Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/769 E. 2022/550 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/769 Esas
KARAR NO : 2022/550

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/08/2017
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 25.01.2016 tarihinde … ili, … ilçesi, … mahallesi, …caddesi üzerinde, …durağı yanında dava dışı sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile yaya olan müvekkili davacıya çarpması neticesinde müvekkili davacının ağır bir şekilde yaralandığını, dava dışı sürücü … olay yerini terk ettiğinden olayla ilgili kaza tespit tutanağı düzenlenmediğini, çarpmanın akabinde davacının acil olarak … Devlet Hastanesi’ne sevk edilerek tedavisinin yapıldığını, olay nedeniyle davacının ağır yaralandığını, vücudunda kalıcı sakatlık oluştuğunu, olay nedeniyle geçici ve kalıcı iş göremezliği oluşan davacının… Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan … tarih ve … numaralı Adli Kurul Raporuna göre; “%6 (yüzde altı) oranında kalıcı iş göremezliği bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin 120 güne kadar uzayabileceğinin” tespit edildiğini, kaza nedeniyle … C.Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldığını, … 4.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından dava dışı araç sürücüsü … hakkında ceza davası açıldığını ve cezalandırılmasına karar verildiğini, her ne kadar kaza tespit tutanağı düzenlenmemişse de olaya ilişkin ceza dosyasında gerek soruşturma aşamasında gerekse kovuşturma aşamasında ayrı ayrı kusur bilirkişilerinden alınan raporlarda özetle; ”olayda müvekkili davacının asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’nin ise tali kusurlu olduğunun” belirtildiğini, ancak olayda müvekkile atfı kabil herhangi bir kusur bulunmadığı, tüm kusurun … plakalı araç sürücüsünde olduğunu, nitekim müvekkili davacı karşıdan karşıya geçişini tamamlamak ve kaldırıma çıkmak üzere olduğu esnada … plakalı araç sürücüsü görüşe engel halinin olmadığını, kontrolsüz ve aşırı hızlı bir şekilde araç kullanarak kazaya sebebiyet verdiğini, bu durumun müvekkili davacının çok ağır bir şekilde yaralanarak kalıcı iş göremezliği bulunmasından ve olay yerinde 15 metre fren izi bulunmasından da anlaşıldığını, bu nedenle … plaka sayılı araç sürücüsü olayda tamamen (%100) kusurlu olduğunu, kazaya sebep olan ve olayda kusurlu olan … plakalı aracın olay tarih ve saatinde geçerli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi bulunmadığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 97.madde de yapılan değişiklik gereği kaza nedeniyle meydana gelen zararın ödenmesi talebiyle davalıya yazılı başvuru yapıldığını ve tüm evrakların sunulduğunu, davalı tarafından yasal cevap verme süresi geçtikten sonra engelli sağlık kurulu raporu talep edildiğini, bu raporda temin edilerek davalıya sunulduğunu ancak hukuka aykırı olarak raporda belirlenen %6 maluliyet oranının yüksek olduğu, maluliyet oranının %3 olması gerektiği, buna muvafakat edilmesi halinde tazminatın ödenebileceğinin davalı tarafından bildirildiğini, bu durumun taraflarınca kabul edilmeyerek davalının teklifinin reddedildiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, trafik kazasında yaralanan müvekkili davacı için, 6100 sayılı yasanın 107.maddesi uyarınca belirsiz alacak niteliğindeki şimdilik 1.000,00-TL geçici ve kalıcı iş göremezlik (maluliyet) tazminatının, davalının temerrüde düştüğü başvuru tarihinin 15.gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; 26/04/2016 tarihinde Karayolları Trafik Kanunu’nda değişiklik yapıldığını ve müvekkili kuruma dava açılmadan önce gerekli belgelerle başvuru yapılması şartı getirildiğini, gerekli evraklarla başvuru yapılmadığından bu şartın yerine getirilmeden ikame edilen işbu davanın usulden reddini, davacının dayandığı ve dosyaya giren tüm yazılı delil, dosya, belge örneklerinin taraflarına tebliğ edilmesini aksi halde dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesini, delillerin taraflarına tebliğine karar verilmesini, davanın kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü ve işleteni konumundaki …’ye ve …’ye ihbarını, maluliyet oranının kaza sonucu oluşan arazların kaza ile illiyetleri de tespit edilmek suretiyle belirlenmesi gerektiğini, davacının maddi zararının ancak aktüeryal inceleme sonucu tespit edilebileceğini, geçici iş göremezlik dönemi tazminat hesabına dahil edilmemesi gerektiğini, davacının SGK’dan geçici iş görmezlik ödeneği alıp almadığının tespit edilmesini, zira SGK’nın ödediği bu ödenekleri kuruma rücu ettiğini ve kurumun mükerrer ödeme yapmak durumunda kaldığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini beyanla davanın usul ve esasa ilişkin olarak sunduğu gerekçeler dikkate alınarak reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tedavi evrakları, … 4.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası celp edilmiş, sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları, SGK kayıtları, trafik kayıtları, taraflarca gösterilen diğer deliller toplanmış ve bilirkişi raporu ile ATK raporları alınmıştır.
… Hesabı’nın 25/09/2017 tarih ve 25359 sayılı cevabi yazısında özetle; … plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortasına ilişkin; Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) kayıtlarında yapılan araştırmada, aracın kaza tarihi olan 25/01/2016 başlangıç tarihli Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta poliçesinin … Sigorta A.Ş. Tarafından düzenlenmiş olduğunun tespit edildiğinin bildirildiği, ilgili poliçenin güncelleme tarihinin 25/01/2016 tarihinde saat 17:42:01’de olduğu, … 4.Asliye Ceza Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyası incelendiğinde kaza tarihinin 25/01/2016 kazanın gerçekleştiği saatin ise 13:30 sıralarında olduğu, bu nedenle … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle ZMMS poliçesi bulunmadığı tespit edilmiştir.
… 4.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden dosyamız arasına alındığı ve incelenmesinde; katılanın …, sanığın …, sanığın üzerine atılı suçun ”Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma”, suç tarihinin 25/01/2016 olduğu ve Mahkemenin 03/05/2017 tarihli kararı ile ”…Sanığın üzerine atılı suçtan neticeten 10 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA ve sanık hakkında verilen işbu HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASINA” kararı verildiği ve verilen kararın 22/06/2017 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 30/09/2019 tarih ve 21056 karar numaralı raporunda özetle; … ve … kızı, 1966 doğumlu …’nun 25.01.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından;
1-Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
2-İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.Üst Kurulu’nun 22/10/2020 tarih ve 1960 karar numaralı raporunda özetle; …. hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde;
… ve … kızı, 1966 doğumlu …’nun 25.01.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından;
1-Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
2-İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 30/04/2021 tarih ve 8430 karar numaralı raporunda özetle;
1. … kızı 1966 doğumlu, …’nun 25/01/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.Üst Kurulu’nun 02/09/2021 tarih ve 1428 karar numaralı raporunda özetle;
… hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde;
… kızı, 1966 doğumlu …’nun 25/01/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının:
A-) 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
B-) 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmek Hükümlerine göre maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
C-) Özürlülük/Engellilik kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, bu nedenle aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği,
D-) … Üniversitesi Adli Bilimler Enstitüsünün 07/06/2017 tarih ve 763 sayılı Mütalaası ile İlgili İhtisas Kurulu ve Üst Kurulumuzun maluliyet oranı Kararları arasındaki farkın Kurumumuzda kişiye ait 17/06/2019 tarihli pelvis grafisinin incelenmesinde pelvik halkanın doğal olduğunun tespit edilmesi nedeniyle maluliyet oranı hesaplamasında “pelvik deformite arazının” dikkate alınmamasından kaynaklandığı,
E-) İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 10/02/2022 duruşmasının (4) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlık konuları olan; dava konusu 25/01/2016 tarihli kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, kaza nedeniyle davacının sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik zararlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise tazminat tutarının ne olduğu ve davalının bu zarardan sorumlu olup olmadığı” hususların tespiti ve dosyada yer alan İstanbul ATK 2.İhtisas Kurulu’nun 22/10/2020-1960 karar numaralı rapora göre aktüer hesaplaması yapılması için dosyanın re’sen seçilecek bir kusur ve bir hesap bilirkişisinden oluşan heyete tevdiine” dair karar verildiği ve işbu doğrultuda Nitelikli Hesaplama Uzmanı (Aktüerya) … ve kusur uzmanı İsmet Akıl tarafından tanzim edilen 03/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
a) … plakalı davalı kamyonet sürücüsü … ‘nin mağdur yaya …’ın yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 25 (yüzde yirmi beş) oranında tali derecede kusurlu olduğu,
b) Davacı mağdur yaya …’ın kendi yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında %75 (yüzde yetmiş beş) oranında asli derecede kusurlu olduğu,
c) Mahkeme’nin 10.02.2022 tarihli 12. Celsesindeki görevlendirmesi gereği T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp 2. Üst Kurulu’nun 22.10.2020 / 1960 sayılı raporu incelendiğinde; Davacı …’un yaralanmasının maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı için davacı … yönünden sadece geçici İş göremezlik hesabı yapıldığı, geçici İş Göremezlik Hesabının Geçmiş (Bilinen) Dönem içerisinde sonlanan bir hesap olması sebebiyle, kullanılacak bakiye ömür tablosunun ve hesap yöntemi olarak da Progresif Rant Yöntemi ya da Aktüeryal Yöntem kullanılmasının hesaplamaya herhangi bir etkisi bulunmadığı,
d) Davalı ya da dava dışı SGK tarafından davacıya yapılan herhangi bir ödeme bulunmadığı, davacının Geçici İş Göremezlik zararından bu açıdan bir tenzil yapılmadığı,
e) Davacı …’ın hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının 883,10 TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunduğundan Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili 21/03/2022 tarihli dilekçesi ile özetle; dava dilekçelerinde belirtilen 1.000,00-TL maddi tazminat (geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı) taleplerini 883,10-TL geçici iş göremezlik ve 116,90-TL sürekli iş göremezlik tazminatı talebi şeklinde olduğunu, dava dilekçelerindeki maddi tazminat taleplerinin Mahkemece bu şekilde esas alınmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 vd. maddeleri ile 97 maddesi ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.Maddesi kapsamında maddi tazminat talepli eda davasıdır.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne oluğu, davacının yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise maddi tazminat tutarının ne olduğu, davalının bu zarardan sorumlu olup olmadığı noktalarında toplandığının tespitine,
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesinde; ”Bu Kanunun 13’üncü maddesi, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10.7.2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21.12.1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde … Hesabı oluşturulur. Hesaba;
a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b)Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, …” başvurulabileceği öngörülmüştür.
Anılan düzenlemeler, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; davacının yaralanması ile neticelenen dava konusu olayda … plakalı davalı kamyonet sürücüsü …’nin %25 (yüzde yirmi beş) oranında tali derecede kusurlu olduğu, davacı mağdur yaya …’ın kendi yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında %75 (yüzde yetmiş beş) oranında asli derecede kusurlu olduğu, kaza nedeniyle kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 883,10-TL olduğu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının vücut engellilik oranının %0 olmasından ötürü bulunmadığı, davacı vekilinin 21/03/2022 tarihli dilekçesi ile müvekkili için 883,10-TL geçici iş göremezlik alacağının davalının temerrüde düştüğü başvuru tarihinin 15.gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ettiği, mahkemenin talep ile bağlı olduğu, davalının bu zarardan 2918 Sayılı Kanunun 91 vd. maddeleri ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesi kapsamında sorumlu olduğu anlaşılmakla Mahkememizce davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 883,10-TL miktarındaki maddi tazminatın (geçici iş göremezlik tazminatı) 02/08/2016 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde davalının temerrüde düştüğü başvuru tarihinin 15.gününden itibaren faiz talep edilmiş ise de, davalı … Hesabı yönünden 2918 Sayılı Kanunun 99.maddesindeki başvurunun iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonra temerrüt tarihi oluşmaktadır. Bu tarihinde 22/07/2016 olması ile birlikte davacı vekilinin temerrüde düştüğü başvuru tarihinin 15.gününden itibaren talep etmesi ve talebe bağlılık ilkesi gereğince davalı Güvence Hesabı yönünden faiz başlangıç tarihi başvuru tarihinin 15.günü olan 02/08/2016 olarak tespit edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE, 883,10-TL miktarındaki maddi tazminatın (geçici iş göremezlik tazminatı) 02/08/2016 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 31,40-TL, bakiye 49,30-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 883,10-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 116,90-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 31,40 peşin harç, 1.800,00-TL bilirkişi ücretleri, 3.710,00-TL ATK fatura ücreti ve 414,55-TL posta masrafları olmak üzere toplam 5.987,35-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre (%89) 5.328,74-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/06/2022

Katip
¸

Hakim
¸