Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/822 E. 2018/596 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/822 Esas
KARAR NO : 2018/596
DAVA : TAM YARGI DAVASI
DAVA TARİHİ : 18.09.2017 ( mahkememize kayıt tarihi:22/09/2017 )
KARAR : USULDEN RED
KARAR TARİHİ : 29/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan tam yargı davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili olan …’a ait … sevk ve idaresinde bulunan… plakalı aracın 08:00 sularında… sokağından iniş aşağı…Hastanesine seyir halindeyken yolun orta kısmında rögar kapağının açık olması nedeniyle müvekkilin şeridine geçen … plakalı araç ile çarpıştığını ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, olay yerinde tutulan kaza tespit tutanağında müvekkilin %100 kusurlu bulunduğunu, kazanın 30/05/2017 tarihinde gerçekleştiğini, olay gününün yağışlı ve zeminin kaygan olduğunu, müvekkilinin her ne kadar dönüşte şeridine giren aracı görür görmez frene basmışsa da olumsuz hava şartları sebebiyle aracını durduramadığını ve kendi şeridindeyken şerhi ihlali yapan … plakalı araca çarptığını, şerih ihlalinde bulunan … plakalı otobüsün rögar kapağının yolun ortasında kalmasından dolayı şerhit ihlali yaptığınnın kaza tespit tutanağından anlaşılacağını, hal böyleyken müvekkili adına verilen %100 kusuru kabul etmediklerini, müvekkilinin hızlı gitmediğinin kamera kayıtlarından da anlaşılacağını, verilen kusur oranına itiraz ettiklerini, kusurun tespiti için mahkemece kaza mahallinde keşif yapılarak ve sunulacak kamera kayıtlarının da dikkate alınarak önce hız tespitinin yapılması için sonra da kusur oranının tespiti için dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesini talep ettiklerini, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin İski’nin sorumluluğunda bulunan rögar kapağının trafiğin işlek olduğu bir cadede açık bırakılmasının trafik kazasına yol açtığını, bu durumunu İskiden kaynaklı bir kusur olduğunu, Keza Uyuşmazlık Mahkemesinin …Esas …Karar sayılı 04/06/2012 sayılı kararında; 2918 Sayılı Yasa’dan kaynaklanan sorumluluk davasının ”ADLİ YARGI YERİNDE” çözümlenmesi gerektiğini hükme bağladığını, davalı kurumun kusurunun neden olduğu trafik kazası sonucunda müvekkilinin aracın da ciddi hasarlar meydana geldiğini beyan ederek HMK 107’ye göre açılan belirsiz alacak davasının kabulü ile öncelikle dava dosyasının kaza tespit tutanağındaki kusur değişimi için bilirkişiye tevdi ile akabinde kaza sonucunda uğranılan maddi hasarın tespitini ve tahsilini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin de davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkil idare aleyhine açılan iş bu davanın haksız ve mesnetsiz olup reddi gerektiğini, öncelikle dava dilekçesinde yer alan hususlara ilişkin meydana gelen kaza ile ilgili davaya dayanak bilgi ve belgelerin taraflarına sunulmadığını, bu eksikliğin giderilmesini talep ettiklerini, davacının tazminat talebine dayanak gösterdiği olguların hizmet kusur niteliğinde olduğundan davanın 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. ve 13. Maddeleri gereği görevli idare mahkemesinde açılması gerektiğinden görev itirazında bulunduklarını, Karayoları üzerinde her gün çeşitli kurumlar tarafından çalışmalar yapıldığını, söz konusu olayda çalışmayı hangi kurumun yaptığı veya yüklenici firmanın kim olduğu belli değilken ve mahkemeye de söz konusu çalışmayı yapanın İSKİ olduğunu ispatlar herhangi bir belge veya dayanak sunulmadığından davanın müvekkili idareye yöneltilmesinin usule aykırı olduğunu, huzurdaki davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacı tarafından bu eksikliği giderilmesi durumunda mahkemeye sunulan bilgi ve belgelere karşı savunma, beyanda bulunma ve ilk cevap haklarını saklı tuttuklarını, kaza ile müvekkil idare arasında illiyet bağı olmadığını, talep edilen maddi ve manevi tazminat bedelinin fahiş olduğunu, dava tarihinden öncesi için faiz talep edilemeyeceğini beyan ederek usul ve esas açısından da haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama masrafının ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı taraf davalı tarafın hizmet kusuru nedeni ile maddi hasarlı trafik kazası sonucu zararının tazminini talep etmektedir.
Davalı taraf genel mahiyette davanın reddini savunarak, idari yargının görevli olduğunu, husumetin bulunmadığını, kaza ile idare hizmeti arasında illiyet bulunmadığını ileri sürmüştür.
Dava, hizmet kusurundan kaynaklanan tam yargı davasına ilişkindir.
İdari dava türlerinden biri olan ve edim davası niteliğinde olan tam yargı davası ile idare hukuku alanında ihlal edilmiş olan hakkın yerine getirilmesi ya da uğranılan zararın giderilmesi gerekir. İdarenin verdiği zararlarının giderilmesi amacını taşıyan tazminat davaları da tam yargı davası çeşitlerindendir. Davalı idarenin sorumluluğunda hizmet kusuru kusur sorumluluğu olup; idari hizmetin işleyiş- kuruluş- düzeninin kötü olması/ geç olması veya hiç bulunmaması şeklinde gerçekleşir. Davalı idarenin sorumluluğunda kusursuz sorumluluk halleri ise fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi ve tehlike ilkesine ( sosyal risk/ mesleki risk/ idarenin tehlikeli faaliyetleri ve araç- gereçleri) dayanır. İş bu davada da hizmet kusuru sorumluluğuna dayanılmıştır. Genel görevli mahkeme iş bu davalarda idare mahkemesidir. İş bu davada da davalı idare İSKİ olup davacı davalı idarenin rögar kapağını açık bırakması şeklindeki hizmet kusuruna dayanmıştır, bu durum karşısında görevli mahkeme idare mahkemesidir.
6100 sayılı HMK m.114 Dava şartları ”… (1) Dava şartları şunlardır: … b) Yargı yolunun caiz olması. …”, m. 115 Dava şartlarının incelenmesi ” (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. ” hükümlerini ihtiva eder. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; yargı yolunun caiz olması dava şartı olup iş bu davada idare mahkemeleri görevli bulunduğundan ve dava şartları her aşamada incelendiğinden aşağıdaki şekilde kanunen davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının 6100 sayılı HMK’nın 114/1b,115/2 maddeleri gereğince usulden reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar ve ilam harcı olan 35,90 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 34,16 TL harçtan mahsubuna Hazine’ ye gelir kaydına ve bakiye 1,74 TL daha harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına,
3- 6100 S HMK gereğince işbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda dava konusu miktar dikkate alınarak kesin olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
Hakim …
¸e-imzalıdır