartsız olmasına bağlı olduğu anlaşılmakla feragat beyanının geçersizliğine,” dair hüküm kurulduğu görülmüştür.
Tüm Otobüsçüler Federasyonu’nun 09/07/2019 tarihli yazısı ile 2016 yılında Ocak ve kış aylarında bir otobüsün günlük net kazancının ortalama 300,00-TL civarında olduğu Nisan-Ekim dönemlerinde ise günlük net kazancının ortalama 500,00-TL civarında olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi …tarafından tanzim edilen 09/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Kusur durumu değerlendirilmesi neticesinde; Davalı sürücü …’ın dava konusu maddi hasarlı trafik kazasında % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Davacı şirketin maliki bulunduğu 16.KK.961 plakalı otobüs sürücüsünün kusursuz olduğu, Kazanç kaybının incelenmesi neticesinde; Davacı … firmasının maliki bulunduğu 16.KK.961 plakalı şehirler arası otobüsün karıştığı maddi hasarlı trafik kazası sonucunda sol ayna tarafından darbe aldığı, sol aynasının hasar görüp değiştirilmesi sonucunda aracın değiştirilen sol aynanın boyanması ve fırınlaması ile birlikte elektrik işçiliği nedeni ile bir gün süre ile serviste onarım görmesi gerektiği, bir günlük süre içinde aracın şehirler arası çalışan otobüs olması nedeni çalışamayacağı, bu nedenle ticari faaliyet gösteren firmanın zarar göreceği, yapılan piyasa araştırması sonucunda da firmanın otobüsün çalışamayacağından dolayı ortalama 500,00-TL kazanç kaybının bulunduğu kanaatini bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizin 05/11/2020 tarihli celsesinde Davacı vekilinin: “Borçlar Kanunu 66. madde ve Karayolları Trafik Kanunu 85.madde gereği müştereken ve müteselsilen sorumlu olan davalılardan … 01/03/2018 tarihinde dava konusu borcun tamamını tarafımıza ödemiştir, davanın konusunun kalmaması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına HMK’nun 331/1fıkra gereği yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ediyoruz.” Davalı şirket vekilinin ise: “Davanın reddine karar verilsin, ayrıca tarafımızca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususun hüküm kurulurken dikkate alınmasını talep ediyoruz.” beyanında bulundukları görülmüştür.
Dava konusu alacağın yargılama aşamasında ödendiğinin davacı vekili tarafından bildirildiği anlaşıldığından konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. HMK 331.maddesinde esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri düzenlenmiş olup, 1. Fıkrasında davanın konusuz kalması nedeniyle esastan karar verilmeyen hallerde davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdir edilerek hükmedileceği belirtilmiştir. Bu nedenle yargılama giderlerinin bu madde kapsamında değerlendirilmesi ve dava tarihindeki haklılık durumuna göre hükmedilmesi gerekir. Davacı vekilinin dava konusu alacağın yargılama aşamasında ödendiği yönündeki beyanı ile bilirkişi raporu ve dosyadaki diğer deliller dikkate alındığında davacılar vekili yararına vekalet ücreti takdir etmek gerekmiştir. Vekalet Ücreti yönünden ise AAÜT’nde özel düzenleme bulunmakta olup tarifenin 6.maddesine göre anlaşmazlık, davanın konusuz kalması nedeniyle ön inceleme tutanağı tamamlanıncaya kadar GİDERİLİRSE, tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunacağı belirtilmiştir. Davaya konu uyuşmazlık davacı vekilinin 05/11/2020 tarihli duruşmadaki beyanından da anlaşılacağı üzere 01/03/2018 tarihinde giderilmiş ancak davacı vekili tarafından açıkça 05/11/2020 tarihli duruşmada beyan edildiğinden AAÜT’nin 13.maddesi de gözetilerek davacı lehine AAÜT md.6 uyarınca takdir edilen maktu vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesine karar verilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava tarihindeki haklılık durumu ve davanın ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce konusuz kalması nedeniyle Mahkememizce davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Dava konusuz kaldığından Davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının davalılardan müteselsilen tahsiline, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 38,25-TL harcın mahsubu ile arta kalan 16,15-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dava açılırken davacıdan peşin olarak alınan 38,25-TL harç ile 31,40-TL başvuru harcı toplamı olan 69,65-TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6.maddesi uyarınca hesap edilen 1.700,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 600,00-TL bilirkişi ücreti ile 261,40-TL posta masrafı olmak üzere toplam 861,40-TL yargılama giderlerinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı tarafça yatırılan gider avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, davalı …’ın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/11/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı