Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/551 E. 2020/585 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/551 Esas
KARAR NO:2020/585

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:15/06/2017
KARAR:KISMEN KABUL-KISMEN RED
KARAR TARİHİ:15/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalı şirketin yapımcılığını üstlendiği “…” adlı sinema filminin çekilmesi için davalı şirkete çekim boyunca sürekli taşımacılık hizmeti verdiğini, davacı müvekkilinin söz konusu taşımacılık hizmetini ifa ederken yaptığı her taşıma hizmeti sonunda davalı şirkete fatura kestiğini, Müvekkilinin 22/01/2016 tarihinde 16.402,00 TL’lik fatura, 23/01/2016 tarihinde 1.416,00 TL ve 1.239,00 TL olmak üzere iki fatura, 29/01/2016 tarihinde 16.402,00 TL’lik bir fatura, 30/01/2016 tarihinde 3.540,00 TL’lik bir fatura, 06/02/2016 tarihinde 16.402,00 TL’lik bir fatura, 24/02/2016 tarihinde 35.945,70 TL’lik bir fatura, 26/04/2016 tarihinde 25.552,90 TL’lik bir fatura, 03/05/2016 tarihinde 20.844,70 TL’lik bir fatura, 10/05/2016 tarihinde 10.620,00 ve 20.844,70 TL’lik iki fatura kestiğini, toplamda 168.209,00 TL’lik hizmet verildiğini, davalı şirketin ise, 08/02/2016 tarihinde 35.000,00 TL, 18/04/2016 tarihinde 10.000,00 TL 27/04/2017 tarihinde 15.000,00 TL, 03/05/2016 tarihinde 8.000,00 TL 17/08/2016 tarihinde 10.000,00 TL olmak üzere toplamda 78.000,00 TL ödeme yaptığını bakiye alacağın 90.209,00 TL olduğu, işlemiş faizlerle birlikte 99.390,93 TL’yi hala ödemediğini, hizmet sonrası kesilen faturalara kanuni süresi olan 8 gün içerisinde borçlu şirket tarafından herhangi itiraz yapılmadığını, bu nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; İş bu dava konusu uyuşmazlığın temelinde; Tarafların şifahen yapmış oldukları anlaşmaya aykırı şekilde düzenlenen ve müvekkili şirkete gönderilmeyen faturalar ile hiçbir şekilde yapılmamış işler için düzenlenmiş olan faturalar bulunduğunu, faturaların bir kısmının müvekkiline gönderildiğini ve müvekkili şirket tarafından ödendiğini, davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu faturaları müvekkili şirkete göndermediğini, herhangi bir sözleşmeye dayanmayan ve ifa edilmeyen bir hizmet konu edilerek düzenlendiğini, müvekkili şirkete gönderilmemiş olan bu faturaların ödenmesini beklemek ve talep etmenin hukuka aykırı ve hukuken dayanaksız olduğunu, müvekkili firma ile davacı arasında hukuki bir ilişki bulunmadığını, lakin bu hukuki ilişki müvekkilinin yapmış olduğu ödemeler sonucunda nihayete ermiş ve taraflar arasında bir alacak verecek ilişkisi kalmadığını, faturalar içeriğinin delil olarak kullanılabilmesi için Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere ilgili faturaya tebliğinden itibaren 8 gün içerisinde itiraz edilmemiş olması gerektiğini, müvekkiline faturaların teslim edilmediği ve 8 günlük süre hiçbir zaman başlamadığını, bu nedenlerle davanın reddine, itirazın kabulü, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı- alacaklı; …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile davalı- borçlu aleyhine aralarındaki taşıma hizmeti ticari ilişkisinden kaynaklanan açık hesap ve fatura alacağının faizleri ile birlikte tahsili için ilamsız takip yapmıştır.
Davalı- borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı- borçlu ödeme emrine 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş ve takip durdurulmuştur. Bunun üzerine davacı- alacaklı İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını mahkememizde açmıştır.
Davalı taraf genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş, faturaları teslim almadıklarını savunarak davanın reddini savunmuştur.
Dava; taraflar arasındaki taşıma hizmeti sözleşmesi ticari ilişkisinden kaynaklanan alacağın varlığına ve varsa miktarına dair davalının takip dosyasındaki itirazının iptaline ilişkindir.
İİK 67 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dava konusu ve dava değeri dikkate alınarak dikkat edilmiştir.
Tarafların dosya kapsamına inceleme gün ve saatinde ibraz edilen ve ibrazdan kaçınmanın sonucu ihtar edildiği şekilde sonucunu bildiği durum karşısında ibraz edilen ticari defterlerinin usulüne uygun tutulanların sahibi lehine delil olduğu hususu gereği ile bilirkişilerce usule uygun tutulan defterlere göre hesaplanan miktara değer verilmiştir.
Ayrıca faturanın geçerliliği hukuken TTK ve vergi kanunlarınca değerlendirilmiş ve bunun sonucunda aşağıdaki hükme varılmıştır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır hükmü dikkate alınmıştır. İş bu davada davacı taraf iddialarını somutlaştırmak ve alacağının varlığını ispatlamak durumundadır.
Davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturalara hükümde belirlenen toplam miktar açısından itiraz edildiğine veya ödemede bulunduğuna dair dosyada bir bilgi veya belgeye bulunmamaktadır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelenmiştir.
Tarafların dosya kapsamına sunulu ticari kayıt ve defterleri incelenmiştir. Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamasına rağmen ticari defterlerin incelenmesi sonucu taraflar arasında karşılıklı cari hesap çalışmaları doğrultusunda serbest şekilde kurulabilen ve sözlü olarak cari hesap sözleşmesinin oluşturulduğuna kanaat getirilmiştir.
Her ne kadar davalı faturaları teslim almadığını ileri sürmüşse de buna ilişkin dosyaya bilgi- belge sunmadığı gibi savunmasını yasal sürede somutlaştırmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi SMMM … tarafından hazırlanan 22/11/2019 havale tarihli bilirkişi raporu incelenmiştir, hukuki denetim yapılarak faturaların yasal geçerliliklerine dikkat edilerek hüküm açısından değerlendirilmiştir.
Davacı ve davalı defterlerinin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, her üç defter sonuçlarının birbiri ile ilgili belgelerle uyum arz ettiği, defterlerin delil niteliği taşıdığı, davalı yanın davacı yana icra takip tarihi itibariyle 133.203,00 TL bakiye borcu olduğunun tespit edildiği, ödemelerin mahsubu ile davacının takip talebinde toplam 78.000,00 TL asıl alacak talep edebileceği, talebi ile bağlı kalacağı, davacı tarafından davalının usulüne uygun olarak temerrüde düşürüldüğüne ilişkin delil dosyaya ibraz etmediği bu nedenle icra takibi öncesi temerrütten bahsedilemeyeceği, temerrütün icra takip tarihi olan 24/02/2017 tarihinde oluştuğu, bu nedenle faiz hesaplaması yapılmayacağı, icra takip tarihinden itibaren davacının talepleri doğrultusunda tarafların ticaret şirketi tacir olmaları gereği avans faizi uygulanması gerektiğine kanaat getirilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişki gereği ile tarafların usule uygun tutulan ticari defter ve kayıtları gereğince; davalının davacı ile arasındaki ticari ilişki gereği davacı tarafa aşağıda hükümde belirlendiği şekilde borçlu olduğu, aksine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığına kanunen kanaat getirilmiştir. Sonuç olarak davacı alacağının aşağıda hükümde yazılan miktar kadar olduğu hesaplanmıştır. Tarafların özel ve teknik olarak incelenen kayıtları gereğince aşağıda belirlendiği şekilde davalı taraftan mevzuat ve sözleşme gereğince alacağının bulunduğu, davalının yukarıda açıklamalar ışığında hesaplanan miktar kadar sorumlu olduğu, aşağıdaki miktar kadar davacının davasını ispatladığı değerlendirilerek davalı tarafın itirazında aşağıdaki hükümde belirlenen miktar kadar haksız olduğu ve sorumlu olduğu, alacağın likit olduğu ve tazminata hükmolunması gerektiği, davacının talebi dikkate alındığında davanın kısmen kabulünün gerektiğine kanaat getirilmiş, saptanan ve hukuksal durum karşısında aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile;…. İcra Dairesinin … E. Sayılı takibe yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 78.000,00 TL asıl alacak ve takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar işleyecek ticari avans faizi ile birlikte devamına, fazla talebin reddine, davacı lehine 15.600 TL tazminata hükmolunmasına davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 5.328,18 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.697,35 TL ile icraya yatan 496,55 TL olmak üzere toplam 2.194,30 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 3.133,88 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 1.697,35 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacılar üzerinde bırakılmasına,
3-6100 S HMK gereğince tebligat gideri, posta masrafı olan 249,55 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 195,85 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmının davacılar uhdesinde bırakılmasına,
4-6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, olan 700,00 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 150,65 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, bakiye kısmının davacılı uhdesinde bırakılmasına,
5-İş bu dava nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığında,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 10.940,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekiller temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır