Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/562 E. 2021/702 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/562
KARAR NO : 2021/702

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 19/06/2017
KARAR TARİHİ : 28/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sürücüsü … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı Belediye Otobüsü ile … istikametinden … istikametine seyir halindeyken anılan noktaya geldiğinde viraja hızlı girmesi sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek yol üzerinde aracın sol tarafı üzerine devrilip takla atarak gidiş istikametine göre yolun solunda, aracın sol yan tarafı üzerine durması sonucu tek taraflı ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza sonucunda araç şoförü ve araç içerisinde yolcu olarak bulunan 39 kişinin yarlandığı, 5 kişinin ise öldüğünü, aracın tamamen hasara uğradığı, yol kenarındaki bir adet levhanın zarar gördüğü araç içerisinde 16 kişi fazla yolcunun bulunduğu, araç sürücüsü …’un menemen devlet hastanesinde yapılan Etanol ölçümünde sürücüsünün 49,6 oranında alkollü olduğunun tespit edildiği, müvekkilinin dava dilekçesinde belirtilen ilgili hastanelerde tedavilerinin yapıldığı, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyasının celbinin sağlanmasını, … plaka sayılı araç sürücüsü … ‘un asli kusurlu olduğunu ve aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası olmadığını … plakalı araca ait trafik belgesinin sunulduğunu, müvekkili …’ın halihazırda ev kadını olduğunu herhangi bir işte çalışmadığını, aktüer hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılmasını, müvekkilinin hayatı kazadan sonra alt üst olduğunu, daimi sakatlıkla yaşamsal aktivitelerde zorlandığını, müvekkilinin kusursuz olması sebebiyle ve tüm diğer unsurlarla birlikte değerlendirildiğinde, … Hesabının limit dahilinde zarardan sorumlu olacağının anlaşılacağını, müvekkilinin daimi sakat kalmasına neden olan trafik kazası nedeniyle, fazlaya ait alacaklarının saklı kalmak kaydıyla, Zorunlu Mali Sorumluluk sigortasından doğan, şimdilik 5.000 TL maddi tazminat, kaza tarihinden itibaren, yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Dava dilekçesi ekinde davaya ilişkin belgelerin taraflarına tebliğ edilmediğini, dosyaya giren tüm yazılı delil, dosya ve belgelerin taraflarına tebliğ edilmesini, bu eksikliğin giderilmemesi halinde dava şartı yoksunluğundan davanın reddedilmesini, davacının sunduğu … Devlet Hastanesi’ne ait 19/02/2009 ve 14/04/2010 tarihli tedavi belgelerinden sağlık kurulu raporunda belirtilen arazların 19/04/2014 tarihli trafik kazasından önce mevcut olduğu anlaşıldığından reddedildiğini, arazların söz konusu trafik kazası ile illiyet bağının bulunmaması nedeniyle müvekkili kurumun sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili kurumun zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, öncelikle Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi nezdinde kusur incelemesi yapılması ve maluliyet tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi Dairesi tarafından rapor düzenlenmesinin istenilmesini, davacının maddi zararının ancak aktüeryal inceleme sonucu tespit edilebileceğini, bu nedenlerle usul ve esasa ilişkin olarak sunulan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya tahmil edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, davacıya ait tedavi evrakları, 19/04/2014 tarihli Ölümlü/Yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağı, davalı … Hesabı’nın 08/09/2017 havale tarihli yazı ve ekindeki belgeler, … 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nın … esas … karar sayılı dosyası, … plakalı araca ait trafik tescil kaydı, davacıya ait sosyal ve ekonomik durum araştırmasına araştırması, … Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 30/10/2017 tarihli yazı cevabı ve sgk kayıtları, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin 10/05/2018 havale tarihli yazı cevabı, atk ve bilirkişi raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen… tarihli rapor da özetle; … kızı, 20.06.1971 doğumlu …’ın 19.04.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin 3(üç) haftaya kadar uzayabileceği oy birliği ile görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 26/01/2021 tarihli rapor da özetle; 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle; Kurulumuzun 23.10.2020 tarihli ve 13479 karar sayılı mütalaasına eklenecek bir husus bulunmadığı oy birliği ile görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce kusur raporu alınmak üzere dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına gönderildiği, Adli Tıp Kurumunca düzenlenen 18/02/2020 tarihli ön rapor da özetle; Sürücü …’un % 70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu, Otobüsün bakım, kontrolü ile sorumlu …’nın % 30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu, Davacının iddiası ve davalıların savunmalarının ilgili kişi ve kurumların bilirkişi raporları ile belirlenebileceği kanaatini bildirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair 05/07/2021 tarihli celsede dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş, bilirkişi …’nın mahkememize sunmuş olduğu 05/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Mahkeme ‘nin görevlendirmesi ile T.C. Anayasa Mahkemesi ‘nin kararı sonrası en güncel yüksek yargı kararlarından bir olan T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi ‘nin 2019/3292E. 2021/1848 K. Sayılı ilamında belirtildiği şekilde TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Teknik Faiz uygulamaksızın Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
Dava kapsamında yer alan ATK maluliyet raporlarının incelendiği, her iki raporda da maluliyet oranı tespit edilmediği için davacı … yönünden sadece geçici iş göremezlik hesabı yapıldığı, Davalı … Hesabı ve dava dışı SGK tarafından davacı … ‘a herhangi bir ödeme yapılmadığı görülüp, davacının Sürekli İş Göremezlik zararından bu açıdan bir tenzil yapılmadığı, Kazazede … ’in hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının 535,97 TL olduğu, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız fiilden kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.
… 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nın … esas … karar sayılı dosyası celp edilmiş dosya üzerine yapılan incelemede, iş bu dava davacısı …’ın katılan, …, … ve …’ın sanık olarak yer aldıkları taksirlen birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma suçundan dolayı yapılan yargılama kapsamında 10/07/2015 tarihinde sanık …’ın beraatine, diğer sanıklar … ve …’Nın ayrı ayrı mahkumiyetlerine karar verildiği, 08/04/2016 tarihinde hükmün kesinleştiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının davacının yaralanması nedeniyle sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacı trafik kazası neticesinde yaralanmış ise tarafların trafik kazasındaki kusur durumları ve davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik zararından oluşan maddi tazminatı davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
19/04/2014 günü davacı …’ın içinde yolcu olarak bulunduğu dava dışı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile … köyleri yönünde seyir halinde iken virajda direksiyon kumandasını kaybederek yoldan çıktığı ve takla atması sonucu dava konusu olay meydana gelmiştir.
Davacı …’ın dava konusu 19/04/2014 tarihli kazada araç içerisinde yolcu olması nedeniyle kazanın oluşuma etken bir kusuru bulunmamaktadır. Nitekim mahkememizce aldırılan atk raporu da bu düğrultudadır. 2918 sayılı KTK’nun 88/1. Maddesi uyarınca davacı zararını zarar veren tüm taraflardan müteselsilen talep edebilir.
Dava konusu trafik kazasında yer alan Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin 10/05/2018 havale tarihli yazı cevabı ile sabit olduğu üzere … plakalı aracın kaza tarihinde geçerli bir sigortası bulunmamaktadır. Bu nedenle de kazada davalı … Hesabı’nın 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b. maddesi ve … Hesabı Yönetmeliği’nin 9/1-b. maddesi gereği sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3494 E.2021/4150 K. ve 2021/2626 E. 2021/3923 K. sayılı içtihatlarında belirtilen maluliyet rapor tarih dönemleri dikkate alınarak kaza tarihi olan 19/04/2014 itibariyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı hem çeşitli yargı kararları hem de 22/01/2021 tarihli adli tıp kurumu raporu ile sabit olduğundan bu dönem için de yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu yönetmeliğe göre düzenlenen 23/10/2020 tarihli atk raporuna göre davacının kazaya bağlı yaralanması nedeniyle maluliyetinin bulunmadığı, 3 hafta süreyle geçici iş göremezliğinin bulunduğu tespit edilmiştir. Bu atk raporu denetime açık, yeterli, gerekçeli, objektif, bilimsel verilere haiz ve hüküm kurmaya elverişli olduğu için itibar edilmiştir.
6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararlarının da bu kapsamda olmasına, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları da 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacının geçici iş göremezlik tazminatını, davalı güvence hesabından talep edebilmesine bir engel bulunmamaktadır. Her ne kadar davalı tarafından ZMSS yeni genel şartları ve 6111 Sayılı Yasa ile değişiklik yapılan 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi gereğince geçici iş görmezlik zararlarının tedavi giderleri kapsamında olduğundan bahisle, SGK’nın sorumluluğunda olduğu iddia edilmiş ise de, genel şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi gideri olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin düzenleme de yer almadığından bu yöndeki davalı vekilinin itirazlarına itibar edilmemiştir.
Davacının maluliyetinin bulunmaması nedeniyle sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunamayacaktır. Davacının geçici iş göremezlik zararının ise itibar edilen 07/07/2021 tarihli bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere 535,97 TL olduğu kanaatine varılmıştır. 2918 Sayılı Kanunun 99. maddesindeki başvurunun iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü dikkate alındığında temerrüt tarihinin 19/04/2017 olduğu tespit edilmiştir. Tüm bu nedenlerle davanın kısmen kabulü-kısmen reddi ile, 535,97 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 19/04/2017 den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/5646 E. 2017/8285 K. sayılı içtihatı ile dava dilekçesi içeriği dikkate alındığında davanın kısmi dava olarak 5.000,00 TL olarak açıldığı ve davacının gerçek talep edebileceği zararının da mahkememizce 535,97 TL olarak tespit edilmiş olması ve dava değeri ile kabul ve reddedilen miktarların da HMK’nun 341/2. Maddesi uyarınca 2021 yılı için belirlenen 5.880,00 TL’nin altında olması nedeniyle kesin olarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davanın kısmen kabulü-kısmen reddi ile, 535,97 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 19/04/2017 den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 27,90 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 31,40 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 62,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 372,60-TL tebliğat ve posta masrafları, 820,00 TL Adli Tıp Kurumu maluliyet raporu ücreti, 323,00 TL Adli Tıp Kurumu Kusur raporu ücreti olmak üzere toplam 2.513,60-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesap edilen 270,44-TL’ sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider-delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 535,97 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’nin 13/3. Maddesi uyarınca 535,97 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, davanın miktarı itibariyle HMK’nun 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/10/2021

Katip

Hakim