Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/839 E. 2021/295 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/839 Esas
KARAR NO : 2021/295

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2017
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı-borçlu yan ile arasında gerçekleşen ticari ilişki kapsamında takip tarihi itibariyle karşı yandan fatura ve cari hesaptan kaynaklanan 383.876,90-TL alacağının mevcut olduğu, iş bu alacağın karşılıklı görüşmeler neticesinde tahsilinin mümkün olmadığı, davacı ile davalı taraf arasında Kaplankaya Projesi ile ilgili 28/02/2016 tarih, TMRK16.KPBV.004 Numaralı “…” konulu ve 26/04/2016 tarih, TMRK 16.KPBB.0002 Numaralı “…” konulu 2 adet sözleşme akdedildiği, bu sözleşmeler bağlamında davacının üstlenmiş olduğu işi projeye teknik şartnamelere uygun, süresi içinde her türlü ayıptan ari bir biçimde tam ve eksiksiz olarak ifa ettiği, davacı şirketin davalı yandan alacağını gösterir ve icra takibine konu ettiği sözleşme, cari hesap, ekstresi, hak edişler ve ve faturalar icra dosyasında mübrez olduğunu, yine taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisini teyit eder cari hesap BA-BS formaları ve yazışmalar mevcut olduğunu, davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının haksız ve kötü niyetli, tamamen alacağının tahsili geciktirme amacına yönelik itirazı ile durmuş olması nedeniyle takibin devamına, itirazın iptalini, borçlu aleyhine % 20′ den az aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf,ın davalı şirket aleyhine … 21.İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası ile 383.876,90-TL miktarlı takip başlattığını, davalı şirket tarafından … bölgesine ilişkin yaptırılan statik hesaplarda zafiyet nedeniyle kirişin kendi yükü ile çatı yükünü taşımadığının tespit edildiğini, … bölgesinde, restoran çatısındaki uzun boyda atılmış lamine ahşap kirişlerin açılmasının, çökmesinin söz konusu olduğunu ve ahşap kirişlerin yıkılmasının, davalı şirket tarafından direk dikmek suretiyle ile engellenebildiğini, Beach Bay bölgede bulunan VIP merdivenlerin ahşap kütük basamaklarının altında, projesine uygun kanal açılarak aydınlatma yapılmalı iken davacı tarafın defalarca uyarılmasına rağmen kütük malzemenin önüne kapak vidalama yöntemi uygulanarak işlem gerçekleştirildiğini, yapılan imalatın sözleşmeye ve davalı şirket ile iş sahibinin isteğine uygun olarak yapılmadığını, ayrıca … bölgesinde … uzun boyda atılmış lamine kirişlerin sehim yapaya başladığını, davacı tarafından yapılan 798.801,59-TL +KDV tutarındaki pergola imalatının iş sahibi tarafından reddedildiğini, davacı tarafından yapılan işlem ve imalatların ayıplı olması, istenilen ve belirtilen şekilde ifa edilmemesi nedeniyle iş sahibi tarafından kabul edilmediğini beyanla, davacının imalatlarını hiçbirinin kabulü iş sahibi tarafından yapılmadığından iş bu hatalı işlemlerden de davacı tarafın sorumluluğu bulunduğundan, ayrıca sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacı tarafın sözleşmenin karşı tarafının edimini ifa etmesini beklemeyeceğinden … 21. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
… 21. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 383.876,90-TL (70.257,69-TL ile 75.047,19-Euro) alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunduğu, davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itiraz sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği ve dava tarihine göre takibe itirazın ve bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
Taraflar arasında uyuşmazlığın; 29/02/2016 ve 26/04/2016 tarihli eser sözleşmeleri kapsamında davacının bu sözleşme ile yükümlendiği edimini tam ve eksiksiz olarak yerine getirip getirmediği, ayıbın varlığı, niteliği, ihbar edilip edilmediği, imalatların iş sahibi … AŞ tarafından sözleşkmenin 7.md kapsamında kabul edilip edilmediği, iş sahibinin davalıdan nefaset kesintisi yapıp yapmadığı ve bu kesintinin davacıya yansıtılıp yansıtılamayacağı, davalının TBK 97 md dayalı ödemezlik definin yerinde olup olmadığı, sözleşmenin 6.maddesi uyarınca davalının düzenlediği hakediş belgelerinin ara ödemelerle ilgili olup olmadığı ve yapılan ödemelerin avans niteliğinde olup olmadığı, davacı alacağının varlığı ve miktarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davacı ediminin sözleşme kapsamında tam ve eksiksiz olarak yerine getirilip getirilmediği, ayıbın varlığı, bundan dolayı davacı alacağından kesinti yapılıp yapılmayacağı, yapılan işin takip tarihi itibariyle bedelinin hesaplanması yönünden bilirkşi raporu alınması için … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır. … 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … talimat sayılı dosyasından alınan 01/11/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu yapım işlerinde yüklenici … Ltd. Şti.’ den kaynaklanan ayıplı imalatların bedelinin 15.463,63-TL olarak hesaplandığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce; taraf vekillerinin talimat yoluyla alınan bilirkişi raporuna itirazları da değerlendirilmek suretiyle dosya içeriği deliller ve taraf şirketlerin 2016 ve devamı yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak takip tarihi itibarıyla davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması yönünden Yeminli bir yeminli mali müşavir, bir orman endüstri mühendisi ve bir eser sözleşmelerinde uzman bilirkişiden oluşacak heyet marifetiyle inceleme yapılarak rapor alınmasına karar verilmiştir. 17/10/2019 teslim tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davacı şirketin 2016-2017 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK’ nın amir hükümlerine göre sahibi lehine delil olma vasfını haiz olduğunu, ahşap malzemelerin yüzey koruma işlemlerinin uygun şekilde yapılmadığı, bu nedenle ahşap ürünlerin dış hava koşullarında maruz kaldığı, sıcak, soğuk, rutubet nedeniyle kusurların arttığının görüldüğü, bu ürünler garanti kapsamı içinde olduğundan, yüzeysel hataların düzeltilip boya ve cila işlemi yapılarak ultraviyole ışınlara ve doğal hava şartlarına karşı korunmasının sağlanması gerektiği, kullanılacak koruyucu ürünler ve tadilat için 8.000,00-TL harcama yapılması gerektiği, somut olayda hukuki sorunun, davacı Meset’ in davalı Sinerji ile aralarında kurulmuş bulunan iki adet eser sözleşmesinden doğan edimlerini gerektiği gibi ifa edip etmediği ve bu hususun belirlenmesine bağlı olarak karşı edimi olan ( bedeli) talep edip edemeyeceği noktasında toplandığını, taraflar arasında uyuşmazlığa konu bir ( alt yüklenici) eser sözleşmesi bulunduğu, sözleşmenin geçerliği konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı için bu hususun üzerinde durulmadığı, somut olaya ilişkin teknik incelemede raporun hukuki değerlendirme kısmında yer verilen 1-6. Maddeler arasındaki ayıplı işlerin ortaya çıkmasının davalı iş sahibinden kaynaklandığının tespit edildiği, iş sahibinden kaynaklandığı hususu teknik incelemeye sabit olan 1-6 maddeler arasında yer alan ayıplı işlerden TBK m. 476 uyarınca yüklenicinin sorumlu olmayacağı sonucuna varıldığı, şu halde yüklenicinin kötü ifa anlamında sözleşmeye aykırı bir davranışı bulunmadığından kendisine karşı ödemezlik definin ileri sürülebilmesinin şartlarının olmadığını, teknik incelmede, 7. Maddede sayılan işlerdeki ayıpların yükleniciden kaynaklandığının tespit edildiği, anılan ayıpların kullanıma bağlı olarak ortaya çıkabilecek gizli ayıp niteliğinden olduğu, gizli ayıplar bakımından iş sahibinin ayıbı öğrenir öğrenmez derhal ihbarda bulunması gerektiği, muayene ve ihbara ilişkin hükümlerin yedek hüküm niteliğinde olduğu, tarafların sözleşme ile yasadan ayrık düzenleme yapabilecekleri, bu hallerden birinin de yüklenicinin garanti taahhüdü olduğu, somut olayda da yüklenicinin sözleşmenin m.7.2 hükmü uyarınca malzemeler ve yapılan her türlü iş için kesim kabulden itibaren 5 yıllık garanti taahhüdü verdiği, yüklenicinin verdiği garanti taahhüdünün iş sahibinin ayıp halinde muayene ve ihbar külfetine etkisinin doktrinde tartışmalı olduğu, kural olarak, garanti taahhüdünün muayene külfetini kaldırdığı ancak ihbar külfetinin devam ettiği kabul edilse de Yargıtayın aksi görüşte olduğu, şu halde teknik bilirkişi tarafından tespit edilen 7. Maddede yer alan işler ve malzeme bakımından yüklenicinin ayıptan sorumluluğunun koşullarının oluştuğu, işin sözleşmede kararlaştırılan tutarından teknik bilirkişi tarafından tespit edilen 8.000,00-TL nin mahsup edilmesi gerektiği görüş ve kanaatleri bildirilmiştir.
Davalı defterlerinin … bulunduğunun belirtilemesi nedeniyle, defter incelemesi için … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş, 11/02/2020 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin 2016-2017-2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil olma vasfına haiz olduğunu, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının davacıya 10/08/2017 takip tarihi itibariyle 70.257, 69-TL ve 74.576,58-Euro (298.530,04-TL) borçlu olduğu, 10/08/2017 takip tarihinden sonra davalı tarafça davacı tarafa … nolu sözleşmeye istinaden açıklamalı 27/03/2018 tarih ve … nolu 306.045,63 USD bedelli 1 adet hizmet faturası düzenlendiği, davalı davacıya 31/12/2018 tarih itibari ile 70.257,69-TL ve 74.576,58-Euro borçlu olduğu ve davalının davacıdan 31/12/2018 tarih itibari ile 306.045,63-USD alacaklı olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce; dosyanın daha önce rapor tanzim eden bilirkişi heyetine tevdii ile taraf vekillerinin rapora karşı itirazlarının değerlendirilmesi, … ASHM’den talimat yolu ile alınan rapor, taraflar arasındaki sözleşme ve tüm dosya kapsamına göre davacının sorumlu olduğu bir ayıp mevcut ise ayıbın giderilmesi için gereken tutarın, hangi verilere dayalı olarak, hangi yönteme göre hesaplandığının mahkeme denetimine açık şekilde ortaya konulması ve ek rapor düzenlenmesine yönelik karar verilmiştir. 22/03/2021 teslim tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; teknik inceleme ile, kök rapordan farklı bir sonuca ulaşılamadığı, kullanılacak koruyucu ürünler ve tadilat için 8.000,00-TL bir harcama yapılması gerektiği, mali incelemede; 11/02/2020 tarihli talimat bilirkişi raporunda takip tarihi itibariyle 70.257,19-TL ile 75.047,19-EURO borçlu olduğu tespitinin yapılmış olmasının kök raporu teyit ettiğini, dava dosyasında bulunan bilgisayar çıktısının kabul edilmesi halinde davacının takip tarihi itibariyle 70.257,19-TL ile 75.047,19-EUR alacağın takip tarihinden itibaren EUR döviz efektif kuru 4,1675-TL x75.047,19-EUR =312.759,19-TL ile birlikte toplam 383.016,35-TL alacaklı olduğu, 11/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda davalı tarafından 10/08/2017 tarihli takip talebinden sonra 27/03/2018 tarih ve 11429 nolu 306.045,63-USD bedelli bir adet hizmet faturası düzenlendiği; ancak bu faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, sözleşme bakımından yapılan inceleme ile; kök raporda açıklanan teknik kanaatte bir kısım ayıplı işlerin ortaya çıkmasının davalı iş sahibinden kaynaklandığı, yüklenicinin ihtarına rağmen kullanılan malzemeyi değiştirmediklerinin görüldüğü ve bir kısım işlerin de yükleniciye verilen talimatlar sonucu ayıplı olduğu sonucuna ulaşıldığı, sözleşme hükmü uyarınca hem malzeme hem projenin uygulanması konusundaki teknik sorumluluğun yüklenicide olduğu görüldüğü, teknik raporda yer verilen ayıpların yüklenicinin ihtarına rağmen iş sahibinin talimatlarına dayandığı için kök raporda yüklenicinin sorumlu olmayacağı sonucuna varıldığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; taraflar arasında, davalının asıl yüklenicisi olduğu … ili … ilçesi’nde bulunan Kaplankaya projesindeki bir kısım ahşap işlerinin yapılması amacıyla; 29/02/2016(Euro üzerinden) ve 26/04/2016(TL üzerinden) tarihli alt eser sözleşmelerinin imzalandığı uyuşmazlık konusu değildir. Davacı alt yüklenici tarafından, açık hesaba dayalı yürütülen sözleşmeler kapsamında yapılan işlerden bakiye 70.257,69-TL ve 75.047,19-Euro bakiye alacak bulunduğu iddiası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibine girişilmiş, davalı tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takip durmuş ve eldeki itirazın iptali davası ikame edilmiştir.
Davalı tarafından, davacının teslim ettiği imalatın büyük kısmının ayıplı olduğu ve düzeltilmediği, asıl iş sahibi tarafından davacının yapmış olduğu pergola imalatlarının da reddedildiğini, iş sahibi Kaplankaya şirketi tarafından bu ayıplı işler nedeniyle kendilerine nefaset kesintisi uygulandığı savunulmuştur.
Taraf defterlerinin incelenmesi neticesinde; davacı tarafından dosyaya birer örneği sunulan ve taraflar arasındaki açık hesaba konu faturaların tamamının taraf şirketlerin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Yine davacının Euro cinsinden alacağına dayanak gösterdiği faturaların da davalı şirket defterlerinde Euro cinsinde kayıtlı oldukları, davalının kendi defterlerine göre 10/08/2017 takip tarihi itibariyle davacıya 70.257,69-TL ve 74.576,58-Euro borçlu göründüğü tespit edilmiştir. Davacı tarafça 29/02/2016 tarihli sözleşmeye dayalı faturalar Euro cinsinden tanzim edilmesine rağmen defterlere TL cinsinden kaydedilmiş, başka ifade ile tüm hesap TL cinsinden tutulmuştur Davalı tarafça takip tarihinden sonra davacı adına 27/03/2018 tarihli 306.045,63-USD tutarlı hizmet faturası kesildiği ve kendi defterlerine kaydedildiği; ancak bu faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça dosyaya, dava dışı asıl işveren Kaplankaya şirketi ile imzalanan 259.360,70-USD tutarlı 28/02/2018 tarihli nefaset tutanağı sunulmuştur. Davalı tarafından bu tutanağa bağlanan nefaset kesintisinin %18 KDV hesabı ile 306.045,63-USD olarak davacıya yansıtıldığı görülmektedir.
Bu kesintinin davacıya yansıtılıp yansıtılamayacağının tespiti açısından, gerek yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi gerekse mahkememizce yaptırılan inceleme neticesinde teknik bilirkişilerce yapılan tespitler değerlendirilmek gerekir. Mahallinde yapılan keşif sonucu teknik bilirkişilerce, davacı tarafından dava konusu sözleşmeler kapsamında yapılan imalatlardan; ahşap elemanlarda yer yer lokal çatlak ve deformasyonların oluştuğu, bunun ahşabın doğal yapısından kaynaklandığı ve taşıyıcı sisteme herhangi bir zararının olmadığı, laminasyon hatlarındaki açmaların da taşıyıcı sisteme herhangi bir olumsuz etkisinin olmadığı, bu kısmi açılmaların dolgu macunu ile tadil edilerek görsel kusurun ortadan kaldırılabileceği, ahşap elemanların atmosfer etkisine açık halde oldukları, empreye, vernik vb işlemler ile koruma altına alınmadıkları, laminasyon işlemi uygulanmamış ve tek parça halinde kullanılan bazı ahşap elemanlarda dönme meydana geldiği, dönmenin ahşabın yanlış seçim ve kesiminden kaynaklandığı, tüm bu tespitlere göre toplam 1.96 metreküp ahşap imalatın değiştirilmesinin gerektiği, Kültür Bakanlığı 3020 pozu 2017 birim fiyat listesine göre maliyetinin 15.463,63-TL olacağı, kafeterya kısmında kiriş ve atkılarda meydana gelen sehimin proje hatası olduğu ve projesinin iş sahibinin yükümlüğünde olması nedeniyle davacı yüklenicinin sorumluluğunda bulunmadığı tespit edilmiştir. Mahkememizce yaptırılan incelemede kök ve ek bilirkişi heyet raporlarında teknik bilirkişi tarafından; davacı tarafından yapılan imalattan sonra kestane ahşap ürünlerde bağlantı yerlerinde açma, yüzeylerde çarpılma, dönme, eğilme yüzey çatlakları, kestane ağaç kerestesinde görülen acı su çıkması gibi kusurların oluştuğu, bar kısmında meydana gelen sehimler ve pergolalarda meydana gelen eğimler ile destek için yapılan ilave kirişlerin davalı tarafından hazırlanan projedeki hatalardan kaynaklandığı, davacının sorumluluğunun bulunmadığı, davacının sorumluluğunda olan ayıplı ahşap işlerinin, tadil, yüzey koruma işlemleri için 8.000,00-TL harcama yapılmasının gerektiği tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki her iki alt eser sözleşmesinin 4/1maddesinde kullanılacak ahşap malzemenin davalının onayına tabi olduğu kararlaştırılmıştır. Dosya kapsamı yazışmalardan davacı tarafça, kestane kerestesinden acı su çıkması gibi sorunlar olabileceğinin davalıya bildirildiği, davalının kullanılacak malzemeyi kabul ettiği anlaşılmaktadır. Dolaysıyla kullanılan ahşap malzemenin doğal yapısından kaynaklanan acı su çıkması gibi husular davacıya yükletilemese de, alınan bilirkişi raporlarından malzemenin yüzey koruma işlemlerinin sözleşmeye uygun yapılmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki her iki sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca kullanılan ahşap malzeme davacı tarafça 5 yıl süre ile garanti edilmiş olup, malzemede yüklenici davacının yeterli koruyucu işlemleri yapmaması nedeniyle meydana gelen ayıpların tadili için gereken tutardan davacı sorumludur. … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce talimat tolu ile alınan raporda, tek parça halinde kullanılan bazı ahşap elemanlarda dönme meydana geldiği, dönmenin ahşabın yanlış seçim ve kesiminden kaynaklandığı belirtilmiştir. Öte yandan az yukarıda ifa edildiği üzere ahşap malzemenin seçimi davalının onayına tabi olduğundan ve malzeme temini sırasında davalının davacı tarafından bilgilendirildiği ve kullanılacak malzemenin kabul edildiği anlaşıldığından, davacının malzeme seçiminden kaynaklanan kusurlardan sorumlu olmaması gerekir. Bu nedenle talimat yolu ile alınan rapordaki maliyet esas alınmamıştır. Mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek bilirkişi raporunda teknik bilirkişi tarafından davacının sorumlu olduğu yüzey korumasına yönelik tadilat işlemlerinin 8.000,00-TL olacağı tespit edilmiştir. Bu tutardan davacının sorumlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki her iki alt eser sözleşmesine göre; davacının yükümlüğü, davalı tarafından hazırlanan projelere konu işlerin imalatını ve uygulamasını yapmak ile sınırlıdır. Teknik bilirkişilerce, davacının sorumluluğunda olduğu tespit edilen kusurlar haricindeki hataların davalı tarafından hazırlanan projenin hatalı olmasından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Şu halde davalının sorumluluğundaki bu kusurların davacıya yansıtılmasının yasal ve sözleşmesel dayanağı bulunmamaktadır. Davalı tarafından davacıı adına düzenlenen ve dava dışı asıl işveren Kaplankaya şirketi ile imzalanan 259.360,70-USD tutarlı 28/02/2018 tarihli nefaset tutanağına dayandırılan, 306.045,63-USD tutarlı faturanın da sözleşmesel dayanağı bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşmelerden 29/02/2016 tarihli sözleşme bedelinin Euro cinsinden kararlaştırıldığı, 26/04/2016 tarihli sözleşme bedelinin TL cinsinden kararlaştırıldığı, 29/02/2016 tarihli sözleşme kapsamındaki faturaların Euro cinsinden kesildiği ve davalı defterlerinde de Euro cinsinden kayıtlı olduğu anlaşıldığından, davacının bu sözleşmeye dayalı alacağını döviz cinsinden talep etme hakkı bulunmaktadır. Davacının sorumluluğunda olan 8.000,00-TL tadilat masrafı, davacının takip tarihi itibariyle(her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre) 70.257,69-TL olan alacağından mahsup edilmiştir. Yukarıda da ifade edildiği üzere; davacının Euro cinsinden alacağına dayanak gösterdiği faturaların davalı şirket defterlerinde Euro cinsinde kayıtlı oldukları, davalının kendi defterlerine göre 10/08/2017 takip tarihi itibariyle davacıya 70.257,69-TL ve 74.576,58-Euro borçlu göründüğü, davacı tarafça 29/02/2016 tarihli sözleşmeye dayalı faturalar Euro cinsinden tanzim edilmesine rağmen defterlere TL cinsinden kaydedildiği, başka ifade ile tüm hesabın TL cinsinden tutuldu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan Euro alacağı, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında takip tarihi itibariyle davacıya olan Euro cinsinden borcu esas alınarak tespit edilmiş, fakat kısa kararda sehven bu tutar 74.576,58-Euro yazılması gerekirken, 75.047,19-Euro yazılmış, bu maddi hata mahkememizce HMK’nun 304/1 fıkrası uyarınca düzeltilmiştir.
Yukarıda yapılan tüm saptamalar karşısında; … esas sayılı takibine yaptığı itirazın 62.257,69 TL ile 74.576,58 Euro asıl alacak yönünden iptaline, takibin 62.257,69 TL’ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işletilecek yasal faizi ile, 74.576,58-Euro’ya 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro cinsinden 1 yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı işletilmek suretiyle (fiili ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı) devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacının eser sözleşmesine dayalı alacağı likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden yasal koşulları oluşmayan inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının … 21 . İcra Müdürlüğü’ nün …esas sayılı takibine yaptığı itirazın 62.257,69 TL ile 74.576,58- Euro asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin 62.257,69 TL’ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işletilecek yasal faizi ile, 74.576,58- Euro’ya 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro cinsinden 1 yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı işletilmek suretiyle (fiili ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı) DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminatı talebinin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 25.681,12-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 4.640,58-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 21.040,54-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 4.640,58-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre hesap olunan 34.766,48-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafndan yapılan 253,80-TL keşif harcı, araç ücreti, 5.950-TL bilirkişi ücreti ve 951,55-TL posta masrafı olmak üzere toplam 7.155,35- TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 6.940,70-TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 30,00-TL posta masrafının kabul ve red oranına göre 10,00-TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK nun 333. Maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın hüküm kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/04/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır