Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/713 E. 2018/441 K. 25.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/713 Esas
KARAR NO : 2018/441
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/08/2017
KARAR : USULDEN RED
KARAR TARİHİ : 25/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı yanın Türkiye genelinde teknik gazlar satışı ve hizmeti veren müvekkil şirketten bu alanlarda hizmet aldığını, söz konusu hizmete ilişkin olarak tutarı toplam 3.856,29 USD olan faturaların tanzim edilerek davalı yana sunulduğunu, davalı yanca faturalara ilişkin olarak süresi içerisinde bir resmi itirazın da sunulmadığını, diğer yandan müvekkil şirketçe faturalar konusu ürünlerin de davalı yana sevk irsaliyelerine imza alınmak suretiyle sunulduğunu, söz konusu sevk irsaliyelerine yönelik olarak da davalı yanca süresi içerisinde herhangi bir resmi itirazın sunulmadığını, bununla birlikte bugüne değin yapılan tüm iyi niyetle görüşmelere karşın müvekkil şirketin faturalara konu ürün / hizmet bedeli alacağını halen alamadığını, bu kapsamda müvekkil şirketçe evvele … Noterliğinden 26/05/2017 tarih ve …yevmiye nolu ihtarnamenin müvekkil şirket kayıtlarındaki davalı yan adresine keşide edildiğini, ancak … kayıtlarına göre davalı yanın adresten taşınmış olduğu için söz konusu ihtarnamenin tebliğ edilemediğinden bu kez yine …Noterliğinden 29/05/2017 tarih ve… yevmiye nolu ihtarnamenin davalı yana keşide edildiğini, resmi olmayan… kayıtlarına göre anılan ihtarnamenin davalı yanca tebliğ alınmış olmasına karşı davalı yanca ihtarnamede belirtilen süreler içerisinde ve bu sürelerden sonra herhangi bir ödeme yapılmadığını ayrıca müvekkil şirketçe davalı yana gaz tedarikinde kullanılan toplam 53 adet tüpün de davalı yandan defaten iadesi talep edilmesine karşın bugüne değin söz konusu tüplerin de müvekkil şirkete iade edilmediğini, bu hususta müvekkil şirketçe hukuki / cezai süreçlerin ayrıca başlatılacak olup konu hakkında Sayın Mahkememize de ivedi olarak bilgilendirileceğini, söz konusu durum üzerine müvekkil şirketçe alacağını tahsil edebilmek adına İstanbul…İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davalı yanca söz konusu takibe itiraz nedeniyle icra takibinin durduğunu, davalı yanın icra takibine tüm itirazlarında haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek müvekkil şirketin tüm dava, talep, şikayet ve sair hakları ile fazlaya ilişkin tüm hakları ayrıca saklı kalmak kaydıyla davalı yanca yapılan yetki itirazının reddine, davalı yanca borca ve sair hususlara yapılan tüm itirazın reddine, takibin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden devamına, icra takibine haksız ve kötüniyetle itiraz eden davalı yan aleyhine olacak şekilde müvekkil şirket lehine alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacının müvekkil firmadan alacağı olduğu iddiası ile İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında müvekkil aleyhine 3.856,29 USD cari hesap alacağı ile 159,69 USD işlemiş faiz talepli olarak icra takibine geçtiğini, müvekkile gönderilen ödeme emrine süresi içerisinde asıl alacağa, faize, feri’lerine ve yetkiye itiraz edildiğini ve icra takibin durdurulduğunu, icra takibinin durması üzerine davacının mahkememiz dosyası ile tüm itirazlarnın reddi ile iptali talepli olarak dava açtığını, öncelikle belirtmek gerekir ki; Müvekkilinin Adresi …adresi olduğunu, yetkili Mahkeme’nin Ankara Mahkemeleri olmaları nedeniyle yetkiye ilişkin itirazları olduğunu, davacı tarafın talep etmiş olduğu faturanın taraflarına ulaşmadığını, böyle bir faturanın da varlığının müvekkilce bilinmediğini ve böyle bir alımın da yapılmadığını, ticari defterler incelendiğinde bu durumun ortaya çıkacağını, Ek:2’de sunmuş oldukları müvekkilin muavin defterinde de görüleceği üzere, müvekkil ile davacı arasında ticari ilişki nedeniyle alacak borç ilişkisi bittiğini, bu sebeple davacıya müvekkilin herhangi bir borcu bulunmadığını, ayrıca ilerde CD olarak sunacakları video kaydın da görüleceği üzere ve tanıklarının da beyanlarında belirteceği üzere davacının göndermiş olduğu bir kısım tüpün boş çıktığını, bu sebeple müvekkilin davacıdan alacaklı konumunda olduğunu, ayrıca ve bilindiği üzere cari hesap alacağına işletilen faiz takip tarihinden itibarin talep edilmesi gerekirken, başka bir tarih üzerinden faiz talebinde bulunulduğunu, bu sebeple de faize ilişkin talebinde reddi gerektiğini, ödeme emrinde de görülecği üzere takibin USD para birimi üzerinden yapıldığını, İİK ‘na ödeme emrinde belirtilen yabancı paranın TL’ye çeverilerek o günkü kur üzerinden talep edilmesinin gerektiğini, bu sebeple de davanın reddi gerektiğini beyan ederek fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, yetkiye ilişkin itirazlarının kabülü ile dosyanın yetkili yer olan Ankara Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Dava, İcra ve İflas Kanunun 67. maddesi hükmünde dayalı olarak açılmış olup; davalı tarafın hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı takip dosyası kapsamından, davacı tarafın teknik gaz satışı nedeni ile faturaya dayalı asıl alacağın ödetilmesi istemiyle ve adi takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içindeki vaki itirazları sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 66. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tesbit olunmuştur.
İcra takibini yürüten icra müdürlüğünün yetkisine yasal süresi içinde borçlu davalı tarafından itirazda bulunması halinde, mahkemece bu itirazı inceleyip bir karar vermek gerekir.
Dava şartı olan bu durum öncelikle incelenmelidir. Bundan sonra mahkemenin yetkisine karşı yapılan itirazı inceleyip, sonuçta takip yapılan icra müdürlüğünün ve mahkemenin yetkili olması halinde mahkemece uyuşmazlığın esası incelenebilir.
İİK.nun 50. maddesi hükmü gereğince, para ve teminat borcu için takip hususunda HMK.nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.
İlke olarak, H.M.K.nun 6. maddesi hükmü gereğince, alacağın ödetilmesi için davalının yasal ikametgahının bulunduğu yer icra müdürlüklerinde ilamsız icra takibinin başlatılması gerekmektedir.
Ayrıca uyuşmazlık, taraflar arasında bağıtlanan bir sözleşmeden kaynaklanmış ise ve H.M.K.nun 17. maddesi hükmü gereğince, taraflarca yetki anlaşması yapılmış ise, yetkili kılınan icra dairelerinde de takip başlatılabilir.
H.M.K.nun 16. maddesi hükmü gereğince de, uyuşmazlık haksız eyleme dayalı ise; haksız eylemin gerçekleştiği yer icra dairelerinde de ilamsız icra takibi yapılabilir.
H.M.K.nun l0. maddesi hükmü gereğince, sözleşmenin yerine getirileceği icra dairesinde de, adi takip yoluyla icra takibi yapılabilir.
TBK.nın 89/1. maddesi hükmüne göre, para alacakları, alacaklının yasal ikametgahında ödeneceğinden, koşulları oluşmuş ise, alacaklı icra takip tarihi itibariyle kendi yasal ikametgahında da adi takip yoluyla icra takibi başlatabilir. Alacak kambiyo senedine dayalı ise “Aranacak borç” niteliğinde olmakla borçlunun ikametgahı icra dairesi yetkilidir.
Somut olayda ise; icra takip tarihi itibariyle davacının yasal ikametgahı İstanbul/ Ataşehir ilçesi sınırları dahilinde; davalının yasal ikametgahının Ankara ili idari sınırları içersinde bulunmaktadır.
Takibin dayanağı “fatura alacağı” olup para alacağına ilişkindir.
Taraflar arasında mahkememizin yetkili olduğuna ilişkin sözleşme yapılmamıştır.
Davacı tarafça tahakkuk ettirilen çekişme konusu olan faturada, davacı tarafın tek taraflı iradesi sonucu olarak, yetkiye ilişkin ibare ” …5- Anlaşmazlık durumunda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili mercidir …” faturaya eklenmiştir. Bu durumda fatura çekişme konusu olduğundan, sözleşme serbestisi ilkesine aykırı olarak karşılıklı sözleşme iradesi bulunmadığından, hatta davalı tarafın iradesi hiç olmadığından; yetki sözleşmesinin kurucu unsuru yok olup yetki sözleşmesi yok hükmündedir. 6100 S HMK’ nın 17. ve 18. madde şartlarının da karşılanmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça, yukarıda açıklanan yasal koşullara göre yetkisiz olan İstanbul … İcra Müdürlüğünde sözü edilen icra takibi başlatılmıştır. Oysa; yukarıda açıklanan tüm yetki kurallarına göre, başlatılabilecek icra takibinde yetkili icra müdürlüğü davalının ikametgahı olup; İstanbul …İcra Müdürlüğü yetkili değildir.
Saptanan durum bu olunca da, davalının icra takibini yürüten İstanbul … İcra Müdürlüğünün yetkisine karşı yapmış olduğu itirazının kabulü ile davacının davalı tarafça yapılan itirazının iptaline yönelik isteminin reddine, karar verilmesi gerekmektedir.
İtirazın iptali davasının dinlenebilirliği için ön koşul, ilamsız icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış olması yahut; icra takibi başlatılan icra müdürlüğünün yetkisinin itirazsız kesinleşmiş olmasıdır.
Saptanan ve hukuksal durum bu olunca da, itirazın iptali davasının ön koşulu gerçekleşmediğinden, icra dairesinin yetkisizliği sebebiyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmektedir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının 6100 Sayılı HMK’nın 114/2 ve 115. Maddeleri gereğince usulden reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar ve ilam harcı olan 35,90 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 171,92 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 136,02 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa talebi ile iadesine,
3-İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen davacı gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
Hakim …
¸e-imzalıdır