Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/87 E. 2018/1368 K. 31.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/87 Esas
KARAR NO : 2018/1368
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ: 27/01/2017
KARAR TARİHİ: 31/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; taraflar arasında 10/08/2015 tarihininde “Elektrik alım/Satım Çerçeve Sözleşmesi” bağıtlandığını, bu sözleşme kapsamında bağıtlanan protokolleri uyarınca; müvekkilinin davalı şirketten elektrik enerjisi satın aldığını ve borçların teminatı olarak dava dilekçesinde dökümü yapılan 3 adet teminat mektubunun davalıya teslim edildiğini, 01/01/2016-31/12/2016 tedarik dönemi için bağıtlanan 20150810-416-Unitaltek-TRTR başlıklı protokolüne göre müvekkilinin davalıdan tedarik edeceği enerji birim fiyatının hesabında refarans alınan değerlere perakende satış hizmeti (PSH) tutarının dahil edilmeyeceğinin kararlaştırıldığını, nihai tüketiciye satılan elektrik enerji bedelleri ile ilgili endekslemede parekende tedarikçilerin son kullanıcı-tüketiciye yansıttıkları PSH, kayıp kaçak gibi ek bedellerin müvekkili şirkete yansıtılmayacağının kararlaştırıldığını, bu giderlerin tüketiciye yansıtılmasına yargı mercilerinin izin vermediğini, EPDK nın 30/12/2015 tarihli veya 29578 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan tebliği ile; 01/01/2016 tarihinden itibaren PSH bedelinin ismen kaldırıldığını, ancak bu kalemin bu defa perakende enerji bedelleri içerisine dahil edilerek nihai tüketiciye yansıtılmaya devam edildiğini, örtülü olarak yansıtılan PSH tutarının EPDK tebliğinin gecici 3.maddesi uyarınca 0,007233kr/kWh olarak kararlaştırıldığını ve nihai tüketiciye uygulanan çıplak enerji fiyatlarına örtülü PSH ile eklendiğini, taraflar arasında bağıtlanan protokol uyarınca bu bedelin davalı tarafından yapılan hesaplamalardaki enerji bedelinden indirilmesi gerektiği halde 2016 yılı faturalarında buna uygun hesaplama yapılmadığını, müvekkilinin bu yıla ilişkin tüm ödemelerde çekince koyduğunu, davalının aleyhe olacak şekilde 01/01/2016 döneminde itibaren enerji fiyatının 0,45kr/kWh referans alarak faturalandırıldığını, EPDK dan bu konuda görüş alındığını, ve yapılan açıklama ile taraflar arasındaki ikili anlaşmalarda PSH bedelinin 0,007233kr/kWh olarak enerji bedelinden düşülmesi gerektiğinin ifade edildiğini, davalının buna rağmen mutabakata aykırı şekilde fazla fatura kesmeye devam ettiğini ve 2016 yılına ilişkin dönemde fazladan 481.819,79 TL PSH bedelinin tahsil edildiğini, ihtarname keşide edilmesine ve iade faturası düzenlenmesine rağmen buna uyulmadığını, ödeme yapılmaması halinde teminat mektubunun nakde çevrileceğinin bildirildiğini belirterek davalı elinde bulunan 3 adet teminat mektubu bedelinin nakde çevrilmesinin önlenmesine ve müvekkilinin davalıya belirtilen tutarda borçlu olmadığının belirtilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 17/02/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile; teminat mektubunun nakde çevrilmesi suretiyle davalının müvekkilinden 30/01/2017 tarihinde 484.472,99 TL haksız tahsilat gerçekleştirdiğini belirterek ödenen bedelin faizi ile istirdadına karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkilinin uygulamalarının taraflar arasında bağıtlanan sözleşme ve protokollere uygun bulunduğunu, EPDK dan PSH bedelinin tarifindeki ilgili enerji bedelinden düşülmesinin zorunlu olduğuna ilişkin yazı getirilmesi halinde uyuşmazlığın çözülebileceğinin davacıya bildirildiğini, davacı tarafından getirilen yazıda müvekkilinin talebinin cevaplandırılmadığını, aksine yapılan uygulamanın doğruluğunun belirtildiğini, 31/12/2016 tarihli fatura bedelinin haksız şekilde eksik ödendiğini ve iade faturası gönderildiğini, süresinde ihtarname keşide edilerek iade faturasına itiraz edildiğini ve süresi içinde ödeme yapılmaması halinde davacı tarafından teslim edilen teminat mektubunun paraya çevrileceğinin bildirildiğini, ödeme yapılmadığından teminat mektubu paraya cevrilerek eksik ödenen tutarın faizi ile tahsil edildiğini, davacının görülmekte olan davada hukuki yararının bulunmadığını, müvekkilini mevzuat ve sözleşmeye uygun tahsilat yaptığını, davacının düzenlemeye ilişkin itirazının doğrudan EPDK na yöneltmesi gerektiğini, bu konuda müvekkilinin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, bağıtlanan protokol uyarınca birim fiyat belirlemesinde net enerji bedeline hesaplama yapıldığını, parekende enerji satış fiyatlarının düzenlenmesi hakkında tebliğin gecici 3.maddesinin taraflar arasındaki protokole uygulanamayacağı, 01/01/2016 yürürlük tarihli tebliğ dışında EPDK tarafından PSH bedeline ilişkin başka bir düzenleme yapılmadığını, ikili anlaşmaların EPDK nın onayına bağlı olmadığını, bu nedenle davacı iddiasının dayanaksız olduğunu, EPDK tarafından verilen cevapta müvekkilinin görüşünün doğrulandığını, müvekkili şirketin EPDK görüş yazısındaki mütaalaya uyma zorunluluğunun bulunmadığını, TBK uyarınca sözleşme özgürlüğü ilkesinin geçerli olduğunu, davacının çekince koymadan ödeme yaptığını, taraflar arasındaki protokolün geçerliliğinin sürdüğünü belirterek, davanın haksızlığını savunmuş, reddine ve kötü niyetle dava açıldığından HMK 329 maddesi uyarınca davacının tüm giderlerle ilgili cezaya mahkum edilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı fazla ödendiği iddia edilen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış; sözleşme, ve protokol örnekleri ile EPDK Parekende Enerji Satış Fiyatlarının düzenlenmesi hakkındaki tebliği, e-posta yazışma örnekleri, 2016 yılına ilişkin davalı tarafından düzenlenen fatura örnekleri, keşide edilen ihtarname ve ödeme belgesi örnekleri dosya içine alınmış, dosya üzerinde inceleme yapılarak Bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
27/03/2018 Tarihli bilirkişi kurulu raporunda; taraflar arasında bağıtlanan sözleşmelerin içeriğine göre PSH bedelinin eklenmesinin öngörülmediği, EPDK tarafından yapılan açıklamada da ikili anlaşmalarda PSH bedelinin eklenmesinin öngörülmemiş olması kaydıyla düzenlenen enerji fiyatını referans alan anlaşma fiyatının 01/01/2016 tarihi öncesi ve sonrasındaki tutarlılığılını sağlamak için dönüştürme yapılmasının gerektiği belirtilerek ve tebliğin 3.maddesinde belirtilen referans PSH bedelinin tarife tablolarında yer alan ilgili enerji bedelinden düşülmesinin uygunluğu mütalaa edildiğinden ve dosya içeriğine göre davacının haklı bulunduğu ödemesi yapılan faturalar verildiğinde hesaplamanın yapılacağı belirtilmiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan fatura örnekleri incelenerek düzenlenen 22/10/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda; kök raporundaki görüş tekrarlanmış, her bir fatura dönemine ait EPDK onaylı tarifelerde yer alan birim fiyatları ile sözleşme eki protokola ve revize protokollerle belirlenen fiyat eskalasyonu-sözleşme bedelleri, doğrultusunda 0,007233Tl/kWh -7,2333 TL/MWh PSH bedelinin dava konusu 2016/01-2016/12 dönem faturalarında aktif enerji bedeli içerisinden düşülmesi halinde davacının isteyebileceği alacak tutarının 481.820,00 TL olduğu, dava tarihi ile ödeme tarihi arasındaki işlemiş faiz tutarının ise 24.047,22 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında bağıtlanan 10/08/2015 tarihli “Elektrik Alım/Satış Çerçeve Anlaşması” ve protokol ile revize protokoller uyarınca davacı şirket tarafından davalı şirketten elektrik enerjisi satın alındığı ve ticari ilişkinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık; 01/01/2016-31/12/2016 tarihleri arasında davalı tarafından düzenlenen elektrik satış faturaları içinde PSH bedeline ilişkin olarak fazladan bir tahsilatın örtülü şekilde eklenip eklenmediği ve bu bedelin iade edilip edilmeyeceğine ilişkindir. EPDK tarafından verilen cevabi yazıda; 30/12/2015 tarihli 29578 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Parekende enerji satış fiyatlarının düzenlenmesi hakkında tebliğin” gecici 3.maddesinin tedarikçiler ile tüketiciler arasında imzalanan ikili anlaşmalara ilişkin olduğu belirlenmiştir. 01/01/2016 tarihi öncesinde piyasa katılımcılara arasında imzalanan ikili anlaşmalarda “Düzenlenen Enerji Fiyatı” olarak refere edilen fiyatın bu tarihten sonraki karşılığının hesaplanmasında, tebliğin gecici 3.maddesinde yer alan PSH bedelinin aktif enerji bedelinden düşülmesinin düzenlemeye uygun olduğu anlaşılmaktadır. Piyasa katılımcılara arasındaki anlaşmalarda ise PSH bedelinin anlaşma fiyatına eklenmesinin öngörülmemiş olması kaydıyla, düzenlenen enerji fiyatını referans alan anlaşma fiyatının 01/01/2016 öncesi ve sonrasındaki tutarlılığını sağlamak için dönüştürme yapılması gerekmektedir.” denilerek referans fiyat olarak 0,007233 TL/KWh bedelinin uygun olduğu belirtilmiş ancak bu konuda EPDK tarafından bir düzenleme yapılmadığı ifade edilmiştir. 01/01/2016 tarihinden sonraki dönem için dava konusu edilen PSH bedelinin aktif enerji bedeli içesinde bulunduğu EPDK tarafından kabul edilmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmede PSH bedelinin anlaşma fiyatına eklenmesi öngörülmemiştir. 01/01/2016 tarihi öncesi ve sonrasındaki dönemlerde tutarlılığın sağlanması için yukarıda açıklanan tebliğin gecici 3.maddesinde belirtilen referans PSH bedelinin tarife tablolarında yer alan ilgili enerji bedelinden düşülmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Uyuşmazlık konusu dönemle ilgili olarak bu doğrultuda yapılan hesaplama sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda; dava konusu 2016 yılı tüm aylarını kapsayan dönem faturalarında davalının PSH bedeline ilişkin olarak haksız ve dayanaksız şekilde 12 fatura için 481.820,00 TL tutarında tahsilat yaptığı ve bu bedelin 30/01/2017 tahsil tarihinden itibaren yürütülecek faizi ile birlikte davacı yararına davalıdan istirdadı gerektiği, sonucuna varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
Davanın KISMEN KABULÜNE,
481.820,00 TL nin 30/01/2017 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davacıya yararına davalıdan tahsiline, (istirdadına) fazla istemin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 32.913,12TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Davacı tarafça yatırılan 8.273,53 TL peşin harcın davalıdan tahsiline,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 33.222,80 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 2.100,60 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre %99 ‘unun davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 2.388,00 TL gider avansından geriye kalan 323,40 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafından yatırılan 100,00 TL gider avansının hüküm kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Davacı vekilinin huzurunda, davalının yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. Açıklandı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
HARÇ BEYANI /
32.913,12- TL. KARAR HARCI
8.273,59- TL. PEŞİN HARÇ
24.639,53 -TL. KALAN HARÇ
DAVACI GİDERİ /
36,00 TL BVH VE VSH.
1.800,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
264,60 TL POSTA MAS. /
2.100,60 TL TOPLAM