Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/897 E. 2018/897 K. 12.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/897 Esas
KARAR NO : 2018/897
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/10/2017
KARAR : USULDEN RED- GÖREVSİZLİK
KARAR TARİHİ : 12/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; …Şti iş ortaklığı’nın …Başkanlığınca 08/12/2011 tarihinde yaptığı ihale ile üstlendiği … yataklı devlet hastanesi projesi inşaatı, müvekkil …’ye sigorta poliçesi ile sigortalandığını, müvekkil şirkete sigortalı bulunan inşaatın güvenlik ve gözetiminin sağlanması için söz konusu projenin inşası işini üstlenen …A.Ş. … Şti. İş Ortaklığı ile davalı … arasında 03/01/2015-02/01/2016 tarihlerini kapsayan Gözetim Hizmeti Sözleşmesi imzalanmış ve sözleşme uyarınca sigortalı …Devlet Hastanesi İnşaatı Şantiyesinin karşılama ve yönlendirme hizmetleri ile şantiye sahasının güvenlik e götetim hizmeti işi davalı tarafından sağlanmaya başlandığını, Davalı tarafından güvenlik ve gözetimi sağlanan sigortalı inşaatın şantiye sahasındaki 4 ayrı deposinda yer alan ve inşaatın yapımında kullanılan mekanik ve elektrik malzemeler ile şantiye tesis ve ekipmanlar, 29/05/2015 tarihinde kimliği tarihinde kimliği belirsiz şahıs veya şahıslarca yapılan hırsızlık sonucu çalındığı, Olaya ilişkin …ilçe Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen Olay Yeri İnceleme Raporu’nda “Bahse konu olayın güvenlikli bahçe izerisinde bulunan …Yataklı Devlet Hastanesi inşaatında gerçekleşmiş olduğunun görüldüğünü, Müşteki ve çalışanlar ile yapılan görüşmede hilti ucunun çevresine pirketleri belli olsun diye kendilerinin koymuş olduğu hilti ucunun kendi kullandıkları hilti ucu olmadığı kesinlikle kendilerine ait olmadığı bilgisi alındığını, genel depo karşısında bulunan mekanik bölüme ait depoya gelindiğinde deponun saçdan yapılmış tek bölümden oluşan depo olduğunu, depo giriş kapısının üzerinde bulunan zincirli ve asma kilitli kilit sistemininin kapı bağlantı yerinden sökülmüş halde olduğunun görüldüğünü, mekanik deposu incelendiğinde depo giriş kapısının demir doğrama kapı olduğunu, kapı kilit sisteminin sağlam ve çalışır vaziyette olduğunu, kapıyı açmak için üzerinde açma teli olduğunun görüldüğünü, olay yerinde müşteki nezaretinde yaptığımız detaylı teknik incelemede başkaca herhangi bir olumsuz durum olmadığının görüldüğünü, 29/05/2015 saat 05:09 da Ana Girişten şantiye sahasına …marka aracın girdiğini, olayın meydana geldiği gece saat 04:50’ye kadar harfiyat kamyonlarının çalışması nedeniyle kapının kapalı tutulmadığı dolayısıyla aracın girdiği esnada ana kapıdaki bariyerin açık olduğunu, içeri giren aracın saat 05:55’te çıkış yaptığı sırada bariyerin kapalı olduğu güvenlikle konuşularak muhtemelen kendilerini inşaat sahasınde çalışan taşeron firma çalışanları olarak tanıttığını ve bu sayede kapının açtırıldığını, hırsızlık hadiseninin meydana geldiği sırada ana giriş kapısında 2, diğer kapıda ise 1 personelin bulunduğu ve ana giriş kapısında bulunan personelden birinin belli periyotlarda şantiye sahasında devriye attığının öğrenildiğini, davalının sözleşme ile kendisine yüklenilen güvenlik ve gözetim görevini yerine getirirken gerekli dikkat ve özeni göstermek zorunda olduğunu, dava konusu olaydan dolayı sorumluğu aşikar olmasına karşın, davalı/borçlunun aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine karşı herhangi bir haklı sebep göstermeksizin itiraz etmiş olmasının davalının kötü niyetini ortaya koyduğundan davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmolunmasını beyan ederek davalı/borçlunun İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyasına karşı yaptığı haksız itirazlarının iptalini, takibin asıl alacak ve ferileri üzerinden devamını, %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Dava açılması için aranan şartların yokluğu ve usulü eksiklikler nedeniyle ve müvekkile yönetilmemesi gereken husumet yönünden kötü niyetli olarak davanın esasa girilmeden reddine karra verilmesini gerektiğini, davacı şirket ile müvekkil şirket arasında, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyasında takibe konu alacak kalemleri bakımından müvekkilin herhangi bir sorumluluğu bulunmamakla beraber takibin haksız, kötü niyetli ve tahsili için müvekkili baskı altına almak amacıyla yapıldığını düşündüklerini, şantiye sahasında belirtilen malzemelerin ne olduğunu, nerede olduğunu, depo kaytıları ve benzeri hususlarda müvekkilin bir bilgisinin olmadığını olmasının da beklenemeyeceğini ve müvekkile teslimi ile herhangi bir işlem yapılmadığını bu nedenle oluşan zararın tüm kapsamı ve neticeleri yönünden müvekkile herhangi bir kusur atfedilemeyeceğininin sabit olduğunu, ceza hukuku kapsamında değerlendirilmesi gereken ve soruşturma ile yasal süreci devam eden bir süreçte hukuki olarak müvekkilin herhangi bir ihmali ve kusuru bulunmadığını, müvekkilin mağduriyetine sebep olan işlemlerin esası kötü niyetli ve haksız olarak yapılan işlemler olduğunu, davacı tarafından talep olunan kötüniyet tazminatının usul ve esasa ilişkin şartları oluşmamış olduğunu, yargılama gerektiren uyuşmazlık üzerinden müvekkilin kötü niyetli olduğundan bahisle tazminat talep edilmesi mevzuata ve yargıtayın yerleşik içtihatlarına aykırı olduğunu beyan ederek haksız davanın reddini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyasından yapılan takibin itpalini, müvekkilin davacı kuruma borçlu olmadığının tespitini ve davacının haksız, kötü niyetli icra takibi sebebiyle davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir.
Dava, İnşaat tüm riskler (car) sigorta poliçesi kapsamında davacının dava dışı sigortalısına yaptığı ödemenin davalıdan rücuen tazminine yöneliktir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş, anılan kanunun 5.maddesinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz, TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olmasını sağlamaz. Başka ifade ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda hangi mahkemenin görevli olduğunun belirlenmesi için öncelikle taraflar arasındaki ilişkinin vasıflandırılması gerekmektedir. Davalı … ile dava dışı sigortalı …A.Ş ile … Şti iş ortaklığı arasında gözetim hizmeti sözleşmesi yapıldığı, davalının gözetim hizmetini üstlendiği inşaat alanında meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle ortaya çıkan zararın, sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalı …A.Ş ile … Şti iş ortaklığına ödendiği, davacının sigortalısının haklarına halef olarak davalıya gözetim hizmeti sözleşmesine aykırılık nedeniyle rücu ettiği anlaşılmaktadır. Başka ifade ile rücuen tazminat davasının dayanağı mezkur gözetim hizmeti sözleşmesidir. Anılan sözleşme TTK’nun 4/1 maddesinde sayılan ve bir davanın mutlak ticari dava sayılmasını gerektiren işlemlerden olmadığı gibi, aynı maddenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na atıfla mutlak ticari dava konusu kabul ettiği sözleşmelerden de değildir. Dosya kapsamından davalı …’nın esnaf olup işletme esasına göre defter tuttuğu, gerçek kişi tacir kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu haliyle her iki tarafın tacir sıfatını haiz olmadığı bir davanın ticari dava sayılmasına hukuken olanak bulunmadığından, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Ticari olmayan davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir.Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır.
Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; 6100 Sayılı HMK.nun 1. maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, m. 2 gereğince asliye hukuk mahkemelerinin de görevi belirlendiğine göre; aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılmıştır. Mahkememiz davaya bakmakla görevsiz olup, bu dava şartı noksanlığının sonradan giderilmesi de mümkün olmamakla, davanın saptanan dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının mahkememizin görevsiz olması nedeniyle usulden reddine,
2-HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3- Yargılama giderlerinin görevli mahkemesince hüküm altına alınmasına, HMK 20 maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır