Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/875 E. 2021/249 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/875 Esas
KARAR NO : 2021/249

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2017
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davacı şirketin … plakalı aracın maliki olduğunu ve aracın davalı nezdinde … poliçe numarasıyla genişletilmiş kasko sigortası ile sigortalı olduğunu, davaya konu aracın 15/05/2016 tarihinde kaza geçirdiğini, kazanın damperli bir kamyonun sıkıştırması neticesinde meydana geldiğini, kaza sonucunda davacı şirketin aracının ağır hasar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini, davalı … firmasının aracın tamiri için yapılan müracaatı haksız ve hukuka aykırı olarak reddettiğini, müvekkilinin aracı haricen tamir ettirmek zorunda kaldığını ve tamir işlemleri için 22.478,66-TL ödeme yaptığını, davaya konu aracın 27/01/2016 tarihinde 86.424,50-TL’ye satın alındığını, kazadan sonra aracın 04/11/2016 tarihinde 64.000,00-TL bedelle ancak satılabildiğini, müvekkilinin 22.424,50-TL zararı olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile aracın kaza ve hasar nedeniyle sürüm değerindeki azalma bedelinin şimdilik 6.000,00-TL’sinin kaza tarihi itibariyle işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, araçta oluşan hasar nedeniyle davacı tarafından aracın tamir ettirilmesinden doğan şimdilik 10.000,00-TL maddi hasar tutarının kaza tarihi itibariyle işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının ikrar ettiği üzere söz konusu … plakalı aracın dava dışı üçüncü bir kişiye satıldığını, davacının mülkiyetinde olmayan bir araçtan ötürü KASKO poliçesinden talepte bulunmasının hukuka aykırı olduğundan davanın usulden reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalı dava konusu aracın poliçeden dolayı maddi zararı halinde poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, araçta meydana gelen hasar miktarı ve aracın kaza tarihi itibariyle rayiç değerinin tespit edilmesi gerektiğini, davacının hasarı poliçe teminatı içerisinde meydana geldiğini ispat etmesi gerektiğini, söz konusu kazaya ilişkin olarak alınan araştırma raporundan da görüleceği üzere … plakalı araçta sürücü değişikliği yapıldığının tespit edildiğini, bu nedenle davacının beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığından sigorta genel şartları uyarınca söz konusu talebin reddinin gerektiğini, davacının aracını düşük tutardan sattığı iddiasının tamamen kendi sorumluluğunda olduğunu, davacının aracında meydana gelen hasarın nitelik olarak değer düşüklüğüne yol açmayacağının aşikar olduğunu, kaldı ki değer kaybından doğan zararların kasko poliçe teminatında yer almadığını beyanla davanın reddine masraf ve ücret-i vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, 2918 Sayılı Kanunun 91 vd. maddeleri kapsamında maddi tazminat davasıdır.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; taraflar arasındaki kasko sigorta sözleşmesi kapsamında, dava konusu kaza nedeniyle … plakalı araçta oluşan hasar ve değer kaybı zararının mevcut olup olmadığı, mevcut ise gerçek zarar tutarının ne olduğu, hasar ve değer kaybı zararının taraflar arasındaki kasko sigorta poliçesi çerçevesinde teminat kapsamında olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, hasar dosyası, trafik ve tramer kayıtları celbedilerek dosya arasına alınmış ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 21/05/2018 tarihli duruşmasının (5) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre yukarıda tespit edilen uyuşmazlıkların halli için dosya üzerinde GÜNSÜZ OLARAK, mahkememizce re’sen seçilecek kusur ve hasar uzmanı bir bilirkişi ile sigorta uzmanı bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda Sigorta uzmanı…ve Makine Yüksek Mühendisi … tarafından tanzim edilen 09/10/2018 teslim tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; 15/05/2016 tarihli hasarın Kasko Genel Şartlan ve sigortalı araca ait Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçe sözleşmesi çerçevesinde teminatta olduğu, Dosyada bulunan 27/05/2016 tarihli Araştırma Raporuna göre tespit edilen sürücü değişikliği sebebiyle beyan yükümlülüğü ihlalinin tazminatın veya bedelin miktarına, rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte olmadığı, Dosyada bulunan 27/05/2016 tarihli Araştırma Raporu ve beyanlar doğrultusunda meydana gelen hasarda kasko sigortası genel şartları teminat dışı kalan hallerden birinin oluşmadığı, Dosyada bulunan 27/05/2016 tarihli Araştırma Raporu ve beyanlar doğrultusunda beyan yükümlülüğü ihlalinin sigorta teminatı dışında olan bir hususun bu riziko teminatı içinde değerlendirilmesi için yapılmadığı, … sayılı hasar dosyası kapsamında reddedilen hasar sonrası davacı tarafından … plakalı aracın tamir için yapılan 22.478,66-TL ödemenin yasal faiziyle beraber davacıya geri ödenmesi, 15/05/2016 tarihli hasar nedeniyle meydana gelen gerçek zararın 40.701,00-TL olduğu, Değer kaybının Kasko Sigortası genel şartlan doğrultusunda teminatta olmadığı, Aracın tam zayi olarak değerlendirilmesi gerektiğinden değer kaybı zararı meydana gelmediği görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizin 27/12/2018 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Her ne kadar bilirkişi raporunda değer kaybı hesabının yapılamadığı belirtilmiş ise de, raporda dayanak gösterilen Yargıtay ilamında belirtilen hesaplama yönteminde hasar miktarının aracın sovtaj değerine değil rayiç değerine oranlandığı, somut olayda aracın tamir edilerek satıldığı da göz önünde bulundurularak hasar ve değer kaybı tutarlarının ayrı ayrı hesaplanması için dosyanın daha önce rapor tanzim eden bilirkişi heyetine ek rapor düzenlenmek üzere tevdiine” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda Sigorta uzmanı … ve Makine Yüksek Mühendisi Prof. Dr. … tarafından tanzim edilen 30/04/2019 teslim tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; 15/05/2016 tarihli hasar nedeniyle, … plakalı araçta meydana gelen onarım zararının 20.400,00-TL olduğu, araçta meydana gelen değer kaybının aracın karoseri hasarını ve onarımın ne şekilde yapıldığını gösteren belgelerin dava dosyasına sunulmaması nedeniyle hesaplanamadığı görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizin 26/12/2019 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Dosyanın daha önce rapor tanzim eden bilirkişi heyetine yeniden tevdii ile davacı vekilinin açıklama dilekçesi göz önünde bulundurularak dosyadaki mevcut delillere göre dava konusu araçta meydana gelen hasar ve değer kaybı tutarının tespiti için ek rapor alınmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda Sigorta uzmanı …ve Makine Yüksek Mühendisi … tarafından tanzim edilen 13/02/2020 teslim tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; 15/05/2016 tarihli hasar nedeniyle, 25/04/2019 tarihli Ek Raporda hasar yönünden varılan kanaatin değişmediği, dava konusu aracın onarım kalemleri göz önüne alındığında, … plakalı araçta değer kaybının oluşmayacağı görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları, teknik açıdan yeterli, denetime açık, bilimsel verilere dayalı görülerek Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili 19/09/2020 tarihli dilekçesi ile değer kaybına ilişkin taleplerinden feragat ettiklerini, davanın açılmasına davalının sebebiyet vermesi nedeniyle harç, masraf ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini; tamir ve onarım bedeli için 10.000,00-TL’lik belirsiz alacak davası olarak açtıkları davayı 20.400,00-TL olarak arttırdıklarını, 10.400,00-TL’ye ilişkin harcı yatırdıklarını, haklı ve hukuka uygun davalarının talep ettikleri faizi ve yargılama giderleriyle birlikte kabulüne karar verilmesini beyan etmiştir.
Mahkememizin 18/03/2021 tarihli celsesinde davacı vekilinin; “Biz önceki dilekçelerimizi ve beyanlarımızı tekrar ediyoruz, öncelikle değer kaybı tazminatı yönünden talebimizden feragat etmiştik, bu beyanımızı yineliyoruz; ancak bu talep yönünden davanın açılmasına biz sebebiyet vermediğimiz için yargılama giderlerinden muaf tutulmamızı talep ediyoruz, ayrıca hasar onarım bedeli yönünden de talep arttırım dilekçemiz doğrultusunda 20.400,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte tarafımıza verilmesini talep ediyoruz.” beyanında bulunduğu görülmüştür.
6098 Sayılı Kanun’un 49 maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; davacı maliki olduğu … plakalı araçta 15/05/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı ve hasar bedelinin tahsili istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise söz konusu kazaya ilişkin olarak alınan araştırma raporundan da görüleceği üzere … plakalı araçta sürücü değişikliği yapıldığının tespit edildiğini, bu nedenle davacının beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığından sigorta genel şartları uyarınca söz konusu talebin reddinin gerektiğini, ayrıca değer kaybından doğan zararların kasko poliçe teminatında yer almadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davaya konu … plakalı aracın… poliçe numarasıyla genişletilmiş kasko sigortası ile sigortalı olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Mahkememizce teknik açıdan yeterli, denetime açık, bilimsel verilere dayalı görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; 15/05/2016 tarihli kazada … plakalı araçta meydana gelen hasarın Kasko Genel Şartlan ve sigortalı araca ait Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçe sözleşmesi çerçevesinde teminatta olduğu, dosyada bulunan 27/05/2016 tarihli Araştırma Raporuna göre tespit edilen sürücü değişikliği sebebiyle beyan yükümlülüğü ihlalinin tazminatın veya bedelin miktarına, rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte olmadığı, 15/05/2016 tarihli hasar nedeniyle, … plakalı araçta meydana gelen onarım zararının 20.400,00-TL olduğu, davalının bu zarardan 2918 Sayılı Kanunun 91 maddeleri uyarınca sorumlu olduğu, davacı vekilince sunulan talep arttırım dilekçesinde; bilirkişi tarafından hesap edilen onarım tutarının toplamı üzerinden netice-i talebin arttırıldığı, bununla birlikte davacının değer kaybı tazminatı talebinden feragat ettiği tespit edildiğinden Mahkememizce ”Davacının değer kaybı tazminatı talebinin feragat nedeniyle reddine, Davacının aracın tamir-onarım bedeli talebinin KABULÜNE, 20.400,00-TL’nin 02/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının değer kaybı tazminatı talebinin feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının aracın tamir-onarım bedeli talebinin KABULÜNE, 20.400,00-TL’nin 02/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.393,52-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 273,24-TL ve 178,00-TL tamamlama harcı toplamı olan 451,24-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 942,28-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 273,24-TL peşin harç, 178,00-TL tamamlama harcı, 31,40-TL başvuru harcı, 1.300,00-TL bilirkişi ücreti ve 235,30-TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.017,94-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzlerine karşı, davalı tarafın yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/03/2021

Katip … ¸

Hakim … ¸