Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/633 E. 2022/185 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/633 Esas
KARAR NO : 2022/185

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/07/2017
KARAR TARİHİ : 17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalı/borçlu ile … A.Ş. arasında 03.12.2010 tarihli … İşletme Anlaşması ve 10/07/2014 tarihli Alt İmtiyaz (Franehise) Anlaşması ile davalı/borçluya “..” adresinde faaliyet göstermesi için franchise mağazası işletmesi verildiğini, bununla birlikte şu hususun belirtilmesi gerektiğini, şöyle ki öncesinde bu ticari ilişkinin franchise işletme hakkı veren … A.Ş ‘nin ticaret ünvanı, … 17.Noterliği’nin … tarih ve … sayı ile onaylı olağanüstü genel kurul kararıyla … A.Ş olarak değiştirilmiş ve unvan değişikliğinin 06.08.2013 tarihinde Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından tescil edildiğini, akabinde ise …Ticaret A.Ş, …. 17.Noterliği’nin …Tarih ve … sayı ile onaylı olağanüstü genel kurul kararı ile …Tic. A.Ş ile birleşmiş, dolayısı ile, … A.Ş.’nin taraf olduğu Franchise/Süpermarket İşletme Anlaşmalarına, … A.Ş’nin “İmtiyaz Sahibi “sıfatıyla taraf olduğunu, ilerleyen süreçte …A.Ş.ile müvekkili şirket arasında temlik sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşme gereğince …A.Ş’nin temlik sözleşmesi ekinde belirtilen ticari ilişkilere istinaden doğmuş ve/veya doğacak her türlü hak ve alacakları müvekkili şirkete intikal ettiğini, öte yandan imtiyaz sahibi …A.Ş ile işletici … arasında ”…” adresinde bulunan mağazaya ilişkin işbu tarihli Alt İmtiyaz (Franchise) Anlaşmasının eki niteliğindeki 15/07/2014 tarihli protokol imza edildiğini, ek protokole göre; ”İmtiyaz sahibi/…T.A.Ş., Alt imtiyaz veya işletme sözleşmesinden kaynaklanan hak ve borçlarını veya Alt İmtiyaz/İşletme (Franchise) Sözleşmesini ve ek protokollerini, …’in grup şirketlerine, iştiraklerine, sermayedarı olduğu firmalara, Alt İmtiyaz Sahibi/İşletmecinin başkaca herhangi bir izni veya rızası gerekmeksizin, tüm sonuçlarıyla kül halinde devir ve temlik edebileceği hususunu kabul etmiştir.” …Tic. A.Ş., davalı borçlu ile akdedilen ek protokolün yukarıdaki hükmüne istinaden, dava konusu mağaza ve ilgili Alt İmtiyaz (Franchise) Anlaşmasının tüm hak ve borçları ile birlikte …ye devredilmiş, mevcut akdi ve ticari ilişki davacı ile …arasında devam ettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler ile davalı-borçluya söz konusu mağazada müvekili şirketin hak sahibi olduğu marka ve İogosu altında süpermarket isletme hakkı verildiğini; böylece bir ticari ilişki kurulduğunu, taraflar arasındaki mevcut akdi ve ticari ilişki kapsamında davalı/borçlunun müvekkili şirkete olan borcunu ödememesi sebebiyle müvekkili şirket tarafından … 4.İcra Müdürlüğü’nün …Esas numaralı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı yanın işbu icra takibine haksız yere itiraz etmiş olup icra takibini durdurduğunu, Neticeten takibe konu alacaklarının bir kısmının müvekkili şirketten önceki imtiyaz veren …Tic. A.Ş. döneminde doğmuş olup, bu alacağın, alacağın temliki hükümlerine göre müvekkili şirkete devredildiğini ve kalan kısmın ise müvekkili şirketle olan akdi ve ticari münasebet dolayısıyla doğduğunu, davalı/borçlu tarafından sözleşmeler ve ek protokolden doğan ödeme yükümlülüğüne uyulmadığı gibi, diğer yüklenen sorumlulukların da yerine getirilmediğini, davalı/borçlunun mağazasında yapılan ziyaretler sırasında lojistik sistemi dışında ürün tedarik edildiği ve sözleşmeye aykırı hareket ettiğinin de tespit edildiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı/borçlunun … 14.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli davalı/borçlunun asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; alacaklı görünen davacı tarafından … 4. İcra Müdürlüğü … takip dosyası ile adi icra takibinde bulunulduğunu, icra takibine yasal süresi içinde itiraz ederek haklı olarak takibin durdurulmasını talip ettiğini, alacaklı görünen davacı tarafın alacaklığını kanıtlayan hiçbir belge, fatura, hesap ekstreleri göndermeden, tahmine dayalı adıma adi icra takibinde bulunduğunu, davacı tarafın kendi alacağını, diasa döneminden alacak meselesi ile karıştırmakta olduğunu, her yönü ile net bir alacağın belli olmadığını, bu durumda kendisinin de haklı olarak adi icra takibini durdurmuş bulunduğunu, kötü niyetli diye bir durumun söz konusu olmadığınu, bu sebeplerden dolayı davacı tarafın inkâr tazminatı isteme hakkının olmadığını, elinde senet, mahkeme ilamı, kesin belgeler olmadan adına adi icra takibinde bulunmasının, alacaklı görünen davacı tarafın kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, davalı olarak kendisinin de davacı taraftan inkar tazminatı talep ettiğini, delil olarak kendisinin de davacının talep ettiği gibi bilirkişi incelemesi, yapılmasını talep ettiğini, davacı yanın ek delil kira kontratı sunduğu takdirde, ayrıca diyecekleri ve delilleri sunma hakkının saklı tutulmasını talep ettiğini beyanla gerekli yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, hesap ekstreleri dosyaya celbedilmiş, davalı hakkında esnaf-tacir araştırması yapılmış, … 4.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celbedilmiş ve tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptılarak bilirkişi raporları alınmıştır.
… 4.İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 87.463,28-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
HMK’nun 320.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı, davacı alacaklı ise ne tutarda alacaklı olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığının tespit edilmiştir.
Mahkememizin 21/05/2018 tarihli duruşmasının (4) numaralı ara kararı ile; ”Davacı vekiline, dava ve takip konusu cari hesabın hangi yıllara ait olduğunu açıklaması ve ekstrelerin bir örneğini sunması için iki haftalık kesin süre verilmesine” dair karar verilmiş ve davacı vekili 04/06/2018 tarihli dilekçesi ile; dava ve takip konusu cari hesabın müvekkili şirketin 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait olup ilgili cari hesap ekstresini işbu dilekçe ekinde sunduklarını, öte yandan takibe konu alacağın bir kısmının müvekkili şirketten önceki imtiyaz veren dava dışı … A.Ş. Döneminde doğmuş olup bu alacağın, alacağın temliki hükümlerine göre devredilmiş olduğundan dava ve takip konusu cari hesaba ilişkin dava dışı … A.Ş’ye ait 2010-2014 dönemlerine ait cari hesap ekstresini işbu dilekçe ekinde sunduklarını belirtmiştir.
Mahkememizin 18/10/2018 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”… Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) talimat yazılarak davalının 2010-2017 yılları arası ticari defter ve belgeleri üzerinde davacı alacağının varlığı ve miktarına ilişkin ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli amacıyla mahkemece re’sen seçilecek … bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılmasının istenilmesine” dair karar ver bu doğrultuda Yeminli Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 03/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; tarafına tevdii edilen dosya üzerinde yaptığı çalışmalarda, 2010-2017 yılları arasında yapılacak bilirkişi incelemesinde tarafına ticari defter ve belgelerin (fatura, ödeme belgeleri, dekontları, banka kayıtları gibi) teslim edilmediğinden dolayı, dosya içerisinde yer alan cari hesap ekstresi üzerinden hesaplama yapılacağını, hesaplamaların yapıldığı cari hesap ekstresinin … cari hesap numaralı ve … muavin hesap ismi ile açılmış bir cari hesap ekstresi olduğunu, cari hesap ekstrelerinin 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 ve 2016 yılları için açıldığını, yılsonlarında cari hesap ekstresinde yer alan bakiyeler, takip eden yıl cari hesap ekstresinde önceki yıldan gelen devir bakiye olarak yer aldığını, dosya üzerinde yaptığı incelemelerde, dosyada yer alan hesap ekstrelerinin muhasebe ilkeleri ile bağdaştığının görüldüğünü, ekstreler üzerinde yapılan çalışmalarda davalıya, davacı tarafından yapılan satışlar, davalıyı borçlandırmak sureti ile olduğunun görüldüğünü, aynı ekstrelerde davalının yaptığı ödemelerinde, davalının borçlarından düşüldüğünün görüldüğü, yapılan işlemlerin muhasebe tekniğine uygun olduğunu, ekstrelerin içeriğinin doğruluğunun ancak, içeriği oluşturan kayıtların dayandığı belgelerin müşavirliklerine ibrazı ile kontrol edilebileceğini, bu nedenle ekstrenin içeriğinin kalem kalem, satır satır doğruluğu konusunda görüş bildirmenin mümkün olmadığını, tarafına tevdii edilen dosyada yer alan hesap ekstrelerinde yer alan verilerin, müşavirliklerince analiz edilmesinden sonra; A)Davacının, davalıdan alacağının mevcut olduğunu, B)Davacının, davalıdan olan alacak tutarının 94.694,81-TL olarak görüldüğünü, hesap ekstrelerinin analizi satır bazında inceleme yapmak sureti ile gerçekleştirildiğini, her satırda yapılan işlemlerin müşavirliklerince örnekleme metodu ile analiz edildiğini, bu çalışmada muhasebe ilkelerine aykırı bir işlemle karşılaşılmadığını, hesap ekstrelerinde yer alan tutarların doğruluğu konusunda, ekstredeki tutarları doğrulayacak bir belge, (Fatura, banka dekontu vb.) müşavirliklerinde olmadığı için analiz yapılamadığını, bu nedenle ekstrede her satır da yer alan tutarların doğruluğu konusunda görüş bildiremediğini, ancak bir bütün olarak ve muhasebe ilkeleri açısından bakıldığında, hesap ekstresi sonucu oluşan 94.694,81-TL davacının alacağının olarak görüldüğü görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememiz 20/06/2019 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”… Nöbetçi ASHM’ne (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) yeniden talimat yazılarak davalının 2010-2017 yılları arası ticari defter ve belgeleri üzerinde davacı alacağının varlığı ve miktarına ve davalının takibe itirazının haklı olup olmadığına ilişkin, daha önce yazılan ve … 1 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … talimat sayısını alan talimat dosyasında inceleme yaptırılan bilirkişi … marifetiyle inceleme yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda bilirkişi YMM … tarafından tanzim edilen 24/06/2020 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı ve Mali Müşaviri … ile yapılan görüşmeler sonunda tarafına 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yılları yevmiye defterlerinin ibraz edildiğini, 2010, 2011 ve 2012 yılı Ticari Defterlere ve 2013, 2014, 2015, 2016, 2017 yılları Kebir Defteri ile Envanter defterlerine ulaşılamadığını beyan ettiklerini, Davalı … firmasının 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin açılış onayını 6102 sayılı TTK unun 64/3 maddesine göre yasaya uygun şekilde yaptırıldığını, kapanış onayını da yasanın öngördüğü süre içinde (TDİT Madde 15/1-a) yasaya uygun yaptırıldığını, 2012 yılı kayıtları incelendiğinde; Davalı …’nın ticari defterlerinde 120 muhasebe kodlu Alacaklı olduğu cari hesabında Davacıdan 4.260,78 TL alacaklı olarak 2012 yılını kapattığının görüldüğünü, 2013 takvim yılına 4.260,78 TL alacaklı olarak girdiğini, davalı …’nın ticari defterlerinde 320 muhasebe kodlu Borçlu olduğu cari hesabında Davacıya (0) sıfır TL borçlu olarak 2012 yılımı kapattığının görüldüğünü, 2013 takvim yılına (0) sıfır TL borçlu olarak girdiğini, ancak 01.12.2012 tarih ve 212 nolu fiş ile 199.378,86 TL düzeltme kaydı yapılarak hesap (0) bakiye yani borçsuz olarak kapatıldığını, düzeltme kaydının kaynağı belgeler ve defter kayıtlarından tespit edilemediğini, Ödeme ile ilgili herhangi bir banka dekontu, çek fotokopisi veya senet suretine belgeler içinde rastlanmadığını, 2013 yılı kayıtlarının incelenmesinde; davalı …’nın ticari defterlerinde 120 muhasebe kodlu Alacaklı olduğu cari hesabında Davacıdan (0) sıfir TL alacaklı olarak 2013 yılını kapattığının görüldüğünü, 2014 takvim yılına (0) sıfır TL alacaklı olarak gördiğini, ancak 01.07.2013 tarih ve 101 nolu fiş ile 8.286,77-TL düzeltme kaydı yapılarak hesap (0) bakiye yani borçsuz olarak kapatıldığını, düzeltme kaydının kaynağı belgeler ve defter kayıtlarından tespit edilemediğini, tahsilat ile ilgili herhangi bir banka dekontu, çek fotokopisi veya senet suretine belgeler içinde rastlanmadığını, Davalı …’nın ticari defterlerinde 320 muhasebe kodlu Borçlu olduğu cari hesabında davacıya 6.423,36 (… Mağaza) ve 81.366,60 (…) TL borçlu olarak 2013 yılını kapattığının görüldüğünü, Ödemeler ve tahsilatlarla ilgili kaydının kaynağı; belgeler ve defter kayıtlarından tespit edilemediğini, Ödeme ile ilgili herhangi bir banka dekontu, çek fotokopisi veya senet sureti belgeler içinde rastlanmadığını, 2014 yılı kayıtlarının incelenmesinde; davalı …’nın ticari defterlerinde 320 muhasebe kodlu Borçlu olduğu cari hesabında Davacıya 60.000,00 (…) TL borçlu olarak 2014 yılını kapattığı, … 6.423,36 TL olan borç miktarı ticari defter kayıtlarında nakit olarak kapatıldığının görüldüğünü, Ödemeler ve tahsilatlarla ilgili kaydının kaynağı; belgeler ve defter kayıtlarından tespit edilemediğini, Ödeme ile ilgili herhangi bir tediye makbuzu, banka dekontu, çek fotokopisi veya senet suretine belgeler içinde rastlanmadığını, 2015 yılı kayıtlarının incelemesinde, davalı …’nın ticari defterlerinde 320 muhasebe kodlu Borçlu olduğu cari hesabında Davacıya (0) TL borçlu olarak 2015 yılını kapattığının görüldüğünü, davalı …’nın ticari defterlerinde 321 muhasebe kodlu Borçlu olduğu Senetler cari hesabında davacıya (0) TL borçlu olarak 2015 yılını kapattığının görüldüğünü, Ödemeler ve tahsilatlarla ilgili kaydının kaynağı; belgeler ve defter kayıtlarından tespit edilemediğini, Ödeme ile ilgili herhangi bir tediye makbuzu, banka dekontu, çek fotokopisi veya senet suretine belgeler içinde rastlanmadığını, 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterler tarafına teslim edilmediğinden dolayı borç veya alacak varlığı tespit edilemediği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememiz 04/03/2021 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunnması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için davacının ve dava dışı … A.Ş.’nin 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda SMMM … tarafından tanzim edilen 15/10/2021 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; İncelenen davacı şirkete ait 2014 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK. Hükümlerine göre yasal süre içerisinde tasdik edildiği, 2015, 2016 ve 2017 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2014, 2015, 2016 ve 2017 ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davacı şirketin 2014, 2015, 2016 ve 2017 yılına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, İncelenen dava dışı … A.Ş.’ye ait 2011, 2012, 2013 ve 2014 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK. Hükümlerine göre yasal süre içerisinde tasdik edildiği, 2015, 2016 ve 2017 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davacı şirketin 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yılına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Dava dışı şirketin 2010 yılına ait ticari defterlerini inceleme esnasında tarafına ibraz etmediğini, Dava dışı … Tic. A.Ş. ile davacı … A.Ş. arasında 01.08.2014 tarihinde Temlik Sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşme ekinde de dava dışı şirketin alacak listesinin bulunduğu, dava dışı şirketin davalı …’dan 88.983,17-TL alacağının bulunduğunu, Dava dışı … A.Ş.’nin davalı yandan olan 88.983,17 TL tutarlı alacağı ile ilgili olarak 27.10.2014 tarihinde ticari defterlerinde devir virman kaydı yaptığını, Davacı şirket Alacağın Temliki Sözleşmesine istinaden 27.10.2014 tarihinde “Frc Bakiyeleri … Virman” açıklaması ile 88.983,17-TL alacak bakiyesini … yevmiye maddesiyle ticari defterlerine kayıt işlemi yaptığını, Davacı şirketin akdedilen temlik sözleşmesine istinaden icra takip tarihi olan 08.03.2017 tarihinde davalı yandan 87.463,28-TL alacak talep etmesinden dolayı davacı yanın talebe bağlılık ilkesi gereğince davalı yandan 87.463,28-TL alacak talep edebileceği, bilirkişi …’in dava dosyasına sunduğu 22.06.2020 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç bölümünde; Davacının, davalıdan alacağının varlığı; davalının ticari defterlerinde var olduğuna dair görüş ve kanaate varıldığı, Davalı …’nın icra takip tarihi olan 08.03.2017 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü, Davacı yanın 87.463.28-TL asıl alacağı için icra takip tarihi olan 08.03.2017 tarihinden itibaren yıllık %9,75 (değişen oranlarda) oranında avans faiz talep edebileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; davacı şirket, …Tic. A.Ş ile davalı arasında akdedilen 03/12/2010 tarihli Süpermarket İşletme Anlaşması ve 10/07/2014 tarihli Alt İmtiyaz (Franchise) anlaşması ile davalıya “…” adresinde faaliyet göstermesi için franchise mağazası işletmesi verildiğini, ilerleyen süreçte ise …Tic. A.Ş ile müvekkili şirket arasında akdedilen temlik sözleşmesi ve … A.Ş ile davalı arasında akdedilen Alt İmtiyaz(Franchise) anlaşmasının eki niteliğindeki 15/07/2014 tarihli ek protokoldeki hükme dayanarak dava konusu mağaza ve ilgili Franchise Anlaşmasının tüm hak ve borçları ile birlikte davacı şirkete devredildiğini, mevcut akdi ve ticari ilişkinin davacı şirket ile davalı arasında devam ettiğini, taraflar arasında mevcut akdi ve ticari ilişki kapsamında davalı/borçlunun davacı şirkete olan borcunu ödememesi sebebiyle davacı şirket tarafından davalı/borçlu hakkında … 4.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığı, davalı/borçlunun ise davacı şirkete bir borcunun bulunmadığını belirtmesi nedeniyle ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı/borçlunun ödeme emrine haksız ve dayanaksız olarak itiraz etmesi nedeniyle itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi talepli eldeki davayı açtığını belirtmiştir. Davalı ise, davacı tarafa böyle bir borcunun olmadığını, ödeme emrinden başka tarafına bir belge gönderilmediğini, davacının alacağını diasa döneminden alacak meselesi ile karıştırdığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Öncelikle taraflar arasında …Tic. A.Ş ile davalı arasında 03/12/2010 tarihli Süpermarket İşletme Anlaşması, …A.Ş ile davalı arasında 10/07/2014 tarihli Alt İmtiyaz (Franchise) anlaşması ve …A.Ş ile davalı arasında EK Protokol akdedildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Yine taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu hususunda da hem taraf beyanlarından hemde tüm dosya kapsamı -tarafların ticari defter ve belgeleri- nazara alındığında ihtilaf bulunmamaktadır. Bununla birlikte Mahkememizce dava dilekçesinin ekinde yer alan davacı şirket ile Dava dışı … Tic. A.Ş. Arasında 01.08.2014 tarihinde Temlik Sözleşmesinin akdedildiği, sözleşme ekinde de dava dışı …Tic. A.Ş’nin alacak listesinin bulunduğu, dava dışı şirketin davalı …’dan 88.983,17-TL alacağının bulunduğu anlaşılmıştır. Tüm bu hususlar ile birlikte Mahkememizce taraflar arasında ihtilaflı olan husus; davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağının varlığı ve miktarı ile davalının icra takibine vaki itirazının haklı olup olmadığı ve icra inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir. Mahkememizce teknik açıdan yeterli, denetime açık, bilimsel verilere dayalı görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; davacı şirketin 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yılına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Dava dışı … A.Ş. ile davacı şirket arasında 01.08.2014 tarihinde Temlik Sözleşmesinin akdedildiği, sözleşme ekinde de dava dışı şirketin alacak listesinin bulunduğu, dava dışı şirketin davalıdan 88.983,17-TL alacağının bulunduğu, Dava dışı …. Tic. A.Ş.’nin davalı yandan olan 88.983,17 TL tutarlı alacağı ile ilgili olarak 27.10.2014 tarihinde ticari defterlerinde devir virman kaydı yaptığı, Davacı şirket Alacağın Temliki Sözleşmesine istinaden 27.10.2014 tarihinde “Frc Bakiyeleri … Virman” açıklaması ile 88.983,17-TL alacak bakiyesini … yevmiye maddesiyle ticari defterlerine kayıt işlemi yaptığı, Davacı şirketin akdedilen temlik sözleşmesine istinaden icra takip tarihi olan 08.03.2017 tarihinde davalı yandan 87.463,28-TL alacak talep etmesinden dolayı davacı yanın davalı yandan 87.463,28-TL alacağı talep edebileceği, davalının icra takip tarihi olan 08.03.2017 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü, Davacı yanın 87.463.28-TL asıl alacağı için icra takip tarihi olan 08.03.2017 tarihinden itibaren yıllık %9,75 (değişen oranlarda) oranında avans faiz talep edebileceği tespit ve kanaatine varıldığından ve talebe bağlılık ilkesi ile yukarıdaki açıkmalar nazara alınarak Mahkememizce davanın kabulü ile, davalı tarafından … 4.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibine yapılan itirazın iptali ile takibin takipteki diğer koşullarla devamına, davacının alacağı likit nitelikte ve davalının itirazında da haksız olduğu anlaşıldığından davalının %20 oranında (17.492,65-TL) icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, bu tutarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Zira Mahkememizce talimat yolu ile alınan bilirkişi raporunda da davalının davacıya borçlu olduğu ancak daha sonra düzeltme kaydı ile hesap bakiyesinin borçsuz olarak kapatıldığı, bununla birlikte düzeltme kaydının kaynağı belgeler ve defter kayıtlarından tespit edilemediği, tahsilat ile ilgili herhangi bir banka dekontu, çek fotokopisi veya senet suretine belgeler içinde rastlanmadığından Mahkememizce davalının ticari defter ve belgelerindeki kayıtlara itibar edilmemiştir. Yine davalı taraf, borcun ödediğine dair dava değeri de gözetilerek HMK 200/1 maddesi gereğince aynı kuvvet ve mahiyette herhangi bir belge ve delil de sunmamıştır.
Tüm bu hususlar nazara alınarak Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı tarafından … 4.İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takibine yapılan itirazın İPTALİ ile takibin takipteki diğer koşullarla DEVAMINA,
Davalının %20 oranında (17.492,65-TL) icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, bu tutarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 5.974,61-TL nispi karar ve ilam harcından 1.056,34-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 4.918,27-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 12.170,23-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.056,34-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı, 1.900,00-TL bilirkişi ücreti, 397,50-TL posta gideri olmak üzere toplam 3.385,24-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan miktarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/03/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸