Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/924 E. 2020/522 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/924 Esas
KARAR NO:2020/522

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:01/11/2016
KARAR TARİHİ:22/09/2020

Mahkememizin … esas sayılı dosyasından tefrik edilerek, iş bu esasa kaydedilen ve mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;12/05/2016 tarihinde … istikametinde seyir halinde iken davalı … yönetimindeki … plakalı aracın meydana getirdiği trafik kazası sonrası müvekkilinin sürekli iş göremez hale gelerek belden aşağısının felç olduğunu, davalı …’nin kazada tek ve asli kusurlu olduğunu, bu durumun kaza tespit tutanağında da belirlendiğini, kaza sebebiyle sigortacının da sorumluğunun bulunduğunu belirterek şimdilik 1.000 TL sürekli iş göremezlik maddi zararının ve 1.000 TL bakım giderinin haksız fiilin meydana geldiği tarih olan 12/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı …’ne yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi, yazılı bildirimde de bulunmadığından, H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE: Dava; trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanma sonucu oluşan maddi zararın tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizin … esas … karar sayılı 09/10/2017 tarihli kararı ile davalı … yönünden davanın tefrikine karar verilmiş, dosya tefrik edilerek mahkememizin 2017/924 esasına kaydı yapılmıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan hususlar; dava konusu kazada kusur durumunun ne olduğu, davacının davalıdan maddi tazminat alacağının varlığı ve miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, hasar dosyası, trafik kayıtları, davacının sosyal ekonomik durumuna ilişkin araştırma tutanağı ve SGK kayıtları, davacıya ait tedavi evrakları, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı dosyası celbedilmiştir.
Davacının geçici ve sürekli iş göremezlik oranının ve bakıma muhtaç olup olmadığının tespiti için dosya Adli Tıp Kurumuna tevdii edilmiş, 07/08/2018 tarih ve … sayılı Adli Tıp Kurumu raporunda özetle; … ve … oğlu, … doğumlu …’in 12/05/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sfinkter kusuru ile birlikte parapleji arızası nedeniyle resmi gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğinden yararlanılmak suretiyle ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak: E cetveline göre %100 (yüzdeyüz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı belirtilmiştir.
Dosya kusur ve tazminat tutarının tespiti için bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, 30/01/2019 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı …’nin dava konusu kazanın meydana gelişinde % 100 oranında kusurlu olduğu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 499.603,87 TL olduğu, zararının 310.000,00 TL’sinden teminat kapsamında davalı sigorta şirketi ile diğer davalının sorumlu olduğu, aşan zarar tutarı olan 189.603,87 TL’den davalı sigorta şirketi dışındaki diğer davalının sorumlu olduğu, davacının talep edebileceği bakıcı gideri zararının 658.736,09 TL olduğu, zararın 310.000,00 TL’sinden teminat kapsamında davalı sigorta şirketi ile diğer davalının sorumlu olduğu, aşan zarar tutarı olan 348.736,09 TL’den davalı sigorta şirketi dışındaki diğer davalının sorumlu olduğu belirtilmiştir.
24/02/2020 teslim tarihli ek raporda özetle; dava dışı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş değerinin tenzili sonrası, davacının talep edebileceği sürekli bakiye iş göremezlik zararının 163.385.51-TL olduğu, kök rapordaki diğer hususlarda değişikliğinin söz konusu olmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekili 20/05/2019 havale tarihli dilekçesinde ve özetle; Mahkemeye sunulan 28/01/2019 tarihli bilirkişi raporu ile müvekkilinin iş görmezlik zararının 499.603,87-TL, bakıcı gideri zararının ise 658.736,09-TL olduğunun anlaşıldığını, iş görmezlik zararının 310.000,00-TL’si sigorta şirketinden haricen tahsil edildiğini, alacağın şimdilik belirli hale gelmiş olup , fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 189.603,87-TL iş görmezlik tazminatının kaza tarihi olan 12.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 348.736,09-TL bakıcı gideri tazminatının kaza tarihi olan 12.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline (fazlaya ilişkin haklarımızın saklı tutulmasına) karar verilmesini istemiştir.
6098 Sayılı Kanun’un 49 maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; olay günü davacının, davalı idaresindeki … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu, davalının aynı zamanda mezkur aracın maliki ve işleteni sıfatını haiz olduğu, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı dosyası kapsamından, davacının davalının arkadaşı olduğunun, birlikte alkol alarak araca bindiklerinin, dolayısıyla hatır taşımasının mevcut olduğunun tespit edildiği, ceza dosyası kapsamı ve alınan kusur raporundan davacının yaralanması ile neticelenen kazada davalının %100 oranında kusur olduğunun anlaşıldığı, kaza tarihinde yürürlükte bulunan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğine göre tanzim edilen ATK raporu ile davacının kaza nedeniyle %100 oranında malul kaldığının tespit edildiği, Yargıtay içtihatlarına uygun, denetime açık ve hükme esas almaya elverişli aktüeryal hesap raporuna göre davacının sürekli iş göremezlik zararının 499.603,87 TL bakıcı gideri zararının ise 658.736,09 TL olduğunun tespit edildiği, alınan ek rapor ile dava dışı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş değerinin tenzili sonrası, davacının talep edebileceği bakiye sürekli iş göremezlik zararının 163.385,51-TL olduğunun tespit edildiği, davacı vekilinin sürekli iş göremezlik zararının 310.000,00-TL lik kısmının yargılama sırasında dava dışı sigorta şirketinden tahsil edildiğini, bakıcı gideri zararının ise 310.000,00-TL’lik kısmı için dava dışı sigorta şirketine başvurulacağını belirterek, netice-i talebini sürekli iş göremezlik zararı için 189.603,87-TL’ye bakıcı gideri için ise 348.736,09-TL’ye yükselttiği anlaşılmıştır. Yukarıda izah edildiği üzere somut olayda hatır taşıması söz konusu olduğu gibi, davalının alkollü olduğunu bilerek, onun tarafından kullanılan araca binen davalının zararı doğmasında etkili olduğunun kabulü gerekir. İzah edilen gerekçeler ve TBK’nun 51 ve 52/1 maddeleri uyarınca tazminattan yüzde yirmi oranında indirim yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Yapılan indirim sonrası, davacının niha-i sürekli iş göremezlik zarar tutarının (163.385,51-TLx20/100) 130.708,41 TL; niha-i bakıcı gideri zarar tutarının (348.736,09-TLx20/100) 278.988,87 TL olduğu, davalının bu zarardan TBK’nn 49 maddesi kapsamında haksız fiil faili sıfatı ile ayrıca 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesi kapsamında işleten sıfatı ile sorumlu bulunduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, hükmedilen tazminat tutarlarına haksız fiil tarihi olan 12/05/2016 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin 20/05/2019 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesi ile talep edilen tutar üzerinden kısmen kabulüne, 130.708,41 TL maddi tazminatın 12/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacının bakıcı giderine yönelik tazminat talebinin 20/05/2019 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesi ile talep edilen tutar üzerinden kısmen kabulüne, 278.988,87 TL maddi tazminatın 12/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 27.986,42- TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20-TL ile 1.831,87-TL harcın mahsubu ile bakiye 26.125,35-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yatırılan 29,20 TL peşin harç ile 1.831,87-TL tamamlama harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 37.128,81 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 2.236,70 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 1.699,89-TL’sının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı. 22/09/2020

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır