Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/575 E. 2018/374 K. 11.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/575 Esas
KARAR NO : 2018/374
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/06/2017
KARAR : Usulden Red
KARAR TARİHİ : 11/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Olay günü olan 10/04/2017 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı hususi otomobil ile…Caddesi üzerinde …istikametinden…istikametine seyir halinde iken… numaralı sokak kavşağına geldiğinde sokağa girmek için sola dönüş yaptığı esnada karşı yön şeridinde … istikametine seyir halinde bulunan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete sol yan kısmından çarpması neticesinde çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağı ile müvekkil sürücü …’un kusurunun olmadığını, otomobil sürücüsü …’ün ise 2918 Sayılı KTK’nın 53/1-b maddesini ihlal ettiği kanaatine varıldığını, davacı müvekkilin söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını, müvekkilinin Finike Devlet Hastanesinde tedavi altına alındığını, davaya konu kaza ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde … soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, davaya neden olan aracın trafik sigortası olmadığından kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı … Hesabına başvuruda bulunulduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı … Hesabından karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı … Hesabına 29/05/2017 tarihinde başvurulduğunu ve ödeme yapılması için evrakların davalı kuruma teslim edildiğini, başvuru dilekçesi ekinde davalı yana gönderilen maluliyet beyanı ile kaza tarihi itibariyle bir yıl geçmediğinden bahisle daimi maluliyet raporunun temininin mümkün olmadığından bahisle dosyanın medikal firma incelemesine gönderilip maluliyet oranının belirlenmesinin talep edildiğinin aksi halde dava yoluna başvurulacağının davalı yana ihtar edildiğini, davalı kurumun yapılan başvuruya 02/06/2017 tarihinde verdiği cevap ile engelli sağlık kurulu raporunun teminini talep ettiğini, ancak maluliyet bayanının dikkate alınmadan engelli sağlık kurulu raporunun talep edilmiş olmasının süreci uzatmaya yönelik olduğunu, kazanın 10/04/2017 tarihinde gerçekleşmiş olduğundan müvekkilinin maluliyetine ilişkin engelli sağlık kurulu raporunun temin edilebilmesi için gerekli bir yıllık sürenin 10/04/2018 tarihinde dolacağını, dolayısıyla sağlık kurulu raporunu alabilmek için gereken sürenin henüz dolmadığının, davalı kurumca ödeme yapılıp yapılmayacağına ilişkin net bir cevap verilmediği, iş bu davanın ikame etme zaruretinin hasıl olduğunu, müvekkilinin 15/11/1983 doğumlu olup kaza tarihi itibariyle 34 yaşında olduğunu ve işçi olduğunu beyan ederek davacıya ödenmesi gereken iş gücü kaybından doğan toplam 3.300,00 TL daimi maluliyet tazminatının ve geçici iş göremezlik tazminatının davalı … Hesabına başvuru yapılan 29/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ön inceleme ile birlikte …na müzekkere yazılarak hasar dosyasının gönderilmesinin istenilmesine, … Devlet Hastanesine müzekkere yazılarak davacıya ait tüm tedavi evraklarının film ve grafilerinin ameliyat raporlarının gönderilmesinin istenilmesine, …Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/946 numaralı soruşturma dosyasının celbine, tedavi evrakları gelince davacı müvekkilin ikametgah adresine en yakın Adli Tıp Kurumu Başkanlığına veya en yakın üniversite hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına sevki ile maluliyet raporu aldırılmasına, maluliyet raporu gelince dosyanın aktüer hesap bilirkişisine gönderilmesine, müvekkilin maluliyet tazminatının hesaplanmasına ve raporların taraflara tebliğine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Sayın Mahkememizde açılmış olan dosyanın KTK MAD. 97 deki dava şartı yerine getirilmediğinden reddinin gerektiğini, söz konusu KTK Mad. 97 de açıkça belirtildiği üzere; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” şeklinde olduğunu, dava ya da tahkim yoluna başvurulabilmesi için sigorta kuruluşu tarafından başvurunun 15 gün içerisinde cevaplanmaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin olması şartı arandığını, görülmekte olan davada, kuruma başvuru yapıldığını, 15 gün içerisinde kurum tarafından cevap verildiğini, sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik çerçevesinde resmi ve yetkili bir hastaneden sağlık kurulu raporu alınması ve alınacak bu raporda varsa trafik kazasından kaynaklanan arazların ve bu arazlarla ilgili maluliyet oranının belirlenmesi ve arazların kesin ve kalıcı olduğunu gösterir yeni bir sağlık kurulu raporu alınması halinde talebin değerlendirilebileceğinin bildirildiğini, eksik belge aşamasında iken, davacı yan tarafından doğrudan dava yoluna başvurmuş olmasının kanuna aykırılık oluşturduğunu, bu sebeple dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Sayın Mahkeme tarafından tebliğ edilmeyen deliller mevcut ise delillerin tebliğini talep ettiklerini, 10/04/2017 tarihinde poliçesi bulunmayan aracın neden olduğu kazada davacının sakat kaldığını, bu poliçelerden dolayı sorumluluklarının davacının kusuru oranında olmak üzere, yaralanma ve sürekli sakatlık halinde olay tarihi itibariyle kişi başı azami 330.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitinin bildirilmesi davayı kabul anlamında olmadığını, sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporunun dikkate alındığını, sürekli sakatlık raporunun 30/03/2013 tarih ve 28603 Sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği çerçevesinde yetkili bir hastaneden alınması sigortacılık mevzuatı gereği yasal bir zorunluluk olduğunu, bu mevzuata uygun olmayan raporlar hakkında işlem yapılmasının mümkün olmadığını, tüm hususular değerlendirildiğinde ve kazanın meydana geldiği tarih göz önünde bulundurulduğunda, kişinin resmi ve yetkili bir hastaneden alacağı sağlık kurulu ve maluliyet oranın tespiti için tedavi sürecinin sona ermiş olması ve kişide bu kazadan dolayı sürekli bir hasara yol açmış olması gerektiğini, mevcut kaza ile ilgili bir rapor alınabilmesi kaza ile ilgili tedavinin sona ermiş olması ve sonrasında yetkili ve resmi kurumdan rapor alınması gerektiğini, sağlıklı ve gerçekçi bir tazminat hesaplaması yapılabilmesi için de “sakatlıktan kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı”na ilişkin talebin değerlendirilmesi amacıyla Hazine Müsteşarlığı’nın 2010/4 sayılı genelgesi uyarınca aktüer siciline kayıtlı aktüer sıfatına sahip bir bilirkişinin görevlendirilmesini talep ettiklerini, ayrıca Yapılacak tazminat hesabının ”AKTÜER” sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile yaptırılması gerektiğini, yasa gereği bedeni zararlar kapsamında bulunmayan cenaze ve defin, yol, yemek, ulaşım, belge ve raporların temini sırasında yapılacak masraflar ile benzeri masrafların …ndan karşılanmasının mümkün olmadığını, hesaplanan tazminattan müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, davacının koruyucu ekipman kullanmadan seyahat etmiş olduğu tespit edilirse söz konusu tazminattan Yargıtay uygulamaları doğrultusunda indirim veya tazminatn tamamen kaldırılması gerektiğini, kask takılmaması suretiyle seyahat halinde BK. 43 ve 44. Maddesi uyarınca indirim nedeni olarak kabul edilmesi gerektiği ve itibarla yerel mahkeme kararının bozulması gerektiğini açıkça belirtildiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkil şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu beyan ederek haksız açılan davanın tümden reddine, maluliyet oranının tespiti açısından Adli Tıp Kurumundan veya 30/03/2013 tarih ve 28603 Sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği çerçevesinde yetkili bir hastaneden sürekli sağlık kurulu rapor alınmasını, poliçe teminatına girmeyen kazanç kaybı, tedavi gideri, bakım, yol masrafı ve diğer dolaylı zararların tümden reddini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile, Avans faiz talebinin reddi ile, Dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, yasa gereği bedeni zararlar kapsamında bulunmayan cenaze ve defin, yol, yemek, ulaşım, belge ve raporların temini sırasında yapılacak masraflar ile benzeri masrafların …ndan karşılanmasının mümkün olmadığını, bu taleplerin varlığı halinde reddine karar verilmesini, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
07 TG 281 plakalı motosiklet sürücüsü olan davacı, çift taraflı yaralanmalı trafik kazası nedeni ile dava dışı … plakalı … ün kusurunun bulunduğu iddiası ile … plakalı aracın sigortasının bulunmaması sonucu davalıdan daimi maluliyeti ve geçici iş görememezlik tazminatı talep etmektedir.
Davalı genel mahiyette davanın reddini savunmuştur.
Dava, 10.04.2017 tarihli trafik kazasından kaynaklanan, davacının daimi maluliyeti ve iş görememezliği sebebi ile maddi zararının tazminine ilişkindir.
Davacının, davalı tarafa 29.05.2017 tarihinde kanunen zorunlu olan yazılı başvurusunun bulunduğu, davalı tarafın 19.07.2017 tarihli davacıya verdiği cevapta davacının maluliyeti açısından poliçe ile verilen teminat gereği ” Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe uygun alınacak raporun ” taraflarına ulaştırıldığında değerlendirme yapılacağının bildirildiği ( ödeme yapılmayacaktır şeklinde bir ibare bulunmamaktadır.) ancak bu eksiklikler giderilmeksizin 21.06.2017 tarihinde mahkememizde dava açıldığı anlaşılmaktadır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ nun iş dava ile ilgili maddeleri ”… Maddi ve manevi tazminat: Madde 90 – (Değişik:14/4/2016-6704/3 md.) Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır. … Doğrudan doğruya talep ve dava hakkı: Madde 97 – (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir. … Tazminat ve giderlerin ödenmesi: Madde 99 – Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar. Ödemeyi yapan sigortacı, ödenen miktarın sorumluluk oranlarında paylaşılmasını diğer sigortacılardan yazılı olarak talep eder. Diğer sigortacılar talep tarihinden itibaren sekiz iş günü içinde kendilerine düşen miktarı talepte bulunana öder. (Değişik: 21/5/1997 – 4262/4 md.) Bu madde hükmüne uymayan sigortacılar, 108 000 000 lira hafif para cezası ile cezalandırılırlar. … ” hükümlerini içermektedir.
02.08.2016 tarihli 29789 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ”Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar ” tebliğine göre ” Madde 1 – 14/5/2015 tarihli ve 29355 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.2 nci maddesinde yer alan (ç) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki bentler eklenmiştir. “ç) İşletilme Hali: Motorlu aracın mekanik aksamının çalışması, (Mekanik aksamı çalışmasa bile motorlu aracın kendiliğinden de olsa hareket haline geçmesi işletilme hali olarak kabul edilir. Kazanın temassız olması sorumluluğa engel olmaz.)” “g) Sorumluluk Riski: Sigortalının motorlu araç işletilmesinden doğan; kazaya sebep olan mücbir sebepler dahil olaylar ile kazazede, hak sahibi ve diğer ilgili üçüncü kişilerin kusurları çerçevesinde belirlenen tazminat yükümlülüğünü, ğ) Arabulucu: 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa göre arabuluculuk siciline kayıtlı olup uyuşmazlık çözümünde görev yapan kişiyi,” Madde 2 – Aynı Genel Şartların A.5 inci maddesinde yer alan (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “a) Maddi Zararlar Teminatı: Hak sahibinin kaza tarihi itibariyle bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır. Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybı, talep edilmesi halinde ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edilir. Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır.” Madde 3 – Aynı Genel Şartların B.2 nci maddesinin üçüncü ve beşinci paragrafları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “2.1. Sigortacı; hak sahibinin, kaza veya zararın tespit edilebilmesi için bu genel şartlar ekinde yer alan gerekli tüm belgeleri sigortacının merkez veya şubelerinden birine ilettiği tarihten itibaren sekiz işgünü içinde tazminatı hak sahibine öder. Sigortacının kendisine iletilen belgelere haklı olarak itiraz etmesi veya kendisinin hak sahibinden ya da başka bir kurumdan haklı olarak yeni bir belge talep etmesi halinde söz konusu süre yeni talep edilen belgenin sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletilmesinden sonra başlar. Sigortacı hak sahibinden münhasıran hak sahibinin tazminat hakkını etkileyen bilgi ve belgeleri talep edebilir.” “Eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değişim mümkün olduğu halde, sigortacının bilgisi ve onayı dahilinde olmadan orijinal parça ile onarım sağlanır ise sigortacının sorumluluğu, sigortacının kaza tarihi itibariyle benzer hasarlardaki onarım uygulamasına göre, eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça bedeli ile sınırlıdır. Sigortacı bu paragraf kapsamındaki onaya ilişkin tercihini hasar ihbarından itibaren 2 iş günü içinde onarım merkezine veya hak sahibine bildirmediği durumda onayı varsayılır. İspat yükümlülüğü sigortacıya aittir.” Madde 4 – Aynı Genel Şartların C.7 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “C.7. ARABULUCUYA BAŞVURU VE YETKİLİ MAHKEME Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigortacıya yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigortacının başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, hak sahibi sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinde, kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde ya da zarar görenin ikametgâhının bulunduğu mahkemede dava açılabileceği gibi uyuşmazlığın çözümü için Sigorta Tahkim Komisyonuna da başvurabilir. Sigortacı başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde tazminat tutarında anlaşma sağlayamadığı durumda, anlaşma sağlayamadığı tutar için arabulucuya başvurabilir. Anlaşma sağladığı tutarı ise bu Genel Şartların B.2 nci maddesi çerçevesinde hak sahibine öder. Hak sahibi de arabulucuya başvurabilir. Sigortacıya karşı dava açılmış olması arabulucuya müracaata engel değildir. Arabuluculuk usulünde hak sahibinin vekil ile temsil edilmesi durumunda vekâlet ücretini ilgili mevzuat dâhilinde sigortacı öder.” Madde 5 – Aynı Genel Şartlara ekteki EK-6 eklenmiştir. Madde 6 – Bu Genel Şartlar yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 7 – Bu Genel Şartları Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yürütür. “Ek:6 Tazminat Ödemelerinde İstenilecek Belgeler Maddi Zararlar • Trafik Kazası Tespit Tutanağı. • Hak sahibi tüzel kişiler için: imza sirküleri ve sirkülerde yer alan yetkililerin nüfus cüzdan fotokopileri. • Hak sahibi gerçek kişiler için: T.C Kimlik No. • Hak sahibine ait banka hesap bilgileri. Bedeni Zararlar Sürekli Sakatlık • 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu. • Hak sahibi gerçek kişiler için: T.C Kimlik No. • Kaza raporu. • Mağdura ait son 3 aylık döneme ilişkin ücret belgesi. • Hak sahibine ait banka hesap bilgileri. Ölüm • Kaza raporu. • Veraset ilamı. • Güncel vukuatlı nüfus kayıt örneği. • Mağdura ait son 3 aylık döneme ilişkin ücret belgesi. • Hak sahibine ait banka hesap bilgileri.”
6100 sayılı HMK m.114 Dava şartları ”… (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.”, m. 115 Dava şartlarının incelenmesi ” (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. ” hükümlerini ihtiva eder.
Başvuru dosyası incelendiğinde davacı tarafından davalıya maluliyet nedeni ile sadece yazılı başvuru yapılmış olup davalı sigorta şirketi cevabi yazısı ile davacı tarafından tamamlanması gereken tamamlanabilir eksikliklerin giderilmesi halinde dosyanın neticelendirileceğini bildirmiştir davacı gerekli yasal eksikleri tamamlamamış başvuru sonucu değerlendirmeyi beklememiş ve yazılı başvuru şartının kanun koyucunun kanun yapmadaki amacı aşılarak dava açılmıştır.
Yasa gereği başvuru dava şartı olup sadece başvuru yapılmış ancak başvuru gereği verilen cevabi yazıdaki eksiklikler giderilmeksizin sonucu beklenilmeksizin ( kaldı ki heyet raporu davalı şirketçe temin edilebilir bir eksiklik değildir, davacı tarafın hastaneye başvurusu- muayenesi ve tetkikleri gerekmektir ) 21.06.2017 tarihinde dava açılmış olduğundan cevabi yazı gereğince yasa gereklerinin yerine getirilmemesi halinde başvurunun usulüne uygun olduğundan bahsedilemez.
Kanun koyucunun düzenlediği emredici hükümler bu iken eksik yasal aranan evraklar tamamlanmaksızın usul aşılarak, kanun dolanılarak başvuru yolunun sonucunu beklemeksizin, başvuru yolu tüketilmeden mahkememizde dava açılmış olması aranan dava şartı eksikliği sonucunu doğurmaktadır. Bu dava şartı eksikliği olup sonradan giderilmesi mümkün değildir. Davanın açıldığı tarihte aranması gereken bir husus olup eğer aksi değerlendirilecek olsaydı yasal düzenlemenin hukuken geçerliliği yok sayılmış olacak ve yasal düzenlemeler tartışılır hale gelecektir. Bu nedenle aşağıdaki şekilde davanın kanunen usulden reddi gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacınını davasının usulden reddine
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar ve ilam harcı olan 35,90 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubuna ve bakiye 4,50 TL daha harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına,
3- İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- İşbu dava nedeni ile davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen davacı gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
*Her ne kadar sehven istinaf yasa yolu açık denilmiş ise de gerekçeli karar yazım aşamasında dava konusu miktar gözetildiğinde kesin olarak karar verilmiştir.
Katip
Hakim …
¸e-imzalıdır