Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/679 E. 2019/469 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/679 Esas
KARAR NO : 2019/469
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/07/2017
KARAR TARİHİ: 09/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ – İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesi özetle; genel yetki kurulları gereğin İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın Sigorta şirketinden olan alcak hakkının müvekkiline temlik edilmesi neticesinde ortaya çıktığını, taraflar arasında tüketici ilişkisinin olmaması davanın taraflarının ticaret şirketi olması karşısında Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, davalı şirkete sigortalı…’ ün malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın 28/06/2017 tarihinde hasara uğradığını, … plakalı aracın 19.07.2016/2017 vade tarihli …nolu kasko poliçesi ile davalıya sigortalı olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde … plakalı araçta KDV dahil 3.794,27-TL hasarın meydana geldiğini, davalı sigorta şirketine araçta meydana gelen hasar bedelinin alacağın temlik sözleşmesine uygun olarak taraflarına ödenmesi için 24/04/2017 tarihinde başvuruda bulunulduğunu, davalının 05/05/2017 tarihinde temmerrüde düştüğünü, şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.350,00-TL hasar bedelinin ve 250,00-TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 05/05/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini her türlü başvuru yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından, H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davalı tarafından sigortalanan … plakalı aracın hasar bedelinin kasko sigortası kapsamında tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne oluğu, … plakalı araçta kaza sonucu değer kaybı zararı mevcut olup olmadığı, mevcut ise gerçek zarar tutarının ne olduğu, davacının davalıdan değer kaybı ve ekspertiz ücreti toplamından oluştuğu iddia olunan maddi zararını talep edip edemeyeceği noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
11/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 12/03/2017 tarihli tarfik kazasında; davalı şirkete sigortalı …. plakalı aracın sürücü…’ nın asli ve tam kusurlu (% 100) olduğu, … plakalı aracın sürücüsü…’ ün kusursuz olduğu, dava konusu … plakalı aracın 12/03/2017 tarihli hasarı nedeniyle meydana gelen onarım zarınının 1.711,00-TL olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dava tarihinden önce, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda; davacı, dava dışı sigortalı… ile davalı arasındaki kasko sigorta poliçesine dayanmaktadır. Dava dışı sigortalıdan temlik aldığı kasko sigorta sözleşmesine dayalı alacağın davalıdan tahsilini talep etmektedir. Mahkememizin görevli olup olmadığının tespiti dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki ilişkinin değerlendirilmesi ile mümkündür. Dava konusu kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan araç ticari mahiyette olmayıp, dava dışı sigortalı da tacir değildir. Dava konusu kasko sigorta sözleşmesi 6502 Sayılı Kanunun 3 maddesi kapsamında tüketici işlemi mahiyetindedir. O halde, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiğinden mahkememizin görevsziliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır