Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/930 E. 2018/895 K. 12.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/930 Esas
KARAR NO : 2018/895
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/10/2017
KARAR : USULDEN RED
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkil şirketin reklam ajansı olup, davalı şirket olan ve … spor mağazası olarak bilinen …Şti ile aralarında 12.05.2016 tarihli ve 13.06.2016 tarihli olmak üzere 2 adet Ajans Sözleşmesi düzenlendiğini, taraflar arasında yapılmış olan bu sözleşmenin 5.maddesinde; “İşbu sözleşme imza tarihinde yürürlüğe girecek olup süresi imza tarihinden itibaren 1 yıldır. İşbu sözleşme süresi sonunda taraflardan biri sözleşme bitim tarihinden 30 gün önce diğer tarafa yazılı şekilde fesih ihbarında bulunmadığı sürece kendiliğinden 1er yıl süre ile uzar. ” denildiğini, sözleşmede işbu madde yer almasına rağmen davalı tarafça sözleşme usule uygun olarak feshedilmediği için; sözleşme süresinin 1 yıl olarak uzadığını, takip dayanağı olan faturaların uzayan sözleşme gereğince düzenlendiğini ve karşı tarafa tebliğ edildiğini, faturalarla ilgili yasal düzenleme gereğince TTK md.21e göre faturanın alındığı tarihten itibaren 8 gün içinde itiraz edilmediği taktirde faturanın içeriği kesinleşeceğini, davalı şirketin faturaya itiraz etmediğinden kesinleştiğini, kesinleşmiş faturalara dayanarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatılmış olup, davalının haksız ve kötü niyetle takibe, borca itiraz ettiğini beyan ederek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak koşuluyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerini ve avukatlık vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; dava dilekçesi ve delil listesinin HMK’nın emredici hükümleri gereğince usulüne uygun olmadığını, HMK’nın 119. maddesinde dava dilekçesinde hangi hususların bulunması gerektiğinin açıkça belirtilmiş olup; 119. maddenin 1. fıkrasının e bendinde davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerinin belirtilmesi gerektiğinin hüküm altına alındığını, Sayın Mahkememizce de malum olduğu üzere, HMK’nın 25. maddesinde aynen “(1) Kanunda öngörülen istisnalar dışında hakim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz. (2) Kanunla belirtirken durumlar dışında, hakim kendiliğinden delil toplayamaz” emredici hükmü yer aldığını, ayrıca deliller gösterilirken hangi delilin hangi hususta ve hangi vakıaları ispat için gösterileceğinin açıkça belirtilmesi gerektiğini, HMK’nın 121. maddesi gereğince; Davacı dilekçesinde gösterdiği ve kendi elinde bulunan belgeleri –asıllarını ve davalı sayısından bir fazla sayıda örneğini veya sadece örneklerini– dava dilekçesine ekleyerek mahkemeye vermek zorunda olduğunu, ayrıca başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar bakımından bunların mahkemeye getirilebilmesi için gerekli posta giderini pul olarak vermek zorunda olduğunu, Müvekkiline karşı davacı tarafından 25/10/2017 Tarihli, …Esas sayılı dosya ile sayın mahkememizde açılan davada davacı müvekkil şirketten, 30.680,00-TL tutarında genel haciz yolu ile yapılan takibe yapılmış olan itirazın iptalini talep ettiğini, davacı tarafın dilekçesinde müvekkil yönünden ileri sürdüğü iddiaların tamamen soyut iddialardan oluşup bu hususların ve istemlerin hiçbiri usul ve yasaya uygun olmadığını, müvekkil şirket ile davacı şirket arasında sadece 15.07.2015 tarihli sözleşme ajans sözleşmesi imzalanmış olup, işbu sözleşmeye göre davacı taraf, müvekkillin talebi doğrultusunda video çekim ve montaj hizmetlerini yerine getirmekle yükümlü olduğunu, müvekkil ile davacı arasında imzalanan ajans sözleşmesi niteliği gereği eser sözleşmesi olup Yargıtay Hukuk Dairelerinin de video çekim hizmetlerine ilişkin akdedilen sözleşmelere ilişkin kararlarının da bu yönde olduğunu beyan ederek her türlü ilk ve usuli itirazımızın kabulüne, müvekkil şirket aleyhine kötüniyetle ikame edilen işbu haksız davanın; öncelikle usul yönünden REDDİNE, esasına girilmesi halinde ise; savunmalar dâhilinde davacının işbu haksız davası kapsamında ileri sürdüğü tüm iddia ve taleplerinin(davanın) REDDİNE, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
-İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası,
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası kapsamından, davacı tarafın davalı hakkında alacağı bulunduğu iddiası ile ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK.nun 62 maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Davalı vekili takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını belirterek, Bakırköy İcra Daireleri ve mahkemeleri yetkili olduğuna ilişkin olarak süresi içinde yetki itirazında bulunmuştur.
Taraflar arasında doğrudan ticari ilişki bulunup bulunmadığı, ifa gerekip gerekmediği yargılamayı gerektirmekte olup davaya dayanak alınan takibin davacı tarafından alacağı olduğu iddiası ile ilgili olarak başlatıldığı tarafların kabulündedir.
Davalı borçlu şirketin adresinin Bakırköy ilçesinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Takibin borçlusu olan davalı şirketin faaliyet adresleri İstanbul İcra Daireleri’nin yetki sınırları kapsamında değildir. Davalı şirketin Bakırköy ilçesinde bulunduğu ve buna göre Bakırköy İcra Daireleri’nin yetkili olduğu belirlenmiştir.
Taraflar arasında yapılan ve kabul edilen HMK 17 maddesi anlamında geçerli bir yetki sözleşmesi yoktur. Bu nedenle genel yetki kuralı gereğince davalı şirket merkezinin bulunduğu yer icra daireleri genel yetkili olacaktır. Davalı icra takip dosyasında yetki itirazında bulunmuş ve usulüne uygun olarak yetkili icra dairesini bildirmiştir.
İtirazın iptali davası bakımından yetkili icra dairesinde takibin başlatılmış olması, özel bir dava koşulu niteliğindedir. Bu durumda İİK’nun 50 maddesi ve HMK’nun 6. Maddesi hükmüne göre, davalı borçlunun faaliyette bulunduğu Bakırköy İcra Daireleri’nin yetkili olduğu sonucuna varılmıştır.
Saptanan ve hukuksal durum bu olunca, yetkili icra dairesinde başlatılmış bir icra takibi bulunmadığından, davalının buna ilişkin itirazı yerinde görülmüş, HMK’nun 114/2 maddesi gereğince buna ilişkin dava koşulu yerine getirilmediği anlaşıldığından HMK 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının 6100 Sayılı HMK 114/2, 115. Maddeleri gereğince usulden reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 35,90 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 370,54 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 334,64 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3- İş bu dava nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2,180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen davacı gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-Davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan 50,00 TL gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
Hakim …
¸e-imzalıdır