Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/672 E. 2018/384 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/672 Esas
KARAR NO : 2018/384
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2017
KARAR :USULDEN RED-GÖREVSİZLİK
KARAR TARİHİ : 12/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı şirkete Kasko Sigortası ile Sigortalı…’in malik ve işleteni olduğu … Plakalı aracın 25.03.2017 tarihinde hasarlandığını, kazanın oluşumunda müvekkiline atfedilebilir herhangi bir kusurunun olmadığını, … plakalı aracın 29/09/2016/2017 vade … Kasko Poliçe numarası davalı … şirketine sigortalı olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde … plakalı araçta KDV dahil 7.323,20 TL hasar meydana geldiğini, davalının kasko poliçe genel şartları gereği KDV dahil hasar tutarının tamamından sorumlu olduğunu, hasar alan parçaların tespiti ile hasar bedelinin tespiti için ekspertiz raporunun alınmak zorunda kalındığını ve bu rapor için 236,00 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, davalı … şirketine araçta meydana gelen hasar bedelinin alacağın temliki sözleşmesine uygun olarak taraflarına ödenmesi için 30/05/2017 tarihinde başvuru yapıldığını, davalının 14/06/2017 tarihinde temerrüde düştüğünü,…’in davalı … şirketinden alacağını hukuka uygun olarak ve şekil şartlarını da sağlamak suretiyle alacağın temliki yoluyla müvekkili … Şti’ye devrettiğini beyan ederek taraflar arasındaki hasar bedeline ilişkin uyuşmazlık sebebi ile talep edebileceği miktarın bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra alacak miktarını belirlenecek miktar kadar arttıracağına, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.400,00 TL hasar bedelinin ve 236,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 10/06/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, her türlü başvuru, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; 25/03/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle … plakalı araçta meydana gelen hasarın karşılanmadığını ve hasar alacağının temlik alındığından bahisle hasar bedeline ilişkin şimdilik 3.400,00 TL ve eksper ücretine ilişkin 236,00 TL olmak üzere toplam 3.636.00 TL’nin 29.09.2016-29.09.2017 vadeli … nolu Maksimum Kasko Sigorta poliçesine istinaden tazminini talep ettiğini, davacı müvekkil şirketten alacağı bulunduğu iddia edilen …Şti’nin alacağını temlik yoluyla kendisine devrettiğini iddia ettiğini, ayrıca davacının temlik sözleşmesinin hukuki sebebini oluşturan temel işlemi de ispat etmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davaya konu temlik alacağının sebebe bağlı olması ve bu sebebin geçerli bir temel ilişkiye dayanması zorunluluğu karşısında davacının temlik veren ile arasındaki hukuki sebebi oluşturan temel işlemi ve bu temel işlemin geçerliliğini de ispat etmesi gerektiğini, bu nedenle temlik veren olduğu iddia edilen…Şti’nin yetkilisi olan …’ın huzurdaki davada tanık olarak dinlenilmesiyle birlikte temlik sözleşmesinin temel ilişki ve usul bakımından geçerli olup olmadığının tartışılması gerektiğini, temlik dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, hukuka uygun esas ve şekil şartları sağlanması temlik sözleşmesinin ispat edilmemesi durumunda davanın aktif husumet yokluğundan reddini talep ettiğini, kaldı ki davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğundan bahsedilebilmesi için aracın onarımına ilişkin masraflara katlandığını, ispat edilmesi gerektiğini, zira temlik sözleşmesinde aracın davacı tarafından onarıldığını, onarım bedelinin davacı tarafından onarımı yapan firmaya ödendiği ve alacağın da bu nedenle davacıya temlik edildiğinin belirtildiğini bu nedenle de davacının onarımı yapan firmaya ödeme yaparak zarara katlandığını ispat etmesi gerektiğini ve işbu zararı ödediğine ilişkin ödeme belgelerini ibraz etmesinin zorunlu olduğunu, somut olayda ise sigortalı … Şti ve davacı tarafından müvekkile herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, aracın hasara uğradığını ve ayrıca onarıldığını, müvekkile hasara ilişkin herhangi bir denetim hakkı verilmediğini ve ne şekilde meydana geldiğine dahi hala açıklanmayan bir kaza nedeniyle huzurdaki davanın ikame edilerek tazminat talebinde bulunulduğunu, dolayısıyla davacının müvekkil sigorta şirketinin belirlediği ya da onay verdiği bir servis dışında yapılan onarımlara ilişkin poliçeye dayalı tazminat talebinde bulunabilmesi için öncelikle müvekkilden onay alması zorunda olduğunu, ancak sigortalı tarafından müvekkile herhangi bir bildirimde bulunulmadan ve müvekkilin onayı alınmadan aracın haricen onarılmış olduğunu, anılan sözleşme hükümlerinin açık bir şekilde ihlal edildiğini, bu nedenle müvekkilin ödeme yapma zorunluluğu bulunmadığından davanın reddini talep ettiğini, dolayısıyla davacının müvekkil sigorta şirketinin belirlediği ya da onay verdiği bir servis dışında yapılan onarımlara ilişkin poliçeye dayalı tazminat talebinde bulunabilmesi için öncelikle müvekkilden yazılı onay almak zorunda olduğunu, davacı her ne kadar kaza sonucu oluşan hasar bedelinin KDV dahil 8.521,02 TL olduğunu iddia etmiş ise de talep edilen tazminat miktarının poliçe, genel ve özel şartlarına aykırı olduğu gibi piyasa rayiçlerine de uygun olmadığını, davacı tarafından sunulan onarıma ilişkin faturanın davacı adına düzenlendiği göz önüne alındığında ekspertiz raporunda da belirtildiği üzere sigortalı tarafından müvekkile yansıtma faturası iletilmediğinden müvekkil şirketin KDV tutarından sorumlu olmasının da beklenemediğini, ayrıca dava konusu aracın anlaşmalı olmayan bir serviste onarıldığından her durumda müvekkilin eksper raporu ile tespit edilen zararın %20’si oranında tenzili muafiyet uygulanması gerektiğini, açıklanan nedenlerle haksız taleplere itibar edilmesini aksi takdirde aracın hasar tarihindeki gerçek zararının Poliçe Şartları gözetilmek suretiyle belirlenmesi bakımından konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmasını talep ettiğini, ayrıca her halükarda talep edilen ekspertiz ücretinin makul oranı aştığını belirttiğini beyan ederek haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen davanın reddi ile yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; sigorta poliçesine dayanarak davacının hasar tazmini ve alacağı temlik sözleşmesi ile devraldığı sigortalı…’ in haklarına halef olup dayanarak temlik edenin sigortacısı olan sigorta şirketinden gerçekleşen riziko nedeniyle tazminat talebine ilişkindir. Davacı … sözleşmesinin lehdarı sigortalı gerçek kişiden alacağı temlik alan olup, davalı taraf poliçenin karşı tarafı olan sigorta şirketidir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’ un 3/1-k maddesinde tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, 3/1-l maddesinde ise tüketici işlemi ; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmış olup , aynı yasanın 73/1 maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli kılınmıştır. 6502 sayılı kanunun 83/2 maddesine göre, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini düzenlemiş olmakla, davacı sigortalı gerçek kişi tüketici…’ in haklarına temlik sözleşmesi gereğince halefiyetle temel ilişki baz alınarak tüketici sıfatına haiz olmakla davalı aleyhine sigorta sözleşmesinden kaynaklanarak açılan iş bu davada mahkememizce Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmiştir. Esas ilişki baz alındığında temlik eden…’ in tüketici, davalının sigorta sözleşmesi yapan tüzel kişi olduğuna dikkat edilmiştir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının HMK nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re’ sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, saptanan ve hukuksal durum bu olunca mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine kanunen karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının mahkememizin görevsizliği nedeniyle usulden reddine, görevli ve yetkili mahkemenin İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMELİRE OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-HMK 20. Maddesi uyarınca taraflarca 2 haftalık sürede başvurulduğu takdirde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, süresince başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılacağının taraflara ihtarına (ihtarat yapıldı)
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
Hakim …
¸e-imzalıdır