Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/838 E. 2021/187 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/838 Esas
KARAR NO : 2021/187

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 28/09/2017
KARAR TARİHİ : 04/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
Davacı-Karşı Davalı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile müvekkili arasında İli, … ilçesi, … mah. 63 ada, 7 parsel de bulunan taşınmazın … İstasyonu, Müştemilatı ve depo niteliğinde olarak işletilmesine dair 30/03/2006 tarihli sözleşme imzalandığını, daha sonra taşınmazın üzerine davalı lehine yıllık 10.000,00-TL bedelle 15 yıl süre ile intifa hakkı tesis edildiğini, yine taşınmazın üzerine davalı lehine 350.000,00-TL bedelle 1.derecede ipotek tesis edildiğini, daha sonra taraflar arasında 09/06/2006 tarihinde akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmenin 09/06/2011 tarihli süre uzatım protokolü ile uzatıldığını, 02/10/2012 tarihli protokol ile taşınmazla ilgili davacı müvekkiline Akaryakıt bayiliği verilmesi ve bayiliğin işleyiş usul ve esaslarının belirlenmesine dair protokol imzalandığını, son olarak 26/11/2014 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalanarak önceki 09/06/2006 tarihli sözleşmenin feshine ilişkin protokol yapıldığını, en son yapılan sözleşme ile 30/03/2006-02/10/2012 tarihli protokoldeki cezai şartın uygulanmayacağı hakkında taraflar arasında haklı güven oluştuğunu, zira sözleşmenin devamı süresince eksik ürün alındığı ile ilgili hiçbir uyarıda bulunmayan davalının, sözleşmenin başından beri eksik alım yaptığını ileri sürüp cezai şart talep etmesi dürüstlük kuralına aykırı olduğu gibi, oluşan güvenle de çelişki oluşturduğunu, ancak davalının ekonomik olarak zor duruma düşmesi sonucu müvekkilinde olan alacakları üzerine haciz konulduğunu, 30/03/2006 tarihli protokolün 7.Maddesi gereğince teminat olarak … A.Ş.’nin … Şubesince düzenlenen 15/05/2005 tarih … seri numaralı 100.000,00 TL bedelli teminat mektubunun verildiğini, bu teminat mektubunun süresinin 02/10/2017 tarihine kadar uzatıldığını, peşin alım yapılması nedeniyle müvekkilinin ürün bedeli olarak davalıya hiçbir borcunun bulunmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir cezai şart borcunun da bulunmadığını, bu nedenle öncelikle teminat mektubunun nakde çevirilmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine ayrıca davanın kabulü ile, müvekkilinin davalı tarafından keşide edilen … 50.Noterliğinin .. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı tarafça ileri sürülen cezai şart nedeniyle davalıya herhangi bir borcunu bulunmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı-Karşı Davacı vekilinin asıl davaya cevap ve karşı davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin intifa hakkı sahibi olmadığını, intifa hakkının … Tic. A.Ş.’ye ait olduğunu, … A.Ş ile müvekkili şirketin farklı tüzel kişiliğe sahip farklı şirketler olduklarını, … Tic. A.Ş.’nin davacı ile imzalamış olduğu Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve Protokolü’nü müvekkili şirkete devrettiğini, davacının 04/07/2007 tarihli muvafakatname ile bu devre onay verdiğini ve ticari ilişkinin bundan böyle …A.Ş ile devam edeceğini kabul ve beyan ettiğini, yine aynı şekilde teminatların da bu devre konu olduğunu ve …Tic. A.Ş, sözleşmelerin teminatı olarak lehine tesis edilmiş olan ”… ili, … ilçesi, … Mah., … Cad., 19K1Bd Pafta, 63 ada, 7 parsel üzerindeki ipotek hakkının da müvekkilli şirkete temlik edildiğini, taşınmaz malikleri olan … ve …’nin de ipoteğin devrine onay verdiklerini, bu şekilde davacı ile eski akidi … A.Ş arasındaki bağlantının kesildiğini, sözleşmedeki dağıtıcı tarafın müvekkili şirket olduğunu, ne varki sözleşmenin ve ipoteğin devredilmesine karşılık intifa hakkının devir kapsamı dışında olduğunu ve bu nedenle müvekkili şirketin imzaladığı sözleşmelerin geçerli olduğunu, davacının sözleşme ile taahhüt ettiği alımı gerçekleştirmediği için cezai şartı tahakkuk etmiş bulunduğunu, taraflar arasındaki ticari muameleden doğan borcu davacının ihtara rağmen ödemediğini, bu nedenlerle mektubun bedelsiz olmadığını, iadesi ve iptalinin talep edilemeyeceğini, karşı davaları yönünden de tahakkuk eden 66.750,00-USD cezai şart alacağının … 50.Noterliğinin … tarih ve … sayılı ihtarname ile talep edildiğini, ancak karşı tarafın ödeme yapmadığı gibi kendisine gönderilen aynı tutarlı faturayı ”içeriğinin kabul edilmediği” gerekçesi ile … 14.Noterliğinin …tarih ve … sayılı ihtarı ile iade ettiğini beyanla davacının davasının reddine karşı davanın kabulü ile 66.750-USD cezai şart alacağının 20/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline, dava ve karşı dava masrafları ile vekalet ücretlerinin davacı-karşı davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı-Karşı Davalı vekili 22/11/2017 tarihli asıl davada cevaba cevap ve karşı davada cevap dilekçesinde özetle; … her ne kadar farklı tüzel kişiliğe sahip iki ayrı şirket olarak gözükmekte ise de aralarındaki organik bağ sebebiyle aynı şirketler olduğunu, şirketin ortaklarının, yönetim kurulunun aynı kişilerden oluştuğunu, yine şirketin ticari merkezlerinin aynı olduğunu, her iki şirketin de aynı konularda faaliyet gösterdiğini, Akaryakıt bayilik sözleşmelerinde yer alan, bayinin yıllık asgari alım taahhüdüne uymaması halinde ödeyeceği kabul edilen ceza koşulunun, TBK.nun 179/II. (818 s. BK.nun 158/II) maddesinde düzenlenen ifaya ekli ceza koşulu (cezai şart) olduğu kabul edildiğini, aynı maddeye göre ceza borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmesi için (ifaya ekli ceza koşulu) kararlaştırılmışsa, alacaklının asıl borçla birlikte cezanın da ifasını isteyebilmesi için bu hakkından açıkça feragat veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmemiş olması gerektiğini, davalı-karşı davacının dayanağının 02/10/2012 tarihinde imzalanan protokol olduğunu, dönem sonunun 01 Ekim tarihinde sona erdiğini, Davalı-Karşı davacının eksik ürün alındığını ileri sürdüğü 2012-2007 dönemleri ile ilgili dayandığı ihtarların dönem bitiminde olmaması, ihtar çekmeden ve hiçbir çekince ileri sürmeden ürün vermeye devam etmesi nedeniyle bu dönemlere ilişkin cezai şart talebinin hukuki dayanağının bulunmadığını, Davalı-Karşı Davacının eksik alım nedeniyle oluştuğunu ileri sürdüğü ceza-i şartla alacağı ile ilgili olarak müvekkilinden hiçbir talepte bulunmadığını, hiçbir çekince ileri sürülmeden ürün vermeye devam etmesi, müvekkilinde sözleşmede eksik alım müeyyidesi olarak belirlenen cezai şartın uygulanmayacağı konusunda haklı bir güven oluşturduğunu beyanla Müvekkilinin taraflar arasında imzalanan Akaryakıt Bayilik Sözleşmeleri nedeniyle yapmış olduğu ürün alımları ile davalı tarafından keşide edilen … 50.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinde ileri sürülen cezai şart nedeniyle davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun karşı davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı-karşı davacı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Asıl dava, menfi tespit, karşı dava ise sözleşmeye dayalı alacak davasıdır.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında cezai şart koşullarının oluşup oluşmadığı, davacının davalıya cezai şart borcunun bulunup bulunmadığı, karşı davacının karşı davalıdan cezai şart alacağının bulunup bulunmadığı , davacının menfi tespit davalının cezai şarta dayalı alacak taleplerinin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 18.İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası celbedilmiş, davalı şirketin ticaret sicil kayıtları dosyamız arasına alınmış, tapu kayıtları celbedilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı-Karşı Davalı vekili 06/10/2017 tarihli dilekçesi ile; sunulan cari hesap ekstresinden müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının anlaşıldığını ve … T.A.Ş. … Şubesinin 15/05/2005 tarihli … Seri Numaralı, 100.000,00-TL Bedelli Kesin Teminat Mektubunın nakde çevrilmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş olup, Mahkememizin 09/10/2017 tarihli ara kararı ile de ihtiyati tedbir talebi HMK 389 maddesindeki koşulların oluşmadığı gerekçesi ile reddedilmiştir.
Davacı-Karşı Davalı vekili 22/06/2018 tarihli dilekçesi ile, davalı-karşı davacının cezai şart alacağına istinaden 100.000,00-TL teminat mektubunu nakde çevirmek suretiyle tahsil ettiğinden menfi tespit taleplerinin 100.000,00-TL’lik kısmının istirdada dönüştüğünü, davalının cezai şart alacağına mahsuben teminat mektubunu nakde çevirmek suretiyle tahsil ettiği 100.000,00-TL’nin tahsil tarihi olan 27/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 08/11/2018 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için davalının 2012 yılı ve devamı Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde SMMM bilirkişi marifetiyle inceleme yapılması için … Nöb. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin …Talimat sayılı dosyası üzerinden alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacının 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait tüm yasal defterler incelemeye sunulmuş olup, sunulan ticari defterlerin 213 sayılı VUK.’nun 220.maddesi, 6102 Sayılı TTK’nın ilgili 64.maddesi hükmüne göre açılış tasdiki, yevmiye defterlerinin kapanış tasdiki süresinde yapılmış olup, HMK’nun 222.maddesine istinaden 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yılı yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı kanaatine varıldığını, Davacı ile Davalı arasında 02/10/2012 tarihinde Davacının … adresindeki davacıya ait …’e akaryakıt bayiliği verilmesi hususunda 3 sayfa 15 maddeden oluşan protokolün imzalandığı, Taraflar arasında 26/11/2014 tarihinde 31 madde 9 sayfadan oluşan Davacının … adresindeki satış istasyonuna, akaryakıt, otogaz, madeni yağlar ve diğer ürünlerin verilmesi konusunda akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin son paragrafında bu sözleşmeye uygun olarak akdedilmiş bayilik protokolü, ek protokol ve sair sözleşmelerin iş bu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olduğunu tarafların kabul etiklerinin yazıldığının tespit edildiğini, taraflar arasındaki protokolün 1.maddesine istinaden protokolün 5 yıl geçerli olduğu, 2.maddesine istinaden Davacının her yıl için en az 1000 m3 benzin ve motorin satın almayı taahhüt ettiği, 3.maddesine istinaden eksik aldığı her m3 akaryakıt için 50 Dolar cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, davacının cezai şartın fahişliğini ileri süremeyeceği. Davalının eksik satışı karşılığını talep etmemesinin bu haktan vazgeçtiği anlamına gelmeyeceği, Davacının bir önceki yıl eksik satış tonajını sonraki yılda tamamlama hakkının bulunduğu, sözleşmenin feshi halinde Davacının 5 yıllık toplam taahhüdünü sonuçlarından sorumlu olacağının yazılmak suretiyle kararlaştırıldığının tespit edildiğini, Davalı tarafından, davacıya 14/04/2014 tarihli yazı ile 2013 yılı, 07/09/2015 tarihli yazı ile 02/10/2013-2014 arası 19/02/2016 tarihli yazı ile 02/10/2014-02/10/2015 arası 28/10/2016 tarihli yazı ile 02/10/2015-02/10/2016 arasındaki eksik alımlarının iadeli taahhütlü mektuplar ile bildirildiği, ayrıca …tarih … 50.Noterinin … yevmiye numaralı ihtarnamesinde, … istasyonunda 5 yıllık sürede 5000 m3 alım taahhüdüne karşılık 1.486 m3 eksik alım yapıldığı, sözleşme sonuna kadar eksik alımın tamamlanmasının ihtar edildiğinin tespit edildiğini, Davacı tarafından … 1.Noterliğinin … yevmiye numaralı … tarihli ihtarnamesi ile Davalı Şirkete “taraflar arasında ki imzalanmış bayilik sözleşmesinin 02/10/2017 tarihinde sona erdiğini ve kendiliğinden fesih olduğunu, bu çerçevede sözleşmeyi fesih ettiğini bildirdiğinin tespit edildiğini, Davalı Şirket tarafından davacı adına 11/10/2017 tarih A-297098 seri nolu Açıklamasına EKSİK ALIM CEZAİ ŞART BEDELİ (66.750 USD karşılığı TCMB Kur:3.6877TL.) 246.153,98-TL bedelli fatura düzenlendiği, düzenlenen bu faturanın davacının kayıtlarında bulunmadığının tespit edildiğini, Davacının yasal kayıtlarına istinaden; Davacının Davalıya 31/12/2017 tarihi itibariyle 382,59 TL. borcu bulunduğunun tespit edildiğini, Dosya kapsamındaki sözleşmelerin sadece … ilçesinde ki akaryakıt satış istasyonuna ait sözleşmeler olduğu, … ilçesindeki akaryakıt istasyonuna ait sözleşmelerin bulunmadığının tespit edildiğini, Davacı tarafından Davalıdan, Davacı yasal defterleri ve Davalının düzenlediği faturalara istinaden hem … hem de … istasyonları için 02/10/2012 ile 11/10/2017 tarihleri arasındaki 5 yılık dönemde TOPLAM 7.784 m3 akaryakıt satın aldığının tespit edildiğini, Davalının davaya cevap dilekçesindeki gibi şirket kannın %46’smı Davacıya vermediği, sadece peşin alımlarda karın %46’sı oranında ıskonto uygulayacağı, Davacıya 1000 m3’e kadar alım için herhangi bir iskontomın bulunmadığının tespit edildiğini, Davacının yasal kayıtlan ile davacı tarafından sunulan Davalıya ait faturalar incelendiğinde faturaların tamamının Davacının … adresine düzenlendiği (Davacının Merkezinin … olmasından kaynaklı) faturaların eklerinde yer alması gereken sevk irsaliyelerinin bazılarının bulunmadığı, Davacının yasal olarak her iki akaryakıt istasyonunu tek defterde tutması gerektiği bu sebeple Davacının kayıtlarından Davalıdan alınan akaryakıtların ne kadarının … ne kadarının … istasyonlarına alındığının tespitinin yapılamadığını, ayrıca … ait protokol ve sözleşme dosya kapsamında bulunmadığından TOPLAM taahhüt ettiği ile alınan akaryakıt karşılaştırılmasının yapılamadığını, fakat davacı tarafından dava dilekçesinde davalının 1486 m3 eksik alıma ilişkin olarak, protokolün 2.maddesine istinaden TOPLAM 5000 m3 malı aldığını iddia etmediği, sadece geçersizliğini savunduğu, bu savunmasına istinaden taraflar arasındaki 26.11.2014 tarihli sözleşmenin son paragrafına istinaden 02/10/2012 tarihli protokolün geçerli olduğu, protokolün 3.maddesine istinaden cezai şartı talep edebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 20/06/2019 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, Davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için, talimat mahkemesince alınan rapor da göz önünde bulundurularak Davalı-Karşı Davacının 2012 yılı ve devamı yıllara ait Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bir SMMM ve bir akaryakıt sektöründe uzman bilirkişi vasıtası ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda Mali müşavir … ve Akaryakıt uzmanı … tarafından tanzim edilen 25/09/2019 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davalı şirketin 2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait yasal defterlerini usulüne uygun olarak tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, Davalı şirketin dosyaya sunduğu cari hesap ekstresinde 2012 yılı, 31/12/2012 itibariyle davalı şirketin, davacı şirketten 87.645,18 TL tutarında alacağı olduğu, Dosyada mübrez bilirkişi raporunda 2012 yılı 31/12/2012 itibariyle davalı şirketin, davacı şirketten 87.645,18 TL tutarında alacağı olduğu, Davalı şirketin dosyaya sunduğu cari hesap ekstresinde 2013 yılı, 31/12/2013 itibariyle davalı şirketin, davacı şirketten 9.809,84 TL tutarında alacağı olduğu, Dosyada mübrez bilirkişi raporunda 2013 yılı, 31/12/2013 itibariyle davalı şirketin, davacı şirketten 83.905,15 TL tutannda alacağı olduğu, Davalı şirketin dosyaya sunduğu cari hesap ekstresinde 2014 yılı, 31/12/2014 itibariyle davalı şirketin, davacı şirketten 81.601,32 TL tutarında alacağı olduğu, Dosyada mübrez bilirkişi raporunda 2014 yılı, 31/12/2014 itibariyle davalı şirketin, davacı şirketten 81.601,32 TL tutarında alacağı olduğu, Davalı şirketin dosyaya sunduğu cari hesap ekstresinde 2015 yılı, 31/12/2015 itibariyle davalı şirketin, davacı şirketten 19.054,94 TL tutannda alacağı olduğu, Dosyada mübrez bilirkişi raporunda 2015 yılı, 31/12/2015 itibariyle davalı şirketin, davacı şirketten 46.414,68 TL tutannda alacağı olduğu, Davalı şirketin dosyaya sunduğu cari hesap ekstresinde 2016 yılı, 31/12/2016 itibariyle davalı şirketin, davacı şirketten 25.309,74 TL tutarında alacağı olduğu, Dosyada mübrez bilirkişi raporunda 2016 yılı, 31/12/2016 itibariyle davalı şirketin, davacı şirketten 18.644,14 TL tutarında alacağı olduğu, Davalı şirketin dosyaya sunduğu cari hesap ekstresinde 2017 yılı, 31/12/2017 itibariyle davalı şirketin, davacı şirketten 146.202,13 TL tutarında alacağı olduğu, Dosyada mübrez bilirkişi raporunda 2017 yılı, 31/12/2017 itibariyle davalı şirketin, davacı şirketten 382,59 TL tutarında alacağı olduğu, Davalı şirketin dosyaya sunduğu cari hesap ekstresinde 2018 yılı, 31/12/2018 itibariyle davalı şirketin, davacı şirketten 146.153,98 TL tutarında alacağı olduğu. Davalı şirketin dosyaya sunduğu cari hesap ekstesinde 2019 yılı, 01/01/2019 itibariyle davalı şirketin, davacı şirketten 146.153,98 TL tutarında alacağı olduğu, Davalı şirketin dosya kayıtlarına göre eksik akaryakıt alımından kaynaklanan cezai şart için esas alınan akaryakıt miktarını 1486 m3 karşılığı 74.300 USD yerine, 1335 m3 karşılığı 66.750 USD fatura düzenlemesinin tarafımızdan dikkate alındığı, Davalı şirketin, 11.10.2017 tarihli, eksik alım cezai şart bedeli (66.750,00 USD karşılığı TCMB kur:3,6877) açıklamalı, 246.153.98 TL toplam tutarlı, A297098 numaralı faturayı düzenlediği, faturanın üzerinde teslim eden ya da teslim alan kısımlarının olmadığı, herhangi bir isim ve soy isim yazılarak İmza edilmek suretiyle teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, davalı şirketin yasal defter kayıtlarına işlediği, Davacı şirketin, bahsi geçen faturaya … tarihli, … 14. Noterliğinin, … yevmiye madde numaralı ihtarı ile yasal süresi içinde itiraz ettiği, dosyada mübrez bilirkişi raporunda davacı şirketin bu faturayı yasal defterlerine işlemediği görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizin 05/12/2019 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Celse arası ibraz edilen bilirkişi rapor incelendiğinde, taraflar arasındaki … İstasyonuna yönelik sözleşme kapsamında, sözleşmenin başladığı tarihten itibaren bu istasyon için öngörülen alım taahhütlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin yıl bazında değerlendirilmediği, bu istasyona yönelik sözleşme ve taahhüt kapsamında her yıl için ne kadar eksik alım yapıldığının tespit edilmediği, raporun bu haliyle hükme esas almaya elverişli olmadığı anlaşıldığından; dosyanın daha önce rapor tanzim eden bilirkişi heyetine yeniden tevdii ile; talimat yolu ile alınan rapor da göz önünde bulundurularak, hangi yıllara ait ceza-i şart alacağının talep edilebilir olduğu hususunda takdir mahkemeye ait olmak üzere;
Sadece taraflar arasındaki … istasyonuna yönelik bayilik sözleşmesi kapsamında;
-sözleşmenin başladığı tarihten itibaren bu istasyon için öngörülen alım taahhütlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin yıl bazında değerlendirilmesi,
– bu istasyona yönelik sözleşme ve taahhüt kapsamında her yıl için ne kadar eksik alım yapıldığının tespit edilmesi,
– bu istasyona yönelik sözleşme ve taahhüt kapsamında yıl bazında tespit edilen eksik alım miktarlarına göre, her bir yıllık dönem için ceza-i şart alacağının ayrı ayrı hesaplanması, daha sonra toplam tutarın tespit edilmesi için davacının 2012 ve devamı yıllarına ait Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda Mali müşavir … ve Akaryakıt uzmanı …tarafından tanzim edilen 09/01/2020 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle: Taraflar arasında 02.10.2012 tarihinde davacının O… adresinde bulunan davacıya ait … petrole akaryakıt bayiliği verilmesi hususunda protokol imzalandığının dosyada yer aldığını, Protokol 1. Mad. Gereği sözleşme 5 yıl geçerli, 2. Mad. Davacı her yıl için 1000 m3 benzin ve motorin almayı taahhüt ettiği, 3. Mad. gereği eksik alımlarda her m3 akaryakıt için 50 USD cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, davacının cezai şartın fahişliğini ileri süremeyeceği, davalının eksik satışı karşılığını talep etmemesinin bu haktan vazgeçtiği anlamına gelmeyeceği, davacının bir önceki yıl eksik satış tonajını sonraki yılda tamamlama hakkının bulunduğu, sözleşmenin feshi halinde davacının 5 yıllık toplam taahhüdünün sonuçlarından sorumlu olarak yazılı şekilde kararlaştırıldığının anlaşıldığını, aşağıdaki listede yıl bazlı ve genel olarak eksik alım tutarları ve karşılığında sözleşme hükümlerinde cezai bedelleri tespit edildiği, bu tespite göre,
– 03/10/2012 – 25/09/2013 1.Yıl Genel Toplamda 866,09 m3 alım, 1.000 m3 taahhüt, eksik 133,91 m3, cezai tutarın 50,00 USD ve eksik tutarın 6.695,50-USD,
-05/10/2013 – 30/09/2014 2.Yıl Genel Toplamda 777,75 m3 alım, 1.000 m3 taahhüt, eksik 222,25 m3, cezai tutarın 50,00 USD ve eksik tutarın 11.112,50-USD,
-03/10/2014 – 30/09/2015 3.Yıl Genel Toplamda 702,14 m3 alım, 1.000 m3 taahhüt, eksik 297,86 m3, cezai tutarın 50,00 USD ve eksik tutarın 14.893,00-USD,
-05/10/2015 – 30/09/2016 4.Yıl Genel Toplamda 738,94 m3 alım, 1.000 m3 taahhüt, eksik 261,06 m3, cezai tutarın 50,00 USD ve eksik tutarın 13.053,00-USD,
-06/10/2016 – 29/09/2017 5.Yıl Genel Toplamda 588,54 m3 alım, 1.000 m3 taahhüt, eksik 411,46 m3, cezai tutarın 50,00 USD ve eksik tutarın 20.573,00-USD olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Mahkememizin 25/06/2020 tarihli celsesinde “Davacı karşı davalı vekilinin dava dilekçesi incelendiğinde, karşı tarafça kendilerine gönderilen … 50. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamede, 1486 m3 eksik alım taahhüdünün yerine getirilmemesi halinde cezai şart uygulanacağının belirtildiği, bu ihtarname kapsamında davalı yana borçlu olmadıklarının tespitinin talep edildiği, harca esas değerin 100.000,00-TL olarak gösterildiği; ancak netice-i talepte ne tutar için menfi tespit talep edildiğinin açıklanmadığı anlaşıldığından; davacı karşı davalı vekiline asıl davada netice-i talep tutarını, talebin TL cinsinden mi döviz cinsinden mi olduğunu açıklaması ve açıklanan tutar üzerinden eksik peşin nispi harcı tamamlaması için Harçlar Kanunu 30,32 maddesi uyarınca önümüzdeki celseye kadar süre verilmesine, aksi halde asıl davanın işlemden kaldırılacağının ihtarına(ihtar edildi)” karar verildiği,
Davacı-Karşı Davalı vekili 08/07/2020 tarihli dilekçesi ile 100.000,00-TL’lik tespit davalarını istirdat davasına dönüştürdüklerini, davanın 100.000,00-TL üzerinden istirdat davası olarak devam ettiğini, dava konusu teminat mektubunun 27/10/2017 tarihinde karşı tarafça nakde çevrildiğini beyan etmiştir.
Davalı-Karşı Davacı vekili 22/07/2020 tarihli dilekçesi ile, davacı-karşı davalıya ait 100.000,00-TL bedelli teminat mektubunu cezai şart karşılığı olarak nakde çevrildiğini, Mektubun dava ve karşı dava tarihlerinden daha sonra 27.10.2017 tarihinde nakde çevrildiğini, cezai şart tutarının 66.750 USD olduğunu, Mektubun nakde çevrildiği tarihte davacı lehine olarak daha yüksek olan efektif satış kuru esas alınmak sureti ile tahsil edilen tutarın 26.110 USD olduğunu, (100.000 : 3.8300= 26.110 USD yaklaşık) Bu tutarın mahsubu sonrası bakiye 40.640 USD alacak kaldığını, bu nedenle taleplerinin bakiye alacak rakamı olan 40.640 USD olduğunu, Karşı davanın kabulü ile tahakkuk eden 40.640 USD cezai şart alacağının 3095 sayılı yasa kapsamında dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davacı -karşı davalıdan tahsiline; davacı- karşı davalının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; öncelikle davaya konu taraflar arasındaki ticari ilişkinin … İli, … ilçesi, … mah. 63 ada, 7 parsel de bulunan taşınmazın … İstasyonu, Müştemilatı ve depo niteliğinde olarak işletilmesine dair 30/03/2006 tarihli sözleşmenin imzalanması ile başladığı, yine taraflar arasında 09/06/2006 tarihinde akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşmenin 09/06/2011 tarihli süre uzatım protokolü ile uzatıldığı, 02/10/2012 tarihli protokol ile taşınmazla ilgili davacıya Akaryakıt bayiliği verilmesi ve bayiliğin işleyiş usul ve esaslarının belirlenmesine dair protokol imzalandığı, son olarak 26/11/2014 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalanarak önceki 09/06/2006 tarihli sözleşmenin feshine ilişkin protokol yapıldığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında cezai şart koşullarının oluşup oluşmadığı, davacının davalıya cezai şart borcunun bulunup bulunmadığı, karşı davacının karşı davalıdan cezai şart alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında esas itibariyle toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki 09/06/2006 tarihli bayilik sözleşmesi ve sözleşmeye istinaden düzenlenen protokolün 1. maddesine göre; ”… ile … (Bayi) arasında yukarıda tanımlanan İstasyon’da akaryakıt satışı yapmak üzere 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalanacaktır. Bayi ile yapılacak sözleşme münhasır olmayıp, …’nın aynı bölgede başka bayilikler tesis hakkı vardır. Bayi hiçbir şekilde ..’nın temsilcisi değildir.”, 2.maddesine göre; ”Bayi, söz konusu istasyonda, belirlenen bayilik sözleşmesi süresince ve her yıl için Benzin ve Motorin olmak üzere en az 1.000 m3 akaryakıtı…’dan satın almayı taahhüt etmiştir. Bayi’ye peşin alımlarında … karının %46’sı oranında iskonto uygulanacaktır. Kar, … depo satış fiyatından … maliyetinin (ilgili terminaldeki … alış fiyatına elleme ve navlun tutarının eklenmesi ile bulunur) çıkartılması sonucu bulunacaktır. Bayi, 1.000 m3 alımını tamamladıktan sonra 1001 m3’ten itibaren … karının %80’ni oranında iskonto yapılacaktır.”, 3.maddesine göre; ”Bayiye akaryakıt alımlarında yukarıda belirtilen oranda iskonto yapılacağından Bayi, taahhüt ettiği yıllık alım tonajını gerçekleştirmemesi halinde, eksik aldığı akaryakıtın her m3’ü için Delta’ya 50 USD cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt eder. Bayi, cezai şartın fahişliğini ileri süremez….’nın gerçekleşen dönemdeki eksik satış karşılığını talep etmemesi, bu haktan zımnen vazgeçme olarak yorumlanamaz. Bayi, bir önceki yıl eksik satış tonajını müteakip yılda tamamlama hakkına sahiptir. Sözleşmenin feshi halinde Bayi, 5 yıllık toplam taahhüdünün sonuçlarından sorumludur.” ve 10.maddesine göre ise; ”İşbu protokolden ve bayilik sözleşmesinden doğan herhangi bir hakkın … tarafından kullanılmaması, gecikmeli olarak kullanılması veya hatalı olarak kullanılması, …’nın söz konusu haktan feragat ettiği anlamına gelmez. Bu durum Bayi’ye protokolün söz konusu hükmünü veya protokolün tamamını meriyetten iskat talebinde bulunma veya kazanılmış hak iddiasında bulunma hakkı vermez.” şeklindedir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin eki sayılan protokol ile davacı davalıdan yıllık asgari 1.000-m3 akaryakıt satın almayı taahhüt etmiş, beyan edilen satın alma taahhüdünün her bir yıllık anlaşma dönemine ilişkin yerine getirilmemesi halinde; anlaşma suresinin hitamında ve/veya her bir yıllık anlaşma süresinin sonunda Hesaplanacak eksık kalan miktar üzerinden m3 başına 50-USD (elliAmerikanDoları) tutarının davacı tarafından davalıya ödeneceği, söz konusu bu kar mahrumiyeti miktarının, davalı tarafından her bir yıllık anlaşma döneminin hitamında veya bizzat belirleyeceği dönemlerde anlaşmanın ifasıyla birlikte talep edilebileceği veya anlaşmanın hitamında veya anlaşmanın her ne sebeple olursa olsun sona ermesini müteakip davalı tarafından aynı ticari bölgede yeni bir bayilik tesis edilip edilmeyeceğine bakılmaksızın talep edilebileceği, bu ahvalde iş bu taahhüdün ve kar mahrumiyeti miktarının, anlaşmalarda öngörülen cezai şart miktarına hiçbir şekilde mahsup edilmeyeceği kararlaştırılmıştır.
Davalı tarafça davacıya gönderilen … 50.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya şirketlerine ait olmayan madeni yağların satılmasının yasak olduğu ve davacı tarafından eksik alım yaptığı, tamamlanmaması halinde cezai şartın gündeme gelebileceği hususunda ihtarda bulunduğu görülmüştür.
Asıl dava yönünden; davacının, davalıya cezai şart alacağı nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemli menfi tespit talepli eldeki davayı açtığı, davaya konu teminat mektubunun davalı- karşı davacı tarafından nakde çevrilmesi sonucu davasını 100.000,00-TL tutar üzerinden istirdat davası olarak sürdürdüğü tespit edilmiştir.
Karşı dava yönünden ise; davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalıdan cezai şart alacağı istemli eldeki davayı açtığı tespit edilmiştir. Taraflar arasında sözleşmenin eki mahiyetindeki protokol yönünden yapılan değerlendirmede; davacının davalıdan her bir yıllık dönem için 1.000-m3 ürün alım taahhüdünde bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin başlangıç tarihinin 03/10/2012 olduğu,sözleşmenin yürürlükte olduğu 03/10/2012-25/09/2013 tarihlerini kapsayan ilk bir yıllık dönem içerisinde davacının 113,91 m3 eksik alım yaptığı, sözleşmenin yürürlükte olduğu 05/10/2013 – 30/09/2014 tarihlerini kapsayan ikinci bir yıllık dönem içerisinde davacının 222,25-m3 eksik alım yaptığı, sözleşmenin yürürlükte olduğu 03/10/2014 – 30/09/2015 tarihlerini kapsayan üçüncü bir yıllık dönem içerisinde davacının 297,86-m3 eksik alım yaptığı, sözleşmenin yürürlükte olduğu 05/10/2015 – 30/09/2016 tarihlerini kapsayan dördüncü bir yıllık dönem içerisinde davacının 261,06-m3 eksik alım yaptığı ve sözleşmenin yürürlükte olduğu 06/10/2016 – 29/09/2017 tarihlerini kapsayan beşinci bir yıllık dönem içerisinde davacının 411,46-m3 eksik alım yaptığı, davalı-karşı davacının ilk dört yıl için ayrı ayrı gerçekleşen cezai şart talepleri hakkında herhangi bir ihtirazi kayıt koymadan müteakip yıl da davacıya ürün sattığı için ilk dört yıl ile ilgili cezai şart talebinde bulunamayacağı, davalı-karşı davacının sadece sözleşmenin beşinci dönemi için cezai şart talebinde bulunabileceği, Mahkememizce teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporunda da bu tutarın 411,46-m3 eksik alım için 20.573,00-USD olarak hesaplandığı anlaşılmakla birlikte, davalı-karşı davacının davasının kısmen kabulü ile 20.573,00-USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının 1 yıllık USD mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz işletilmek suretiyle davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Asıl dava yönünden de davacı-karşı davalının istirdat talebinin teminat mektubunun 27.10.2017 tarihinde nakde çevrildiği, teminat mektubun nakde çevrildiği tarihte tahsil edilen tutarın 26.110 USD olduğu,(100.000:3.8300=26.110,00-USD yaklaşık), yukarıdaki açıklamalar nazara alındığında davalı-karşı davacının cezai şart alacağının da Mahkememizce 20.573,00-USD olarak tespit edildiği, bu halde davalı-karşı davacıya 5.537,00-USD (26.110,00 – 20.573,00 = 5.537,00-USD) fazla ödeme yapıldığı, ödeme tarihi itibariyle 5.537,00-USD ( 1 USD = 3,8300-TL)’nin TL karşılığı olarak 21.206,71-TL’nin 27/10/2017 tarihinden itibaren ödeme tarihine dek işleyecek ticari temerrüt faizi birlikte davalı-karşı davacıdan istirdatı ile davacı-karşı davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1-Davacı-karşı davalının istirdat talebinin KISMEN KABULÜNE, davacı-karşı davalının teminat mektubu olarak sunulan ve yargılama esnasında davalı-karşı davacı tarafından nakde çevrilen 100.000,00-TL’den 78.793,29-TL’nin mahsubu ile bakiye 21.206,71-TL’nin 27/10/2017 tarihinden itibaren ödeme tarihine dek işleyecek ticari temerrüt faizi birlikte davalı-karşı davacıdan istirdatı ile davacı-karşı davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl dava yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.448,63-TL nispi karar ve ilam harcının davalı-karşı davacıdan tahsiline, peşin alınan 1.707,75-TL harcın mahsubuna, artan harcın karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacı-karşı davalıya iadesine,
Asıl davanın kabul edilen kısmı yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
Asıl davanın reddedilen kısmı yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 11.043,13-TL nispi vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
Davacı-Karşı davalı tarafından yapılan 1.700,00-TL bilirkişi ücreti, 31,40-TL başvuru harcı, 1.707,75-TL peşin harç, 449,00-TL posta masrafları olmak üzere toplam 3.888,15-TL yargılama giderinin asıl davadaki kabul oranına göre %21’inin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; 20.573,00-USD cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren devlet bankalarının USD cinsinden bir yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı işletilmek suretiyle davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
Karşı dava yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 5.157,60-TL nispi karar ve ilam harcının davacı-karşı davalıdan tahsiline, peşin alınan 3.928,00-TL harcın mahsubuna, artan harcın karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davalı-karşı davacıya iadesine,
Karşı davanın kabul edilen kısmı yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 10.615,38-TL nispi vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
Karşı davanın reddedilen kısmı yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 10.373,97-TL nispi vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
Davalı-Karşı davacı tarafından yapılan 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 31,40-TL başvuru harcı, 3.928,00-TL peşin harç, 214,50-TL posta masrafları olmak üzere toplam 5.173,90-TL yargılama giderinin karşı davadaki kabul oranına göre %50’sinin davacı- karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısımlarının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/03/2021

Katip … ¸

Hakim … ¸