Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/842 E. 2018/1216 K. 05.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/842 Esas
KARAR NO : 2018/1216
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 29/09/2017
KARAR : GÖREVSİZLİK NEDENİYLE USULDEN RED
KARAR TARİHİ : 05/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davacı şirkete ait… plakalı aracın 13.09.2014 tarihinde… Üzerinde davalılara ait kato isimli iş makinesinin kepçesi ile demirlerin müvekkile ait araca boşaltılması esnasında kato isimli iş makinesinin kamyon kasasına hızla çarpması sonucunda davacı şirkete hareket ederek cadde üzerinde bulunan araçlara çarparak maddi hasarlı kazanın meydana geldiğini, kazanın gerçekleşmesine sebep olan iş makinesi davalılara ait olduğunu, kazaya ilişkin taraflarınca Büyükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesi …D. İş sayılı dosyası marifeti ile yaptırılan tespitte 5390 TL maddi zararın bulunduğunun belirtildiğini, kazaya ilişkin tutanakta davacı şirket çalışanı … isimli şahsın imzalı bir beyanının olmadığını, kaza sebebiyle davacı şirketin uğradığı zararın tazmini amacıyla İstanbu… İcra Müdürlüğü…E. Sayılı takip dosyası marifeti ile zarara sebep olan davalılar aleyhine icra takipi yapıldığını fakat davalılarca bu takibe karşı haksız surette itiraz edildiğini beyan ederek davalı borçluların haksız ve mesnetsiz itirazının iptalini, takibin devamını, alacaklarına takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasını, davalılar aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı tarafın davalı müvekkilleri aleyhine İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış ise de müvekkillerin itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, davalı müvekkillerle ilgili olmadığı halde davacı tarafın 13.09.2014 tarihinde meydana gelen kazadan dolayı… plakalı araçta meydana gelen hasar bedelini ettiğini, davacı taraıfndan dosyaya delil olarak sunulan Büyükçekmece…Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı raporu kusur tespiti yapmadığını, ilgili raporun sadece hasarn tespiti yaptığını, …’ın kullandığı iş makinasının davacı şirkete ait kamyona çarpmadığını, olay yerinde tutulan tutanaktan da anlaşılacağı üzere kazaya davacıya ait park halinde aracın kusuru sonucunda meydaha geldiğini, dolayısıyla hukuka aykırı ve aynı zamanda zamanaşımına uğruyan işbu talebin ve davanın reddinin gerekeceğini beyan ederek haksız davanın reddi ile yarıglama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir.
Dava; İcra ve İflas Kanunun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup; davalı tarafın hakkındaki icra takibine vaki itirazlarının iptali istemine ilişkindir. Dava konusunun temeli haksız fiile ilişkin hasar bedelinin davalılarca karşılanması temeline dayanmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş, anılan kanunun 5.maddesinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz, TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır. Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olmasını sağlamaz. Başka ifade ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda hangi mahkemenin görevli olduğunun belirlenmesi için öncelikle taraflar arasındaki ilişkinin vasıflandırılması ve tarafların tacir olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkememiz dosyasının incelenmesinde, davalı tarafın tacir olmadığı, gerçek kişiler olduğu ve uyuşmazlığın davacı şirket ile davalı gerçek kişiler arasında vuku bulan haksız fiil temeline dayanan hasar bedeli talebine ilişkin olduğu bu nedenle davanın genel hükümlere tabi olduğu davanın ticari dava olmadığı yukarıda izah olunduğu üzere anlaşılmıştır. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; 6100 Sayılı HMK.nun 1. maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, m. 2 gereğince asliye hukuk mahkemelerinin de görevi belirlendiğine göre; aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır. Mahkememiz davaya bakmakla görevsiz olup, bu dava şartı noksanlığının sonradan giderilmesi de mümkün olmamakla, davanın saptanan dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının mahkememizin görevsiz olması nedeniyle usulden reddine,
2-HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3- Yargılama giderlerinin görevli mahkemesince hüküm altına alınmasına, HMK 20 maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır