Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/660 E. 2021/828 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/660
KARAR NO : 2021/828

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/07/2017
KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında; … Projisine tesis edilecek olan 3 adet asansörün temin ve montajının, müvekkili tarafından yapılması konusunda, 10/10/2016 tarihinde bir sözleşme imzalandığını, Sözleşmenin “Ödeme Şartları” başlıklı 4. Maddesinde, asansörlerin üretimine ilk peşinat olan 17.480 EURO’nun ödenmesinden sonra başlanacağının açıkça kararlaştırıldığını, ancak sözleşme esnasında peşin ödeneceği kararlaştırılan miktarın davalı tarafça ödenmediğini, davalı şirketin … 5. Noterliği’nin … tarihli ihtarnamesiyle sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, feshin haksız olduğunu ve uğranılan zararlar ile sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın 3 gün içerisinde ödenmesinin talep edildiğini, ancak bugüne kadar müvekkiline ödeme yapılmadığını, davalının, müvekkilinin uğradığı müspet zararının (Kar Kaybı) tazmin etmesi gerektiğini, bilindiği gibi müspet zararın, kusursuz olan tarafın sözleşmeden haksız olarak dönen taraftan isteyebileceği tazminatın konusu olan zarar olduğunu, bu zararın mal varlığının mevcut durumu ile sözleşmenin tam ve gereği gibi yerine getirilmiş olsaydı ulaşacağı durum arasındaki fark olduğunu, sözleşme bedelinin 87.400,00 Euro + KDV (103,132,00 Euro) olup bu bedelin yarısı olarak kararlaştırılan 51.566,00 Euro’nun müvekkiline ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin uğradığı kar kaybının (müspet zarar) 5.000,00-Euro’dan az olmamak üzere, dava tarihinden itibaren sözleşmenin 4. Maddesi uyarınca işleyecek %9 oranında faiziyle birlikte tahsili ile müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya dayanak 10/10/2016 tarihli sözleşmenin hiçbir zaman geçerlilik kazanmadığını, taraflarca fiilen kabul edilmeyen ve esasen hiç doğmayan bir sözleşmeden kaynaklı cezai şartında olmasının düşünülemeyeceğini, davalı müvekkilinin, 12/01/2016 tarihli sözleşme ile … isimli inşaatının asansör temin ve montaj işlerini davacı şirkete verdiğini, davacı şirketin yüklendiği … inşaatı işindeki taahhütlerini layığı ile yerine getiremediğini ve teslimde temerrüde düştüğünü, davacı şirketin, davalı müvekkilin bir başka işinde temerrüde düşmesi işini layığı ile yerine getirmemesi davalı müvekkilinde güven kaybına yol açtığını, 10/10/2016 tarihli sözleşmenin 3. Maddesi; “Yüklenici, sözleşme imza tarihinden itibaren 15 iş günü içerisinde teknik proje çizimlerini hazırlayacak ve onay için için işverene sunacaktır” şeklinde olduğunu, sözleşmenin ilgili maddesi uyarınca davacı tarafın sözleşme imza tarihinden sonraki 15 iş günlük süre içerisinde teknik proje çizimlerini hazırlaması ve müvekkil şirketin onayına sunması gerektiğini, ancak davacı taraf anılan sözleşme uyarınca yapması gereken teknik proje çizimlerini yapmadığını, davacının bu yükümlülüğü peşinatın ödenip ödenmemesine de bağlanmadığını, buradan hareketle davacı şirketin sözleşmenin 3. Maddesinde belirtilen süre içerisinde proje çizimlerini hazırlanmış olmakla kusurlu olduğunu ifade ettiğini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, … 8. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, … 5. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, 10/10/2016 tarihli sözleşme, ticaret sicil kayıtları, ticari defter ve kayıtlar delil olarak değerlndirilmiştir.
Mahkememizce … 6. Asliye Ticaret Mahkemesine yazıldığı, Talimat Mahkemesince alınan 17/03/2020 tarihli bilirkişi ön raporunda ve özetle; Asansör montaj rölevelerinin, Makine ve Elektrik Mühendisinin hazırlamış olduğu ilgili meslek odaları onaylı Asansör Projelerinin, söz konusu müspet zarara ilişkin, somut her türlü bilgi ve belgenin sunulması durumunda, inceleme ve değerlendirme yapılabileceği bildirilmiştir.
Mahkememizce 15/10/2020 tarihli duruşma tutanağı 1 nolu ara kararı gereğince, Talimat ön raporu eksikliklerinin davacı tarafça giderildi bu nedenle yeniden talimat yazılmasına karar verildiği ve … 6. Asliye Ticaret Mahkemesince alınan 23/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı yüklenici tarafından sözleşmede belirtilen röleve ve teknik proje çizimlerinin sözleşme kapsamında 15 gün içinde hazırlanmadığı, davalı işverenin onayına sunulmadığı, bu nedenle de projesi olmayan ve sözleşmede davalı işveren tarafından onaylanması gerektiği belirtilen ancak onaylanamayan, projesi olmayan asansörlerin üretime geçirilmesi de söz konusu olamayacağından, ilk peşinat ödemesinin projelerin davacı işveren tarafından hazırlanıp, onaylandıktan sonra yapılması gerektiği, hukuki takdir ve kanaat Mahkemeye ait olmak üzere heyetçe yapılan teknik değerlendirmede de davacının tazminat talebinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişiler …ve … tarafından hazırlanan 19/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda ve özetle; Mahkemece sözleşmenin 16. Maddesinde düzenlenen cezai şart ile ilgili hükümlerin bir tür sözleşmeden dönme cezası olarak değerlendirildiğinde ve de sözleşmenin davalı iş sahibi tarafından haklı nedenler ile fesih edilmediğinin kabulü halinde sözleşmenin 16. Maddesi uyarınca istenebilir dönme cezasının; KDV hariç (876.400:2=) 43.700,00 Euro, KDV dahil ise 51.566,00 Euro olabileceği, davacı yüklenicinin noterden gönderdiği 28/06/2017 tarihli ihtarnamesinde 25.000,00 Euro cezai şart isteminde bulunduğu, davacı yüklenicinin ceza şart ile ilgili bir fatura düzenlemediği, Gelir İdaresi Başkanlığının 04/07/2019 tarihli (.. (Özelge) … sayılı Özelgesine göre cezai şarttan kaynaklı alacaklar için fatura düzenlenmesi gerektiğinin, ancak bu tutara KDV eklenemeyeceğinin açıklandığı, davacı yüklenici vekillerinin 23/06/2020 tarihli dilekçeleri ile müspet zarar kaybı istemleri ile ilgili açtıkları belirsiz alacak davasından feragat ettikleri, dava tarihinden sonra istenen diremin faizi oranın da belirlenmesinin Mahkemeye ait olduğu, ayrı görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Mahkememizce alınan bilirkişiler …, …, .. tarafından hazırlanan 23/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda ve özetle; Dosya üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde, davacıya en fazla kar mahrumiyeti için 2.500 euro ödeme yapılabileceği görüş ve kanaatinde olduğu, ancak davacının sunduğu dilekçe ile kar mahrumiyeti talebi opsiyonundan vazgeçmiş olduğu belirttiğinin anlaşıldığı, bu hususta taktirin Mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesi haksız feshi nedeniyle kar kaybı ve cezai şart istemine ilişkindir.
Davacı vekili uyap sistemi üzerinden göndermiş olduğu elektronik imzalı dilekçesinde müspet zarar (kar kaybı) taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde de feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür. Bu nedenle de davacının müspet zarar (kar kaybı) talebine yönelik davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında 10/10/2016 tarihli sözleşmenin imza altına alındığı ve davalı tarafından davacı taraf gönderilen … 5. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile tek taraflı olarak feshedildiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı taraf 10/10/2016 tarihli sözleşmenin haksız olarak fesedildiğini bu nedenle de davalının sözleşme uyarınca cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürerken davalı taraf ise sözleşmenin hiçbir zaman geçerlilik kazanmadığını ve doğmayan sözleşmeden dolayı cezai şart talep edilemeyeceğini savunmaktadır.
Taraflar arasında düzenlenen 10/10/2016 tarihli sözleşmenin 16. Maddesi ile cezai şart kararlaştırılmıştır. Davalı tarafından davacı taraf gönderilen … 5. Noterliği’nin …tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinde başka bir proje olan …’nın asansör işlerindeki gecikmenin büyük zarar meydana getirdiği ve … ilk peşinatında ödenmediğini ve asansör imalatına başlanmadığını bildirerek sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedilmiştir. Sözleşmenin 3. Maddesi ile sözleşmenin kurulması anında davalı işveren tarafından davacı yükleniciye 17.480 Euro ödeneceği kararlaştırılmış ise de bu bedel davalı tarafça ödenmemiştir. Yine aynı maddede asansörlerin üretime ilk peşinat ödemesi olan 17.480 Euro ödendikten sonra verileceği belirtilmiştir.
Sözleşme imza altına alınmakla kurulmuş olur ve sonuçlarını doğurur. Bu nedenle davalı tarafın sözleşmenin geçerlilik kazanmadığı şeklindeki savunmasına itibar edilmemiştir. Davalı taraf sözleşmeyi fesederken başka bir sözleşme konusu iştedki gecikme ve zararları sebep olarak göstermiş ise de her sözleşme kendi içerisinde bağımsız bir niteliğe haiz olduğundan bu husus geçerli bir sözleşme fesih sebebi değildir. Ayrıca davalı taraf kendilerince ödenecek peşinatın ödenmediğini bildirerek asansör imalatına başlanmadığını fesih ihtarnamesinde bildirmiş ise de sözleşmede asansörlerin üretime davalı tarafça sözleşmenin kurulması aşamasındaki verilecek peşinat sonrası başlanacağı açıkça yazıldığından bu hususta geçerli ve haklı bir fesih sebebi değildir. Fesih sebepleri sonradan genişletilemez. Yüklenici sözleşme imza tarihinden itibaren 15 iş günü içinde teknik proje çizimlerini hazırlamadığı da ihtarnamede fesih sebebi gösterilmeyip cevap dilekçesinde savunulmuş ise de bu husus tek başına davacının yükümlülüğünün yerine getirmediği ve bu nedenle de haksız olarak fesih sebebi yapılamaz. Davalının davacı taraf ile 10/10/2016 tarihli sözleşmeyi hiçbir haklı sebep gösterilmeksizin tek yanlı olarak sözleşme fesettiği kanaatine varıldığından davacı tarafın sözleşmenin 16. Maddesi ile cezai şart talep edileceği anlaşılmıştır. 10/10/2016 tarihli sözleşmenin 2. Maddesinde sözleşme bedeli 87.400 Euro + KDV olarak belirlenmiştir. 16. Maddesinde ise tek taraflı olarak haklı sebep olmaksızın sözleşme fesedilirse fesih eden taraf fesih anından sözleşmenin süresi sonuna kadar kadar bedeller toplamının %50’sini cezai şart olarak ödeyeceği düzenlenmiştir. Sözleşme kapsamında herhangi bir ödeme yapılmadığı için 87.400,00 Euro’nun %50’si olan 43.700,00 Euro cezai şart bedelidir. Cezai şart maddesinde sözleşme bedelinin %50’si sözleşmenin süresi sonuna kadar kadar bedeller toplamının %50’si cezai şart bedeli olarak belirlenmiş olup sözleşmenin fesedilmiş olması ve bu nedenle de artık bir KDV ödenmesinin gerekmeyecek olması dikkate alındığında cezai şart miktarının tespitinde KDV bedeli dikkate alınmamıştır. Bu nedenle tespit edilen miktardan fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. 3095 sayılı Kanunun 4/A. maddesi uyarınca yabancı para cinsi borçlarda taraflar sözleşme ile faizi serbestçe kararlaştırabilir. Sözleşmenin 3. Maddesinde aylık %0,75 faiz oranının kararlaştırılmış olması nedeniyle yıllık %9 oranında faiz işletilmesine karar verilmiştir. Tüm bu nedenlerle davacının cezai şart talebine yönelik davasının kısmen kabulü, kısmen reddi ile, 43.700,00- EURO’nun dava tarihi olan 21/07/2017 tarihinden itibaren yıllık %9 oranında işletilecek faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının cezai şart talebi yönünden fazlaya ilişkin isteminin reddine dair hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının müspet zarar (kar kaybı) talebine yönelik davasının feragat nedeniyle reddine,
2-Davacının cezai şart talebine yönelik davasının kısmen kabulü, kısmen reddi ile, 43.700,00- EURO’nun dava tarihi olan 21/07/2017 tarihinden itibaren yıllık %9 oranında işletilecek faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının cezai şart talebi yönünden fazlaya ilişkin isteminin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince davacının müspet zarar (kar kaybı) talebine yönelik davası yönünden alınması gereken, 59,30 TL harcın davacının peşin olarak yatırdığı 3.926,92 TL’den mahsubu ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince cezai şart talebine yönelik davası yönünden alınması gereken 12.149,55 TL nispi karar ve ilam harcının, davacı tarafından peşin olarak yatırılan ve (3) nolu madde ile mahsup edilen harçtan bakiye kalan 3.867,62 TL’nin mahsubu ile bakiye 8.281,93 TL harcın davalı taraftan alınarak Hazine’ye gelir kaydına
5-Davacı tarafınça yatırılan ve (4) numaralı maddede mahsup edilen 3.867,62 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 3.899,02 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 10,000,00 TL bilirkişi ücreti ile 456,00 TL posta ve tebligat masrafları gideri olmak üzere toplam 10.456,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranı dikkate alınarak 8,727,77 TL’sinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranı dikkate alınarak 16,35 TL’sinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider-delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, feragat nedeniyle reddedilen müspet zarar talebi yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile feragat nedeniyle reddedilen davalı tarafa verilmesine,
10-Kabul edilen cezai şart talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 20.846,61 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
11-Red edilen ceza şart talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/12/2021

Katip …

Hakim …