Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/532 E. 2018/267 K. 21.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/532 Esas
KARAR NO : 2018/267
DAVA : İtirazın İptali (Rücu- Halefiyet İlişkisinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2017
KARAR :USULDEN RED- GÖREVSİZLİK
KARAR TARİHİ : 21/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile aleyhine yürütülen icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine yasal süresi içinde itiraz ettiğini, takibin durduğunu, 09/06/2016 tarihinde … sevk ve idaresindeki …plakalı araç ile …doğru seyir halinde iken Kadason A kapısından çıkan araçlara yol vermek için duran araçları sollayarak bölünmüş yolda karşı yoldan gelen araç yoluna girip seyrine devam ederken… sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sol yan ön kapı kısmına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında kazanın oluşmasında sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, … plakalı araç sürcüsü …’un 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 56/1-a maddesi şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamamak kuralını ihlal ettiğinden kusurlu olduğunu ve ehliyetsiz olduğunu, ayrıca sigorta poliçesinin bulunmadığının tespit edildiğini, … plakalı aracın hasarının … nolu sigorta poliçesi kapsamında müvekkil şirket tarafından karşılandığını, olay anında poliçesi bulunmayan ve kural ihlali yaparak kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın sürücüsünün ehliyetsiz olduğundan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlar B 4. Maddesi gereğince 3. Şahıslara ödenmek zorunda kalınan 9.707,56 TL’nin ödenmesi için davalıya rücu talebinin iletildiğini, bu ihtara rağmen herhangi bir ödeme yapmayan borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından takip başlatıldığını ancak davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edip takibi durduğunu, taraflarına bugüne kadar herhangi bir ödeme de bulunulmadığını beyan ederek fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak koşuluyla öncelikli olarak davalı yana ait bulunan … plaka sayılı araç ile mahkemece tespit edilecek davalı adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul malların 3. Kişilere devrinin önlenmesi amacıyla kaydına ihtiyat-i tedbir konulmasına, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyası ile başlatılan takibe davalının yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaliyle takibin devamına, davalı/borçlunun iş bu haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı taraftan herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. Davalı tarafın 6100 S. HMK m. 128 kapsamında süresinde cevap vermemenin sonucu olarak iddia olunan vakıaları tamamen inkar etmiş sayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir.
Hukuk mahkemelerinin hangileri olduğu ve bunların kuruluşu 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 4 ve 5 inci maddelerinde düzenlenmiştir.
Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre asliye hukuk mahkemeleri, sulh hukuk mahkemelerinin görevleri dışında kalan ve özel hukuk ilişkilerinden doğan her türlü dava ve işler ile kanunların verdiği diğer dava ve işlere bakar. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2 nci maddesiyle de teyit edilmiştir. Anılan maddenin ikinci bendi Hukuk Muhakemeleri Kanununda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğunu vurgulamıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri de 5235 sayılı Kanunun üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinin 1 numaralı bendi uyarınca bu mahkemeler, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Bir davanın ticari nitelikte olup olmadığı, bir diğer ifade ile asliye ticaret mahkemesinde görülüp görülmeyeceğinin belirlenmesi işi de Türk Ticaret Kanununun 4 üncü madde-sinde gösterilen ilkelere göre yapılmalıdır. Öğretide de benimsenen görüşe göre ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrılmaktadır. Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin 1 inci bendinin (a) alt bendi uyarınca bu Kanunda düzenlenen hukuk davaları mutlak ticari davalardır. Nispi ticari davalar ise konusu ne olursa olsun, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarıdır (TTK.m.4/1). Kanuni düzenleme uyarınca sadece mutlak ya da nispi ticari davalar asliye ticaret mahkemesinde görülürken, bunlar dışında kalan davalar (istisnalar saklı kalmak kaydıyla) asliye hukuk mahkemelerinde görülmelidir.
Dava; haksız fiilden kaynaklanan halefiyete dayalı sigorta ödemesinden doğan rücuen tazmin davasıdır.
Mahkememiz dosyasının incelenmesinde; davacının, sigortalısı olan…nedeni ile 3. kişilere yaptığı ödemenin haksız fiilden kaynaklanan halefiyet ilkesi gereği davalıya kusuru nedeni ile rücu edildiği, sigortalının tacir olmadığı görülmüş ve uyuşmazlığın davacı ile davalı arasında haksız fiilden kaynaklandığı ve halefiyet temelli olduğu değerlendirilmiştir. Halefiyet davası, ticari dava olarak nitelendirilemez. Bu dava sigortalının sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir.
Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; 6100 Sayılı HMK.nun 1. maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, m. 2 gereğince asliye hukuk mahkemelerinin de görevi belirlendiğine göre; aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır. Mahkememiz davaya bakmakla görevsiz olup, bu dava şartı noksanlığının sonradan giderilmesi de mümkün olmamakla, davanın saptanan dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının mahkememizin görevsiz olması nedeniyle usulden reddine,
2-HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3- Yargılama giderlerinin görevli mahkemesince hüküm altına alınmasına,
4- HMK 20 maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair, tarafların yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
Hakim …
¸e-imzalıdır