Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/863 E. 2022/346 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/863 Esas
KARAR NO : 2022/346

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/10/2017
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde … pollçe numaralı KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı …’ın maliki ve sürücüsü bulunduğu … plakalı otomobilin, 16.06.2016 tarihinde …’de seyir halinde iken, sürücü …’ın ara sokakta kaldırımda bulunan mağdur …’a çarpması sonucu, yaya …’ın maluliyetine sebebiyet verdiğini, iş bu kaza neticesinde müvekkil çocuk …’ın yaralandığını, sigortalı araç sürücüsünün mahalle arası dar bir ara sokakta gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek hızlı şekilde seyrini sürdürdüğünü, kaza sonrasında … İlçe Emniyet Müdürlüğü … Polis Merkezi tarafınca tanzim edilen tahkikat evrakında da yer aldığı üzere, araç sürücüsü … kaza sonrasında olay yerini kaçarak terk ettiğinden dolayı kaza tespit raporunun tanzim edilemediğini, ayrıca kazaya karışan sigortalı aracın kaza tarihinde muayenesinin de bulunmadığını, bahse konu kazanın oluşumunda, … plaka sayılı araç sürücüsü …, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ilgili maddelerini ihlal ettiğinden asli kusurlu olarak bulunduğunu, kazadan hemen sonra müvekkilinin … Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi altına alındığını ve iki farklı ameliyat geçirdiğini, müvekkili çocuğun sol ayağında trafik kazası sebebi ile oluşan yaralanma nedeniyle sağ baldırından parça alındığını ve sol ayağına operasyonla ekleme yapıldığını, kazanın müvekkili çocukta sabit – kalıcı ve sürekli izlere neden olduğunu, ayrıca Adli Tip Kurumu … Şube Müdürlüğü tarafından tanzim olunan 27/06/2016 tarihli rapora göre de, müvekkili çocuğun sol ayak dorsalde yaygın dermabrazyon ve doku kaybının olduğunun tespit edildiğini, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 29/12/2016 tarihli Engelli Sağlık Kurulu Raporu’na göre müvekkili çocuk …’ın sürekli şekilde %5 oranında engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybına uğradığını, kaza sebebiyle, davalı sigorta şirketi nezdinde mevcut Zorunlu Mali Mesuliyet poliçesinde mündemiç bulunan maluliyet tazminatının taraflarına ödenmesi için 30/11/2016 tarihinde sigorta şirketine ellerinde bulunan tüm evraklarla başvuru yapıldığını, bu başvuru neticesinde … numarası ile hasar dosyası açıldığını, davalı … sigorta şirketinin işbu başvurularına 06/12/2016 tarihli yazı ile cevap verildiğini ve eksik evrakların tamamlanması halinde taleplerinin değerlendirilebileceğinin belirtildiğini, davalı sigorta şirketi yetkilileri ile defalarca görüşmelerine rağmen başvurunun neticelendirilemediğini, davalı araç sürücüsü sanık hakkında … 7.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasından ceza davası devam etmekte olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik; 5.000,00-TL Maluliyet Sigorta Tazminatının (maddi tazminat) kaza tarihi olan 16.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama gideri, masraf ve ücreti vekalet ile birlikte davalı sigorta şirketinden (Sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limitleri dahilinde olmak üzere) tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının uyuşmazlığın çözümlenmesi için gerekli belgelerle birlikte müvekkili şirkete başvurmasının gerektiğini, özel dava şartını yerine getirmeyen davacının talebinin dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, davacı tarafından müvekkili şirkete eksik evrak ile başvuruda bulunulduğunu, başvuru şartını yerine getirmeyen davacının dava ikame hakkının bulunmadığını, dava dilekçesinde bahsi geçen 16.06.2016 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 21.07.2015-21.07.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 310.000,00-TL olduğunu, Trafik sigortacısı şirket; üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami İlmitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğinin, öncelikle kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa işletene düşen bir sorumluğunda bulunmadığını, maluliyetin tespiti için davacının adli tıp kurumuna sevkinin gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, müvekkili şirketin temerrüte düşmediğini bu nedenle dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini beyanla davanın reddine, aleyhe hüküm kurulmaması halinde yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tedavi evrakları, … 7.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, … plakalı aracın malik ve ruhsat bilgileri ile trafik tescil kayıtları, hasar dosyası, hastane evrakları, SGK hizmet dökümü, nüfus kayıt örnekleri, sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları ve taraflarca gösterilen diğer deliller toplanmıştır.
… 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden dosyamız arasına celbedildiği ve incelenmesinde; mağdurun …, katılanın …, sanığın …, suç tarihinin 16/06/2016, sanığın üzerine atılı suçun ”Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma” olduğu ve Mahkemenin 02/12/2019 tarihli kararı ile sanığın üzerine atılı suç açısından taksirinin bulunmaması sebebiyle CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince beraatine karar verildiği, verilen kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19.Ceza Dairesinin 02/12/2020 tarihli ilamı ile kesinleştiği tespit edilmiştir. İşbu ceza dosyası kapsamında aldırılan 21/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; kaza anında henüz trafik kurallarını algılayamayan küçük yaştaki farik ve mümeyyiz mağdur yaya …’ın 2918 sayılı KTK’nın madde 68/1-B, 68/1-C K.T.Yönetmeliğin 138/B ve 138/D bentlerindeki kurallara aykırı davranış sergilediğinden kazaya sebep olan yaya olarak kazanın oluşumunda tamamen asli kusurlu olduğu, … plakalı otomobil sürücüsü sanık … kazanın oluşumunda kusursuz olduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği, yine işbu ceza dosya kapsamında aldırılan ATK Trafik İhtisas Dairesinin … tarih ve … sayılı raporunda özetle; sanık sürücü …’ın kusursuz olduğu, 2011 doğumlu mağdur yaya …’ın yaşı nedeniyle davranış faktörleri sonuç üzerinde asli etken olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir. Bununla birlikte davacı mağdur …’ın babası ve aynı zamanda ceza dosyasında katılan olan …’ın işbu davaya ve ceza dosyasına konu trafik kazasının gerçekleşmesi akabinde … Polis Merkezi Amirliği’nde verdiği 16/06/2016 tarihli ifade tutanağında; ”…Olayla ilgili görgü tanığım, kaza yerini gösteren kamera kaydı yoktur…” şeklinde beyanda bulunduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizin 28/06/2018 tarihli duruşmasında tanık …; “ben kazanın meydana geldiği sırada, pencerinin önünde kazanın olduğu sokağı gören bir durumda çay içiyordum, sokak dardı, o sırada lacivert bir otomobil sokağa hızlı bir şeklide girdi, benim torunumda kaldırımın hemen kenarında idi, bu araba kaldırımın kenarındaki torunuma çarparak onu kaldırımın üzerine attı, daha sonra babası giderek çocuğu kaldırımın üzerinden aldı, araba çocuğun ayağının üzerinden geçti, ben olayı bu şekilde gördüm, olay yerine polis gelmedi, bu nedenle ben daha önce herhangi bir yerde olayla ilgili ifade vermedim, polise ya da savcıya beyanda bulunmadım…” dedi.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 30/12/2019 ve 26101 sayılı raporunda özetle; … kızı, 2011 doğumlu, …’ın 16.06.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre; Deri, hipertrofik skar ve kelloid dolu nedeniyle, Kişinin tüm vücut engellilik oranının %5 (yüzdebeş) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 23/12/2020 ve 16879 sayılı raporunda özetle; … kızı 2011 doğumlu …’ın 16.06.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 vd. maddeleri ile 97 maddesi kapsamında zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi tazminat talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, davacının yaralanması nedeniyle sürekli iş göremezlik zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise ise maddi tazminat tutarının ne olduğu noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Anılan düzenlemeler, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; burada tespit edilmesi gereken ilk husus, taraflar arasındaki uyuşmazlık konularından biri de olan dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu hususudur. Eldeki davada davacı taraf, davalı şirketin sigortalısı olan … plakalı araç sürücüsü …’ın davacı küçük …’a çarpması neticesinde malul bıraktığını, bu nedenle davalı sigorta şirketinden sürekli iş göremezlik tazminatı talep etmiştir. İşbu davaya konu 16/06/2016 tarihli trafik kazası nedeniyle … plakalı araç sürücüsü … hakkında … 7.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yargılama yürütülmüş, işbu yargılama kapsamında aldırılan 21/07/2018 tarihli bilirkişi raporu ile 11/06/2019 tarihli ATK raporunda …’ın kusursuz olduğu, davacı küçük …’ın tam ve asli kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce de ceza dosyası kapsamında aldırılan 21/07/2018 tarihli bilirkişi raporu ile 11/06/2019 tarihli ATK raporu ve davacı …’ın … Polis Merkezi Amirliği’nde verdiği 16/06/2016 tarihli ifade tutanağında; ”…Olayla ilgili görgü tanığım, kaza yerini gösteren kamera kaydı yoktur…” şeklinde beyanı nazara alınarak sigortalı araç sürücüsünün davaya konu kazanın gerçekleşmesinde kusuru bulunmadığından davalı sigorta şirketinin de sorumlu olmayacağı tespit edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubuna, bakiye 49,30-TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 5.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesin
Dair, davacılar vekilinin huzurunda, davalının yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/04/2022

Katip
¸

Hakim
¸