Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/641 E. 2019/135 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/641 Esas
KARAR NO : 2019/135
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 19.12.2013 ( Mahkememize kayıt tarihi: 17/07/2017 )
KARAR : MADDİ TAZMİNAT KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞI,
MANEVİ TAZMİNAT KISMEN KABUL KISMEN RED
KARAR TARİHİ : 07/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;Davacı vekili dilekçesinde ; davalı … tarafından kullanılan ve işletilen davalı … AŞ den sigortalı … Plakalı aracın aniden şerit değiştirmesi sonucu dava dışı …. idaresindeki … plakalı aracın duramayarak önce davalıya ait araca çarpıp sonra orta şeride savrulması şeklinde kaza meydana geldiğini, araç içerisinde yolcu olarak bulunan…’ in ölümü sonucu davacılardan … ve … ‘in destekten yoksun kalma zararı ile cenaze gideri zararlarının, araç içerisinde yolcu olarak bulunan …’ in yaralanma olayına bağlı olarak maruz kaldığı bakıcı gideri ile destekten yoksun kalma zararların ve tüm davacıların gerek ölüm ve gerekse yaralanma olayına bağlı olarak uğradıkları iddia olunan manevi zararlarının giderilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ; davalı müvekkilinin 29.08.2013 tarihinde Ankara istikametiden İstanbul’a doğru giderken aracının direksiyonu kilitlendiğini , aracın kontrolden çıkarak sol şeride geçmesi ile arkadan yüksek hızla gelen ve içinde davacıların bulunduğu … plakalı aracın arkadan çarptığını ve bu çarpmanın etkisi ile davalı müvekkilin aracı ters istikamete dönerek stop ettiğini, kendi aracına çarpan aracın iki otoyol arasında takla atmış olduğunu fark ettiğini, davacılardan …’in sürekli iş göremez halde kaldığını iddiasını kabul etmediğini, manevi tazminat isteminin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Aş vekili cevabında ; vekildene şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davacının sigortalısına ait aracın karışmış olduğu kaza nedeniyle kaybetmiş olan annesi ve babası , kardeşi ve dedesi için toplam 4.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminat talep ettiğini, sigortanın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını, sigortalı … plakalı aracın kazası nedeniyle 03/09/2013 tarihinde hasar dosyası açılıp kusur oranı dikkate alınarak toplam 20.114,60TL gerçek zarar miktarı hesaplandığını, bu miktarın 27/09/2013 tarihinde ödendiğini, müvekkili şirketin sorumluluklarını eksiksiz ve zamanında yerine getirdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı sonrasında dava dosyasının Mahkememizin yukarıdaki esas sırasına tevzi olunduğu anlaşılmıştır.
Davacı … 29.08.2013 tarihli trafik kazası neticesinde yaralanması nedeniyle ve oğlu…’ in vefatı nedeni ile maddi ve manevi tazminat, Davacı … 29.08.2013 tarihli trafik kazası neticesinde oğlu…’ in vefatı nedeni ile maddi ve manevi tazminat, Davacı … 29.08.2013 tarihli trafik kazası neticesinde annesinin yaralanması ile kardeşi…’ in vefatı nedeni ile manevi tazminat, Davacı … 29.08.2013 tarihli trafik kazası neticesinde gelinin yaralanması ile torunu…’ in vefatı nedeni ile manevi tazminat talep etmişlerdir.
Ölen…’ in 14.08.2012 doğumlu olduğu nüfus kayıtlarından anlaşılmaktadır.
Davacı … ve …’ a toplam 31.050 TL maddi tazminatın davalı … şirketi tarafından ödendiği dosya kapsamına sunulan belgelerden anlaşılmaktadır.
Düzce …Ağır Ceza Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyasında davalı …’ in % 100 kusurlu olduğu görülmektedir.
Davacı taraf maddi tazminat taleplerinin sulh nedeni ile konusuz kaldığını bildirmişlerdir.
Davalı taraf genel mahiyette iddia olunan vakıalrı inkar etmiş ve davanın reddini savunmuştur.
Dava, yaralanma ve ölüm sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın tazminine ilişkindir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından 27/04/2016 tarihli raporu ile davacı …’in 29/08/2013 tarihinde geçirmiş olduğu araç içi trafik kazasına bağlı gelişen arızası, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığı cihetle sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin 29/08/2013 tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa verildiği bildirilmiştir.
07/12/2016 tarihli düzenlenen bilirkişi raporu (Davacı …’in maruz kaldığı iddia edilen maddi zararların 11.990,09 TL, davacı …’ in yaralanmaya bağlı maddi zararların 10.440,20 TL olarak hesaplandığına dair hesap raporu bildirmiştir) incelenmiştir.
Davacı taraf maddi tazminat taleplerinin sulh nedeni ile konusuz kaldığını bildirmekle maddi tazminat davasının konusuz kaldığı anlaşılmış bu nedenle talep dikkate alınarak maddi tazminat açısından aşağıdaki kararın verilmesi gerektiğine kanunen kanaat getirilmiştir.
Davalı …’ in, Ankara ATK dan alınan 06.03.2014 tarihli bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; 29.08.2013 tarihli trafik kazasında fren direksiyon sisteminde arıza olduğuna dair beyanına itibar edilemeyeceği çünkü buna dair hiç bir ispatının bulunmadığı gibi aksi olsa bile buna ilişkin tedbirleri alıp aracını kenara çekmeye çalışma- ikaz ışıklarını yakma vb önlemleri almadığı anlaşılmış; gerek kazanın oluşumuna dikkatsiz, tedbirsiz ve özensiz araç kullanarak, gerekse sevk ve iradesi ile orta şeritten aracını sol şeride yönlendirmesi sonucu arka sol şeritten aynı yönde seyreden aracın çarpışmasına neden olmak gibi trafik kurallarına aykırı davranarak kazanın oluşumuna sebebiyet vererek yaralanmaya ve ölüme sebebiyet vermesinde % 100 asli kusuru bulunduğuna kanaat getirilmiştir.
Manevi tazminat açısından; davacılardan …’ in yaralanma ve destekten yoksun kalma nedeniyle ve … ın aynı zamanda destekten yoksun kalma ve cenaze giderleri nedeniyle maddi zararının da bulunduğu anlaşılmakla, Davacı … ve …’ ın müşterek çocukları olan- davacı 2011 doğumlu …’ in kardeşi olan- davacı …’ in torunu olan…’ in 14.08.2012 doğumlu olup dava konusu 29.08.2013 tarihli trafik kazasında vefat ettiği dava konusu olan trafik kazasında; yolcu olarak yukarıda izah olunduğu üzere olayda davacılar araç kullananının kusursuz bulunduğu, davalı taraf …’ ın tam ve % 100 kusurlu bulunduğu ve sorumluluk açısından tam sorumlu olduğu hususuna dikkat edilmiştir. Belirlenen kusur gereğince TBK ve KTK gereğince davalı taraf sürücünün manevi tazminattan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Davacı …’ in kaza sonucunda yaralanmasının bulunduğu, dosya kapsamına sunulan hastane kayıtlarından ve maddi zararın tazminine dair sulh gereği anlaşılmaktadır. Yine davacı …’ ın maddi zararının varlığı da sulh olunduğu üzere ve desteği çocuğunun ölümü ile cenaze giderleri açısından anlaşılmaktadır. Tarafların/ gerçek kişilerin mali sosyal durumuna, davacıların yaşına, … ve …’ ın ayrıca maddi zararının varlığına ve ölenin yolcu olması durumuna dikkat edilmiştir. Davacının asgari geçimi dikkate alınarak statüsüne ve sosyal hayatına etkileri değerlendirilmiştir. Mahkememizce taktir olunan manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar her olaya göre değişebileceğinden, somut olayda taktir hakkını kullanılırken, somut olaya etkili olan nedenler de objektif ölçülere göre irdelenmiştir ve gösterilmiştir. Mahkememizce özel haller tarafların yaşı, ölenin yaşı, davacı …’ in maluliyet oranı, ölenin davacılar … ve …’ a desteklik durumu, aile bireylerinde (davacılar anne- baba- kardeş ve dede) henüz bir yaşında olmadan ölen küçüğün ölümüm vereceği elem – acı – keder kusur… vb göz önünde tutularak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar verelen tutar adalete uygun değerlendirilmiştir. Davalı tarafın mali sosyal durumu da gözetilmiştir. Davacı taraın gerçek kişi davalıdan istemiş olduğu manevi tazminat tutarlarının günümüz şartlarında davacıların sosyal statüsü, tarafların mali sosyal durumları ve olayda ölenin ve yaralananın yolcu olması nedeni ile yüksek bir rakam olduğu anlaşılmaktadır. İstenilen manevi tazminat para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır,çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinilmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir, aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaçlamaktadır. Bu nedenle tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır, bu nedenle bu tazminatın sınırı amacına göre belirlenmiştir, taktir edilen miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır ilkelerine de dikkat edilmiştir. Manevi tazminat, kusurlu tarafın fiili sonucu bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından mahkememizce T.M.K.nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkı kullanılarak, manevi tazminat miktarı tespit edilmiştir. Mahkememizce belirlemeyi yapılırken somut olayın özelliği, zarar görenin ölen ile aile bağları, ölenin yaşının küçüklüğü, davacı …’ in aynı zamanda yaralanması ve davalı …’ ın- kusurlu tarafın kusur oranı, ekonomik ve sosyal durumu, paranın alım gücü, kaza nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetilmiştir. Maddi ve hukuki olgular; hukuk- hak- nesafet- hakkaniyet- ülkenin ekonomik koşulları- tarafların ekonomik sosyal durumları- paranın satın alma gücü- davalının kusur durumu- olayın ağırlığı- olay tarihi- gelişen hukukta tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oran- davacıların ve ölenin yaşı- cezadan çok mağduru tatmin edici- manevi tazminatın bölünmezliği ile birlikte değerlendirilmiştir. Manevi zarardan davacıların küçüğün kaza nedeni ile ölümü sonucu elem duyduğu muhakkak olduğundan davalı tarafın kusur oranına göre sorumlu olduğu anlaşılmış, davacı ve davalı tarafların ekonomik ve sosyal durumları, zararın ağırlığı, yüzdesel kusur nazara alınarak manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı hususu da dikkate alınmak suretiyle paranın satın alma gücü karşısında hakkaniyet gereğince makul bulunan- vicdanen kanaat edinilen talep edilen manevi tazminatın kısmen kabul edilerek davacıya verilmesi gerekmiştir. Mahkememizin de kabulünde olduğu üzere, davalı tarafın kusuru oranında davacı …’ i yaraladığı davacıların çocuğu- torunu ve kardeşi olan küçüğün ölümüne neden olduğu bu kusurlu davranışın aynı zamanda hayatın olağan akışında mağduriyet yaşayan herkesi etkileyebilecek nitelikte olduğu, davacıların tinsel aleminde üzüntü, elem , keder ve manevi yıkıma vücut verdiğine kanaat getirilmiştir. Mahkememizce, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TBK 58, 60, TMK 24,25, Anayasa’nın Temel Hak ve Özgürlükler Hükümleri doğrultusunda TMK 4. maddesi uyarınca) dikkate alınarak davacı taraf yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiş, tüm dosya içeriğine göre vicdanen- takdiren ve kanunen aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Faiz davacı tarafından istenilmekle talep haksız fiil oluşturan kaza tarihinden itibaren yasal faize yönelik karar değerlendirilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacıların maddi tazminat davasını sulh nedeniyle talepleri gereği konusuz kalması sonucunda esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı …’in manevi tazminat davasının kısmen kabulü, kısmen reddi ile; 15.000 TL manevi tazminatın davalı …’den 29/08/2013 tarihinden itibaren işleleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacı …’in manevi tazminat davasının kısmen kabulü, kısmen reddi ile;10.000 TL manevi tazminatın davalı …’den 29/08/2013 tarihinden itibaren işleleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacı …’in manevi tazminat davasının kısmen kabulü, kısmen reddi ile ; 5.000 TL manevi tazminatın davalı …’den 29/08/2013 tarihinden itibaren işleleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Davacı …’in manevi tazminat davasının kısmen kabulü, kısmen reddi ile ; 3.000 TL manevi tazminatın davalı …’den 29/08/2013 tarihinden itibaren işleleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
6-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 2.254,23 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan1.776,10 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 478,00 TL daha harcın davalı …’den tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 1.776,10 TL peşin harcın davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
7- 6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 912,00 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 300,00 TL’nin davalıl …’den tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmının davacı uhdesinde bırakılmasına, diğer davalı taraf ile maddi tazminat açısından sulh nedeni ile diğer davalı açısından yargılama gideri taktirine yer olmadığına,
8-Davalı … tarafından yapılan 139,00 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 93,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı …’e verilmesine,
9-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince manevi tazminat yönünden belirlenen 2.725 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince manevi tazminat yönünden belirlenen 2.725 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
11-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince manevi tazminat yönünden belirlenen 2.725 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
12-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince manevi tazminat yönünden belirlenen 2.725 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
13- Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince red edilen manevi tazminat üzerinden belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalı …’e verilmesine,
14-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince red edilen manevi tazminat üzerinden belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalı …’e verilmesine,
15-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince red edilen manevi tazminat üzerinden belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalı …’e verilmesine,
16-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince red edilen manevi tazminat üzerinden belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalı …’e verilmesine,
17- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı/sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır