Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/726 E. 2018/939 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/726 Esas
KARAR NO : 2018/939
DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/02/2012
KARAR TARİHİ: 20/09/2018
Mahkememizin …Esas … Karar Sayılı Kararının Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar Sayılı Kararı ile bozulması üzerine yeniden esasa alınarak mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM:Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilin eşi ile birlikte Almanya devletine yapacağı turistik gezide kullanılmak üzere, davalı banka üzerinden… ile 4.804.00-Euro parayı ve 196 Euro gönderme masrafı olmak üzere 5.000.00-Euroyu 21/03/2012 tarihinde Almanya devletine transfer ettiğini, müvekkilin henüz bu devlete gitmeden bir gün sonra 22/03/2012 tarihinde bu paranın başkaca kişi/kişiler tarafından Almanya devletinde çekildiğini öğrendiğini, müvekkilin bu tarihte henüz Türkiye’ de bunuduğunu, henüz pasaportunun dahi çıkmadığını, müvekkilinin meydana gelen bu nedeniyle, seyahatini ertelemek zorunda kaldığını ve manevi tahribata uğradığını öne sürülmekte ve 22/03/2012 tarihli kura göre oluşan 11.900-TL maddi zararın davalıdan vade farkı ile birlikte ayrıca 2.000-TL manevi zararın davalıdan tahisiline karar verilmesini, dava gider ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin davaya cevap dileçesinde özetle; Müvekkil banka gibi … acentesi olan bankalar ve diğer kurumların para transferine aracılık yaptıkları, gönderim yapmak isteyen tarafından verilen bilgilerin… şirketinin sistemine girilmesine aracılık yapmak dışında bankaların başkaca herhangi bir fonksiyonunun bulunmadığını, davacı tarafından ibraz olunan Para Göderim Formunda yer alan bilgi ve talimat kapsamında işlem yapıldığını, gönderilen paranın kime ne şekilde ödendiğini, işlem akıbet kontrol ve denetimi, geri bildirim sağlanması vb. Bir yükümlülüğü bulunmadığı gibi… kuralları gereği böyle bir yetkisinin de bulunmadığı, öne sürülmekte ve davanın red edilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava, davalı Banka aracılığı… Şirketi’ne gönderilen ve alıcısı olan gerçek kişiye teslim edilmesi gereken paranın başkasına ödendiği iddiasına dayalı alacak ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan hususlar, davacı tarafından davalı Banka aracılığı… Şirketi’ne gönderilen ve alıcısı olan gerçek kişi dışında başkasına ödendiği iddia olunan paranın davalıdan tahsilinin talep edilip edilemeyeceği, davacının manevi tazminat talep koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, Pendik Cumhuriyet Başsavcılığının… soruşturma sayılı dosyası, davalı banka ile… arasındaki uluslararası temsilcilik sözleşmesi, havale işlemine ilişkin belgeler celbedilmiş, davacının tazminat alacağının varlığı ve miktarına ilişkin bankacı bilirkişi vasıtası ile inceleme yaptırılmıştır.
16/07/2018 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; havale amirinin dava dışı …olduğu, havale lehdarının davacı olduğu, bu iki ismin eş(karı-koca } olduğu konusunda beyan bulunmakla birlikte, dosyada Vukuatlı Nüfus Kaydı bulunmadığı için, bu noktada bir tespit yapılamadığı, WU sisteminde ve fomlarında, havale lehdarının (alıcısı)sadece isim – soyisim ile belirtildiği, başkaca herhangi bir kimlik bilgisi (Ör: TC kimlik) mevcut olmadığı, … kanalıyla yapılan havale işlemi ile bir banka havalesi işlemi arasında gerek kolaylık, gerekse güvenlik açısından farlılık bulunduğu, havale lehdarının (havale alıcısının) mahalli açısından… sisteminin çok daha yaygın olduğu, ödeme noktasının acente olarak bankalar, döviz büfelerinin yanı sıra, bazı market zincirlerinin dahi acente olabildikleri, somut hadisede, davacının, yurt dışına havale gönderirken bir banka aracılığı ile bankadaki isme veya hesaba (IBAN } havale yöntemi yerine… havale sistemini kullanmış olduğu, dolayısıyla, huzurdaki uyuşmazlıkta banka nezdindeki bir mevduatın söz konusu olmadığı, dava dışı Hakan Selçukkaya’nın, 21.3.2012 tarihinde Saat: 13.35.41 de, davalı bankanın …Şubesi aracılığıyla, lehdarı (alıcısı) … ve alıcı Ülkesi Almanya olan 5.000.- Euro (x} tutarlı bir… havalesi yaptığı, 196.- Euro havale masrafının tenziliyle, havale tutarının 4.804,- Euro olduğu, anılan havalenin aynı gün 21.3.2012 tarihinde Saat: 16.43 de, Para Alma Formu İle Alman Postanesinin Koemg Caddesi Şubesi tarafından Esra Sefçukkaya’ya ödendiği, ödeme sırasında bir pasaport {x) ibraz edildiğinin anlaşıldığı, bir Çek pasaportu olduğu anlaşılan anılan pasaportun benzer olaylarda olduğu gibi sahte olduğunun tahmin edildiği, özel bilgilerin gizliliği gereği, Almanya’da kimlik fotokopisi alıp muhafaza edilmesinin yasak olduğunun anlaşıldığı,… sisteminde kilit unsurun bir şifre mahiyetinde olan 10 haneli MTCN (Money Transfer Control Number-Para Transferi Kontrol Numarası) olduğu,… havale sisteminde …’nın, hangi … olduğu sorusunun teyld edilmesi imkanı bulunmadığı, zira, alıcnın sadece isim – soy isim ile belirlendiği, kilit unsurun bir şifre mahiyetindeki 10 haneli MTCN olduğu. İhtilaflı havale işleminde, davalı bankanın konumunun, havale amirinin ( davacının eşinin ) talimatını yerine getirmek ve havale amirinden aldığı parayı… Şirketine aktarmaktan ibaret olduğu, davacının, işlemde’ şifre’ mahiyetinde olan MTCN numarasını, başkaları ile paylaşmaması halinde, anılan havalenin hedef ülkedeki (somut olayda Almanya ) bir acenteden çekilmesi imkanı bulunmadığı, raporun ilk bölümlerinde değinildiği üzere, MTCN numarasının, gerek bankaların sisteminde, gerekse dava dışı… sisteminde şifreli olarak saklandığı ve iletildiği ve ödeme noktasında da, lehdarın beyanıyla sisteme girilene kadar açık (dear ) olarak gözükmediği cihetle, MTCN numarasının bankalar ve… sisteminden sızmasının teknik olarak pek olası gözükmediği, dava konusu olayda, davalı bankaya atfedilebilecek herhangi bir kusur gözükmediği, davalı bankanın, havale ülkesinde (Almanya ) ödenirken, ödemeyi yapacak acenteyi (somut olayda Alman Postanesi) denetlemesinin, kontrol etmesinin veya yönlendirmesinin imkansız olduğu, öte yandan, davacının dava dilekçesindeki ; ‘… müvekkilin bu tarihte henüz Türkiye’de bulunduğu ve henüz pasaportunun dahi çıkmadığı»’, dava dışı …tarafından Pendik Cumhuriyet Başsavcılığına verilmiş olan 2,4.2012 tarihli şikayet dilekçesindeki; ‘… Fakat o gün içinde eşimin pasaport müracaatını yapacağımız İçin böyle bir ihtimalin olmadığını eşimin yurt dışına çıkmadığını ve şuan itibarı ile pasaport ve vize işlemleri ile uğraştığımızı belirttim».’ şeklindeki beyanları nazara alındığında ; henüz ortada bir pasaport yok iken, pasaport çıktıktan sonra, Almanya’ya vize alınıp alınamayacağı ve davacının eşi ile Almanya’ya turistik seyahate gidip gidemeyeceği daha belli değil iken olası bir yurt dışı turistik gezi için önceden 5.000.- Euronun… sistemi ile yurt dışına davacı adına havale olarak gönderilmesi, İstanbul’dan 21.3.2012 günü yapılan havalenin aynı gün Berlin’de Saat: 16.43 de çekilmesinden sonra, ertesi gün ve pasaport ve vize işlemleri ile uğraşıldığının İddia edildiği ve … henüz yurt dışına gitmediği ve paranın Almanya’da çekilmesi olasılığı olmadığı bir sırada dava dışı …tarafından 22.3.2012 günü Saat: 13.35 de davalı bankanın Dudullu şubesinden akıbet sorulması, (Not: Davacının, havalenin akıbetine, 22.3.2012 günü yaptığı sorgulama sırasında mı muttali olduğu, yoksa başka bir vesile İle öğrenip Dudullu Şubesine mi gittiği noktasında bir beyan ve belge gözükmediği) gibi hususların hayatın olağan akışına uygun olup olmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu, davacı vekili tarafından, davacının T.Iş Bankasında maaş hesabı bulunduğunun beyan edildiği nazara alındığında, davacının en azından bir banka kartına da sahip olduğu, olası bir yurt dışı turistik gezide banka kartı (ve kredi kartı) kullanma imkanı var iken, ve henüz yurt dışına çıkma imkanı dahi yok iken, 196,- Euro masraf ödeyerek yurt dışına 5.000.- Euro havale gönderildiği, noktalarından hareketle, takdiri tamamen Yüce Mahkemeye ait olmak ve hiçbir bağlayıcılığı olmamak üzere, dava konusu hadisede davacının zararının olup olmadığı konusunda kesin bir tespit yapabilme olasılığının gözükmediği, davalı bankaya atfedilebilecek bir kusur ve sorumluluğun bulunmadığı tespit ve kanaatine varıldığı, paranın, şifre ile ( MTCN ) çekildiği cihetle, olayda WU’nun dahi sorumluluğunun bulunmadığı, diğer taraftan ; Müşteri Bilgilendirme Formunu, dava dışı Hakan Selçukkaya’nın İmzalamış olması, davanın … tarafından açılmış olması nazara alındığında, raporumuzun 3/c maddesinde atıf yapılmış olan Müşteri Bilgilendirme Formundaki maddeler ile ilgili olarak; Yargıtay’ın Bozma İlamında zikredilen ‘sorumsuzluk şartlarının değerlendirilmesi’ noktasında takdirin tamamen Mahkeme olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Somut olayda mahkememizin Mahkememizin … Esas … Karar Sayılı kararı ile davalının, dava dışı…’un acentesi konumunda olduğu ve 6102 Sayılı Yasanın 105 maddesi gereğince (6762 sayılı TTK’nın 119/2. maddesi ) acente aleyhine ancak müvekkiline izafeten dava açılabileceğii acentenin doğrudan hasım gösterilmesi suretyile acente aleyhine dava açılamayacağı, davalının pasif husumetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas …Karar Sayılı Kararı ile; davalı ile… Şirketi arasındaki sözleşme ile… Şirketi Türkiye’den kendisine gönderilen paraların alınması işine ilişkin davalı Banka’yı görevlendirmiş olması nedeniyle davalı… Şirketi’nin paranın gerçek alıcısından başkasına ödeme yapmasından dolayı oluşan zarardan davalı Banka’nın da sorumlu olması gerektiği, bu durumda mahkemece, davalıya acente sıfatı nedeniyle değil, doğrudan kendi şahsi sorumluluğu nedeniyle husumet yöneltildiği gözetilerek, davanın esasına girilmesi, davacının iddia ettiği zararın oluşup oluşmadığının belirlenmesi ve para gönderme sırasında düzenlenen formdaki sorumsuzluk şartlarının 6098 sayılı TBK’nın 115. maddesi (818 sayılı BK 99. maddesi) çerçevesinde değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek mahkememiz kararı bozulmuştur.
Davalı ve dava dışı… arasındaki sözleşme ile davalı banka tarafından dava dışı …’ya imzalatılan müşteri bilgilendirme formunun B bendinde yer alan sorumsuzluk kaydı, soruşturma evrakı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalının dava dışı…’un acentesi olduğu, dava dışı …tarafından davalı Banka aracılığı… Şirketi’ne davacı …’ya ödenmek üzere para gönderildiği, aynı gün paranın…’un Almanya’da ki acentesi olan Postbank şubesinden çekildiği hususlarında tartışma bulunmadığı anlaşılmaktadır. Alınan bilirkişi raporunda… sisteminin işleyişi hakkında yapılan teknik tespitlerden, bu türden para transferlerinde paranın çekilebilmesi için gerekli olan asıl bilginin MTCN olarak kısaltılan şifre olduğu, bu şifrenin alıcı tarafından bildirilmemesi halinde sadece kimlik bilgileri ile ödeme almanın imkansız olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, dava dışı …tarafından gönderilen para davalı banka tarafından… sistemine aktarılmış, gönderim sonrası Almanya’da bulunan… acentesi yahut ödeme noktası olduğu anlaşılan Postbank şubesinden MTCN bildirilmek suretiyle çekilmiştir. Bilirkişi raporunda MTCN’nin acente gerekse… sisteminde şifreli halde saklandığı ve sadece göndericinin bilgisi dahilinde bulunduğu tespiti de göz önünde bulundurulduğunda sadece dava dışı Hakan Selçukkaya’nın bilgisi dahilinde bulunan MTCN’nin üçüncü kişilerin eline geçmiş olması iddiası yönünden davalı bankaya, bankacılık işlemleri çerçevesinde atfı mümkün bir kusur bulunmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan Yargıtay bozma ilamı çerçevesinde sorumsuzluk kaydı değerlendirildiğinde; 6098 Sayılı TBK’nun 115/1 fıkrasına göre borçlunun ağır kusurundan ötürü sorumlu olmayacağına dair önceden yapılan anlaşmaların geçersiz olduğu, somut olayda müşteri bilgilendirme formunun B/1 bendinde, havale bilgilerinin… sistemine aktarılmasından sonra, bizzat…’dan ve/veya onun ödeme noktası yahut acentesinden kaynaklanan nedenlerle havalenin alıcısına ulaşmaması veya geç ulaşmasından ötürü bankanın sorumlu olmayacağına dair hükmün yer aldığı, hükmün davalı bankanın kendisinin ağır yahut hafif kusurundan ötürü sorumlu olmayacağına dair düzenleme içermediği bu haliyle TBK’nun 115 maddesi kapsamında geçersizliğinden söz edilemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine,
3- Alacak talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır