Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/710 E. 2018/440 K. 25.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/710 Esas
KARAR NO : 2018/440
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2017
KARAR :USULDEN RED- GÖREVSİZLİK
KARAR TARİHİ : 25/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 6100 Sayılı HMK M. 6’ya göre genel yetkili mahkemenini davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, genel yetki kuralları gereği İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, huzurda görülmekte olan davanın sigorta şirketinden olan alacak hakkının müvekkiline temlik edilmesi neticesinde ortaya çıktığını, taraflara arasında tüketici ilişkisinin olmaması ve davalı tarafın sigorta şirketi olması karşısında Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli hale geldiğini, davalı şirkete kasko sigortası ile sigortalı …’ın malik ve işleteni olduğu …plakalı aracın 27/04/2017 tarihinde hasarlandığını, kazanın oluşumunda müvekkiline atfedilebilir herhangi bir kusurun olmadığını, … plakalı aracın 15/08/2016/2017 vade …Kasko Poliçe numarasıyla davalı … şirketine sigortalı olduğunu, kasko sigortacısının sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimselerin kastı dışında kusurları ile meydana gelen zararlardan sorumlu olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde …plakalı araçta KDV dahil 11.919,76 TL hasar meydana geldiğini, davalının kasko poliçe genel şartları gereği KDV dahil hasar tutarının tamamından sorumlu olduğunu, somut olayda davacının aracının davalının anlaşmalı olmadığı B. O.’de 12.669,00 TL karşılığında tamir ettirdiğini, buna ilişkin f…raların mevcut olduğunu, davalı nezdinde düzenlenen ekspertiz raporunda parça bedelinde 2.097 TL iskonto yapılarak hasar tespit edildiğini, davalı ile anlaşmalı ya da yetkili servisleri arasında yapılan anlaşmalara göre iskonto uygulanmasının davacı sigortalıyı bağlamayacağını, dosya kapsamına göre ekspertiz raporunda belirtilen 2.097 TL iskonto yapılmadan davacının gerçek zararının tespiti gerekeceğini, eksik inceleme ile hüküm kurulamayacağını, hasar alan parçaların tespiti ile hasar bedelinin tespiti için ekspertiz raporunun alınmak zorunda kalındığını ve bu rapor için 250,00 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, davalı … şirketine araçta meydana gelen hasar bedelinin alacağın temliki sözleşmesine uygun olarak taraflarına ödenmesi için 30/05/2017 tarihinde başvuru yapıldığını, davalının 10/06/2017 tarihinde temerrüte düştüğünü, … davalı … şirketinden alacağını B.K. M.183 vd. Maddeleri gereği hukuka uygun olarak ve şekil şartlarını da sağlamak suretiyle alacağın temliki yoluyla müvekkili… Ltd. Şti’ye devrettiğini beyan ederek taraflar arasında ki hasar bedeline ilişkin uyuşmazlık sebebi ile talep edebilecekleri miktarın bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra alacak miktarını belirlenecek miktar kadar arttıracaklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.400,00 TL hasar bedelinin ve 250,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 10/06/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, her türlü başvuru, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının talepleri haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davaya cevap verilebilmesi için H.M.K. 121 md. gereği delillerin müvekkil tarafa tebliği gerektiğini, müvekkil şirkete gönderilen dava dilekçesi ekinde olması gereken belgelerin yer almadığını, davanın esasına ve usule ilişkin itirazlarının sunulabilmesi için tüm delillerin müvekkil tarafa ibrazının gerektiğini, davaya konu kaza nedeniyle oluşan hasar bedelinin temlik edene huzurdaki dava ikame edilmeden önce ödendiğinden haksız davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, başvuru üzerine yapılan ekspertiz incelemesinde dava konusu kaza nedeniyle davacının aracında meydana gelen hasar miktarının 5.320,33-TL tutarında olduğunın tespit edildiğini, dava konusu kazada müvekkile sigortalı araçta oluşan hasar bedeline ilişkin dava dışı araç maliki …’a 5.320,33-TL tutarında ödeme yapıldığını, yapılan ödeme ile müvekkilin dava konusu zarara ilişkin sorumluluğunun sona erdiğini, dolayısıyla müvekkil şirketin dava konusu araç üzerinde oluşan hasar ve zarardan sorumluluğunun kalmadığını, bu nedenle haksız ve kötü niyetli olarak açılan işbu davanın reddini talep ettiklerini, davaya konu aracın rehin kaydı incelendiğinde, Dain ve Mürtehin olarak, dava dışı … A.Ş. gösterildiğini, davacının sigorta poliçesine dayalı olarak talepte bulunabilmesi için rehin hakkı sahibinden bu konuda muvafakat alması gerektiğini, ancak davacı tarafından hali hazırda dosyaya sunulmuş herhangi bir muvafakatname bulunmadığını, bu durumda sigorta tazminatı talep etme hakkının öncelikli olarak rehin hakkı sahibinin olacağını, davacının müvekkil şirketten alacağı bulunduğu iddia edilen …’ın alacağını temlik yoluyla kendisine devrettiğini iddia ettiğini, bilindiği üzere geçerli bir temlikten bahsedebilmek için geçerli bir temlik sözleşmesinin ve geçerli bir temel sebebinin bulunması gerekeceğini, dava konusu kaza nedeniyle oluşan hasar bedelinin alacağını temlik ettiği iddia edilen dava dışı araç malikine ödendiğini, alacağın temlikinden bahsedilebilmesi için öncelikle ortada bir alacağın mevcut olması gerektiğinin izahtan vareste olduğunu, dolayısıyla dava konusu kaza nedeniyle oluşan hasar bedelini temlik eden olduğu iddia edilen araç malikine ödenmiş olup, yapılan ödeme ile müvekkilin dava dayanağı poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun sona erdiğini, bu nedenle dava konusu kaza nedeniyle oluşan ve davacının temlik aldığını iddia ettiği hasara ilişkin alacak sona erdiğinden, olmayan alacağa ilişkin temlikin de geçerli olmayacağının açık olduğunu, davacının her ne kadar kaza sonucu oluşan hasar bedelinin KDV dahil 11.919,76-TL olduğunu iddia etmiş ise de, talep edilen tazminat miktarı poliçe genel ve özel şartlarına aykırı olduğu gibi, piyasa rayiçlerine de uygun olmadığını, zira müvekkil tarafından atanan eksper tarafından yapılan incelemelerde hasar miktarının 5.320,33-TL tutarında olduğunun tespit edildiğini ve temlik eden araç malikine ödendiğini, işbu hususun deliller arasında bulunan ekspertiz raporu ile sabit olduğunu, ekspertiz incelemelerinde, aracın arka tampon, sol yan duvar sacı, sol stop sacı kısımlarının hasarlı olduğunun tespit edildiğini, yine Ekspertiz Raporunda; hasar ihbarının yapıldığı … Oto. Servisinin eksper onayı dışında onarıma başladığı, araç için yapılan … çalışmasında araca 5.300-TL ila 5.400-TL civarında onarım teklifi alındığını, bu bakımdan parça ve işçilik tutarları nedeniyle f…ra ve sistem fiyatı arasında 4.781,16-TL + KDV tutarında fark oluştuğunun belirtildiğini, her durumda davacının faiz başlangıcına ilişkin taleplerinin kabul edilebilir nitelikte olmadığını beyan ederek haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen davanın reddi ile yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Dava; davacı tarafın ( alacağı temlik sözleşmesi ile devraldığı sigortalı …’ ın haklarına halef olup buna dayanarak temlik edenin haklarına dayanarak dava açılmıştır) davalı … şirketinden gerçekleşen riziko nedeniyle sigorta poliçesine dayanarak hasar tazmini ve ekspertiz ücreti alacağının tahsiline ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’ un 3/1-k maddesinde tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, 3/1-l maddesinde ise tüketici işlemi ; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmış olup , aynı yasanın 73/1 maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli kılınmıştır. 6502 sayılı kanunun 83/2 maddesine göre, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini düzenlemiş olmakla, davacı gerçek kişi tüketici …’ ın haklarına temlik sözleşmesi gereğince halefiyetle temel ilişki baz alınarak tüketici sıfatına haiz olmakla davalı aleyhine sigorta sözleşmesinden kaynaklanarak açılan iş bu davada mahkememizce Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmiştir. Esas ilişki baz alındığında temlik eden …’ ın tüketici, davalının sigorta sözleşmesi yapan tüzel kişi olduğuna dikkat edilmiştir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının HMK nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re’ sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, saptanan ve hukuksal durum bu olunca mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine kanunen karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının mahkememizin görevsiz olması nedeniyle usulden reddine,
2-HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3- Yargılama giderlerinin görevli mahkemesince hüküm altına alınmasına, HMK 20 maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
Hakim …
¸e-imzalıdır