Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/515 E. 2019/658 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/515 Esas
KARAR NO: 2019/658

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 05/06/2017
KARAR TARİHİ: 11/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; davalılardan sürücü …’ ün sevk ve idaresindeki … plakalı araç 25/04/2017 tarihinde müvekkillerinin yaşadığı evin önünde bulunan ara sokak niteliğindeki Barış Cad. 24. Sk. Üzerinde seyir halindeyken park halindeki aracın sol arka kısmından karşıya geçmek isteyen müvekkili …’ e çarpmış, çarpma sonrası müvekkili …’ in sağ ayağından yaralandığını, ve sağ ayakta tibia şaft frkaturu kırığının oluştuğunu, yine bu kaza nedeniyle vücudun çeşitli yerlerinde doku zedelenmesi, erezyonu ve deformasyonların oluştuğunu, kaza nedeniyle tanzim edilen trafik tutanağında müvekkili …’ in asli kusurlu bulunduğunu, kazaya sebebiyet veren araç sürücüsü …’ e ise herhangi bir kusurun atfedilmediğini, tanzim edilen tutanaktaki tespitlerin hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, kaza ile ortaya çıkan zararlardan davalı … araç sürücüsü olarak ve maliki olarak diğer davalı …. Sigorta Kooperatifi de aracın ZMMS sigortacısı olarak sorumlu olduğunu, davalı … şirketine sorumlu olduğu sigorta teminatı kapsamında zararlarının hesaplanarak taraflarına yatırılması için … Noterliğinin … yevmiye nolu 09/05/2017 tarihli ihtarnamesi keşide edilmiş ve 12/05/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak davalı … şirketince herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili … bakımından kaza sonucunda oluşan maluliyet ve gelecekti iş gücü kaybı nedeniyle oluşan maddi zarar olarak şimdilik 100,00-TL maddi tazminatın davalı …’ den olay tarihinden itibaren davalı …. Sigorta Kooperatifi’ nden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve davalı … şirketi bakımından poliçe limiti ile sınırlı olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Müvekkili … bakımından, 40.000,00-TL manevi tazminatın ise olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan …’ den tahsiline, müvekkili … bakımından gerek işten ayrılmak zorunda kalmasından ötürü uğradığı kazanç kaybı gerek ise kaza sonucunda müvekkilin oğlu …’ e meydana gelen maluliyet ve gelecekteki iş gücü kaybı nedeniyle destekten yoksun kalınma bakımından oluşan maddi zarar olarak şimdilik 100,00-TL maddi tazminatın davalı …’ den olay tarihinden itibaren davalı …. Sigorta Kooperatifi’ nden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketi bakımından poliçe limiti ile sınırlı olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, müvekkillerden … bakımından 30.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan …’ den tahsiline, kazaya karaşın … plakalı aracın trafik kaydına aracın devrini engellemek amacıyla dava sonuçlanıncaya kadar bila teminat ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA /
Davalı …’ ün davaya cevap dilekçesi özetle; davaya konu olayın …’ n de gerçekleşmiş olduğunu, şahsının ve davacıların yerleşim yeri adresinin Kocaeli olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduğunu, kazanın meydana geliş şekli ve somut deliller irdelendiğine şahsının kusursuz olduğunu, yürütülen Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın … soruşturma dosyasında 02/06/2017 tarih, …karar sayılı kararı ile kovuşturulmaya yer olmadığına karar verildiğini, olay sonrası üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, iddia olunan zarar ile kaza arasında illiyet bağının bulunmadığını davacının annesinin bakım ve gözetim yüklülüğünü yerine getirmediğini, trafik ve araç kullanımı konusunda uzmanlığının bulunduğunu, davacının sağlık durumunun iyi olduğunu, yetki itirazının kabulünü, davanın reddini, tüm masrafların davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … Şirketine yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından, H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.

DELİLLER:
Trafik kaydı, tedavi evrakları, soruşturma dosyası, hasar dosyası, sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları ve taraflarca gösterilen diğer deliller toplanmıştır.
Adli tıp kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ nin 08/04/2019 tarihli adli tıp raporu özetle; A) Davalı …’ün kusursuz,
B) Mağdur yaya …’in davranış faktörlerinin %100 (yüzde yüz) oranında etken olduğu kanaatini bildiririlmiştir.
Davalı Tanığı … Mahkememiz 18/04/2019 tarihli duruşmasında alınan beyanında; Ben olay günü çarpma anını görmedim fakat dükkanımda iken bir fren sesi duydum, dışarı çıktığımda …’in arkadaşım Hüseyin Yolbilir’in kucağında oludğunu gördüm, çocuğa araba vurduğunu söyledi, ben kaza anını net olarak bilmiyorum, bilgi ve görgüm bundan ibarettir demiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeniyle 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 49 maddesi kapsamında haksız fiil failine, 2918 Sayılı Kanun’un 85 maddesi kapsamında işletene ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi ve manevi tazminat talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne oluğu, davacı …’in yaralanması nedeniyle sürekli iş göremezlik zararı ile manevi zararının oluşup oluşmadığı, davacı … ‘in, diğer davacı …’in yaralanması nedeniyle talep edilebilir bir maddi zararının ve manevi zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise maddi ve manevi tazminat tutarlarının ne olduğu, bu zararın davalılardan talep edilip edilemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
6098 Sayılı Kanun’un 49 maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Anılan düzenlemeler, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; hükme esas almaya elverişli, denetime açık, teknik açıdan yeterli, bilimsel verilere göre hazırlanmış Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen kusur raporuna göre; dava konusu kazanın meydana gelişinde davalı … şirketine sigortalı aracın sürücüsü ve işleteni olan davalı …’ ün kusursuz olduğu, mağdur yaya …’in davranış faktörlerinin %100 (yüzde yüz) kazanın meydana gelişinde etken olduğu, maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden yasal şartların oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Her ne kadar kısa kararda sehven davanın miktar itibariyle kesin olduğu tutanağa geçirilmiş ise de, bu hata kanun yoluna başvuru hakkını ortadan kaldırmayacağından ve dava manevi tazminat talebi yönünden miktar itibariyle kesin olmadığından gerekçeli kısa kararda bu hata düzeltilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;

H Ü K Ü M /
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesap olunan 44,40.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 239,77 TL harçtan mahsubu ile bakiye 195,00 TL artan harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince; davacı …’in red edilen maddi tazminat talebi yönünden hesap olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak red sebebi ortak olan davalılar … Kooperatif ve …’e verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince; davacı … ‘in red edilen maddi tazminat talebi yönünden hesap olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak red sebebi ortak olan davalılar .. Kooperatif ve …’e verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince davacı … ‘in red edilen manevi tazminat talebi yönünden hesap olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince davacı …’in red edilen manevi tazminat talebi yönünden hesap olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı davalı … vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır