Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/901 E. 2019/808 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/901 Esas
KARAR NO: 2019/808

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
ASIL-BİRLEŞEN DAVA TARİHİ: 18/10/2017-17/10/2017
KARAR TARİHİ : 27/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Asıl dava dosyasında davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekilinin nakit ihtiyacı sebebi ile davalı …’ dan 236.000,00-TL nakit borç talebinde bulunmuş, buna karşılık olarak … Bankası … Şubesi tarafından düzenlenecek 230.000,00-TL bedelli teminat mektubunu davalıya vermeyi kabul etmiş ve bu şekilde aralarında bir sözleşme akdedilmiş olduğunu, banka teminat mektubu davalıya vermeyi kabul etmiş ve bu şekilde aralarında bir sözleşme akdedilmiş olduğunu, banka teminat mektubunu hazırlamana kadar müvekkil borcunun teminatını oluşturmak amacıyla … Bankası… Şubesi … nolu hesaba ait 30/06/2017 tarihli … seri nolu 92.000,00-TL, 30/08/2017 tarihli … seri nolu 72.000,00-L ve 30/09/2017 tarihli … seri nolu 72.000,00-TL bedelli çekleri vermiş olduğunu, davalının sözleşme gereği müvekkilie ödemesi gereken 236.000,00-TL ödeme yapılmamış olduğunu, bunun üzerine teslim edilen çekler geri istenmiş ise de çekler de müvekkile iade edilmemiş olduğunu, bu arada çekleri tarihlerinde muhatap bankaya ibraz eden davalı çeklerin arkasını yazdırmış ve müvekkil aleyhinde icra takipleri yapmaya başlamış olduğunu, … seri nolu 92.000,00-TL bedelli çek için İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine girişilmiş olduğunu, beyan ederek müvekkilinin davalıya 236.000,00-TL borçlu olmadığının tespitine, davalının elinde bulunan çeklerin istirdadına haksız icra takipleri sebebi ile % 20 kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin… esas sayılı dava dosyasında; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan 18/08/2016 tarihli sözleşme ile 187.500,00 TL nakit borç para temin ettiğini, buna karşılık sözleşmede belirtilen … Bankası … Şubesine ait 180.000,00 TL bedelli teminat mektubunun kendisine teslim edildiğini, müvekkilinin davalıya sözleşmede belirtilen vade ve tutarlara uygun olarak 150.000,00 TL ödeme yapıldığını, ancak davalı şirketin kendisine teslim edilen teminat mektubunu nakde çevirdiğini, sözleşmeye göre müvekkilinin ödemesi gereken 20/05/2017 vadeli 18.750,00 TL ve 20/06/2017 vadeli 18.750,00 TL düşülecek olursa davalının 142.500,00 TL haksız ve fazla kazanç elde ettiğini beyanla haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilen 142.500,00 TL’nin tahsil tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının menkul malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA /
Asıl dava dosyasında davalı vekili cevap dilekçesi özetle; bu dava müvekkilin alacağını tahsil etmesini engellemeye matuf afaki iddialar içermekte olduğunu, davacı taraf ödeme yerine geçen bir kambiyo evrakı ile borcunu ödemiş ve dava konusu çekleri müvekkile teslim etmiş olduğunu, dava konusu çekler sebebinden mücerret borç ikrarını içeren bir kambiyo evrakı olduğunu, davacı taraf takip konusu yapılan çeklerden dolayı borcunun bulunmadığını, müvekkilin elinde bulunan çeklerin istirdatını iddia ettiğine göre bu iddiasını HMK uyarınca aynı nitelikte yazılı delille kanıtlamak zorunda olduğunu, dava kambiyo senedinden dolayı borçlu olunmadığının saptanması istemine dair olduğu için konunun kambiyo, ispat hukuku ve muvazaa açısından ele alınması gerektiğini, davacı taraf çeklerdeki imzayı inkar etmemiş, takibe konu yapılan çekler sebebiyle müvekkile borçlu bulunmadığının iddia ederek borçlu olmadığının tespitini istemiş olduğunu, çeklerde bulunan imza inkar edilmediğine göre davacı çek dışında temel talebinin karşılanmasını istemekte olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, davacının kötü niyet olması sebebiyle % 20′ den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin…esas sayılı dava dosyasında; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında imzalanan sözleşme gereği davacının müvekkilinden 187.500,00 TL borç para aldığını ve bu borcunu geri ödeme hususunda 18/08/2016 tarihinde protokol yapıldığını, borcun teminatı olarak 180.000,00 TL tutarında teminat mektubu verildiğini ve protokole uyulmamasının cezai şartı olarak teminatın irat kaydedileceğinin taraflar arasında kararlaştırıldığını, 20/06/2017 tarihinde 18.750,00 TL ödeme yapmayı davacının taahhüt ettiğini, ancak belirlenen vadelerde ödeme yapılmadığını, davacının protokol şartlarını ihlal etmesi nedeniyle müvekkilinin protokolden kaynaklı alacakları bakil kalmak kaydı ile teminat mektubunu irat etmek üzere nakde çevirdiğini, teminat mektubunun nakde çevrilmesi işleminin borca mahsup işlem olmayıp davacının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle teminat mektubunun irat kaydedilmesi işlemi olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Asıl dava; İİK’nun 72 maddesi kapsamında menfi tespit, birleşen dava istirdat istemine ilişkindir.
Asıl davada taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu… seri numaralı çeklerden ötürü davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktalarında; birleşen davada taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; taraflar arasındaki 18/08/2016 tarihli sözleşme çerçevesinde, davalının teminat mektubunu haksız olarak nakde çevirip çevirmediği, davacının davalıdan haksız olarak nakde çevrildiği iddia olunan teminat mektubu nedeniyle istirdat alacağının varlığı ve miktarı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … ve … esas sayılı takip dosyaları celbedilmiştir.
Dava konusu; … Bankası …Şubesi … nolu hesaba ait 30/06/2017 tarihli …seri nolu 92.000,00-TL bedelli, … Bankası … Şubesi … nolu hesaba ait 30/08/2017 keşide tarihli … seri nolu 72.000,00-TL bedelli çek asılları ve … Bankası … Şubesi’ nden alınan 18708/2016 tarihli sözleşmenin aslı gibidir şerhli kaşeli sözleşme örneği, yine aslı gibidir kaşeli 23/08/2016 tarihli, …bank … şubesi’ ne ait teminat mektubu ve bu mektuba ait yazışmalar, 5 adet ödeme makbuzu mahkememiz kasasına alınmıştır.
Davacının iddiası ve tüm dosya kapsamına göre, asıl ve birleşen dosyalarda ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için tarafların 2016 ve 2017 yılı Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 18/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin HMK md. 222 uyarınca davacı lehine delil niteliğinde bulunduğu, davacının asıl davada 236.000,00-TL’ lik çekler ile ilgili borçlu olmadığına ilişkin talebi ile ilgili yapılan değerlendirmelere ve tespitlere göre; davacı ile davalı arasında bila tarihli sözleşme kapsamında davalının davacıya 236.000,00-TL lik ödeme yaptığına dair herhangi bir belgenin bulunmadığı, davalının davacıya 236.000,00-TL’ lik borç verdiği dosya kapsamında belirlenemediği dikkate alındığında asıl davaya konu olan … Bankası … Şubesi … nolu hesaba ait 30/06/2017 tarihli, … seri nolu 92.000,00-TL 30.08.2017 tarihli …seri nolu 72.000,00-TL ve 30/09/2017 tarihli … seri nolu 72.000,00-TL bedelli çekler ile ilgili davacının davalıya borçlu olmayacağının kabulünün gerekeceği; birleşen davada davacının davalıdan 187.500,00-TL’ sini aldığına dair kabulünün olduğu, davacının aldığı borç karşılığında davalıya 31/01/2017 tarih 93.000,00-TL, 19/04/2017 tarih 18.750,00-TL ve 24/05/2017 tarih 18.000,00-TL olmak üzere 129.750,00-TL’ lik ödeme yaptığı, davacının davalı ile yaptığı sözleşme içeriğine uygun ödemelerini yapmadığı, taraflar arasındaki 18/08/2016 tarihli sözleşmede;” ödeme yapılan tutarlar verilen teminattan düşülerek teminatın ödenen kısmı kadar iade edilerek kalan borçlu tutar kadar teminat verileceği, sözleşme şartları yerine getirilmediği takdirde teminat mektubu irad kaydedileceği ödeme şartları her ayın 20′ sinde olmak üzere olabilecek bir gecikme teminat mektubunun nakde çevrilmesi için 10 gün opsiyon verilmekte olduğu, eğer bu süre içeresinde ödeme yapılmaz ise teminat mektubu irad kaydedileceği” hükmünün yer aldığı, hükme göre davacının sözleşmeye uygun ödeme yapmaması dolasıyla teminat mektubunu irat olarak kaydedeceği hükmünün sayın mahkeme tarafından kabul edilmesi halinde davalı …’ nın … nolu 180.000,00-TL’ lik teminat mektubunun 07/07/2017 tarihinde nakde çevirmesini cezai şart bedeli olarak kabul edilebileceği bu durumda davacının birleşen davada ki talebinin reddini gerekeceğini, mahkemenin 129.750,00-TL’ lik ödemenin yapılması dolayısıyla davacının borcunun ( 187.500,00TL -129.750,00TL) 57.750,00-TL’ lik borcu kaldığına kanaat getirmesi halinde ise davalının davacıdan tahsil ettiği (180.000,00TL -577,750,00TL )122.250,00-TL ‘ sinin 07/07/2017 ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davacıya iadesine hükmedilebileceği görüş ve kanaatini bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Asıl dava yönünden yapılan incelemede; taraflar arasında, davacının 236.000,00-TL borç karşılığında davalıya 230.000,00-TL tutarında teminat mektubu vereceği, davacının toplam borcun 92.000,00-TL sini 30/06/2017, 144.000,00-TL sini 30/09/2017 tarihinde geri ödeyeceği, ödeme yapılan tutarların teminattan düşüleceği ve ve teminatın ödenen kısmı kadarının davacıya iadesi ile kalan borç tutarında yeni teminat alınacağı, sözleşme şartlarının yerine getirilmemesi halinde teminat mektubunun irat kaydedileceği, geri ödemenin gecikmesi halinde davalının davacıya 10 gün opsiyon tanıyacağı, bu süre içerisinde ödeme yapılmaması halinde teminat mektubunun irat kaydedileceği yönünde bir anlaşma yapılmıştır. Davacı tarafından anlaşma kapsamında teminat istenen teminat mektubu hazır edilinceye kadar davalıya; …Bankası …. Şubesi … nolu hesaba ait 30/06/2017 tarihli … seri nolu 92.000,00-TL, 30/08/2017 tarihli … seri nolu 72.000,00-TL ve 30/09/2017 tarihli … seri nolu 72.000,00-TL bedelli çekleri teminat olarak verdiğini, davalının ise 236.000,00-TL ödemeyi yapmadığını çekleri iade etmediğini, aksine 16538 seri nolu 92.000,00-TL, 30/08/2017 tarihli … seri nolu 72.000,00-TL iki çek için icra takibi başlattığını, çeklerin teminat çeki olduklarını ve bedelsiz bulunduklarını iddia ederek, her üç çek için borçlu olmadığının tespitini talep ettiği anlaşılmıştır. Çeklerin ibraz ve ödeme bilgileri için muhatap bankaya yazılan yazı cevaplarından, her üç çekin davalı tarafından ibraz süresi içerisinde ibraz edildikleri ve karşılıksız çıktıkları anlaşılmıştır. Davalı tarafça menfi tespit talebine konu çeklerin soyut borç ikrarı niteliğinde olduğu ve ödenmedikleri, menfi tespit talebinin yerinde olmadığı savunulmuştur. Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü alacaklı üzerindedir. Ancak kambiyo hukuku çerçevesinde, bir kambiyo senedinden ötürü borçlu bulunulmadığını ispat yükü borçluya geçer. Bunun istisnası alacaklının senet metnini talil etmesidir. Somut olayda her ne kadar davalı tarafça dava konusu çeklerin, taraflar arasındaki yukarıda izah edilen sözleşmeye istinaden teminat amacı ile verildiği savunulmuş ise de, sözleşmede teminat olarak çek keşide edileceğine dair bir düzenleme bulunmadığı gibi, dava konusu çeklerin üzerinde teminat kaydı bulunmamaktadır. Davalı taraf senet metnini talil mahiyetinde savunmada bulunmamıştır. Ödeme aracı mahiyetindeki dava konusu çeklerin teminat olarak verildiklerini ve bedelsiz olduklarını ispat yükü davacı üzerindedir. Davacının bu iddiasını yazılı delil ile ispat etmesi gerekir. Bu yönde yazılı delil sunamayan ve yemin deliline de dayanmayan davacının davasını reddetmek gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden yapılan incelemede; taraflar arasında, davacının 187.500,00-TL borç karşılığında davalıya 180.000,00-TL tutarında teminat mektubu vereceği, davacının toplam borcun 93.750,00-TL sini 20/01/2017, 18.750,00-TL sini 20/02/2017, 18.750,00-TL sini 20/03/2017, 18.750,00-TL sini 20/04/2017, 18.750,00-TL sini 20/05/2017 ve 18.750,00-TL sini 20/06/2017 tarihinde geri ödeyeceği, ödeme yapılan tutarların teminattan düşüleceği ve ve teminatın ödenen kısmı kadarının davacıya iadesi ile kalan borç tutarında yeni teminat alınacağı, sözleşme şartlarının yerine getirilmemesi halinde teminat mektubunun irat kaydedileceği, geri ödemenin gecikmesi halinde davalının davacıya 10 gün opsiyon tanıyacağı, bu süre içerisinde ödeme yapılmaması halinde teminat mektubunun irat kaydedileceği yönünde bir anlaşma yapılmıştır. Davacı tarafından dava konusu sözleşme kapsamında davalıdan 187.500,00-TL nakit borç alındığı, bu borç karşılığında 180.000,00-TL tutarında teminat mektubu verildiği, davacının sözleşmede kararlaştırılan vade ve tutarlarda 150.000,00-TL ödeme yaptığı, buna rağmen teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrildiği ve davalının 142.500,00-TL haksız kazanç elde ettiği iddia edilerek, anılan tutarın tahsil tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep edilmiştir. Davalı tarafça, davacının borcunu sözleşmede kararlaştırılan vadelerde geri ödemediği, sözleşmenin 4 ve 5 maddelerindeki ceza-i şart düzenlemeleri gereği teminat mektubunu nakde çevrildiği savunulmuş ve davanın reddi talep edilmiştir. …bank … Şubesi’ne yazılan yazı cevabından dava konusu teminat mektubunun 07/07/2017 tarihinde nakde çevrildiği ve 180.000,00-TL nin davalıya ödendiği anlaşılmıştır. Mahkememizce yaptırılan mali bilirkişi incelemesi neticesinde, davacının kendi defterlerine göre davalıya 30/01/2017 tarihinde 93.000,00-TL, 19/04/2017 tarihinde 18.750,00-TL ve 24/05/2017 tarihinde 18.000,00-TL olmak üzere toplam 129.750,00-TL geri ödeme yaptığı anlaşılmıştır. Somut olayda uyuşmazlığın çözümü, sözleşmede ceza-i şart anlaşması bulunup bulunmadığının ve ceza-i şart anlaşması mevcut ise bu şartın hukuki mahiyetinin ne olduğunun(ifaya ekli-ifa yerine) tespiti ile mümkündür. Taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesi “sözleşme şartları yerine getirilmediği takdirde teminat mektubu irat kaydedilir”, 5. Maddesi ise “ödeme şartları her ayın 20’sinde olmak üzere olabilecek bir gecikme teminat mektubunun nakde çevrilmesi için 10 gün opsiyon verilmektedir. Eğer bu süre içerisinde ödeme yapılmaz ise teminat mektubu irat kaydedilir” hükümlerini içermektedir. Her iki maddede; sözleşmeye aykırılık halinde teminat mektubunun nakde çevrileceği düzenlenmiş olup, özellikle sözleşmenin beşinci maddesinde geri ödeme borcunun vadesinde ve en geç vadeden itibaren 10 günlük mehil içinde ödenmemesi halinde teminat mektubunun irat kaydedileceği açıkça kararlaştırılmıştır. Buna göre sözleşmenin beşinci maddesi ile borcun kararlaştırılan zamanda ifa edilmemesi hali ceza-i şarta bağlanmış olup, bu şart 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 179/2 maddesi kapsamında ifaya ekli ceza-i şart mahiyetindedir. Başka ifade ile borcun belirlenen vadede ödenmemesi halinde alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş ve ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça hem ifayı hem de ceza-i şartı isteyebilir. Somut olayda sözleşmede borcun 93.750,00-TL’si 20/01/2017, 18.750,00-TL’si 20/02/2017, 18.750,00-TL’si 20/03/2017, 18.750,00-TL’si 20/04/2017, 18.750,00-TL’si 20/05/2017 ve 18.750,00-TL’si 20/06/2017 tarihinde olmak üzere toplam altı taksitte ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı kendi defterlerine göre 30/01/2017 tarihinde 93.000,00-TL, 19/04/2017 tarihinde 18.750,00-TL ve 24/05/2017 tarihinde 18.000,00-TL olmak üzere toplam 129.750,00-TL geri ödeme yapmıştır. Davacının borcun ilk taksidini 30/01/2017 tarihinde ve 93.000,00-TL olarak eksik ödediği, ikinci taksidini üç ay gecikmeli olarak 19/04/2017 tarihinde 18.750,00-TL olarak ödediği, üçüncü taksidini üç ay gecikmeli olarak 24/05/2017 tarihinde 18.000,00-TL olarak eksik ödediği, kalan taksitlerin ise vadelerinde ödenmedikleri gibi vadeden itibaren sözleşmede kararlaştırılan 10 günlük mehil içerisinde de ödenmedikleri açıktır. Buna göre davalının sözleşmenin 5. Maddesi uyarınca hem ifayı hem de ifaya ekli ceza-i şartı talep etme, başka ifade ile teminat mektubunu nakde çevirme hakkı doğmuş olduğundan, davacının fazladan istirdat talebi yerine görülmemiş ve davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar asıl davada davalı olarak … Gıda-… ile … ayrı ayrı davalı gösterilmiş ise, … ibaresinin gerçek kişi tacir olan …’nın işletme adı olduğu, her iki davalının aynı kişi olduğu anlaşılmış ve gerekçeli karar başlığında da davalı tek kişi olarak gösterilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;

H Ü K Ü M
Asıl ve birleşen davanın REDDİNE,
Asıl dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, 31,40-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik 13,00-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Asıl dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 20.110,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Asıl dava nedeniyle davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Asıl dava nedeniyle HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 1.284,50.-TL gider avansından geriye kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafından yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Birleşen dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, 31,40-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik 13,00-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Birleşen dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 14.150,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Birleşen dava nedeniyle davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Birleşen dava nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Birleşen dava nedeniyle HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 180,00.-TL gider avansından artan kısmın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …