Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/903 E. 2018/763 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/903 Esas
KARAR NO : 2018/763
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 04/12/2001
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacının …bank A.Ş …Şubesine giderek vadeli hesap açtırdığını, bankaca hesap cüzdanının daha sonra verileceği ifade edilerek bu paranın gerekirse Kıbrıs’ta bulunan şubelerinde değerlendirileceği, bu nedenle yüksek faiz uygulanacağı ifade edilerek hesap tarihi itibarıyla hesap cüzdanı verilmediği, daha sonra … Bank A.Ş cüzdanına renk ve fiziki durum itibariyle benzer hesap cüzdanı verildiğini, bankaya el konulması üzerine hesap cüzdanılarında … Ltd.ibaresinin bulunduğunun anlaşıldığını, yapılan araştırmada … Bank A.Ş nin paravan banka kurarak Bankalar Yasasında mevcut kredi sınırlamalarına aştığı ve müşterilerin parasını kendi şirketlerine aktardığının anlaşıldığını, budurumun … hesabında gözüken paraların kesinlikle Kıbrıs’a gitmediğini, davacının dolandırıldığını, … Bank A.Ş nin…bank’a katılmış olması sebebiyle…bank A.Ş nin sorumlu olduğunu belirterek 5.869.000,000 TL nin 10.12.1999 tarihinden itibaren yıllık %95 faizi ile 740.000.000,00 TL nin 12.12.1999 tarihinden itibaren %81 faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalı …bank vekili cevap dilekçesinde davacının 10.12.1999 tarihinde 5.869.000.000 TL, 17.12.1999 tarihinde 740.000.000 TL yi davalı banka aracılığıyla … Ltd. Hesabına havale ettiğini, havaleyi alan … Ltd.nin davacı adına düzenlediği hesap cüzdanılarını davacıya teslim edilmek üzere davalı bankanın ilgili şubesine gönderdiğini, ancak … Ltd. Nin ödeme güçlüğü içine düşmesi sonucu bu bankadan parasını tahsil edemeyen davacının kötü niyetli ve gerçek dışı iddialarla davalı bankaya husumet yönelttiğini, … Ltd..ve davalı bankanın ayrı tüzel kişiliklere sahip kuruluşlar olduğunu, aralarında herhangi bir organik bağ mevcut olmadığını, havale işleminin davacının bilgisi dahilinde ve talimatları doğrultusunda yapıldığını, tercih ederek risk altına girdiğini, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davalı banka nezdinde davacıya ait herhangi bir mevduat olmadığını, davanın dayanağının haksız fiil olduğu düşünülüyorsa, zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiği belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar …ve …A.Ş vekili davalı … Ltd. Nin merkezinin Lefkoşa olması sebebiyle İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetkili olmadığını, … nin ayrı bir tüzel kişiliği olduğundan alacak iddiasının bu davalılara yöneltilmeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili öncelikle fon merkezinin Ankara olması sebebiyle Ankara Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yine davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğini, davacı ile herhangi bir tasarrufta bulunmayan … aleyhine açılan davanın husumet yönün yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın zaman aşımına uğradığını, fonun dava konusu hesap ile ilgili hiçbir işlem yapmadığını, fonun ancak bir bankanın mevduat kabul etme ve bankacılık işlemleri yapma izni kaldırıldıktan sonra kanun ve mevzuat gereği sigorta kapsamında olmadığını, … Bank A.Ş nin ayrı ayrı tüzel kiiliği sahip olduklarını davacının parasının talebi doğrultusunda … dışında bulunan ve tamamen farklı bir tüzel kişiliğe sahip … A.Ş deki hesabına havale edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Ltd. Ne masraf yatırılmadığından dava dilekçesi tebliğ edilmemiş davacı vekili 29/05/2002 tarihli duruşmada … Ltd. Ve … hakkındaki davalarını atiye bıraktıklarını belirtmiş beyanını imzası ile doğrulamıştır. Davalı … vekili 16.10.2002 tarihli duruşmada kendileri ile ilgili olarak davacının atiye bırakma taleplerini kabul ettiklerini beyan etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; davalı … Bank A.Ş nin külli halefi olduğu, … Bank A.Ş … şubesinde bulunan davacı mevduatının, davacının iradesi fesata uğratılarak … …Ltd hesabına gönderildiği iddiasına dayalı olarak açılmış alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davalı … hakkındaki davanın atiye bırakılmış olması sebebiyle HUMK nın 185/2 maddesi gereğince; “Karar Verilmesine Yer Olmadığı” na karar verilmiş ve kesinleşmiştir.
Davacının verilen kesin süreye rağmen yargılama giderlerini yatırmadığı, … dışında bulunan davalıya dava dilekçesini tebliğ ettirmediği, öncelikle … Securty … Ltd ile ilgili davasını kanıtlaması, daha sonra sonucuna göre diğer davalılar aleyhine dava açması gerektiği kabul edilerek kanıtlanmayan davanın diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 08/05/2003 tarih ve … esas … karar sayılı kararı Yargıtay ….Hukuk Dairesinin 06/05/2015 tarih … esas … karar sayılı ilamiyla bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamında: “Dosyada mevcut delillerden davacı tarafından 5.869,00 TL ve 740,00 TL tutarlarında davalı …bank (… Bank)’ın halefi olduğu …bank’da 311 00 20 01 ve 311 00 10 01 no’lu hesapların açıldığı, bu hesaplardan davacının imzasını taşıyan havale talimatı ile yine davalı … Ltd.’ne 10.12.1999 tarihinde 5.869 TL ve 17.12.1999 tarihinde 740,00 TL havale yapıldığı ve davacının hesaptaki parasını talep etmesine rağmen bu paranın kendisine ödenmediği anlaşılmakta olup, bu husus esasen taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Her ne kadar davacı vekili müvekkilinin söz konusu talimatı, davalı … Bank A.Ş çalışanlarının kendisini hataya düşürmek sureti ile verdiğini ileri sürmüş ise de, bu husus ana hatları ile yukarıda belirtilen ve taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan olgunun ayrıca değerlendirilmesini gerektirir nitelikte bulunmamaktadır. Bu itibarla, yaptırılacak bilirkişi incelemesinin mahiyeti de belirlenmeksizin bu yolda verilmiş ara karar uyarınca gerekli giderlerin yatırılmadığından bahisle davanın aleyhine temyiz yoluna başvurulan davalılar bakımından esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
Ayrıca, yerel mahkeme kararından sonra İstanbul …Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen 29.11.2005 tarihli karar ile davalı bankanın külli halefi …bank A.Ş.’nin ve diğer davalı …’in yöneticisi olan davalı …hakkında, “… hesapları üzerinden banka vasıta kılınmak suretiyle dolandırıcılık” suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ve iş bu ceza hükmü Yargıtay .. Ceza Dairesi’nin 19.10.2006 gün ve … sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiştir. Ceza Mahkemesince verilen ve kesinleşen kararın gerekçesinde, davalı …ve …bank A.Ş’nin diğer bir kısım yöneticilerinin, …bank A.Ş. aracılığıyla … hesabı açtıran 4204 kişiyi, bankayı vasıta kılmak suretiyle dolandırdıkları ve bu suretle topladıkları paraların …A.Ş. bünyesindeki şirketlere ucuz kredi olarak aktarıldığı, … bankasının paravan bir şirket olarak davalı …tarafından yakınlarına kurdurulduğu açıklanmıştır. Bir başka söyleyişle, …bank A.Ş’nin söz konusu yöneticileri tarafından davacı ve onun durumundaki diğer … hesabı açtıranların iradelerinin fesada uğratıldığı ve bu suretle … hesaplarına para yatıran kişilerin haksız ve hukuka aykırı bir fiile maruz bırakıldıkları açıkça ortaya konulmuştur.
Bu durumda, gerek ceza mahkemesindeki belirlemeler ve gerekse de Dairemize intikal eden emsal dosyalardaki aciz vesikaları da gözetildiğinde, davacının alacağını … Ltd.’den tahsil edemeyeceğinin anlaşılması karşısında, diğer davalılar hakkındaki davanın, ceza mahkemesinin mahkumiyet kararının hukuki sonuçları BK’nun 53. maddesi çerçevesinde gözetilmek suretiyle, BK’nun 41, TTK’nun 321/son ve 336/5. maddeleri uyarınca, gerek davalı …’in ve gerekse …A.Ş’nin ve … Bank A.Ş’nin külli halefi olan …bank A.Ş’nin hukuki durumunun saptanması gerekirken, bu davalılar hakkında açılan davanın, mahkemece yukarıda belirtilen gerekçelerle esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle de davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Yine, Dairemize intikal eden emsal nitelikteki dosyalardan da anlaşıldığı üzere, temyiz aşamasında davalı A. …’in Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17.10.2007 tarih, …Esas ve…Karar sayılı ilamı ile iflasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK’ nın 194. maddesi uyarınca, iflasın açılması ile müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları, acele haller ve maddede yazılı olanlar haricinde durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından 10 gün sonra devam olunabilir. Bu hükmün amacı, iflasın açılması ile tasarruf yetkisi kısıtlanıp yerini iflas idaresi alan müflisin davacı veya davalı bulunduğu davaları devam ettirmekte fayda olup olmadığını tespiti noktasında iflas idaresine imkan sağlamaktır. İflas idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını tespit edebilmek için, ilk önce iflas organlarının teşekkül etmesi ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olması gerekir. İşte bu nedenle müflisin hukuk davalarının belli bir süre durması kabul edilmiştir. O halde mahkemece, davalı A…. ile ilgili iflas davası dikkate alınıp, alacaklıların ikinci toplantısının yapılıp yapılmadığı araştırılıp, toplantının yapılmadığının belirlenmesi halinde bir ara karar ile davanın anılan maddede açıklandığı şekilde durmasına karar verilmesi ve şayet toplantının yapıldığı anlaşılmış ise iflas idaresi huzuruyla davaya devam edilerek sonuçlandırılması gerekmektedir.
3- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” denilmektedir.
Yargıtay bozma ilamı yerinde görülerek uyulmasına karar verimiş ve bu doğrultuda yargılama devam edilmiştir.
Davalı … hakkında temyiz istemi red edilmiş olmakla; adı geçen davalı ile ilgili olarak mahkememizce verilen 08/05/2003 tarihli … Esas,… karar sayılı kararı kesinleşmiş bulunduğundan adı geçen davalı yönünden yeniden karar verilmesine gerek bulunmamaktadır. Davacı vekili: davalılardan müflis …’in iflas idaresi, …A.Ş, … Ltd hakkındaki davayı 22/02/2018 tarihinden itibaren takipsiz bırakmıştır. HMK nın 150.maddesinde belirtilen 3 aylık yasal süresi içinde adı geçen davalılar yönünden yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Dava; davalılardan … Bank A.Ş hakkında yürütülerek sonuçlandırılmıştır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve banka kayıtları üzerinde inceleme yapıl.arak bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
03/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacının TL mevduatlarından 5.869,00 TL nin 10/12/1999 tarihinde, 740,00 TL nin 17/12/1999 tarihinde yazılı talimatları doğrultusunda, davalı bankada bulunan … Securty … Ltd nin 54563 nolu hesabına yatırıldığı ve davacıya iade edildiği yada ödendiğinin kanıtlanamadığı, kendisinin mevduat cüzdanı verildiği ve imzasını taşıyan bir havale talimatının alındığı, … Bank A.Ş nin yöneticileri tarafından davacı ve onun durumundaki diğer … açtıranların iadelerinin fesata uğratılarak haksız ve hukuka aykırı işleme maruz bırakıldıklarının İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesinin 29/11/2005 tarihli kararı ile belirlendiği, … Bank A.Ş nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminini 22/12/1999 tarihinde … ne devredildiği, 26/02/2001 tarihinde…bank A.Ş bünyesinde birleştiği, 31/07/2001 tarihli Fon kurulu kararı ile … Bank’a devredilerek birleştirildiği, … bank A.Ş nin ünvanının ise 07/07/2008 tarihinde …. Bank A.Ş olarak değiştirildiğinden … Bank A.Ş nin tüzel kişiliğinin … Bank A.Ş olarak devam ettiği, … ile … Bank A.Ş arasında bağıtlanan 09/08/2001 tarihli, hisse devir sözleşmesi gereğince davalı bankanın sorumlu bulunduğu, dava tarihi itibarıyla davacının hesaplarında bulunan ve yukarıda açıklanan tutarların avans faizi uygulanarak davalı banka tarafından davalıya ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
İddia, savunma ,dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; davacının davalı … Bank A.Ş … Şubesinde vadeli hesap açtırmak istediği, banka görevlilerinin yönlendirmesi ile davacı tarafından 5.869,00 TL ve 740,00 TL nin … Bank A.Ş’nin halefi olduğu … Bankta … ve … nolu hesapların açılarak bu hesaplardan davacının imzasını taşıyan havale talimatları ile … Ltd. ne 10/12/1999 tarihinde 5.869,00 TL, 17/12/1999 tarihinde 740,00 TL havale yapıldığı ve daha sonra talep edilmesine rağmen paranın kendisine ödenmediği, davacının iradesinin banka görevlilerince fesata uğratılarak işlemin yapılmış olduğu, havale tutarlarının … dışı bankaya gönderilmeyerek … Ltd.nin … Bank A.Ş nin merkez şubesinde bulunan … nolu hesabına aktarıldığı ve bu hesaplardan herhangi bir geri ödemeye rastlanmadığı, İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda … banka A.Ş görevlileri hakkında … hesaplardan dolayı mahkumiyet kararlarının verildiği belirlenmiştir. Bu durumda; davacının hesabından yapılan havale tutarının aslında … dışı bankaya aktarılmayıp … Bank A.Ş nin hakim ortakları tarafından kendi şirketlerine kredi verilmek suretiyle kullandırıldığı, davacının parasını … bankasından tahsil etme imkanının da kalmadığı anlaşılmaktadır. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; … Bank A.Ş nin külli halefi olan … Bank A.Ş nin davalı … Bank A.Ş tarafından devralınması nedeniyle davada sorumluluğunun bulunduğu, davacının iradesi sakatlanarak … bankasına gönderilen havale tutarının davalı banka tarafından davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Taraflar arasında doğrudan sözleşmesel bir ilişki bulunmadığından hüküm altına alınan miktarlara paranın hesaba yatırıldığı tarihten itibaren avans faizi yürütülmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
Davalı …BANK hakkındaki davanın KABULÜNE,
6.609,00 TL nin (5.869,00 TL için 10/12/1999 tarihinden itibaren, 740,00 TL si için 17/12/1999 tarihinden itibaren) yürütülecek avans faizi ile birlikte davacı yararına davalıdan tahsiline,
Davalılar Müflis …’i iflas idaresi, … AŞ, … Ltd. Hakkındaki davanın HMK/150 maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
Davalı … hakkındaki Mahkememizin… Esas …Karar sayılı 08/05/2003 tarihli kararı kesinleşmiş bulunduğundan YENİDEN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 451,46TL nispi karar ve ilam harcının davalı …BANK AŞ’den tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin …BANK AŞ’den alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … AŞ’ye verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 918,60 TL yargılama giderinin davalı …BANK AŞ’den alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 1.025,00 TL gider avansından geriye kalan 200,00 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı … Ltd. Tarafından yatırılan 50,00 TL gider avansından geriye kalan 3,90 TL’nin hüküm kesinleştiğinde adı geçen davalıya iadesine,
Davacı vekili, davalı … vekili, feri müdahil … vekili huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.
Katip
Hakim
HARÇ BEYANI /
451,46- TL. KARAR HARCI
89,22 TL. PEŞİN HARÇ
362,24 -TL. KALAN HARÇ
DAVACI GİDERİ /
93,60 TL İLK GİDER
500,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
325,00 TL POSMA MAS.
918,60 TL TOPLAM