Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/613 Esas
KARAR NO : 2023/167
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 07/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin davalılardan …A.Ş. hisselerini satın aldığını, yaklaşık 68.300,00 adet hisse senedi bulunduğunu, şirketin 13.01.2011 tarihli yönetim kurulu kararı ile hakim ortak …A.Ş.’den… devraldığını, bu devralma ve birleşme sonrası şirket hisselerinin değer kaybettiğini, bu durumun bilançolara yansıdığını, şirketin TTK.nun 376.maddesi uyarınca iflas riski ile karşı karşıya kaldığını, TTK.nun 202.maddesine göre hakim ortak yetkilerini kötüye kullandığından TTK.nun 553.maddesine göre sorumlu olduğunu, SPK Raporlarına göre kasten usulsüzlük yapıldığının belirlendiğini, 19. Ekim 2012 ve 11. Şubat 2013 tarihleri arasındaki işlemlerde maliplasyon suçunun oluştuğunu, aynı zamanda piyasa bozucu işlemler nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, hisse fiyatlarının aşırı derecede düştüğünü, hakim ortağın birbiri ile uyuşmayan değerleme raporları düzenlettiğini, şirket açıklamalarının gerçek mali durumu yatırımcılardan gizleyip müvekkilinin zararının büyümesine yol açtığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 20.000,00.-TL zararın davalı şirketlerden ve her iki şirketin Yönetim Kurulu Başkanı … ile Başkan Yardımcısı…’dan ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ….A.Ş.ile ilgili dava bu davadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiştir. Yargılama diğer davalılar hakkında yürütülerek sonuçlandırılmıştır.
S A V U N M A /
Davalılar vekili, cevap dilekçesinde ve özetle; davacı iddialarının asılsız olduğunu, … tüm alt yapı tesisleri ile beraber hakla açık bir şirket olan …AŞ. tarafından devralınması işleminin tüm kamu kurumlarının ve futbol camiasının gözleri önünde gerçekleştiğini, şirketin sermaye piyasası kurulunun sürekli gözetim ve denetimi altında bulunduğunu, davacının 2011 tarihli devralma sonrası dönemde davalı şirket hisselerine yatırım yapmış olmasının iddia ve ithamlarını yalanlar nitelikte olduğunu, manipilasyon suçunun söz konusu olmadığını, …23. Asl. Tic.Mah. … E.sayılı dosyasında bu durumun değerlendirildiğini ve klup lehine sonuçlandığını, davacının yapay fiyat olarak adlandırılan fiyat aralığının hisselerin piyasada oluşan gerçek seviyesini yansıttığını, davalı şirket aleyhine böyle bir suçun varlığına ilişkin hiç bir işlemin bulunmadığını, hiç bir hesap hatası yada hilesinin söz konusu olmadığını, davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığı gibi bir sermaye piyasası aracına yatırım yapmakla doğal olarak zarar alma riskini de üstlendiğini, Sermaye Piyasası Kurulunun bugüne kadar belirtilen konularda şirket aleyhine bir değişimde bulunmadığını belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, 6102 Sayılı TTK nun 553. maddesi hükmüne dayalı yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna dayalı maddi tazminatın ödetilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizin (eski … 40.Asliye Ticaret Mahkemesinin) … Esas sayılı dosyasında; Dava, ilk önce … ve …A.Ş. ile birlikte bu iki şirketin yönetim kurulu başkan ve başkan yardımcısı aleyhine açılmış olup, mahkememizce, davacının hisse sahibi olduğu davalı …A.Ş ,ve bu şirketin Yönetim Kurulu Başkanı …ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı… hakkında açılan davaya yönelik olarak verilen tefrik kararı sonrasında 2014/677 esasa kayıt yapıldığı, Mahkememizin 16/10/2014 tarihli 2014/677 esas 2014/239 karar sayılı kararı ile davalı … A.Ş.’nin merkezinin … ili olması ve Mahkememizin davalı şirket yönünden yetkisiz olması nedeniyle, dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/10/2021 tarihli … esas… karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, verilen kararın 08/09/2022 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Davacının ..A.Ş. ‘nin hissedarı olduğu iddia edilmekte olup adı geçen şirket yönünden dava tefrik edilmiş olmakla iş bu dosyada mevcut diğer davalılarla ilgili istemin haksız fiilden kaynaklandığı ve haksız fiilin gerçekleştiği yer (İMKB) itibariyle mahkememizin yetkili bulunduğu anlaşıldığından davalıların yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davacı tarafından gerçekleştirilen hisse senedi alım işlemlerine ilişkin belge örnekleri davalı şirketlerin sicil dosyası örnekleri getirtilerek dosya içine alınmış, dosya içeriği deliller üzerinde uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yapılarak bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
28.11.2014 tarihli Bilirkişi Kurulu Raporunda; davalılar … Şirketi …ve …’in bu şirketi temsilen Yönetim Kurulu Başkanı ve üyesi olarak borsada maniplasyon yapmak suretiyle davacının zararına sebep olmadıkları, davacı yatırımcının 743.120,00.-TL tutarında zarara uğradığı, bu zarara hakkındaki dava tefrik edilen …A.Ş. ‘nin basiretsiz ve kötü yönetiminin sebep olduğu ancak bu zarar ile davalı …A.Ş. ve yöneticileri arasında illiyet bağının bulunmadığı, TTK.nun 555.maddesi hükmü gereğince, zararın ancak hissedar olunan şirketin yönetim kurulu üyelerine karşı dava açılarak istenebileceği, davacı davalı şirketin ortağı olmadığından davalı şirket ve bu şirketin yönetim kurulu üyelerine karşı doğrudan zarar iddiasının ileri sürülemeyeceği belirtilmiştir.
Bilirkişi Raporu yerinde görülerek hükme dayanak alınmıştır.
Mahkememizin 07/04/2015 tarih 2014/471 esas 2015/241 karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 23/01/2017 tarih 2015/12195 esas 2017/415 karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamında;”… Dava, davalıların borsada manipülasyon yapmaları ve piyasayı bozucu işlemleri nedeniyle uğranıldığı iddiasına dayalı doğrudan zararın tazmini istemine ilişkindir. Dava, ilk önce … ve … A.Ş. ile birlikte bu iki şirketin yönetim kurulu başkan ve başkan yardımcısı aleyhine açılmış olup, mahkemece, davacının hisse sahibi olduğu … ve bu şirketin yönetim kurulu başkan ve başkan yardımcısı aleyhine açılan dava işbu davadan tefrik edilmiştir. İşbu davada davacı vekili, müvekkilinin hisse sahibi olduğu şirketin hakim ortağı olan davalı …Tic. A.Ş. ve yöneticilerinin “…’na gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarını, hakim ortağın şirketin mali durumunu gizlediğini ve güven oluşturarak piyasayı yanılttığını ileri sürerek doğrudan zararının tazminini talep etmiş olup, mahkemece, yazılı şekilde, davacı ile davalılar arasında doğrudan bir ilişki bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dosya içerinde bulunan ve SPK raporlarına göre hazırlanan bilirkişi raporunda, davacının hisse sahibi olduğu …’nin davalı hakim ortak …Tic. A.Ş.’ye örtülü kazanç aktardığı ve bu şekilde şirket hisse değerlerinin azaltılarak yatırımcıların zarara uğratıldığı, yine …’nin basiretsiz ve kötü yönetildiği için davacının zarara uğradığı tespit edilmiştir. Bu durumda, mahkemece, … ve … A.Ş.’nin yönetim kurulu başkan ve başkan yardımcıların aynı kişiler olması ve işbu davanın davalıları ile tefrik edilen davanın davalılarının işbirliği içinde hareket ettiği gözetilerek işbu davadan tefrik edilen davanın sonucunun beklenerek oluşan kanaate göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması” gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası dosya 2017/613 esasa kaydedilmiş, 05/12/2017 tarihli celsede Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Taraf İddia ve savunmaları ,ibraz edilen deliller, dosya kapsamına ibraz edilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde ;
Dava, davalıların borsada manipülasyon yapmaları ve piyasayı bozucu işlemleri nedeniyle uğranıldığı iddiasına dayalı doğrudan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacı taraf, … A.Ş.’nin hissedarı olduğunu, bu şirketin, … A.Ş.’den …’nü alt yapı tesisleriyle beraber devraldığını, her iki şirketin yöneticileri tarafından yapılan manipülatif eylemler ve kusurlu davranışlar sonucu, …A.Ş.’de bulunan hisselerinin değer kaybettiğini, bu nedenle oluşan zararın tespit edilerek her iki şirketten ve bu şirketlerin yöneticilerinden tazmin edilmesi gerektiğini iddia ve talep etmekte olup uyuşmazlık konusu davacının, hissedar olmadığı …A.Ş.’ye ve şirketin yöneticilerine karşı, kötü yönetim ve manipülatif eylemler sonucu hisse değer kaybından kaynaklanan zararın tazminini talep edebilip edemeyeceği , hakim ortak olan …A.Ş.’ şirketinin davalı …A.Ş. şirketinin mali durumunu gizleyerek ve güven oluşturarak piyasayı yanıltıp yanıltmadığı, …A.Ş’ye örtülü kazanç aktarmak suretiyle şirket hisselerinin değerinin azaltılması ve yatırımcıların zarara uğratılması eyleminin gerçekleşip gerçekleşmediği, böylece yöneticilerin kötü yönetim veya basiretsizlikleri ile kusurlarının olup olmadığı ve varsa zarar miktarı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce …A.Ş.’ye ve bu şirketin yöneticilerine karşı yönelen davacının iddia ve talebi tefrik edilerek … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilen dosyanın incelenmesi neticesinde ;
… Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasında talimat yolu ile alınan … 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasındaki Bilirkişiler …, …, … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; 2011 ve sonraki yıllardaki şirket mali tablolarındaki bozulmanın yönetim kurulu üyelerinin basiretsiz davranışlarından değil, gelir yaratan halka açık …AŞ’nin, giderlerin toplandığı … A.Ş’den futbol takımını devir alması sorucu, şirket gelir giderlerinin aynı şirket içinde konsolide edilmesi sonucu oluştuğu tespit edilmiştir, Davalı’larının hakim ortak olarak halka açık ortaklıkların kârını veya mal varlığını azaltmak şeklinde bağlı ortaklığı zarara uğrattıklarına ilişkin somut bir bilgi ve belgenin dava dosyası ve eklerinde bulunmadığı, … hisselerinde yapılan 198.780 adet ve 11.02.2013 tarihinde satılan 700.000 lot hissenin, alım ve satım işlemleri öncesi ve sonrasında belirtilen süreler içinde …’ a gerekli bildirimlerin yapıldığı görülmüş olup davalı’larının eylemleri nedeniyle Davacı’yı zarara uğradığına ilişkin somut bir bilgiye ve belgeye ulaşılamamıştır. Dosya kapsamında manipülasyon konusunda Sermaye Piyasası Kurulu tarafından cezai soruşturma açılmasına ilişkin Cumburiyet Başsavcılığına yapılmış herhangi bir “suç duyurusu” – bulunmadığından bu konuda bilirkişi heyeti olarak herhangi bir değerlendirmemiz bulunmamaktadır. Bilirkişi heyeti olarak Davacı’nın iddia ettiği şekilde, davalılarının hakim ortak olarak “Yönetim, denetim veya sermaye bakımından dolaylı veya dolaysız olarak ilişkili bulunduğu diğer bir teşebbüs veya şahısla emsallerine göre bariz şekilde farklı fiyat, ücret ve bedel uygulamak gibi örtülü işlemlerde bulunarak halka açık ortaklıkların kârını veya mal varlığını azaltmak şeklinde bağlı ortaklığı zarara uğrattıklarına ilişkin somut bir bilgiye ulaşlamamıştır. Sermaye Piyasası Kurulu tarafından Mülga 2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunun verdiği yetki ile 28.03.2008 tarih ve 2008/13 sayılı haftalık bülteni ile kamuya duyurulan “Faaliyet Konusu Sportif Faaliyetler veya Söz Konusu Faaliyetlerden Elde Edilen Gelirlerin Yönetilmesi Olan Haika Açık veya Açılacak Ortaklıkların Uyması Gereken Kriterler”ı yayınlamış olmakla birlikte ilişkili taraflar ile kullandırılacak fonların toplam tutarı, % 50 oran ile sınırlandırılmış ve sportif işletmelere kriterlere uygunluk için Sermaye Piyasası Kurulu tarafından 2 yıllık süre tanınmıştır. Ancak mülga mevzuat gereği kriterleri yerine getiremeyen şirketlere uygulanabilecek yaptırım idari para cezasından ibaret olmaktadır.Ayrıca yatırımcılara şirketin kötü yönetilmesi ve doğan zarara karşı dava açma yetkisi ancak 31.01.2011 tarihinde yayınlanarak 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 30.12.2012 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile verilmiştir. Kanun ile dava açma hakkı verilmekle beraber kanun ile şekil şartma bağlanarak, yatırımcıya genel kurula katılma ve itiraz ederek toplantı tutanağına geçirme şekil şartları getirilmiştir. Ayrıca yatırımcının talebi önemli nitelikte ki işlemlerin açıklanmadan önceki 30 günlük fiyat ortalaması işe hisse senetlerinin şirket tarafından satın alınması olarak belirlenmiştir. 28.03.2008 tarih ve 2008/13 sayılı haftalık bülteni ile kamuya duyurulan “Faaliyet Konusu Sportif Faaliyetler veya Söz Konusu Faaliyetlerden Elde Edilen Gelirlerin Yönetilmesi Olan Halka Açık veya Açılacak Ortaklıkların Uyması Gereken Kriterler”in tlan edilmesinin ardından…Ticaret AŞ’nin lişkili taraflar ile kullandırılacak fonların toplam tutarı, 96 S0 oranın üzerinde olduğunun ortaya çıktığı ancak yatırımcının buna rağmen elindeki hisse senetlerini istediği anda satarak elinden çıkarması imkanına sahip olduğu ancak elinden çıkarmadığı tespit edilmiştir. Örnek olayımızda işe şirket hisse senetlerini borsadan satın alan yatırımcının istediği her an elindeki hisse senetlerini satarak hişse senedinden çıkma olanağı bulunduğu göz önüne alındığında dava konusu işlem mülga mevzuata tabi olmasına rağmen modern mevzuatımızda dahi dava konusu talebe yer olmadığı tespit edilmiştir. Yukarıda yer alan sebeplerden ötürü takdiri Sayın Mahkemenize ait olmakla birlikte davalıya kusur atfedilemeyeceği hususunun belirtildiği,
… Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında talimat yolu ile alınan … 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin…Talimat sayılı dosyasındaki Bilirkişiler …, …, … tarafından düzenlenen bilirkişi ek raporunda; Davacı 13.01.2011 tarihinden 25.09.2013 tarihine kadar istediği herhangi bir anda hisse senedini borsada satma imkanı bulunmasına rağmen herhangi bir işlem yapma gereği duymadığından ve hisse senetlerini elinde tutmaya devam ettiğinden ötürü toplam 743.120,00-TL zarara uğradığı tespit edilmiştir. 13.01.2011 tarihli …’na yapılan açıklamayla şirketin (gider yaratan kalemlerden oluşan) … ve bağlı alt takımlarının tespit edilecek değer üzerinden satın alınmasına ve/veya … A.Ş ile birleşileceği ilan edilmiştir. 2011 ve sonrası yıllardaki şirket mali tablolarındaki bozulmanın yönetim kurulu üyelerinin basiretsiz davranışlarından değil, gelir yaratan halka açık …AŞ’nin, giderlerin toplandığı … A.Ş’den futbol takımını devir alması ve şirket gelir giderlerinin aynı şirket içinde konsolide edilmesi sonucu oluştuğu görüş ve kanaatine varılmıştır. Davalıların hakim ortak olarak halka açık ortaklığın kârını veya mal varlığını azaltmak şeklinde bağlı ortaklığı zarara uğrattıklarına ilişkin somut bir bilgi ve belgenin dava dosyası ve eklerinde bulunmaması sebebiyle, … hisselerinde yapılan 198.780 adet ve 11.02.2013 tarihinde satılan 700.000 İot hissenin, alım ve satım işlemleri öncesi ve sonrasında belirtilen süreler içinde …’ a gerekli bildirimlerin yapıldığı da gözönüne alındığında davalıların bu eylemleri nedeniyle davacıyı zarara uğrattığına ilişkin somut ve gerçekçi bir sonuca ulaşılamamıştır. Bilirkişi heyeti olarak davacın iddia ettiği şekilde, davalılarının hakim ortak olarak “Yönetim, denetim veya sermaye bakımından dolaylı veya dolaysız olarak ilişkili bulunduğu diğer bir teşebbüs veya şahısla emsallerine göre bariz şekilde farklı fiyat, ücret ve bedel uygulamak gibi örtülü işlemlerde bulunarak halka açık ortaklıkların kârını veya mal varlığını azaltmak şeklinde bağlı ortaklığı zarara uğrattıklarına” ilişkin somut bir bilgiye ulaşılamamıştır. Dosya kapsamında inceleme ile Sermaye Piyasası Kurulu tarafından tespit edilen “suç duyurusu raporu” bulunmadığı ve Kurul tarafından yazılı olarak yapılan herhangi bir suç duyurusunun bulunmadığı hususunun belirtildiği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın Reddine dair verilen karar Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi Başkanlığının 16/02/2018 tarih ve 2018/160 Esas-2018/180 Karar sayılı ilamı ile; “…Açılan davanın 6545 sayılı kanunla değişik 5235 sayılı kanunun 5. maddesi gereğince yönetim organları aleyhine açılacak sorumluluk davalarına Ticaret Mahkemesinin heyet olarak bakması gerekirken tek hakim tarafından bakılarak karar verilmesi yerinde olmadığı… gerekçesi ile kaldırılarak iade olunduğu ve yeni dosyanın 2019/139 Esas sayısı alarak yargılamaya devam olunduğu anlaşılmıştır.
… 8. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak bilirkişi heyeti olan Hukukçu Bilirkişi …, SPK Uzmanı Bilirkişi … ve SMMM Bilirkişi …’a tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin 07/08/2020 tarihli raporunda; “… 1) Davalı şirketin zararı ve iddia edildiği şekilde davacının dolaylı zararının oluşmasında davalı şirket yönetim kurulu üyeleri olarak Davalı gerçek kişilerin kusurlu eylemlerinin varlığından söz edilemeyeceği, başka bir deyişle zarar oluşmuş olsa dahi davalıların kusurlu eylem ve işlemi tespit edilmediğinden ve bu nedenle de zararla eylem arasında illiyet bağı kurulamadığından TTK m. 553-557 kapsamında davalı yönetim kurulu üyelerinin sorumlu tutulabilmesinin koşullarının oluşmadığı, davalı şirket yönetim kurulu üyeleri olarak Davalı gerçek kişilerin kusurlu eylemlerinin varlığından söz edilemeyeceği, başka bir deyişle zarar oluşmuş olsa dahi davalıların kusurlu eylem ve işlemi tespit edilmediğinden ve bu nedenle de zararla eylem arasında illiyet bağı kurulamadığından TTK m. 553-557 kapsamında davalı yönetim kurulu üyelerinin sorumlu tutulabilmesinin koşullarının oluşmadığı, 2)Davacının pay sahibi olduğu şirketin finansal durumunun görece kötüleşmesinin muhtemelen piyasa koşullarına bağlı olması yanında, gelir yaratan halka açık … A.Ş.’nin, … A.Ş.’den olan yüksek tutarlı alacaklarının tahsili amacıyla gider yaratan futbol takımını alması kararı ile bağlantılı olabileceği, bu kararın alınmasının yöneticilerin özensizliği veya basiretsiz davranışı şeklinde nitelendirilemeyeceği, zira alacağın tahsili amacı taşıdığı, yönetim kurulunun takdiri kapsamında olduğu, bu satın alma sonucu finansal durum kötüleşmesinin gelir ve giderlerinin aynı şirket içinde konsolide edilmesi nedeni ile oluştuğu, ancak bu kötüleşmenin davalı yönetim kurulu üyelerinin basiretsiz, kasıtlı veya ihmali kusurlu davranışlarına işaret etmediği, 3)Davalıların manipülasyon suçu kapsamında değerlendirilebilecek bir eylemde bulunup bulunmadıklarının bilirkişi çalışmasının boyutlarını aşar nitelikte olduğu; manipülasyon incelemelerinin … ve SPK bünyesinde, elektronik izleme ve veri işleme sistemleri çalıştırılarak genel olarak piyasanın durumu, inceleme konusu pay için verilen emirler ile bu emirlerden gerçekleşip işlem haline gelenler ve gelmeyenler değerlendirilerek, işlem yapanlar arasında birlikte hareket edenler var ise işlemler ve emirler üzerinden birlikte hareket kalıpları tespit edilmek suretiyle, daha sonra birlikte hareket eden kişilerin işlemleri grup olarak esas alınarak işlem kalıpları tespit ve analiz edilerek, çoğu zaman … ve SPK uzmanlarının birlikte çalışmasıyla birkaç uzmanın katıldığı ve birkaç ayı bulabilen bir çalışma sürecini kapsadığı, manipülasyon incelemesini yapabilecek kurumların …ve SPK olduğu, suçun unsurlarının tespiti halinde Savcılığa bildirimde bulunma yetkisinin münhasıran SPK’ya ait olduğu…” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir ” görüş ve kanaatine varıldığı bildirildiği görülmüş, Hükme esas alınan bilirkişi raporu ve yapılan yargılama neticesinde … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas … sayılı Kararı ile Davanın Reddine dair verilen karar tarafların kanun yoluna başvurmaması üzerine Hükmün 08.09.2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır .
TTK.nun 553.maddesinde; Anonim Şirket yöneticilerinin; şirkete, pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olacakları belirtilmiştir. TTK.nun 555.maddesinde ise, şirketin uğradığı zararın tazminini isteyen pay sahibinin tazminatın ancak şirkete ödenmesini talep edebileceği öngörülmüştür.
Davacı … ‘nin davalı …A.Ş.’nin hissedarı olmadığından bu maddeye dayalı olarak talepte bulunabilmesi mümkün değildir. Bu nedenle davalı şirkete karşı zarar gören sıfatıyla doğrudan doğruya tazmin talebini ileri süremeyecektir.
Yargıtay 11. H.D Bozma ilamında belirtildiği üzere; Davacı tarafça ayrıca mahkememizce tefrik edilerek mahkememizin Yetkisizlik kararı üzerine … ATM ye gönderilen davada; davacının hisse sahibi olduğu … A.Ş.’nin hakim ortağı olan davalı … A.Ş. ve yöneticilerinin “…’na gerçeğe aykırı beyanda bulundukları, hakim ortağın şirketin mali durumunu gizlediği ve güven oluşturarak piyasayı yanılttığı ileri sürerek doğrudan zararının tazminini talep edilmiş olup, dosya kapsamından … ve …Tic. A.Ş.’nin yönetim kurulu başkan ve başkan yardımcıların aynı kişiler olduğu, 08.09.2023 tarihinde kesinleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas … sayılı Kararında ;”… 2012 yılında… A.Ş. İle … A.Ş.’nin aynı şirket bünyesinde birleştirilmesi sonucu hissedarların zarara uğratıldığı iddiasında bulunulmuş ise de şirket yönetimi tarafından yapılan bu tasarrufun sermaye piyasası kanunu kapsamında manipülasyon suçunu oluşturduğu yönünde herhangi bir cezai soruşturma olmadığı gibi davacı tarafça bu konuda gerek sermaye piyasası kuruluna gerekse Cumhuriyet Başsavcılığı’na herhangi bir müracaatta bulunulmadığı, davacının iddia ettiği şekilde davalıların hakim ortak olarak yönetim denetim ve sermaye bakımından dolaylı veya dolaysız olarak ilişkili bulunduğu diğer bir teşebbüs veya şahısla emsallerine göre bariz şekilde farklı fiyat ücret veya bedel uygulamak gibi örtülü işlemlerde bulunarak halka açık ortaklıkların karını veya mal varlığını azaltmak şeklinde bağlı ortaklığı zarara uğrattıklarına dair herhangi bir somut bilgi ve belge de sunulmadığı, Ayrıca şirket tarafından 28/03/2008 tarih, … Sayılı haftalık bülten ile faaliyet konusu sportif faaliyetler veya söz konusu faaliyetlerden elde edilen gelirlerin yönetilmesi olan halka açık veya açılacak ortaklıkların uyulması gereken kriterler ilan edilmiş, …. A.Ş. Tarafından kullandırılacak fonların toplam tutarı %50 oranının üzerinde olduğunun ortaya çıktığı dolayısıyla yatırımcının elindeki hisseyi istediği anda satarak elinden çıkarma imkanına sahip olmasına rağmen davacının bu bildirime rağmen elindeki hisseyi çıkarmadığı da açıkça dosya kapsamından anlaşıldığını, yatırımcılara şirketin kötü yönetilmesi ve doğan zarara dava açma yetkisi 6102 TTK ve 6362 sayılı SPK ile verildiği anlaşılmakla ilgili mevzuat gereği yatırımcının genel kurula katılma ve itiraz ederek itirazını toplantı tutanağına geçirme şartı ile dava açma hakkına sahip olduğu, oysaki davacının genel kurul toplantısına katılmadığı anlaşılmakla bu şekil şartının da gerçekleşmediğinden bahisle Davanın Reddine dair verilen kararda tarafların kanun yoluna başvurmaması üzerine Hükmün 08.09.2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır .
Anılan durum karşısında TTK.nun 555.maddesi hükmü gereğince, zararın ancak hissedar olunan şirketin yönetim kurulu üyelerine karşı dava açılarak istenebileceği, oysa ki davacının, davalı şirketin ortağı olmaması nedeni ile davalı şirket ve bu şirketin yönetim kurulu üyelerine karşı doğrudan zarar iddiasının ileri sürülemeyeceği , tefrik edilerek … ATM de verilen kararın kesinleşerek yargılaması tamamlanan davacının hisse sahibi olduğu … A.Ş.’nin hakim ortağı olan davalı …Tic. A.Ş. ve yöneticilerinin “…’na gerçeğe aykırı beyanda bulundukları, hakim ortağın şirketin mali durumunu gizlediği ve güven oluşturarak piyasayı yanılttığı iddiasına dayalı doğrudan zarar talebine yönelik olarak kesinleşen red kararı mahkememizce de kesin hüküm oluşturduğundan ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 341,55-TL harçtan mahsubu ile artan 161,65- TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Davalı …tarafından yapılan 27,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
8-Diğer davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/03/2023
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır
HARÇ BEYANI /
341,55-TL PEŞİN HARÇ
179,90-TL KARAR HARCI
161,65-TL. TALEP HALİNDE İADE HARÇ
DAVALI GİDERİ /
27,00-TL TOPLAM