Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/572 E. 2020/340 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/572
KARAR NO : 2020/340

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/01/2015
KARAR :KABUL
KARAR TARİHİ : 18/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili firma ile davalı aralarında alım satım ilişkisi mevcut olduğunu, davalının müvekkili firmadan çeşitli mallar satın almış ve buna karşılık 30/03/2009 tanzim tarihli, 30/06/2009 vade tarihli ve 3.636,00 TL bedelli senedi ve buna binaen sözleşmeyi imza altına aldıklarını, fakat ne var ki davalı borcunu ödemek yerine mezkur icra dosyasına dayanak senet ile hiçbir alakası olmayan farklı senetlere dayanan davayı emsal göstererek borcundan kurtulmak istediğini, davalı aralarındaki alım satım ilişkisini inkar etmediğini sadece borcunun olmadığını beyan ettiğini, öyle ise alışveriş yaptığını inkar etmeyen karşı yan borcunu ödediğini ispat etmekle yükümlü olduğunu, açıklanan nedenlerle borçlunun haksız olan itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA / Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Müvekkilinin davalı şirketten yaptığı alışverişlere ait tüm taksitleri ödediğini, dilekçe ekinde sunulan tahsilat makbuzlarından da bu husus açıkça anlaşıldığını, müvekkilinin çeyiz mağazasından alışveriş yaptığını ve taksitli satış sözleşmesi adı altında sözleşmeler imzalandığını, ancak tüm taksitlerini ekte sundukları belgelerden de görüleceğini ve davacı tarafa hiçbir borcu kalmadığını, haksız icra takibine konu senetler sözleşme altı senet diye tabir edilen senet tipleri olduğunu işbu senet tiplerine müvekkilinin sadece önceden yaptığı alışverişler için imza atmış olduğunu senetlerin üst kısmında boş olan yerlerin davacı tarafça doldurulduğunu, müvekkilinin 2008 yılının haziran ayında Antalya’ya yerleşmiş olduğunu havayolu şirketinde hostes olarak çalışmaya başladığını davaya konu senetlerin İstanbul’da düzenlenmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın ek-1 de sunduğu sözleşmenin malın cinsi kısmında yazılı olan “240 adet havlu, 34 adet banyo havlusu, 45 adet havlu, 77 adet el havlusu’nun hostes olan müvekkili tarafından satın alınmayacağı aşikar olduğunu, bu kadar çok el havlusu ancak otel işletmeciliği ya da benzeri iş yapan kişilerce alınabileceğini, bu nedenlerle davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE / Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Dava dosyasının, İstanbul …Tüketici Mahkemesi’ nin … Esas- … Karar sayılı 09.03.2017 tarihli görevsizlik kararı sonrasında Mahkememiz yukarıdaki esas sırasına kaydolduğu anlaşıldı.
Davacı- alacaklı, 20.06.2014 tarihinde İstanbul … İcra Dairesi’ nin… E. Sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine alım satım ilişkisi nedeni ile 30.03.2009 keşide ve 30.06.2009 ödeme tarihli bono senet bedelinin ödenmemesinden kaynaklanan alacağına ilişkin ilamsız takip yapmış olup davalı- borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı- borçlu ödeme emrine 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş ve takip durdurulmuştur. Bunun üzerine davacı- alacaklı, İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını 20.01.2015 tarihinde açmıştır.
Davalı- borçlu, İstanbul… Tüketici Mahkemesi’nde … Esas- … Karar sayılı kararı ile davacının haksız bulunduğunu, taraflar arasında çeyiz mallarına ilişkin alım satım ilişkisinin olduğunu, borçlarının tamamını ödediğini, senedin sözleşme eki olduğunu, davacı tarafından doldurulduğunu, davacıdan 400 adet havlu almadığını ileri sürerek davanın genel mahiyette reddini savunmuştur.
Dava; itirazın iptaline, alacağın varlığına ve varsa miktarına ilişkindir.
Davalının derdestlik savunması 06.06.2018 tarihli celsede karara bağlanmış dava konusu bonoların farklı bonolar olduğu değerlendirilmiş, derdestlik savunması reddedilmiştir.
İİK 67 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. HMK m. 222 gereğince ticari defterlerin ibrazı ve delil olma vasfına dikkat edilmiştir. Buna ilişkin ibraz edilen tarafların ticari kayıt ve defterleri incelenmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan bilirkişi raporları alınmıştır. Ayrıca faturanın geçerliliği hukuken TTK ve vergi kanunlarınca değerlendirilmiş, bononun geçerliliği değerlendirilmiş ve bunun sonucunda aşağıdaki hükme varılmıştır. İstanbul …İcra Dairesinin … sayılı esas sayılı dosyası incelenmiştir. Bilirkişi SMMM… tarafından hazırlanan 13/08/2018 tarihli kök raporu ve 29/07/2019 tarihli bilirkişi ek raporu incelenmiştir. Bilirkişi … tarafından hazırlanan 17/04/2019 tarihli talimat bilirkişi raporu incelenmiştir. Davalı taraf açısından yapılan incelemede; taraflar arasındaki mal alış verişine konu bono nedeniyle davalının davacı yana 3.363,00 TL asıl alacak + 1.650,74 TL faiz borçlu olduğu ancak davacının talebinin 3.363,00 TL asıl alacak + 1.628,13 TL faize dair olduğu teknik olarak değerlendirilmiştir. Davacı şirket tarafından, yasa gereği tacirlerin beş yıl boyunca ticari defter ve kayıtları saklama zorunluluğu gereği ticari defter ve kayıtlarının ibraz edilemediği, dava tarihinin 20.01.2015 olması, takibin 20.06.2014 tarihli olması ve çekişme konusu bononun 2009 tarihli olması karşısında ilgili yıllara ait ticari defter ve kayıtlarının incelenemediği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşme gereğince bono bedeline tekabül eden miktarlar toplamı kadar ( 240 adet havlu+ 34 adet banyo havlusu+ 45 adet havlu+77 adet el havlusu) mal alım satımının gerçekleştiği, bononun davalı yanca keşide edildiği, şekil şartlarının yerinde olduğu, davacının takip tarihinde takip konusu gibi alacaklı olduğu teknik olarak değerlendirilmiştir. 6100 sayılı HMK nın 169 vd maddelerine göre 05.12.2019 tarihli celsede davalı isticvap olunmuş ayrıca sözlü yargılamaya ve hüküm aşamasına geçileceği ihtar olunmuştur. Pandemi nedeni ile celse ötelenmesi ve celseden haberdar olunmasına rağmen isticvap olunan duruşmada hazır olmamıştır. Taraflar arasında sözleşmenin akdedildiği, bononun davacı tarafından keşide edildiği, dava konusu malların davalıya teslim edildiği, malların bedelleri olan borcun davalı tarafından davacıya ödenmemesi üzerine bonoların takibe konu edildiğine kanaat getirilmiştir. Aksine dair dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır. Davalı ödedim savunmasında bulunmakta ise de dosyada çekişme konusu borcun ödendiğine dair de bir bilgi veya belge sunulmamış ve bulunmamaktadır. Bahsi geçen emtiaların teslimi nedeniyle 30/03/2019 tarihinde keşide edilen 30/06/2009 vade tarihli 3.636,00 TL’lik senet nedeniyle davacı şirketin davalıdan alacaklı olduğuna işlemiş yasal faizin 6100 Sayılı HMK m 26 kapsamında kaldığına kanaat getirilmiştir. Saptanan ve hukuksal durum karşısında; davacının alacağının varlığını yasal delillerle ispatladığı, davalının takibe itirazında haksız olduğu çünkü takibe konu edilen alacağın ödendiğine dair bilgi ve belge bulunmadığı gibi önceki başkaca ödemelerin bu dava konusu alacağın ödendiğine dair delil gösterilemeyeceği, faturaların iade edildiğine dair de dosya kapsamında bilgi ve belgeye rastlanmadığı görülmüştür. Davalı dava konusu bono bedelini davacıya ödediğine dair savunmada bulunsa da buna dair ispatta bulunamamıştır. Alacağın varlığı, miktarı ve faiz taraflar arasındaki sözleşme gereğince ve dosyadaki bilgi- belge ve ispatlanan delillere göre değerlendirilmiştir. ”… Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır. ” hükmü karşısında ve taraflar arasındaki sözleşmeye dikkat edilerek TTK kapsamında bulunan aralarındaki ticari işin değerlendirilmesi sonucu; davalının ticari satım sözleşmesi gereğince davacı tarafa borçlu olduğu, aksine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığına kanunen kanaat getirilmiştir. Sonuç olarak davacı talebinin 6100 Sayılı HMK m. 26 kapsamında itirazın iptaline ilişkin olduğu ve itiraz edilen miktar kadar alacağının bulunduğu hesaplanmıştır. Aşağıda hükümde belirlendiği şekilde davacının davalı taraftan mevzuat ve sözleşme gereğince alacağının bulunduğu, davalı tarafın yukarıda açıklamalar ışığında hesaplanan miktar kadar sorumlu olduğu, davacının davasını ispatladığı değerlendirilerek davalı tarafın itirazında haksız olduğu ve sorumlu olduğu, alacağın mal alım satım sözleşmesine ve bonoya dayandığı ve likit olduğu ve tazminata hükmolunması gerektiği, ödemeye dair bilgi ve belgeye rastlanmadığı, davacının talebi dikkate alındığında davanın kabulünün gerektiğine kanaat getirilmiş, saptanan ve hukuksal durum karşısında aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile 3.636,00 TL asıl alacak+ 1628,13 TL işlemiş faiz ve icra takibi tarihinden ödeme tarihine dek yıllık yasal faiz üzerinden İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı takibe yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davacı lehine 1.052,83 TL tazminata hükmolunmasına davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 359,39 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 89,90 TL ile icraya yatan 32,30 TL olmak üzere toplam 122,20 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 237,39 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 89,90 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 1.395,95 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, dava konusu miktar dikkate alındığında kesin olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır