Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/513 E. 2019/524 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/513 Esas
KARAR NO: 2019/524

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 02/06/2017
KARAR TARİHİ: 23/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle;25/08/2014 tarihinde meydana gelen kazada, kimliği belirlenemeyen motosiklet sürücüsünün sevk ve idaresindeki araçla yaya konumundaki müvekkili …’ in yaralanarak iş göremez hale geldiğini, Viranşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın …soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatılmışsa da kolluk kuvvetlerinin tüm aramalarına rağmen dava konusu tarfik kazasının gerçekleşmesine neden olan aracın plakası ve sürücüsünün tespit edilemediğini, olay yeri kaza tespit tutanağının tanzim edilmediğini, … için 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalıdan tahsilini, yargılama sonucunda müvekkili için kalıcı iş göremezlik tazminatının maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 2.500,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsilini ile birlikte yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA /
Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesi özetle; davacının yargılama öncesinde maluliyet tazminatının tazmini adına müvekkili kuruma eksik belgelerle ile başvuruda bulunduğunu, davacıya 29/05/2017 tarihinde yapılan 5.516,00-TL maluliyet tazminatı ödemesi kapsamında davacı tarafından imzalan ibraname ile Kurumun sorumluluğunun ortadan kalktığını, ek tazminat başvurusu müvekkil kuruma yapılmadığından, ek tazminat talebi için başvuru şartı yerine getirilmeden ikame edilen iş bu davanın usulden reddini, plakası tespit edilmeyen araçların ispatının somut delillere dayanması gerektiğini, davaya konu kazaya karışan plakası tespit edilemeyen araç sürücüsü ve zarar gören yayanın kusur oralarının tespit edilmesinin gerektiğini, davaya konu maluliyetin tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, …nın sorumluluğunun poliçedeki teminat limitinin ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacı vekilince geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davacı tarafın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talebinin haksız olup reddi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

DELİLLER:
Trafik kaydı, tedavi evrakları, soruşturma dosyası, hasar dosyası, sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları ve taraflarca gösterilen diğer deliller toplanmıştır.
Bilirkişinin 06/03/2019 teslim tarihli raporunda; kusur durumu değerlendirildiğinde; plaka ve sürücüsü tespit edilemeyen motosiklet sürücüsünün olayda % 75 oranında kusurluğu olduğunu, davacı mağdur yaya …’ in kendi yaralanması ile neticelenen dava konusu olayda % 25 oranında tali derecede kusurlu olduğunu, aktüerya yönünden değerlendirmede; davalı sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemenin güncellenerek zarardan tenzil edildiği, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 6.269,51-TL olduğu, davacının talep edebileceği bakiye sürekli iş göremezlik zararının 53.965,10-TL olduğu sonuç ve kanaatini bildirmiştir.
Davacı vekilinin 06/03/2019 havale tarihli talep arttırım dilekçesi ile talep edilebilecek bakiye alacak miktarının 6.269,51-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 53.965,10-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 60.234,61-TL olduğu, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi ve 5634 Sayılı Kanun’un 14. maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi tazminat talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının dava konusu kaza nedeniyle sürekli iş göremezlik zararına uğrayıp uğramadığı, uğramış ise maddi zarardan davalının sorumlu olup olmadığı, kazada kusur durumunun ne olduğu, davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarının ne olduğu noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesinde; ” Bu Kanunun 13’üncü maddesi, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10.7.2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21.12.1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde … oluşturulur. Hesaba;
a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, …” başvurulabileceği öngörülmüştür.
Anılan düzenlemeler, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu kazanın meydana gelişinde plaka ve sürücüsü tespit edilmeyen motosiklet sürücüsünün %75 kusurlu olduğu, davacının ise %25 oranında kusurlu olduğu, hükme esas almaya elverişli, denetime uygun ve bilimsel yöntemlere göre hazırlanmış teknik açıdan yeterli 06/03/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının geçici iş göremezlik zararının 6.269,51-TL olduğu, davacının sürekli iş göremezlik zararının 53.965,10-TL olduğu, davacının bu zararından davalı …nın ise 2918 Sayılı Kanunun 97 ve devamı ile 5684 Sayılı Kanunun 14. Maddesi kapsamında sorumlu olduğu anlaşılmakla; Davanın 06/03/2019 tarihli talep arttırım dilekçesi ile talep edilen tutar üzerinden kabulü ile, 60.234,61-TL maddi tazminatın 09/02/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlike davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;

H Ü K Ü M /
Davanın 06/03/2019 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesi ile talep edilen tutar üzerinden KABULÜ ile 60.234,61-TL maddi tazminatın 09/02/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birliket davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 4.114,62-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40-TL nispi harç ile 194,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 3.889,22-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL peşin harç ile 194,00-TL tamamlama harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 6.975,81-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 786,15-TL posta, tebligat, bilirkişi ücreti toplamı 2.186,15-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır