Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/543 E. 2021/339 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/543 Esas
KARAR NO : 2021/339

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/06/2017
KARAR TARİHİ : 22/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin ticari faaliyeti kapsamında satmış olduğu ürünlerin bir kısmını müşterilerine, davalı/borçlu …’nin adrese teslim kargo hizmeti aracılığı ile ulaştırdığını, müvekkili şirketin, …’ye davalı/borçlu şirket aracılığıyla göndermiş olduğu toplamda 11 koliden oluşan ve içerisinde 94 adet akıllı cep telefonunun bulunduğu 2 (iki) gönderiyi, … ve … kargo teslim alındı belge numaralı ve toplam 76.610,00-TL değerindeki gönderilerin …’e teslim edilmediğinin anlaşıldığını ve bunun üzerine davalı/borçlu aleyhine 76.610,00-TL’nin müvekkil şirkete ödenmesi talebiyle … 22.İcra Müdürlüğünün …E. takip sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı/borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak borca ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi neticesi ile işbu icra takibinin durduğunu, davalı şirketin görevli personeli tarafından … görevli olan kişinin ismi kullanılarak ve imzası taklit edilerek kolilerin teslim edildiği görünümü verilmeye çalışıldığını, suç duyurusu ve ifade tutanağından da Müvekkil Şirkete ait toplamda 11 koliden oluşan ve içerisinde 94 adet akıllı cep telefonunun bulunduğu 2 gönderinin adrese teslim edilmediği ve kaybolduğunun davalı/borçlu tarafından kabul edildiğini, davalı/borçlu şirket tarafından gerek polis merkezinde verilen ifade gerekse … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… soruşturma numaralı dosyasına verdiği şikayet dilekçesinde müvekkilinin ürünlerinin kaybolmasının ve zarara uğramasının sorumlusunun kendileri olduğu ikrar edildiği halde müvekkilinin taleplerinin yasal yollara başvurulmaksızın karşılanmamasının taraflarınca ibretle izlendiğini, davalı/borçluya, Müvekkil Şirketin tüm zararlarının tazmin edilmesi aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı ihtarını içerir, … 18. Noterliğinden …tarih ve … yevmiye numarası ile ihtarname tanzim edilerek gönderildiğini, davalı/borçlunun işbu ihtarnameye cevap vermediğini ve herhangi bir itirazda dahi bulunmadığını, bunun üzerine davalı/Borçlu hakkında … 22. İcra Müdürlüğünün… E. takip sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, Davalı/Borçlu yanın borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, Müvekkil Şirketin ürünlerinin müşterilerine ulaşamamış olup, piyasada rekabet ettiği diğer şirketler yönünden ticari anlamda geri kalması, kendini ön plana sunamaması, … ürünlerini teşhir edememesi, satışa sunamaması sebebiyle de ticari itibarının zarar gördüğünü bu kapsamda 50.000,00-TL manevi zararının da tazmin edilmesi gerektiğini beyanla öncelikle müvekkili şirketin hukukunun korunması, davalarının sonuçsuz kalmaması ve müvekkili şirketin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunması amacıyla Davalı/Borçluya tebligat yapılmaksızın Davalı/Borçlunun taşınır ve taşınmaz tüm mal varlığı üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasına, davanın kabulüne; Davalı/Borçlunun asıl alacağa yaptığı yasal dayanaktan yoksun ve haksız itirazının iptali ile takip talebindeki şartlarla takibin devamına, Davalı/Borçlunun takibe haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle alacak miktarının %100’ü tutarında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, müvekkil şirketin uğradığı manevi zararlara karşılık olarak 50.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı/borçludan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; 15/02/2017 tarihinde göndericisi … tarafından herhangi bir değer beyan edilmeksizin içeriği beyan edilmeyen paket cinsi 6 adet 30kg/desi ve 5 adet 25 kg/desi iki kargo alıcısı …’e teslim edilmek üzere müvekkil şirkete teslim edildiğini, bunun üzerine …ve … numaralı faturalar düzenlendiğini, söz konusu kargonun 16/02/2017 tarihinde tam ve eksiksiz olarak alıcısına teslim edildiğini, mezkur taşımaya ilişkin olarak müvekkil şirketin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davaya konu olan kargonun 16/02/2017 tarihinde teslimat alıcı firma kaşe ve imzasına istinaden teslim edildiğini, kaşenin sahte olmadığının daha önce alıcı firmaya yapılmış olan teslimatlar ile karşılaştırılmak suretiyle tespit edildiğini, teslimatı yapan personelin sonrasında işten ayrılması sebebiyle ilgili personele ulaşmanın mümkün olmadığını, kamera kayıtlarında da teslimatla görevli personelin teslimat için alıcı işyerine girdiğinin de görüldüğünü, kaldı ki aynı gün içerisinde aynı personelin alıcı firmaya teslimatını gerçekleştirdiği kargolara ilişkin herhangi bir şikayet ve tazmin talebinin de bulunmadığını, günlük dağıtımda yer alan kargoların tamamının listesini içeren teslim teyit nüshası incelendiğinde de açıkça görüleceği üzere davacının kargolarının yanı sıra alıcıya aynı gün başka firmalardan gönderilen kargoların da teslim edildiğini ancak tüm listeyi gören alıcı firma tarafından teslimat hususunda bir eksiklik veya kaşe ve imzadaki herhangi bir gerçeğe aykırılıktan bahsedilmediğini, dolayısıyla ortada bir hırsızlık veya dolandırıcılık var ise bu suça alıcı firma çalışan veya çalışanlarının katıldığının tahmin edildiğini, tüm bu izah edilen olaylardan da anlaşılacağı üzere çok büyük bir dolandırıcılık olayının içinde kalan müvekkil şirketten bu denli fahiş tazminat talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, gönderen tarafından müvekkili şirkete teslimi anında kargo içeriği beyan edilmediğini kargoya ilişkin olarak herhangi bir değer gösterilmediğini ve hatta herhangi bir sevk irsaliyesi dahi ibraz edilmediğini, taşımaya ilişkin hükümler uyarınca, içeriği doğru beyan edilmeyen kargonun mahiyetinden kaynaklanan zararın göndericiye ait olduğunu, TTK 886 uyarınca tam tazminata hükmedilebilmesi için zararın meydana gelmesinde taşıyıcının kast ve pervasız davranış kusuru varlığının da ispat edilmesi gerektiğini, taşımada müvekkil şirketin kusurlu olduğu kabul edilse dahi, ağır kusur ve hile durumunun mevcut olmadığını, davacı tarafın zararına ilişkin herhangi bir fatura vs herhangi bir delil sunmadığını, davacının istemiş olduğu maddi ve manevi tazminat miktarı son derece fahiş olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun taşıyanın sınırlı sorumluluğu prensibini benimsediğini, kargonun taşıyana teslim tarihindeki kura göre 1 ÖÇH = 4,97.TL olduğundan müvekkil şirketin tazmin sorumluluğunun gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 4,97-TL x 8,33 SDR x 55 kg/desi= 2.277,00-TL ile sınırlı olduğunu, davacının manevi tazminat taleplerinin şartlarının oluşmadığını, davanın teslimatı yapan personel …’a ihbar edilmesini talep ettiklerini beyanla davanın reddine, haksız ve kötüniyetli başlatılan takip nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, ihtiyati haciz talebinin reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davalı tarafından takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı, taraflar arasındaki taşıma ilişkisine konu … VE … kargo numaralı gönderilerin dava dışı gönderilene teslim edilip edilmediği, gönderilerin muhtevasının ve değerinin ne olduğu, davalının dava konusu gönderilerin teslim edilmemesi nedeniyle ortaya çıktığı iddia olunan zarardan taşıyıcı sıfatıyla sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sınırlı sorumluluk hükümlerinin somut olayda uygulama alanı bulup bulamayacağı ve zarar tutarının ne olduğu, manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı,icra inkar ve kötüniyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 22.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celbedilmiş, … 9.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celbedilmiş, davacı şirketin İTO kaydı dosyamız arasına alınmış, tarafların ve dava dışı …nin ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 22.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 77.648,96-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
… 9.Asliye Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve dosyanın incelenmesinde; katılanların …Anonim Şirketi, …ve …, sanığın …, suç tarihinin 16/02/2017, sanığın üzerine atılı suçun hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma olduğu ve Mahkemenin 20/11/2020 tarihli kararı ile sanığın üzerine atılı suçtan neticeten 1 yıl 3 ay hapis ve 2.000,00-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen kararın 10/02/2021 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 25/10/2018 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için tarafların ve dava dışı …’nin 2017 yılı Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bir SMMM ve bir taşma ve lojistik uzmanı bilirkişisi vasıtasıyla mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda SMMM … ve Lojistik ve Taşıma Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi … tarafından tanzim edilen 01/07/2019 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında taşıma sözleşmesinin ihtilafsız olduğu, Davalının davacıya ait 11 koli-94 adet cep telefonu emtiasının taşımaya aldığı; taşıma alınan emtianın taşıma süreci sonunda gönderilene teslim edilmediği, Davalının şikayetinde de belirtildiği gibi adam ve yardımcısının ağır kusuru gözetilerek, zayi – kayıp emtia sebebi ile davacının 76.610,00-TL zarara uğradığı, Davacının zararından davalının TTK m.879 ve m.886 hükümleri gereği tam tazminatla sorumlu olduğu, dava dışı gönderilene dayanak iki adet fatura konusu emtianın teslim edilmediğinin dava dışı gönderilen ticari defter kayıtları ile de teyit edildiği görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizin 12/12/2019 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Dosyanın … nolu kasa evrakı içeriğindeki belge asıllarıda eklenmek suretiyle önceki bilirkişi heyetine tevdiine ve davalı vekilinin itirazları doğrultsunuda ek rapor alınmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda SMMM… ve Lojistik ve Taşıma Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi …tarafından tanzim edilen 14/02/2020 teslim tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; kök rapor inceleme ve değerlendirmeleri sırasında sayın mahkemeye deliller arasında sunulan kasa evrakı taşıma ve sevk belgelerinin eksik incelendiği, bu nedenle taşımaya alınan yükün gönderilene teslim edilmediği kanaatine varıldığı, oysa dosyada dava konusu her iki kargo evrakı ile toplam 11 koli emtianın alıcısına – gönderilene kaşe ticaret unvanı ve imza karşılığı teslim edildiğinin sunulan evraktan anlaşıldığı, teslim etmeme yönünde savcılık şikayeti ve sair deliller karşısında bu taşıma irsaliyesine itibar edilmesi gerektiği, ihbar olunan-gönderilenin şikayet ve sair iddialara karşın, taşıma irsaliyelerinde yer alan kaşe ve imzalara itiraz etmediği, bu durumda söz konusu 11 koli-iki seferlik kargonun teslim edildiğinin değerlendirildiği, Davacının TTK m.875 kapsamında taşıma süreci sonunda kayıp-zayi-hasar veya sair zarar iddiası sabit olmadığı görüşü bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; davacının taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında 2 adet gönderisinin dava dışı şirkete teslim edilmemesi üzerine uğradığı zararın tahsili talebiyle davalı/borçlu hakkında takip başlattığı, davalı/borçlunun takibe itiraz etmesi sonucu takibin durduğu, davacının da davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile icra-inkar ve manevi tazminat talepli eldeki davayı açtığı, davalının ise davacı tarafından dava dışı şirkete gönderilen kargonun 16/02/2017 tarihinde teslimat alıcı firma kaşe ve imzasına istinaden teslim edildiğini, kaşenin sahte olmadığının daha önce alıcı firmaya yapılmış olan teslimatlar ile karşılaştırılmak suretiyle tespit edildiğini, bu nedenle sorumluluğun bulunmadığını, ayrıca gönderen tarafından müvekkili şirkete teslimi anında kargo içeriği beyan edilmediğini kargoya ilişkin olarak herhangi bir değer gösterilmediğini ve hatta herhangi bir sevk irsaliyesi dahi ibraz edilmediğini, taşımaya ilişkin hükümler uyarınca, içeriği doğru beyan edilmeyen kargonun mahiyetinden kaynaklanan zararın göndericiye ait olduğunu, bir an için zarardan sorumlu oldukları düşünülse dahi Türk Ticaret Kanunu’nun taşıyanın sınırlı sorumluluğu prensibini benimsediğini, kargonun taşıyana teslim tarihindeki kura göre 1 ÖÇH = 4,97.TL olduğundan müvekkil şirketin tazmin sorumluluğunun gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 4,97-TL x 8,33 SDR x 55 kg/desi= 2.277,00-TL ile sınırlı olduğunu savunmuştur. Öncelikle taraflar arasında taşıma sözleşmesi bulunduğu, bu taşıma sözleşmesi kapsamında davacının dava dışı şirkete gönderilmek üzere 6 adet 30kg/desi ve 5 adet 25 kg/desi olmak üzere toplam 11 adet koliyi teslim ettiği ve … ve …kargo teslim alındı belgesi düzenlendiği ve …’ın olay tarihlerinde davalı şirkette çalıştığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf taraflar arasındaki taşıma ilişkisine konu … VE … kargo numaralı gönderilerin dava dışı gönderilene teslim edilip edilmediği, gönderilerin muhtevasının ve değerinin ne olduğu, davalının dava konusu gönderilerin teslim edilmemesi nedeniyle ortaya çıktığı iddia olunan zarardan taşıyıcı sıfatıyla sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sınırlı sorumluluk hükümlerinin somut olayda uygulama alanı bulup bulamayacağı ve zarar tutarının ne olduğu, manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taşıyıcının sorumluluğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 875 vd. Maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre Zıya veya hasar ile gecikmeden doğan zarardan sorumluluk TTK’nın 875.maddesinde düzenlenmiştir. TTK md.875: ”(1)Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
(2)Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.
(3)Gecikme halinde herhangi bir zarar oluşmasa da taşıma ücreti gecikme süresi ile orantılı olarak indirilir; meğerki, taşıyıcı her türlü özeni gösterdiğini ispat etmiş olsun.” şeklindedir. Yardımcıların kusuru ise TTK’nın 879.maddesinde düzenlenmiştir. TTK md.879: ”(1)Taşıyıcı,
A)Kendi adamlarının,
B)Taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.” şeklindedir. Yine Sorumluluğu sınırlama hakkının kaybı ise TTK’nın 886.maddesinde düzenlenmiştir. TTK md.886: ”Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879.maddede belirtilen kişiler, bu kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.” şeklindedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi gereği kural olarak, hukuk hakimi ceza mahkemesinde verilen beraat kararıyla bağlı değilse de, Ceza Mahkemesinin maddi vakıanın (haksız fiilin) davalı tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin olgu tespiti ve sonucunda verdiği, kesinleşen mahkumiyet hükmü hukuk hakimini bağlar.
Somut olayda; ihbar olunan …’ın olay tarihinde davalı şirkette çalıştığının Mahkememizce tespit edildiği, keza davaya konu olay ile ilgili olarak … 9.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada dosyamız ihbar olunanı …’ın sanık olarak yargılandığı ve üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan neticeten 1 yıl 3 ay hapis ve 2.000,00-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen kararın 10/02/2021 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiğinin tespit edildiği, bir an için dava konusu her iki kargo evrakı ile toplam 11 koli emtianın alıcısına – gönderilene kaşe ticaret unvanı ve imza karşılığı teslim edildiğinin taşıma irsaliyesi ile sabit olduğu ve bu nedenle taşıma irsaliyesine itibar edilerek davacının TTK m.875 kapsamında taşıma süreci sonunda kayıp-zayi-hasar veya sair zarar iddiası sabit olmadığı görüşü düşünülse dahi, yukarıda yer alan TBK md.74’de belirtildiği üzere, Ceza Mahkemesinin maddi vakıanın (haksız fiilin) davalı tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin olgu tespiti ve sonucunda verdiği, kesinleşen mahkumiyet hükmünün hukuk hakimini bağlayacağı, davaya konu olayda da … 9.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada sonucunda … hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verildiği, verilen kararın istinaf edilmeden kesinleşmesi nedeniyle Mahkememizi bağladığı, davalının adam ve yardımcısının ağır kusuru gözetilerek, zayi – kayıp emtia sebebi ile davacının 76.610,00-TL zarara uğradığı, davacının zararından davalının TBK md.74, TTK md.875, 879 ve 886 maddeleri gereğince tam tazminatla sorumlu olduğu, davacının uğradığı zararın tahsili talebiyle davalıya takip öncesinde noter kanalıyla ihtarda bulunduğu dolayısıyla davalıyı temerrüde düşürdüğü Mahkememizce tespit edildiğinden (davacının davalıya ihtarının tebliği ve ihtarda belirtilen sürenin bitimi olan 25.04.2017 tarihinden takip tarihi olan 09.05.2017 tarihine kadar- 14 gün- 76.610,00-TL/100×9.00/365×14=264,46-TL), yukarıdaki açıklanan nedenlerle Mahkememizce davanın kısmen kabulü ile; davalının … 22.İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 76.610,00-TL asıl alacak ve 264,46-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 76.874,46-TL yönünden iptali ile, takibin 76.610,00-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla birlikte devamına, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir. Davacının alacağı haksız fiile dayalı ve likit niteliğe haiz olmadığından yasal şartları oluşmayan icra-inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiştir. Yine davacı vekili dava dışı şirkete teslim edilmeyen cep telefonları nedeniyle ürünlerinin müşterilerine ulaşamadığını, piyasada rekabet ettiği diğer şirketler yönünden ticari anlamda geri kalması, kendini ön plana sunamaması, Şok Markette ürünlerini teşhir edememesi, satışa sunamaması sebebiyle de ticari itibarının zarar gördüğünü belirterek 50.000,00-TL manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de kargoya verilen eşyaların teslim edilmemiş olmasının TBK 58.maddesi anlamında kişilik haklarının ihlali olarak nitelendirilemeyeceğinden manevi tazminat isteminin de reddine karar verilmiştir. (Benzer içtihat Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 17/06/2020 tarih, 2019/4491 Esas ve 2020/2982 Karar sayılı ilamı)
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalının … 22.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 76.610,00-TL asıl alacak ve 264,46-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 76.874,46-TL yönünden İPTALİ ile, takibin 76.610,00-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
2-Davacının icra-inkar tazminatının alacak likit olmadığından reddine,
3-Davacının manevi tazminat isteminin REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 5.251,29-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 2.179,93-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 3.071,36-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 10.793,68-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 774,50-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.300,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 2.179,93-TL peşin harç, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 204,00-TL posta masrafı olmak üzere toplam 4.215,33-TL yargılama giderinin davadaki kabul oranına göre %60’ının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-HMK 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avanslarından geriye kalan kısımlarının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı vekili ve ihbar olunan Şok Marketler vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/04/2021

Katip … ¸

Hakim … ¸