Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/643 E. 2019/336 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/643 Esas
KARAR NO: 2019/336

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/07/2017
KARAR TARİHİ: 28/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM:Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkili şirketin davalı … A.Ş. İle 02/09/2010 tarihinde imzalamış olduğu “… Projesi Anahtar Teslimi Götürü Bedel Sözleşmesi” kapsamında… parselde yapımı gerçekleştirilecek olan betonarme karkas sosyal tesis binası, dış ana hatlar abağlantılarının, uygulama projelerinde gösterildiği bağlantılarının dış ana hatlara bağlantılarının uygulama projelerinde gösterildiği şekil ve sözleşme ve eklerine yasal yükümlülüklere uygun mahiyete anahtar teslim götürü bedel ile yapılması işini yükümlenmiş bulunduğunu, müvekkili yüklenici şirketin yüklenmiş olduğu işin bir kısmının alt yüklenici …Aş.’ye devretmiş olduğunu, alt yüklenici …Şirketi de yükümlenmiş olduğu edimlerin bir kısmını 29/09/2010 tarihli sözleşme ile…Şti.’ nin … şirketi ile arasındaki akdi ilişkiden kaynaklanan mevcut /muhtemel/beklenen vs. Herhangi bir alacağı bulunmamasına rağmen; … şirketinin tek yanlı olarak düzenlediğini, 21/06/2011 tarih …sıra nolu ve 75.000,00-TL bedelli bir fatura düzenlendiğini, bu fatura ile bu faturaya konu alacağın … Şti. ‘ ne devredildiğine dair tarihsiz Temlik Sözleşmesi’ nin kargo ile … şirketine göndeildiğini, … şirketi tarafından … Noterliğinin 05/08/2011 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle … firması nezdinde faturaya konu böylesi bir hakediş alacağı bulunmadığından bahis ile süresinde faturaya ve dolayısıyla temlik işlemine itiraz edildiğini, alacağın temlikinin borç ilişkisinden doğan bir talep hakkının devrini içeren ve alacaklı ile onu devralan üçüncü kişi arasında yapılan bir sözleşme olduğunu, alacağın temlikinin geçerli olması ve bu temlike dayanılarak da ödeme yapılabilmesi için devreliden alacağın mevcut olması ve bir devir engelinin de bulunmaması gerektinin izahtan vareste olduğunu, alacağı devreden … firmasının… Şirketi nezdinde herhangi bir hakediş alacağı bulunmadığını, ileride gerçekleşmesi beklenen ileride doğabilecek muhtemel bir alacağı bulunamadığını ortada geçerli bir alacğın temliki sözleşmesi bulunmadığını, … firmasının bu temlik sözleşmesine istinaden alacağı devralan … firmasına herhangi bir borcu olmadığı ve dolasıyla … firmasına ödemede de bulunmak gibi bir yükümlülüğünün olmadığının açık olduğunu, ortada devre konu bir alacağın olmadığını, sonuç itibari ile geçerli bir alacağın temlikinin mevcut olmadığını, geçersiz bir alacağın temlik sözleşmesinde temlik alan olarak görünen … şirketinin davalı … şirketine müracaat ettiğini, davalı … şirketinin hukuka aykırı olarakv” Atl Yüklenici” … şirketinin 75.000,00-TL tutarında borcu olmamasına rağmen… Şirketi ile arasında herhangi bir akdi ilişki bulunmayan 3. Kişi konumundaki müvekkilin “Ana Yüklenici” … A.Ş.’ nin hak ediş alacağından 75.000,00-TL kestiğini, 21/06/2011 tarihinde … firmasına ödendiğini, müvekkilinin…A.ş. İle … Aş. Ni devralma yolu ile birleştiğini, bu şekli ile … şirketinin infisah ettiğini, … şirketinin tüm aktif ve pasiflerinin müvekkili İntaya şirketine geçtiğini, alt yüklenici … şirketi ile İntaya şirketi ödeme tarihinde birbirinden farklı ve ayrı tüzel kişilikler olduğu izahtan vares olduğunu müvekkili şirket tarafından … Noterliği’ nin 14 Nisan 2017 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkili şirketin hakediş alacağından haksız ve hukuka aykırı olarak kesildiğini, ödenmemiş olan 75.000,00-TL ‘ nin faizi ile birlikte ödemesi … şirketine ihtar edildiğini, davalı … Şirketi tarafından müvekkil şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, bir cevap da verilmediğini, davalı … firmasının tamamen kendi kusuru ile müvekkili şirketin hakediş alacağının … firmasına ödemiş olmasının Türk Borçlar Kanununun 112. Maddesi gereğince müvekkili şirkete karşı olan yükümlülüğünü sona erdirmediğini, müvekkil şirketin 75.000,00-TL tutarındaki hakediş alacağının avans faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini, yargılama gider ve harçları ile birlikte vekalet ücretinin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesi özetle; dava dilekçesinde sadece 02/09/2010 tarihli akti münasebetten söz edildiğini, müvekkil ile davacı arasındaki sözleşme ilişkisinin sadece bundan ibaret olmadığını, sosyal tesis projesi dışında davacı aynı yerde bulunan parsellerimiz üzerinde villa projelerinin de aynı dönem zarfında yapımını üstlentiğini, toplam 8 milyonluk bir iş hacmine haciz bu iki şirket arasındaki ticari ilişik içerisinde davacı yükleniciye ödemeleri hakedişler karşılığında yapıldığını, dava dilekçesinde sözü edilen 75.000,00-TL tutarlı münferit ödemenin, müvekkili tarafından 02/08/2011 tarihinde “… Ltd. Adına ödenen” açıklamısayla…Petrol’ e yapıldığının kayıtlardan anlışıldığını, 2012 yılının ikinci yarısında geçici kabul işlemlerinin tamamlandığı bu projede işin sonunda iadesi gereken teminatlarda davacıya verildiğini, böylece müvekkil yönünden sözleşmenin mali ve parasal edimler harfiyen yerine getirildiğini, davacı ve müvekkil arasında cari mutabakatların yapıldığını, işin sonunda teyitleşildiğini, davacının 02/08/2011 tarihli ödeme ile ilgili şirket ebir resmi yazı ned de açılmış bir davadan uyuşmazlıktan söz ettiğini, kanuni zaman aşımı süresinin bile 5 yıl olarak düzenlendiği bir ortamda altı sene sonra ortaya çıkıp bir takim iddialarla sayın mahkemeye başvuran davacı istemenin yasal dayanağı bulunmadığını, müvekkili şirketin … … … unvanlı firmaları tanımadığını, davacı vekilinin ” sözşemenin nispiliği” yani ” her sözleşme ilişkisi tarafı olduğu kişeler yönünden hukuki sonuç doğurur” biçimindeki hukukun temel prensibine aykırı anlıtımları özellikle de sözünü ettiği şirketlerin birbiriyle aralarındaki hukuki ihtilaf ve bunlarla ilgili veriliğinin yargı kararının müvekkili bağlamayacağını, ilgilendirmediğini, sunulan yargı kararından müvekkili bağlamayacağını, ilgilendirmediğini, sunulan yargı kararından …’ ın… ‘ dan alacağı olmığı yönünde kanaate varılamayacağını Borçlar Kanun’ nun 147/f.1b.6 uyarınca 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, davanın zaman aşımı yönünden reddedilmesi gerektiği, davanın reddini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile 29/06/2018 tarihli ara kararı ile birleşen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin… Esas, … karar sayılı dosyası yine Mahkememiz 17/01/2019 tarihli duruşma ara kararı ile dosyadan tefriki ile ayrı bir esasas kaydına, yargılamanın orada devam edilmesine karar verilmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava eser sözleşmesine dayalı alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının;dava dışı … firmasının davalıdan alacaklı olup olmadığı, bu çerçevede dava dışı … firması ile arasındaki alacağın temliki işleminin geçerli olup olmadığı; taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında; davalı tarafından dava dışı … şirketine davacı adına yapılan ve davacının hakedişinden kesilen 75.000,00-TL tutarındaki ödemenin davacı şirketin muvafakati ile yapılıp yapılmadığı, davalının eser sözleşmesinden doğan ücret ödeme borcunun yerine getirip getirmediği, davacının davalıdan 75.000,00-TL tutarında alacaklı olup olmadığı, talebin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktalarında toplandığının tespit edilmiştir.
İstanbul … ATM’nin… esas sayılı dosyasının dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı tarafın delil listesine ekli mutabakat mektubu aslı dosya arasında alınmış, dava dışı … şirketi ile davalı şirketin sicil kayıtları İTO internet sitesinden çıkartılarak dosya arasına alınmış, davacı vekilince, davacı şirketin … şirketi ile birleşmesine ilişkin ticaret sicil gazetesi suretini dosyaya sunulmuştur.
Davalı vekilinin tanık dinletme talebi, tanığın ödeme görüşmeleri ile ilgili dinletilmek istenildiğinin açıklanması ve ödeme hususun tanık delili ile ispat edilemeyecek hususlardan olması nedeniyle reddedilmiştir.
Davacının iddiası, davalının savunması, ve tüm dosya kapsamına göre , ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için tarafların 2010-2014 yılları arası Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtası ile inceleme yaptırılmıştır. 27/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defterlerine göre, dava tarihi 17/07/2017 itibariyle davacının davalıdan 75.000,00-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre dava tarihi 17/07/2017 itibariyle davalının davacıya borcu bulunmadığı, dosya münderatının incelenmesi neticesinde, davalı tarafından dava dışı … Petrol şirketine davacı adına yapılan ve davacının hakedişinden kesilen 75.000,00-TL tutarındaki ödemenin davacı şirketin muvafakatı ile yapıldığını dair bir bulguya rastlanmadığı, dosyaya mübrez İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı olarak görülen dava dosyasına mahkemece verilen 2014/194 nolu gerekçeli kararda mahkemeye ibraz edilen bilirkişi raporlarında davacı … firmasının ticari defterlerine göre davacının davalyı ( … şirketinin … Şirketine) 16.449,99-TL borçlu olduğu yönünde tespitin yapıldığı, mahkeme tarafından verilen kararda “sürenin aşılmasında davalının kusurlu olduğu ve bu surette davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini ispat edemediği ayrıca ibraz edilen bilirkişi raporlarına göre bizzat kendi ticari defterlerine göre dahi davacının davalıya dava konusu sözleşme ilişkisinden kaynaklanan 16.449,99-TL borçlu olduğu nazara alınarak davanının reddine karar vermek gerekmiş şeklinde hüküm tesis edildiği, her ne kadar mahkeme tarafından verilen kararda, sözleşme kapsamı içinde ve dışında kalan işlerin tespitine ilişkin dosyanın bilirkişi heyetine tevdii edilmesi üzerine davacının bilirkişi heyetine tevdii edilmesi üzerine davacının bilirkişi delil avansının yatırılmaması üzerine davacının alacağını ispat edemediği hususu kararda gerekçe olarak ifade edilmiş olsa da bu durumun ticari defterlerde yapılan tespite halel getirmeyeceği, bu itibarla dava dışı … firması ile … arasındaki alacağın temliki işleminin dayanağının tespit edilemediği, netice itibariyle davacının davalıdan 75.000,00-TL tutarında alacaklı olduğu davalı tarafından dava dışı … firmasına ödenen 75.000,00-TL tutarındaki bedelin davacının talebiyle bağlı olarak ödeme tarihinden itibaren avans faiz oranıyla birlikte davacıya ödenmesi hususunun takdirin sayın mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaatini bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı arasında … Projesi Anahtar Teslimi Götürü Bedel Sözleşmesi” imzalandığı, sözleşme kapsamında davacının … parselde yapımı gerçekleştirilecek olan betonarme karkas sosyal tesis binası, dış ana hatlar abağlantılarının, uygulama projelerinde gösterildiği bağlantılarının dış ana hatlara bağlantılarının uygulama projelerinde gösterildiği şekil, sözleşme ve ekleri ile yasal yükümlülüklere uygun mahiyete anahtar teslim götürü bedel ile yapılması işini yüklendiği, bu kez daha sonra davacı ile 28/09/2015 tarihinde birleşen … A.Ş. ile dava dışı … firması arasında 29/09/2010 tarihinde “…Tesis Projesi Anahtar Teslimi Götürü Bedel Sözleşmesi” kapsamında yüklenilen işin altyapı, kazı ve taş duvar işlerinin yapılmasına yönelik bir alt eser sözleşmesi akdediliği, dava dışı … firmasının … şirketinden olan 21/06/2011 tarihli … seri numaralı faturaya dayalı 75.000,00-TL tutarındaki alacağını dava dışı … firmasına temlik ettiği, buna karşılık … şirketinin bu faturayı kabul etmediği, … tarafından …’ya karşı açılan ve İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyasında görülen alacak davasının, delil avansı yatırılmadığı için reddedildiği, öte yandan dava dışı … firmasının temlik aldığı alacağın ödenmesi için asıl işveren davalı şirkete başvurduğu ve davalı … tarafından 02/08/2011 tarihinde 75.000,00-TL ödemenin yapıldığı, bu ödemenin davacı …’nın hakediş alacağından mahsup edildiği, hesaba işlendiği, davacı tarafından ödemenin kendi muvafakati olmaksızın yapılması nedeniyle hakediş alacağından düşülemeyeceğini iddia ettiği, davalının ise ödemenin davacının bilgisi dahilinde yapıldığını, aksi kabul edilse dahi alacağın zamanaşımına uğradığını savunduğu, uyuşmazlığın bu noktalarda toplandığı anlaşılmıştır.
Eldeki davada talep edilen hakediş alacağı eser sözleşmesinin yapıldığı tarih itibariyle yürülükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 126 maddesine göre alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren beş yıllık zamanaşımına tabidir. Zamanaşımı … firmasına ödemenin yapıldığı 02/08/2016 tarihinden itibaren değil, hakediş alacağının muaccel hale geldiği kesin kabul tutanağı tarihi olan 30/11/2012 tarihinden itibaren işlemeye başlayacağından ve 30/11/2017 tarihinden dolacağından, 17/07/2017 dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğundan bahsedilemez. Bu haliyle davacının zamanaşımı defi yerinde değildir.
Her ne kadar davacı tarafça … firmasına yapılan ödemenin bilgileri dışında yapıldığı iddia olunmuş ise de, her iki tarafça inkar edilmeyen, aslı mahkememiz kasasına alınan, 11/03/2014 tarihli ve davacı tarafça 08/05/2014 tarihinde imzalanan mutabakat metnine göre, 31/12/2013 tarihi itibariyle davacının davalıdan 192.866,85-TL alacaklı olduğu hususunda tarafların mutabık oldukları, yine davalı tarafından dosyaya sunulan, davacının imzasının bulunduğu ve davacı tarafından inkar edilmeyen 23/12/2014 tarihli mutabakat metnine göre 23/12/2014 tarihi itibariyle davacının 96.583,49-TL alacağının bulunduğunu davalıya bildirdiği, mahkememizce taraf defterleri üzerinde yaptırılan mali bilirkişi incelemesi neticesinde, davalı tarafından dava dışı … firmasına yapılan 02/08/2011 tarihli ödemenin deftere işlenerek davacı alacağından mahsup edildiği ve davacının 08/05/2014 tarihinde imzaladığı 11/03/2014 tarihli mutabakat metninde mutabık kalınan 192.866,85-TL tutarındaki davacı alacağının, 02/08/2011 tarihli ödemenin mahsubu sonucu oluşturulduğu, bu hususun davalı defterlerinden açıkça anlaşıldığı, başka ifade ile davacı tarafından 75.000,00-TL lik ödemenin mahsubu sonucu oluşan alacak tutarının 08/05/2014 tarihinde kabul edildiği, bu haliyle davacının dava dışı … firmasına yapılan ödemenin muvakafati dışında yapıldığı iddiasının yerinde olmadığı, üstelik davacının 75.000,00-TL mahsubu kendi defterlerine kaydetmemiş olmasına ve imza tarihi itibariyle kendi defterlerindeki kayıtlar 192.866,85-TL alacak vermemesine rağmen herhangi bir itirazda bulunmaksızın mutabakat mektubunu imzaladığı, buna göre davacının dava dışı … firmasına yapılan ödemeden haberdar olduğunun, haberdar olmasa dahi en geç mutabakat mektubunun imzalandığı 08/05/2014 tarihinde bu ödemeye muvafakat ettiğinin kabulünün gerektiği, bu haliyle davacının dava tarihi itibariyle davalıdan herhangi bir hakediş alacağının bulunmadığı sabit görülmekle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Davalının kendisini bir vekil aracılığı ile temsil ettirdiği anlaşılmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap edilen 8.600,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK.nun 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır