Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/885 E. 2018/790 K. 11.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/885 Esas
KARAR NO : 2018/790
DAVA : Tazminat – Belirsiz alacak
DAVA TARİHİ : 13/10/2017
KARAR : USULDEN RED
KARAR TARİHİ : 11/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; genel yetki kuralları gereği yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, huzurda görülmekte olan davanın sigorta şirketinden olan alacak hakkının müvekkiline temil edilmesi neticesinde ortaya çıktığını, taraflar arasında tüketici ilişkisinin olmaması ve davalı tarafın sigorta şirketi olması karşısında Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli hale geldiğini, davalı şirkete sigortalı …’nin malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın 07/04/2017 tarihinde …’a ait … plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, davalının maddi hasarlı trafik kazasında tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, … plakalı aracın 04/04/2017/2018 vade tarihli … nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile davalıya sigortalı olduğunu, davalının hasarın tamamından ve değer kaybından poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kaza akabinde müvekkilince hasarın tespiti amaçlı ekspertiz atandığını ve aracın tamir bedeli olarak KDV dahil 2.160,58 TL tespit edildiğini, yapılan ekspertize rağmen davalının tamir bedelini ödemekten imtina ettiğini, davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri dahilinde hasarın tamamından sorumlu olduğu gibi KDV tutarının tamamından da sorumlu olduğunu, hasar alan parçaların tespiti ile hasar bedelinin tespiti için ekspertiz raporu alınmak zorunda kalındığını ve bu rapor için 250,00 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, davalı sigorta şirketine hasar bedelinin ve değer kaybı alacağının temlik alan tarafına ödenmesi için 18/08/2017 tarihinde başvuru yapılmışsa da iş bu davanın açıldığı güne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının 28/08/2017 tarihinde temerrüde düştüğünü, …’ın davalı sigorta şirketinden alacağını Bk. M. 183 V.d maddeleri gereği hukuka uygun olarak ve şekil şartlarını da sağlamak suretiyle alacağın temliki yoluyla müvekkili …Şti’ye devrettiğini beyan ederek taraflar arasındaki hasar bedeli ve değer kaybı hasarına ilişkin uyuşmazlık sebebi ile talep edilebilen miktarın bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra alacak miktarını belirlenecek miktarın arttırılacağının fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla şimdilik 650,00 TL hasar bedeli ile 100,00 TL değer kaybı bedelinin ve 250,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 28/08/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, her türlü başvuru, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkil şirket tarafından … numaralı 04.04.2017 – 2018 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, araçta mevcut hasarın miktarı, hasarın meydana geldiği yer gözetildiği durumda, araçta değer kaybı meydana geldiği iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, Zira KTK md.90 atfıyla 01.06.2015 yürürlük tarihli Karayolu Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve ekinde yer alan değer kaybı hesap kriterleri uyarınca, sökülebilir-takılabilir parçalar, civatalı parçalar, boya gerektirmeyen hasarlarda değer kaybı hesaplanmayacağı kabul edilmiş olup bu yönüyle davacı taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, Müvekkil Şirketin Sorumluluğunun Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.11.2013 tarih … E. …K. Sayılı ilamında, sigorta şirketinin ancak sigortalı araç kusuru oranında zarardan sorumlu olacağının açıkça ifade edildiğini, dava konusu olayla ilgili olarak varsa ceza soruşturma dosyasındaki tüm delillerin, ifade tutanaklarının, tanık beyanlarının ve nihayet bilirkişi raporunun temini gerektiğini, ayrıca hasar dosyasının davacıya ait araç plakası ve kaza tarihi bildirilerek celbini talep ettiklerini, ceza dosyası ve varsa Kusur durumunu gösteren bilirkişi raporu celp edildikten sonra meydana gelen kazada kusur durumunun tespiti için dosyanın bu konuda uzman öğretim görevlilerinden oluşacak bir bilirkişi heyetine; yahut Adli Tıp Kurum Trafik İhtisas Kurulu’na sevk edilmesini talep ettiklerini, dava konusu olayda belirlenebilir bir tazminat söz konusu olmadığı; değeri ve miktarı bilinmeyen bir alacağın temlikinin mümkün olmadığı; temliknamede temlik konusu meblağ ve bahsi geçen aracın hangi kazası kaynaklı değer kaybı alacağının belirtilmediği gözetilerek davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından temliknamenin geçersiz olduğunun tespiti ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi halde, işbu dilekçe ile dava dilekçesi ve eklerinin, araç maliki …’a ihbarını talep ettiklerini beyan ederek kazanın meydana gelmesindeki kusur ile araçtaki değer kaybının, Genel Şartlarda açıkça yer alan formüllere göre hesaplanmasına, davacıya ait aracın kullanılmışlık katsayısı, hasar boyutu katsayısı ve araç baz değeri göz önüne alındığında iddia edilen fahiş değer kaybı taleplerinin reddine, aracın dava konusu kazadan öncekin hasarlarının tespitine, dava konusu kazadan önce hasarsızlığın yitirilmiş olması halinde değer kaybı taleplerinin reddine, araç kasko şirketine müzekkere yazılarak kasko hasar dosyasının celbine; müvekkil şirketten değer kaybına ilişkin hasar dosyasının celbine, kazanç kaybı vs. dolaylı zararlar teminat dışı olduğundan bu yöndeki taleplerin reddine, temlikname geçerlilik şartları mevcut olmadığı gözetilerek davanın reddine; aksi halde davanın araç maliki …’a ihbarı ile değer kaybının davacıya ödenmesine muvafakatının bulunup bulunmadığının sorulmasına, her halde haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir: Davacı temlik alan; … plakalı aracın trafik kazası sonrasında oluşan 2.160,58TL araç değer kaybının ve 250,00TL eksper ücretinin davalı taraftan faizi tahsilini belirsiz alacak davası olarak 1.000,00TL dava değeri belirleyerek talep etmiştir. Davalı taraf genel mahiyette davanın reddini savunmuştur. Dava; araç değer kaybı ve eksper ücretinin faizi ile davalıdan tahsiline ilişkindir. Dava dosyası incelendiğinde; davacının dava konusu talep ettiği araç değer kaybını tespit ettiği be değer kaybının belli bir miktar olduğu ve eksper ücretinin de belirli olduğu, belirlenemeyecek bir talebinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Belirli olan dava konusu bulunmasına rağmen davacının belirsiz alacak davası açtığı, hatta buna ilişkin duruşma esnasında da belirsiz alacak davası açıldığının vurgulandığı görülmektedir. Belirli olan dava konusu değer açısından hukukumuzda belirli alacak davası veya kısmi dava açılması mümkün iken belirsiz alacak davası açılması mümkün değildir. Davacının dava açmasında hukuken korunmaya değer güncel bir yararının bulunması dava şartıdır. Bu durum 6100 Sayılı HMK m. 114/ 1- h de düzenlemiştir. Hukuki yarar davacının sübjektif hakkına hukuki korunma sağlanması hususunda mahkemeye başvurmasında hali hazırda hukuken korunmaya değer bir yararın bulunmasını ifade etmektedir. Hukuki yarar davanın açıldığı anda aranır. Belirlenmiş olan/ belirlenebilir bir talebin bulunduğu ancak buna rağmen belirsiz alacak davası açıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle eksper tarafından belirlenmiş olan araç değer kaybı ve belirli olan eksper ücreti bulunması karşısında artık belirsiz alacak davası olarak iş bu davanın açılmasında hukuki yarar yoktur. Dava şartları 6100 Sayılı HMK m. 115 gereğince incelenir. Dava şartı eksikliğinde dava usulden red olunur. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca davacının belirlenen alacağını belirli alacak davası veya kısmi dava ile tam olarak güvenle ulaşabilme imkanı varken belirsiz alacak dava açmasında hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmış, aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının usulden reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 35,90 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 4,50 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına,
3- İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ya verilmesine,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen davacı gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı temlik alan vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda dava değeri dikkate alındığında kesin olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip
Hakim
¸e-imzalıdır