Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/563 E. 2019/572 K. 13.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/563 Esas
KARAR NO: 2019/572

DAVA : İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/06/2017
KARAR TARİHİ: 13/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirketin kurulduğu günden bugüne kadar Türkiye ekonomisinin temel taşlarından biri olan turizm alanında faaliyette bulunan, turizmin gelişmesine gerek yatırımları gerekse de turizm mirasımızın dünya pazarında tanıtılması hususunda başarılı çalışmalar yürüten sektörün öncü markalarından biri olduğunu ve yurt içi yada yurt dışından gelen müşterilerine konaklama, yeme içme, rehberlik vb hizmetler sunmakta olduğunu, bu kapsamda müvekkili şirketin kendi müşterilerini yemek, alışveriş ve bir takım turistik faaliyetler açısından… A.Ş kapsamındaki ticari işletmelere yönlendirmekte ve bu müşteri bulma faaliyetinin sonucunda davlı şirketten komisyon geliri elde etmekte olduğunu, bu ticari ilişki kapsamında müvekkili davacı şirket tarafından cari hesap tutulduğunu, müvekkilinin davalı şirketten olan alacağının cari hesap ekstresi ve faturalar ile sabit olduğunu, davacı müvekkili şirket tarafından davalı şirkete gönderilen faturalara karşı davalı şirket tarafından süresinde ve usulüne uygun itiraz edilmediğini, taraflarca önceden belirlenen şartları gösteren ve bunları tevsik eden bir belge olan faturayı alan kişinin, faturanın münderecatına süresinde itiraz etmezse içeriği kabul etmiş sayılır ve bu faturaları düzenleyen lehine delil olarak kullanılacağını, bu durumda artık ispat yükü yer değiştirmekte ve davalı muhatabın, faturada yer alan bilgilerin doğru olmadığını başka bir vasıtayla ispat etme zorunluluğu altına girmekte olduğunu, davacı müvekkili şirket tarafından davalı şirkete aralarındaki ticari ilişki kapsamında 30/11/2015 tarihli fatura ve e-faturalar tanzim edildiğini, ancak buna rağmen bahse konu faturalara ilişkin davalı şirketin, süresinde ve usulünce itiraz etmediğini, söz konusu faturalar açısından her iki tarafın ticari defterleri incelendiğinde davalı şirketten olan alacağının ortaya çıkacağını, davacı müvekkili şirket tarafından davalı şirkete gönderilen teyit mektubu niteliğindeki mutabakat formlarına süresi içerisinde itiraz edilmediğini, bilakis bunların kabul edildiğini, bilindiği üzere teyit mektubu aralarında bir sözleşme ilişkisi olan ve iki tarafında tacir olduğu durumlarda uygulanmakta olduğunu, müvekkilinin tacir tarafından davalı tacire aralarındaki sözleşme ilişkisine binaen doğmuş olan alacağa ilişkin olarak, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete teyit mektubu niteliğinde 25/04/2016 tarihinde mutabakat formu gönderildiğini, bahse konu mutabakat formunu alan davalı şirketin buna süresi içerisinde itiraz etmediği gibi mutabık olduğunu belirterek faks yolu ile gönderildiğini, bu kapsamda davacı şirketin cari hesaptan kaynaklı borç bakiyesini kabul ettiğini belirterek, davanın kabulü ile, davalın icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA /
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi , yazılı bildirimde de bulunmadığından, H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava İcra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davalının İstanbul … İcra Dairesi’nin…esas sayılı takibine itirazının haklı olup olmadığı, davacının takibe dayanak gösterilen ticari ilişki ve açık hesap nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne tutarda alacaklı olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 50.383,01-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davacı vekiline, 25/04/2016 tarihli mutabakat metni aslını mahkememiz kasasına ibraz etmesi, ayrıca alacağını açık hesaba dayandırdığından ve 2016 yılı açık hesap ekstresinin devirle geldiği görüldüğünden 2015 yılı açık hesap ekstresini, her iki yıla ait açık hesaba konu tüm fatura, irsaliyeli fatura, faturaların tebliğine ilişkin belgeler ve ödeme belgelerinin sıralı ve iki takım halinde sunması için bir aylık kesin süre verilmiş, davalının fatura dönemini kapsayan BA-BS formları ilgili vergi dairesinden celbedilmiştir. Davacı vekilince mutabakat metninin faks ile gönderildiği bildirildiğinden, metnin sureti eklenerek davalıya meşruhatlı isticvap davetiyesi çıkartılmış, usulüne uygun tebligata rağmen davalı şirket yetkilisinini duruşmada hazır olmadığı anlaşılmıştır.
Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre , ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için tarafların 2015-2016 yılı Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, 28/03/2019 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının davalıdan 20/07/2016 takip tarihi itibariyle 48.143,84-TL tutarınca alacağının bulunduğu, takipten önce talebi ile bağlı olarak 2.239,17-TL tutarında faiz isteminin mümkün olduğu sonuç ve kanaatini bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu yerinde görülerek hükme dayanak alınmıştır.
İddia, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında açık hesaba dayalı yürütülen komisyon ilişkisi bulunduğu, davacının davalıdan olan komisyon alacaklarına istinaden tanzim ettiği faturalara dayalı olarak icra takibine giriştiği, davalı tarafça borca itiraz edildiği, davacı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davalı taraftan takip tarihi itibariyle 48.143,84-TL alacaklı olduğu, takibe dayanak açık hesaba konu dört adet faturadan, 2015 yılından devirle gelen 30/11/2015 tarihli 19.998,57-TL tutarındaki fatura ile, 31/01/2016 tarihli 23.592,12-TL lik faturaların davalı tarafça vergi dairesine beyan edildikleri, 29/02/2016 tarihli 2.739,77-TL bedelli ve 31/03/2016 tarihli 1.813,38-TL bedelli faturaların davalı tarafça vergi dairesine beyan edilmedikleri; ancak bu fatura tutarlarının aylık beyan sınırlarının altında kaldıkları, davalı tarafın 25/04/2016 tarihli mutabakat mektubu ekli isticvap davetiyesini ususlüne uygun tebliğ almasına rağmen duruşmada hazır bulunmadığı, bu nedenle HMK’nun 171/1 fıkrası uyarınca metin altındaki imzanın yetkilisine ait olduğunu ve metin içeriğini kabul etmiş sayılacağı, mutabakat metninden tarafların 31/03/2016 tarihi itibariyle 48.143,84-TL borç bakiyesi hususunda mutabık kaldıklarının anlaşıldığı, bildirkişi raporu, davalının BA formları ve mutabak metni içerikleri ile davacının dava ve takibe dayanak fatura konusu hizmeti davalıya verdiğini ve komisyon alacağı bulunduğunu ispat ettiği, davalının ise ödeme olgusunu elverişli delillerle ispat edemediği, davacı her ne kadar takipte işlemiş faiz talep etmiş ise de; takipten önce temerrüde düşürmediği davalıdan işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı hususları mahkememizce sabit görülmekle, davanın KISMEN KABULÜNE , davalı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün… esas sayılı takibine yaptığı itirazın 48.143,84-TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işletilecek avans faizi ile birlikte devamına karar verilmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren tespit edilen miktarın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;

H Ü K Ü M /
Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takibine yaptığı itirazın 48.143,84-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işletilecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davalının alacağın %20’si oranında 9.628,77-TL inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.288,70-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 608,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.680,20-TL harcın davalıdan tahsiline,
Davacı tarafça yatırılan 608,50-TL peşin harcın davalıdan tahsiline,
Davacının kendisini bir vekil aracılığı ile temsil ettirdiği anlaşılmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 5.645,82-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 975,00-TL bilirkişi ücreti, posta gideri olmak üzere toplam 1.006,00 -TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren %95’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır