Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/583 E. 2018/303 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/168 Esas
KARAR NO : 2018/272
BİRLEŞEN DAVA İSTANBUL 5.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/612 Esas
KARAR NO : 2017/583
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2017
ASIL DOSYA KARAR TARİHİ : 22/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı alacaklı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip konusu yapılan senedin gerçek bir ticari ilişki ve borca dayanmadığını, senet metninde ” malen” kaydı bulunmasına rağmen müvekkiline herhangi bir mal tesliminin yapılmadığını, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numarasıyla yürütülen soruşturma dosyasında alacaklı şirket sahibi tarafından verilen ifadeden de bu durumun anlaşıldığını, senetin ikrah altında imzalatıldığını, davalı alacaklının iddiası olan kardeşinin borcunu müvekkilinin ikrah olmaksızın iradi olarak üstlendiği iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı şirket ile müvekkilinin kardeşi olan … hakkındaki ticari ilişki sonucu oluşan borcun müvekkili tarafında üstlenildiğine yönelik sözleşme imzalanmadığını ve bu kapsamda irade ortaya konmadığını belirterek başkasının borcu için müvekkilinin sorumlu tutma çabasından başka birşey olmayan takibe konu senetlerden dolayı müvekkilinin anılan takip dosyasında borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili ceap dilekçesinde ve özetle; davacının ikrah (korkutma) iddiasının T.B.K 37.maddesi hükmünde düzenlendiğini, dava konusu senetlerin imzalanmasına ikrahın sebep olmadığını, davacının şikayeti üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda takipsizlik kararı verildiğini, davacının hiçbir baskı ve zorlama uygulanmadan senetleri imzaladığını, bu durumun müvekkilinin iş yerine ait güvenlik kameralarıyla saptandığını, davacının kendi isteği ve davet üzerine iş yerine geldiğini, Kiraz Kuyumculuğun sahipleri …, … ve …’ın müvekkili şirket ve Kapalıçarşıda faaliyette bulunan birçok şirketten güven ilişkisine dayalı mal aldıklarını ve bedelini ödemeksizin ortadan kaybolduklarını, davacı hakkındaki dolandırıcılık şikayeti üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … sor.nolu soruşturmasının halen devam ettiğini, davacının borcuna karşılık müvekkiline ödeme planı sunduğunu ve 4 adet senedi vermeyi teklif ettiğini, … Şirketi ile yürütülen ticari ilişki kapsamında toplam 174.999,00 TL tutarında ürün tesliminin davacıya yapıldığını, fatura ve irsaliyelerin …- … Firması adına kesildiğini, fatura konusu malları davacı ve dava dışı … ile…’ın birlikte teslim aldıklarını, senetlerin gerçek bir borç ilişkisine dayandığını belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas… Karar sayılı dosyasında; davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı …Şti. Tarafından müvekkilinden toplamda 175.000,00 TL bedelli 4 adet senet alındığını, bu senetlerden 01/06/2013 tarihli senet için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalının müvekkili hakkında başlatmış olduğu takibin haksız ve hukuka olduğunu, bu nedenle müvekkili tarafından İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını beyan ile, mahkememizde açılmış olan dava dosyasının İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesinin talep ve dava etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava ve birleşen dava İİK.nun 72. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, davacıların davalıya icra takibine dayanak alınan senetden dolayı borçlarının bulunmadığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
İİK.nun 72/1. maddesi gereğince; borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açabilir.Anılan yasanın 72/7. maddesi gereğince de; takibe itiraz etmemiş veya itirazın kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek zorunda kalan kişi, ödediği tarihten itibaren 1 yıl içinde genel hükümler kapsamında paranın geri alınmasını isteyebilir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası kapsamından, hükmün istem bölümünde belirtilen keşidecisi davacı …, lehtarı davalı … Şti.,olan 01/04/2013 tanzim tarihli, 01/06/2013 vade tarihli, 43.750,00 TL tutarlı olan “bono” dayanak alınarak,davalı şirket tarafından toplam 46.930,27 TL tutarındaki varlığı ileri sürülen alacağın ödetilmesi istemiyle, davacı hakkında haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu tespit olunmuştur.
İcra takibine dayanak alınan senedin ve birleşen dava konusu senetlerin 6102 sayılı TTK.nun 776. maddesi hükmünde öngörülen zorunlu unsurları içerdiğinden “Bono” niteliğinde kambiyo senedi olduğu anlaşılmaktadır. Kambiyo senedi, hukuksal niteliğince, sebebini içermeyen bir borç ikrarı senedi niteliğindedir. Soyut borç ikrarı içeren senedin bedelsizliğini lehtara karşı ileri süren taraf, önce bu senedin belli bir sebebi olduğunu, sonrada bu sebebin gerçekleşmediğini, HMK.nun 200 ve izleyen maddeleri uyarınca yasal ve yazılı deliller ile kanıtlamak durumundadır. Böyle bir delil ile iddiasını kanıtlamayan senet borçlusunun ancak karşı tarafa yemin teklif etmeye hakkı vardır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda takibe dayanak alınan dava konusu 01/06/2013 ödeme tarihli, senet ve tarafları aynı olan 01/04/2013 tanzim tarihli, 01/07/2013, 01/08/2013,/ 01/09/2013 ödeme tarihli her biri 43.750,00 TL bedelli, diğer 3 adet senet yönünden de hüküm kurulmuş ve 4 adet senetle ilgili olarak davacının davalıya borçlu olmadığına karar verilmiştir.
Mahkememizin 28/12/2015 tarih ve … esas … kararı Yargıtay …Hukuk Dairesinin 07/11/2016 tarih … esas … karar sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamında; ” Dava, 1 adet 43.750,00 TL miktarlı bonoya dayalı icra takibinden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Takibe konu edilen bono dışındaki bonolar açısından girişilmiş bir icra takibi bulunmadığı davalının cevabı beyanlarından anlaşılmaktadır. Bu bonolar hakkında açılmış bir dava yoktur. HMK’nun 26. maddesi uyarınca talep dışına çıkılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, davanın tabeple bağlılık kuralı gözetilerek sadece takibe konu edilen bono yönünden görülerek uyuşmazlığın bu çerçevede çözümlenmesi gerekirken, davacının daha sonra vermiş olduğu ve vekalet ücretine tüm bonoların toplam miktarı gözetilerek hükmedilmesi gerektiğine ilişkin dilekçesine yanlış anlam verilerek talep konusu edilmeyen bonolar da sanki dava konusuymuş gibi değerlendirme yapılıp yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekili temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,”denilmektedir.
Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Bu dosya ile birleşen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dava tarafları aynı olup, yargılama sırasında ortaya çıkan 01/04/2013 tanzim tarihli, 01/07/2013,01/08/2013,001/09/2013 ödeme tarihli her biri 43.750,00 TL bedelli, toplamda 131.250,00 TL bedelli senetlerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istenilmiştir.
Somut olayda, davacının davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı halde davalının korkutması sonucunda, iradesi sakatlanarak dava dışı …- … Firmasının davalıya olan borcunun davacı tarafından zorunlu olarak üstlenildiği ve bu kapsamda takip konusu senet ile halen mahkeme kasasında bulunan 01/04/2013 tanzim tarihli, 01/07/2013, 01/08/2013, 01/09/2013 ödeme tarihli her biri 43.750,00 TL tutarlı, borçlusu davacı , alacaklısı ise davalı olan toplam 175.000,00 TL tutarlı 4 adet bononun ” malen” düzenlendiği belirtilerek davacı tarafından davalı şirkete teslim edildiği, gerçekte ise davacının davalı şirket ile mal alış verişini içeren herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı, dava dışı ve davacının kardeşi olan … ın davalı şirkete olası borcunun davacı tarafından üstlenilmediği, bu nedenle davacının bu senetlerden dolayı davalı şirkete borçlu bulunmadığı iddia edilmektedir. Senetlerin ikrah altında düzenlendiğine ilişkin davacı şikayeti üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca … sor.nolu dosyasında yürütülen soruşturma sonucunda; senetlerin zorla düzenlendiği konusunda yeterli delil elde edilemediği belirtilerek takipsizlik kararı verilmiş ve davacının bu karara ilişkin itirazı rededilmiştir. Bu durumda dava konusu senetlerin davacının korkutulması sonucunda elde edildiği iddiası kanıtlanamamış bulunmaktadır. Senetlerde “malen” kaydı bulunduğundan taraflar arasında bir ticari ilişkinin varlığı ve senet düzenlenmesi gerektiren bir mal tesliminin kanıtlanması gerekmektedir. Davalı tarafça düzenlenen ve senetlere dayanak alınan fatura ve irsaliyeler dava dışı …- … Firması adına düzenlenmiş olup sevk irsaliyesinde teslim alan olarak davacının adı bulunmaktadır.
Davalı şirketin ve dava dışı …- … Firmasının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak uzman bilirkişi raporu alınmıştır.
14/04/2015 tarihli Bilirkişi Raporunda; dava dışı …’ın işletme defterinde, davalını keşide ettiği faturalara ait herhangi bir kayıt gözükmediği, davalının ticari defterlerinde davacı adına düzenlenen herhangi bir fatura kaydının ve davacıdan yapılan senet tahsilatının bulunmadığı, dava konusu senedin alınmasına dayanak olarak gösterilen 2 adet toplam 175.000,00 TL tutarındaki faturaların altın satışına ilişkin olup … hesabına borç olarak kaydedildiği, davacı tarafından düzenlenen senetlerin davalı kayıtlarında muhasebe ilkelerine aykırı olarak dava dışı … firmasından tahsilat gibi kayıt altına alındığı, davalı defterlerinde bu kayıtlara dayanak olarak herhangi bir borç -alacak devri veya temliknamenin bulunmadığı, faturalar ve irsaliyeler ile senetlerin 01/04/2013 tarihinde düzenlenmiş olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıda açıklanan soruşturma dosyasında; şikayetçi olan davalı şirket temsilcisi …’nın 02/03/2013 tarihli ifadesinde; ticari ilişkinin dava dışı …-…Firması ile yürütüldüğü, faturaların aynı firma adına düzenlendiği, borcun ödenmemesi üzerine yapılan araştırmada adı geçen kişiye ulaşılamadığından ve iş yeri kapalı olduğundan kardeşi olan davacı ile irtibata geçildiği, davacının da bu borcu üstlenerek dava ve birleşen dava konusu 4 adet senedi düzenlemeyi teklif ettiği ve senetlerin davacı tarafından herhangi bir baskı altında kalmaksızın düzenlenerek kendilerine teslim edildiği belirtilmiştir.
Bu ifade içeriğinden de “malen” kaydı bulunan dava ve birleşen dava konusu 4 adet senedin düzenlenmesine sebep olan ticari ilişkinin dava dışı … ile yürütüldüğü, fatura ve irsaliyelerin aynı firma adına düzenlendiği, borcun ödenmemesi üzerine davacıdan senet alındığı, 3.kişinin borcunun davacı tarafından üstlenildiğine ilişkin herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı iddiasında kendi iradesi ile dava dışı …’ın borcunu üstlenmediğini, davalının zorlaması sonucunda senetleri düzenlemek zorunda kaldığını ifade etmektedir.
Davalı şirket yetkilisinin Cumhuriyet savcılığında alınan ifadesi ve davalı şirket ticari kayıtları davacı iddiasını doğrulamaktadır.
Davacının, davalı şirkete “malen” kaydı bulunan senet düzenlenmesini gerektiren bir ticari ilişkilerinin bulunmadığı çekişmesizdir. Fatura, irsaliye ve senetler aynı tarihte düzenlenmiştir. Davalı şirketin ticari defterlerinde borcun … adına kaydedilmesine rağmen senetlerin … adına düzenlenmesini gerektirecek hukuki bir ilişkinin varlığı davalı tarafça kanıtlanamamıştır. Her ne kadar davacının ikrah sonucu iradesinin sakatlandığı iddiası kanıtlanamamış ise de; dava dışı …-…Firmasının davalı şirkete olan borcunun davacı tarafından üstlenildiği yolunda herhangi bir borcun devri veya temlikname gibi belge bulunmadığından ve davalının ticari defterleri ile dava konusu senetlerin düzenlenmesini gerektirecek tutarda davacıdan alacaklı bulunduğu kanıtlanamadığından davacının dava ve birleşen dava konusu yapılan senetlerden dolayı borçlu sıfatıyla sorumlu tutulamayacağı sonucuna varılmış ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafından asıl davada %20 tazminat isteminde bulunulmuş olup İstanbul …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına konu olan senetten dolayı davalının alacaklı olmadığı halde icra takibine geçildiği anlaşıldığından davalı alacaklının İİK.nun 72/5. Maddesi gereğince ve taleple bağlı kalınarak takip konusu senet tutarının % 20’si oranında kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-ASIL DAVANIN KABULÜNE
Dava konusu 01/04/2013 tanzim tarihli 01/06/2013 ödeme tarihli senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki takibin iptaline, ve İİK 72/5 MADDESi hükmü gereğince davalının takdiren %20 oranında ( 8.750,00 TL) kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.988,56 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Davacı tarafça fazla yatırılan 3,59-TL harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.162,50 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 3.521,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 665,00 TL gider avansından geriye kalan 165,00 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafından yatırılan 350,00 TL gider avansından geriye kalan 47,35 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Birleşen İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasında davanın KABULÜNE,
Dava konusu 01/04/2013 tanzim tarihli, 01/07/2013, 01/08/2013, 01/09/2013 ödeme tarihli her biri 43.750,00 TL bedelli toplam 131.250,00 TL bedelli 3 adet senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 8.965,68 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 13.250,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 2.277,43 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.
Katip …
Hakim …
ASIL DAVADA HARÇ BEYANI /
2.988,56- TL. KARAR HARCI
2.992,15- TL. PEŞİN HARÇ
3,59 -TL. TALEP HALİNDE DAVACIYA İADE
DAVACI GİDERİ /
3.021,75 TL İLK GİDER
299,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
201,00 TL POSTA MAS.
3.521,75 TL TOPLAM

BİRLEŞEN DAVADA HARÇ BEYANI /
8.965,68 TL KARAR HARCI
2.241,46 TL PEŞİN HARÇ /
6.724,25 TL KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ /
2.277,43 TL İLK GİDER