Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/498 E. 2021/283 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/498 Esas
KARAR NO : 2021/283

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2017
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin, dava dışı … Bankası A.Ş.’den 1.098.762,17-TL karşılığında, bankanın … A.Ş.’den olan alacağını temlik aldığını, temellük edilen alacağın tahsili için … 4 İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe konu borcun ödenmesi amacıyla davalı ile 07/02/2001 tarihli protokol yapıldığını, protokol kapsamında tamamı 07/02/2001 tanzim tarihli olan toplam 1.300.000,00-USD bedelli 13 adet bononun … tarafından müvekkiline teslim ediliğini, davacı şirketin 14/09/2001 tarihinde İsviçre’de bulunan … Şirketi ile kredi sözleşmesi yaptığını, sözleşme kapsamında 1.739.035,00-USD kredi kullanıldığını, kredi sözleşmesine ile her yıl kredi devam ettikçe ödenmeyen anaparanın %3’ü kadar komisyon ödeneceğinin, her yıl USD Libor %9 faiz ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacının Hulusi tarafından protokol ile kendisine verilen bonolardan toplam 1.290.000,00-USD bedelli 11 adedini, yabancı şirketten kullandığı kredi gerinin ödemesi amacıyla cirolayarak … firmasına verdiğini, … Şirketi’nin de bu 11 adet bonoyu tahsil cirosu ile …’na verdiğini, bonoların vadesinde ödenmemesi nedeniyle … tarafından … 8 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı btakibi ile Hulusi aleyhine takibe girişildiğini, davalının iş bu takipten sonra … 6 Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davası ile menfi tespit davası açtığını, mahkemece 06/02/2004 tarihinde menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı verildiğini, bonoların tahsilini engelleyen tedbir kararı nedeniyle, … firmasının tahsilatının 13 yıl geciktiğini, kendisinin bu bonoları Bardon şirketine kredi borcunun geri ödemesi amacıyla verdiğini, bonoları dolayısıyla kredi alacağını tahsil edemeyen … şirketine davacının faiz ödemek zorunda kaldığını, … 6 Aslite Ticaret Mahkemesi’nde devam eden yargılama sonucu davanın reddedilmesi neticesinde … şirketi’nin takipte tahsilat yapabildiği, ancak bu takipte tahsil edilen temerrüt faizi … Şirketi’nin zararını karşılamadığından, davacının .. ile 06/06/2008 tarihli ek anlaşma yaptığını, bonoların vadesinde ödenmemesi nedeniyle tahakkuk eden 2.440.125,23-USD temerrüt faizinden, icra dosyasından tahsil edilen 777.475,56-USD faizin mahsubu ile 1.662.667,67-USD gecikme faizinin ödenmesi amacıyla davacı tarafından … Şirketine her biri 55.422,00-USD bedelli 30 adet bono verildiğini; yine davalı tarafından davalıya verilen 31/10/2002 ödeme tarihli 150.000,00-USD bedelli, 29/11/2002 ödeme tarihli 152.881,00-USD bedelli bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti için … 6 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığını, bu davada da ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davacının kendisine verilen bu bonolara güvenerek dava dışı … şirketinden kullanılan kredinin geri ödenmesi amacıyla 14/09/2001 tanzim 31/10/2002 ödeme tarihli 150.000,00-USD bedelli bonoyu keşide ederek verdiğini, bunu davalının kendisine verdiği aynı tarihli bononun zamanında ödeneceğine güvenerek yaptığını, davalının bonoları ödemediği gibi menfi tespit davası açtığını ve tedbir kararı aldığını, yapılan yargılama sonucunda … 6 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında görülen davanın redddedildiğini, davanın reddinin ardından kendilerince anılan bonoların … 12 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe konulduğunu, davalının bu takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine … 8 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı davası ile davalı aleyhine itirazın iptali davası açıldığını, bu dosyanın … 6 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…(bozma öncesi 2004/92 esas) esas sayılı dosyası ile birleştiğini, Yapılan yargılama sonucunda mahkemece davanın asıl alacak yönünden tamamen faiz yönünden kısmen kabul edildiğini, devam edilen takip sonucu 250.955,40-TL asıl alacak, 20.282,62-TL takip öncesi faiz ve 158.014,24-TL takip sonrası faiz tahsil edildiğini, tahsil tarihinde bu tutarların USD cinsinden karşılığının 146.445,49-USD olduğunu, bu tutarın da … Şirketine verildiğini, ancak davacının takip konusu bonoya güvenerek dava dışı … şirketi’ne keşide ederek verdiği 150.000,00-USD’lik bononun ödenemediğini, bu nedenle davacının dava dışı … şirketi ile 22/10/2015 tarihli borç tasfiye sözleşmesi yaptığını, ve 280.272,80-USD gecikme faizinin ödenmesi amacıyla Bardon şirketine 6 ayrı bono verildiğini; yine davalı tarafından davacıya verilen tanzim tarihi olmayan, 30/09/2002 vadeli 150.000,00-USD bedelli bir bono bulunduğunu, davacının bu bonoya dayalı olarak davalı aleyhine … 4 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibi ile ilamsız takip başlatıldığını, bu takibe davalının itiraz ettiğini, itiraz üzerine … 4 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı davası ile davalı aleyhine itirazın iptali davası açıldığını, bu davanın da … 6 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/151(bozma öncesi 2004/92 esas) esas sayılı dosyası ile birleştiğini, yapıla yargılama sonucunda davanın kabul edildiğini, kararın akabinde takibe devam edilerek, 249.955,40-TL ana para ve 102.524,14-TL faiz tahsil edildiğini, tahsil edilen tutarın tahsil tarihindeki USD karşılığının 125.903,03-USD olduğunu, bu paranın da … Şirketine ödendiğini, zira davacının davalı tarafından kendisine verilen bononun zamanında ödeneceğine güvenerek dava dışı … şirketine kendi kredi borcuna istinaden 14/09/2009 tanzim 30/09/2002 ödeme tarihli 150.000,00-USD bedelli bono verdiğini, ancak bu tutar gecikme faizini karşılamadığından Bardon Şirketi ile 04/08/2015 tarihli borç tasfiye sözleşmesi yapıldığını ve dava dışı şirketin bu ödeme ile karşılanmayan 298.337,43-USD zararının ödenmesi amacıyla dava dışı şirkete 6 ayrı bono verildiğini beyanla; … 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin (… eski esas) … esas sayılı davasında … şirketi adına hukuki yardım için avukata ödenen 100.000,00-TL’nin, aynı bonolara dayalı olarak davalının … 8. İcra Hukuk Mahkemesi’nde yaptığı itiraz nedeniyle Bardon şirketi tarafından kendi avukatına ödenen ve sonradan davacıdan rücuen tahsil edilen 75.000,00-USD(şimdilik 10.000,00-USD’sinin)’nin, davacının bonoların geç ödenmesi nedeniyle, Bardon şirketi ile aralarındaki kredi sözleşmesine istinaden dava dışı şirkete verdiği ve aşkın zarar mahiyetindeki toplam 1.662.667,67-USD bedelli bonoların bedelinin(şimdilik 120.000,00-USD’sinin)’nin ve 50.000,00-TL manevi tazminatın; … 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … esas sayılı davasında hukuki yardım için avukata ödenen 40.000,00-TL(şimdilik 10.000,00-TL’sinin)’nin, … şirketi ile aralarındaki kredi sözleşmesine istinaden dava dışı şirkete verdiği ve aşkın zarar mahiyetindeki toplam 280.272,80-USD bedelli bonoların bedelinin(şimdilik 150.000,00-USD’sinin)’nin ve 10.000,00-TL manevi tazminatın; … 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … esas sayılı davasında hukuki yardım için avukata ödenen 40.000,00-TL(şimdilik 10.000,00-TL’sinin)’nin ve … şirketi ile aralarındaki kredi sözleşmesine istinaden dava dışı şirkete verdiği ve aşkın zarar mahiyetindeki toplam 298.337,43-USD bedelli bonoların bedelinin(şimdilik 15.000,00-USD’sinin)’nin dava tarihinden işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte hüküm altına alınmasını, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 28/12/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile; Mahkemenizin 2010/151E,2014/53K(eski 2004/92E,2008/304K) sayılı dosyanın konusu bonolar için tazmini istenilen munzam zarar miktarının 120.000USD’den 1.662.667,67USD’ye ıslah ettiklerini, bu miktarın ıslah tarihinden bankaların uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte ödenmesini talep ettiklerini, Mahkemenizin 2010/151E,2014/53Kesas sayılı dosyasıyla birleşen 2005/511E sayılı dosyanın konusu 31.10.2002 tarihli ve 150.000.-USD tutarlı bono için istenilen munzam zarar miktarını 15.000USD’den 280.272,80USD’ye ıslah ettiklerini, bu miktarın ıslah tarihinden bankaların uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte ödenmesini talep ettiklerini, dava konusu 30.09.2002 tarihli ve 150.000.-USD tutarlı bono için istenilen munzam zarar miktarını 15.000USD’den 298.337,43USD’yeıslah ettiklerini, bu miktarın ıslah tarihinden bankaların uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte ödenmesini talep ettiklerini, haksız yere açılan davalar dolayısıyla davacının gördüğü tazmini istedikleri maddi zarar miktarlarından; Avukat …’e ödenen vekalet ücreti dolayısıyla görülen maddi zarar miktarını 30.000-TL den 100.000TL’ye ıslah ettiklerini, bu miktara 16.10.2015 tarihinden itibaren avans faiz talep ettiklerini, Avukat …’e ödenen vekalet ücreti dolayısıyla görülen maddi zarar miktarını 10.000.-USD’den 75.000.USD’ye ıslah ettiklerini, bu miktara ödeme tarihinden itbaren bankaların uyguladığı en yüksek mevduat faizi talep ettiklerini, Davalının … 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin …,…K sayılı dosyasıyla birleşen aynı mahkemenin …Esas sayılı dosyasıyla haksız yere menfi tespit davası ikame etmesi ve bunun yanında haksız yere İhtiyati Tedbir koydurması sonucu davacı şirketin avukatlarına 40.000.-TL vekalet ücreti ödemek zorunda kaldıklarını, 10.000.-TL üzerinden kısmi olarak açtıkları davayı 30.000.-TL ıslah ederek 40.000.-TL çıkarttıklarını, Islah edilen tutara ödeme tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili davaya cevap dilekçesi özetle; Mahkememiz dosyasından verilen ihtiyati tedbire ilişkin itirazlarının kabulü ile mektuplar üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasını, davanın husumetten reddini, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davacı taleplerinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava; tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, Mahkememizin 2010/151 Esas sayılı dosyasında verilen ve haksız olduğu iddia edilen ihtiyati tedbir kararından dolayı, davacının maddi ve manevi zararının varlığı, miktarı; mahkememizin 2010/151 esas sayılı dosyası ve bu dosya ile birleşen mahkememizin 2005/511 esas, … 8 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas ve … 4 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyalarına konu bonolardan ötürü davalının kusurlu temerrüdü nedeniyle oluşan, faizi aşan munzam zararın varlığı, miktarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, mahkememizin 2017/127 esas sayılı dosyası (eski no 2010/151 esas, bozma öncesi 2004/ ), … 8. İcra Müdürlüğü’ nün…esas sayılı dosyası, … 2. İcra Müdürlüğü’ nün …sayılı takip dosyası, … 12.İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası, … 8. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, … 11 İcra Hukuk … Esas sayılı dosyası, … 4 İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce dosyanın …, … ve Prof.Dr…. dan oluşan bilirkişi heyetine tevdii ile mahkememizin 2017/127(eski esas 2010/151,2004/92) esas sayılı dosyasının, diğer tüm dosya ve icra takip dosyalarının, tarafların iddia ve beyanları ile banka kayıtları ve ticari defterlerin incelenmesi suretiyle, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlık konusu hususlarda rapor tanzimi istenilmesine karar verilmiştir. 29/12/2020 teslim tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Davalının, davacının yargılama konusu senet alacaklarını geç tahsil etmesinde kusurlu olduğu; davacının toplam 1.290.000-USD tutarlı bonolara konu alacağından dolayı aşkın zararının delili olarak gösterdiği ‘yurtdışı kredi borcunu ve bu borcun geç ödenmesinden oluşan zararlarını’ somut ödeme belgeleri ile kanıtlaması gerektiği, buna ilişkin sunulan dokümanların ise bu nitelikte olmadığı, davacı aleyhine … 6.ATM’de…-E, (bozma sonrası: …-E.) sayısı ile açılan ve uzun süre devam eden Menfi Tespit davasının yargılama süreci içinde, İİK-md.72/lV,c.2 uyarınca davacının tazminat istediği, mahkeme tarafından bu talebe yönelik karar verilmediği, bu hale göre davacının tazminat isteminin menfi tespit davasında reddedildiği, menfi tespit davasında verilen kararın ‘tazminat’ yönüyle kesin hüküm oluşturduğu; farklı düşünülmesi ve davacının dayanak olarak gösterdiği sözleşme ve eklerinin , davacının 3095sK-md.4.a maddesi kapsamında USD bazında tahsil ettiği temerrüt faizini aşan oranda ‘aşkm zararının bulunduğunu kanıtladığının’ kabul edilmesi halinde ise, davacının toplam 1.290.000-USD tutarlı 11 adet bonodan dolayı 18.09.2015 tarihli ‘Borç Tasfiyesi ile Alacağın Temliki Sözleşmesi’ kapsamında bonolarla ödemeyi üstlendiği 1.662.667,67-USD tutarında aşkın zararının olduğunun Mahkeme’nin takdirinde olduğu, davacının 31.10.2002 ödeme tarihli 150.000-USD senet alacağından doğan aşkın zararının delili olarak gösterdiği ‘yurtdışı kredi borcunu ve bu borcun geç ödenmesinden oluşan zararlarını’ somut ödeme belgeleri ile kanıtlaması gerektiği, buna ilişkin sunulan dokümanların ise bu nitelikte olmadığı, davacı alacaklı, gerek Menfi Tespit davasında, gerekse İtirazın İptali davasında, yargılama süreci içinde, İİK-md.67, 72/IV,c.2 uyarınca davacının tazminat istediği, asıl alacağın yüzde kırk oranında lehine verilen tazminatlar verildiği, davacının bu miktarı aşan bir aşkm zararı var ise bu davalarda buna yönelik bir talebinin olup olmadığı tespit edilememiş olmakla birlikte, davacının varlığını iddia ettiği zararlar açısından Menfi Tespit davası ve İtirazın İptali davalarında verilen kararların kesin hüküm oluşturduğu, davacının alacağının esas itibariyle ABD doları olması, yasal takip sürecinde ise TL olarak istemesi, Mahkeme kararında geçmişe yönelik faiz talebinin kabul edilmemesi ve yasal faize hükmedilmesi ile arada geçen süreç içinde ekonomik koşulların davacının Dolar bazında sahip olduğu malvarlığında eksilmeye yol açtığının görünen bir gerçek olduğunun kabul edilmesi halinde, ekonomik yaşamın değişik (enflasyon, devalüasyon, altın kurlarındaki artışlar … gibi) etkenlerinin ortalamasına göre bir aşkın zarar hesaplanabileceği; davacının buna göre bir talebi bulunmamakla birlikte, sahip olduğu alacağın ABD Doları olduğu dikkate alındığında, değişik etkenlerin ortalamasının alınması yerine olası kaybın ABD Doları bazında değerlendirilmesinin daha adil olacağı; bu seçeneğe göre olası aşkın zararın hesabında, bu senet nedeniyle borçlu tarafından açılan Menfi Tespit davasında 20.03.2014 tarihli kararla verilen 81.390,00-TL ve bozmadan sonra alacaklı (davacı) tarafından açılan İtirazın İptali davasında 16.05.2017 tarihli kararla verilen 100.382,16-TL inkar tazminatlarının olası aşkın zarardan mahsup edilmesinin gerekeceği; buna göre davacının aşkın zararının (240.293,05-219.051,77=) 21.241,28 USD olarak hesaplandığı, farklı düşünülmesi ve davacının dayanak olarak gösterdiği sözleşme ve eklerinin , davacının temerrüt faizini aşan oranda ‘aşkın zararının bulunduğunu kanıtladığının’ kabul edilmesi halinde, davacının 150.000 USD senet aslına ek olarak bonolarla Ödediğini ifade ettiği toplam 276.718,29 USD faiz miktarının oluşturduğu (150.000+ 280.272,80 =) 430.272,80-USD toplam tutardan, tahsil ettiği hesaplanan 219.051,77-USD’nin düşülmesi sonucu bulunan (430.272,80-219.051,77=) 211.221,03 USD aşkın zararın varlığı Mahkeme’nin takdirinde olduğu, davacının 30.09.2002 ödeme tarihli 150.000-USD senet alacağından doğan aşkın zararının delili olarak gösterdiği ‘yurtdışı kredi borcunu ve bu borcun geç ödenmesinden oluşan zararlarını’ somut ödeme belgeleri ile kanıtlaması gerektiği, buna ilişkin sunulan dokümanların ise bu nitelikte olmadığı, davacı alacaklının açtığı İtirazın İptali davasında, asıl alacağın yüzde kırk oranında lehine verilen tazminata hükmedildiği, bu miktarı aşan aşkın zararı var ise bu davada buna yönelik bir talebinin olup olmadığı tespit edilememiş olmakla birlikte, davacının varlığını iddia ettiği zararlar açısından İtirazın İptali davasında verilen kararın kesin hüküm oluşturduğu, davacının alacağının esas itibariyle ABD doları olması, yasal takip sürecinde ise TL olarak istemesi, Mahkeme kararında geçmişe yönelik faiz talebinin kabul edilmemesi ve yasal faize hükmedilmesi ile arada geçen süreç içinde ekonomik koşulların davacının Dolar bazında sahip olduğu malvarlığında eksilmeye yol açtığının görünen bir gerçek olduğunun kabul edilmesi halinde, ekonomik yaşamın değişik (enflasyon, devalüasyon, altın kurlarındaki artışlar … gibi) etkenlerinin ortalamasına göre bir aşkın zarar hesaplanabileceği; davacının buna göre bir talebi bulunmamakla birlikte, sahip olduğu alacağın ABD Doları olduğu dikkate alındığında, değişik etkenlerin ortalamasının alınması yerine olası kaybın ABD Doları bazında değerlendirilmesinin daha adil olacağı; bu seçeneğe göre olası aşkın zararın hesabında, bu senet nedeniyle alacaklı davacı tarafından açılan İtirazın İptali 16.05.2017 tarihli kararla verilen 99.654,24-TL inkar tazminatlarının olası aşkın zarardan mahsup edilmesinin gerekeceği; buna göre davacının aşkın zararının (241.087,81-153.700,33=) 87.387,48 USD olarak hesaplandığı, farklı düşünülmesi ve davacının dayanak olarak gösterdiği sözleşme ve eklerinin , davacının temerrüt faizini aşan oranda ‘aşkın zararının bulunduğunu kanıtladığının’ kabul edilmesi halinde, davacının bu senet nedeniyle 150.000 USD senet aslına ek olarak bonolarla ödediğini ifade ettiği toplam 298.337,43 USD asıl alacak+faiz miktarının oluşturduğu (150.000+298.337,43 =) 448.337,43-USD toplam tutardan, tahsil ettiği hesaplanan 153.700,33-USD’nin düşülmesi sonucu bulunan (448.337,43-153.700,33=) 294.637,10 USD aşkın zararın varlığı Mahkeme’nin takdirinde olduğu, davacının davalının ….6.ATM’nin … (…)E sy dosyasında açtığı menfi tespit davası ve aldığı ihtiyati tedbirlere karşı görevlendirilen …’e 16.12.2015 tarihinde ödediğini belirttiği 100.000,00-TL’nin ve aynı dava da … (…)’nin vekil-hamili olarak senetleri takibe koyan …’nun savunması için görevlendirilen avukata ödenen ve davalıdan talep hakkı kendisine temlik edilen 75.000,00-USD ücret ile davalının … 6. ATM’d e açtığı …E. sayılı olan ve …-E. sayılı dava ile birleştirilen Menfi Tespit davası nedeniyle şirket avukatlarına ödediğini ifade ettiği 40.000,00-TL avukatlık ücretine yönelik aşkın zarar talepleri açısından gösterdiği delillerin, avukata ödenen ücret olarak değerlendirilemediği, farklı düşünülecek olsa dahi, Davacının kendi avukatına, kendi iradesi ile ödemeyi kabul ettiği, mahkeme kararında karşı tarafa yüklenmesi mümkün bulunmayan ücretleri, karşı taraftan ‘aşkın zarar’ gerekçesiyle talep edemeyeceği, ayrıca, davacının kendi vekiline ödediği ücretler nedeniyle aşkın zararı var ise Menfi Tespit davalarının yargılama sürecinde bunu talep edebileceği dikkate alındığında, davacının buna yönelik bir talebinin olup olmadığı tespit edilememiş olmakla birlikte, ‘avukatlık ücretine’ yönelik zarar iddiaları bakımından Menfi Tespit davalarında verilen kararın kesin hüküm oluşturduğu, farklı düşünülmesi ve davacının sunduğu belgelerin ‘aşkın zarar’ talebi için yeterli olduğunun kabul edilmesi halinde ise, mahkemece Menfi Tespit davalarında alacaklı lehine hükmedilen avukatlık ücretlerinin tutarının mahsubu ile bakiye 20.348,65-TL + 74.390,00-USD tutarı aşkın zarar olarak talep edebileceği Mahkeme’nin takdirinde olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı … Bankası A.Ş.’nin, …’in kredi lehdarı, …, …, …, … Şirketi ve … A.Ş.’nin müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları 6.110.669-USD limitli genel kredi sözleşmesi nedeniyle, kredi lehdarı ve müteselsil kefillerden 1.098.762,17-USD alacağının bulunduğu, dava dışı Banka’nın bu alacağını iş bu dosyanın davacısı … A.Ş.’ye ivazlı olarak temlik ettiği anlaşılmaktadır. Davacı temlik aldığı alacağın tahsili amacıyla … 4 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibi ile …, … Şirketi ve … A.Ş. aleyhine takip başlatmış, bu takibe takip borçluları … ve … A.Ş. tarafından itiraz edilmesi üzerine takip durmuştur. İtirazın akabinde … ile … arasında 07/02/2001 tanzim tarihli bir protokol yapılmış, protokol kapsamında …tarafından …’e toplam 1.300.000,00-USD bedelli 13 adet bono verilmiştir. Davacı tarafından, bu süreçte … isimli İsviçre’de bulunan bir şirketten 1.739.035,00-USD tutarlı kredi kullanıldığı beyan edilmektedir.
Davacı tarafından davalıya karşı ileri sürülen tazminat talepleri üç ayrı kalemde incelenmek gerekir. Bunlardan ilki, 07/02/2001 tarihli protokol kapsamında davalı …’den alınan bonolardan 1.290.000,00-USD bedelli 11 adedinin dava dışı … şirketinden kullanılan kredinin geri ödenmesi amacıyla ciro edildiği; ancak bonoların vadesinde ödenmediği iddiasına dayanmaktadır. … Şirketi tarafından 11 adet bononun tahsil cirosu ile … isimli kişiye verildiği, … tarafından bu bonolara dayalı olarak … 8. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibinin başlatıldığı, … tarafından bu takibe karşı menfi tespit davası açıldığı, yargılamanın mahkememizin 2004/92 esas sayılı dosyasında görüldüğü anlaşılmıştır. Anılan menfi tespit davasında 06/02/2004 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verilmiş, yapılan yargılama sonucunda verilen kararın bozulması üzerine dosya yeniden esasa alınmış ve 2010/151 esas, 2014/53 karar sayılı 20/03/2014 tarihli karar ile davacının …’in menfi tespit talebi reddedilmiştir. Öncelikle bu bonoların dayanağını teşkil eden hukuki ilişkinin irdelenmesi gerekmektedir. Mahkememizin 2004/92 esas sayılı dosyası kapsamından; dava dışı … A.Ş.’nin, …’in kredi lehdarı, …, …, …, … Şirketi ve … A.Ş.’nin müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları 6.110.669-USD limitli genel kredi sözleşmesi nedeniyle kredi lehdarı ve müteselsil kefillerden 1.098.762,17-USD alacağının bulunduğu, dava dışı Banka’nın bu alacağını iş bu dosyanın davacısı … A.Ş.’ye ivazlı olarak temlik ettiği anlaşılmaktadır. Davacı temellük ettiği kredi alacağının tahsili amacıyla … 4 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibi ile …, … Şirketi ve … A.Ş. aleyhine takip başlatmış, takibe yapılan itiraz akabinde davalı ile davalı arasında 07/02/2001 tarihli protokol imzalanmıştır. Anılan takipte davalı …’e, temellük edilen kredi alacağının müteselsil kefili sıfatı ile başvurulmuş ve yapılan protokol ile kefaletten doğan borcun ödenmesi amacıyla davacıya … tarafından keşide edilen tamamı 07/02/2001 tanzim tarihli 13 adet bono verilmiştir. Kefil … kefaletten doğan borcunun ifası amacıyla anılan bonoları keşide ederek davacıya vermiştir. Burada ifa yerine edim(ifa ikamesi) değil, ifa amacıyla edim söz konusudur. İfa amacıyla edim, borçlanılan edim ifa edilmeden alacaklının ekonomik açıdan geçici olarak tatminini ifade eder. İfa amacıyla edimde, ifa edilen edim ilk borçlanılan edim olmayıp, ifa amacıyla yapılan başka bir edimdir. Alacaklı ifa amacıyla edimi kabul ederek, yerine getirilen edimi paraya çevrimek suretiyle elde ettiği veya tahsil etttiği parayı asıl borçlanılan edime mahsup etmektedir. Başka ifade ile ifa amacıyla yapılan edimde, ifa yerine edimde olduğu gibi asıl borç sona ermemektedir. Asıl borç; ancak ifa amacıyla yerine getirilen edimin paraya çevrilmesi ve alacaklının tatmin edilmesiyle sona ermektedir. İfa amacıyla edimin en tipik örneği para borcunun ifası için alacaklıya çek veya bono verilmesidir(bkz. Eren, Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 8. Bası, Beta Yayınevi, İstanbul 2003, s.879 vd). Somut olayda da; davalı kefaletten doğan borcunu ifa amacıyla davacıya anılan bonoları 07/02/2001 tarihli protokol ile vermiştir. Bu bonoların verilmesi ile kefaletten doğan asıl borcun sona erdiğinden bahsedilemez. Kefaletten doğan borcun sona ermesi; ancak bu bonoların tahsil edilmesi ve davalının genel kredi sözleşmesine dayalı kefaletten doğan borcunun ödenmesi ile sona erecektir. Başka ifade ile bonoların verilmesi, kredi alacağını temellük eden davacı ile davalı arasındaki kefalet ilişkisini sona erdirmeyecek, bonoların ödenmemesi nedeniyle ortaya çıkacak her türlü alacak ve tazminat, bu arada munzam zarar, talepleri kefalet sözleşmesine ilişkin hükümler çerçevesinde çözülecektir.
Davacı kefaletten doğan borcun ifası amacıyla verilen bonoların ödenmemesi nedeniyle munzam zararının ve kefaletten doğan borcun ifası amacıyla verilen bonolar nedeniyle açılan menfi tespit davasında uygulanan haksız tedbir nedeniyle maddi zararının bulunduğunu iddia etmektedir. Genel kredi ve kefalet sözleşmelerinin yapıldığı tarihin 07/01/2001 protokol tarihinden önce olduğu açıktır. 6098 Sayılı Kanunun 598/3, 4,5 fıkraları uyarınca; bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefalet, buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkar. Kefalet, on yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile, uzatılmış veya yeni bir kefalet verilmiş olmadıkça kefil, ancak on yıllık süre doluncaya kadar takip edilebilir. Kefalet süresi, en erken kefaletin sona ermesinden bir yıl önce yapılmak kaydıyla, kefilin kefalet sözleşmesinin şekline uygun yazılı açıklamasıyla, azamî onyıllık yeni bir dönem için uzatılabilir. 6098 Sayılı Kanunun 598/3 fıkrasında düzenlenen süre hak düşürücü süre niteliğindedir. Bu nedenle sürenin durmasından veya kesilmesinden bahsedilemeyeceği gibi, bu süre mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmak zorundadır. 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1 maddesine göre; Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. Aynı Kanunun 5/2 bendine göre Türk Borçlar Kanunu ile hak düşürücü süre veya özel bir zamanaşımı süresi ilk defa öngörülmüş olup da başlangıç tarihi itibarıyla bu süre dolmuşsa, hak sahipleri Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıllık ek süreden yararlanırlar. Ancak, bu ek süre, Türk Borçlar Kanununda öngörülen süreden daha uzun olamaz.
Somut olayda, kefalet sözleşmesinin 07/02/2001 tarihli protokolden önce imzalandığı anlaşılmaktadır. Sözleşme tarihi itibariyle 6098 Sayılı Kanun yürürlükte değil ise de; 6101 Sayılı Kanunun 1.maddesi uyarınca, Türk Borçlar Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki fiil ve işlemlerin sona ermesinde Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanacaktır. Hak düşürücü süre, öngörüldüğü hakkı ortadan kaldırıcı başka ifade ile sona erdirici mahiyettedir. Şu halde 818 Sayılı Borçlar Kanununda yer almayıp, 6098 Sayılı Kanunun 598/3 fıkrasında öngörülen, kefalet sözleşmesinden doğan alacağa ilişkin hak düşürücü süre, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki sözleşmelere de uygulanacaktır. Şu halde on yıllık hak düşürücü süre yasanın açık hükmü karşısında kefalet sözleşmesinin yapıldığı tarihte işlemeye başlayacaktır. Kefalet sözleşmesinin en erken 07/02/2001 protokol tarihinden önce yapıldığı nazara alındığında, iş bu dava tarihi olan 25/05/2017 tarihi itibariyle 10 yıllık hak düşürücü süre çoktan dolmuş ve kefalet sona ermiştir. Davacının bu kefalet sözleşmesine dayalı olarak davalıya başvuru hakkı dava tarihi itibariyle ortadan kalkmıştır.
Öte yandan davacı tarafından, dava dışı … Bankası’ndan 20/08/2001 tarihinde 1.911.821,00-USD’lik ayrı bir kredi kullanıldığı, bu krediye … ve …’in müteselsil kefil sıfatıyla imza attıkları, bu kredinin teminatı olarak bankaya lehdarı davacı şirket, keşidecisi ile … ve … olan 16 adet bono verildiği belirtilmiş ve davacının temellük ettiği kredi alacağına mahsuben, kendisinin kullandığı kredinin taksitlerinin … ve … tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığı, bu konuda feragat beyanı düzenlendiği iddia olunmuş ise de davacı tarafından düzenlenen 16.08/2001 tarihli feragat beyanında davalı …’nin imzasının bulunmadığı görülmüştür. Yine davacı, … Şirketi’nden kullandığı krediyi, bu yeni 1.922.821,00-USD’lik krediyi ödemek için kullandığını iddia etmiş ise de; … Şirketi’nden kullanılan 14/09/2001 tarihli kredi, … Bankası’ndan kullanılan 20/08/2001 tarihli krediden otuz dört gün sonra kullanılmış olduğundan bu iddia da yerinde görülmemiştir.
Yukarıda yapılan tüm saptamalar ve izah edilen gerekçe ile davacının; davalı ile yapılan 07/02/2001 tarihli protokol kapsamında teslim aldığı ve … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı menfi tespit davasına konu 11 adet bononun geç tahsili nedeniyle 28/12/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile ayrı kalemlerde talep ettiği 1.662,667,67-USD, 100.000,00-TL ve 75.000,00-USD tutarlarındaki maddi tazminat(munzam zarar) ve 50.000,00-USD manevi tazminat taleplerinin 6098 Sayılı TBK’nun 598/3 fıkrası uyarınca on yıllık hak düşürücü sürenin dolması nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından davalıya karşı ileri sürülen tazminat kalemlerinden ikincisi; davalı tarafından davalıya verildiği belirtilen tanzim tarihi olmayan 31/10/2002 ödeme tarihli 150.000,00-USD bedelli bonoya ilişkindir. Davacı, davalı tarafından kendisine verilen bu bononun zamanında ödeneceğine güvenerek, dava dışı … Şirketi’ne 14/09/2001 tanzim ve 31/10/2002 ödeme tarihli 150.000,00-USD bedelli bir bono verdiğini iddia etmiştir. Davalı tarafından, tanzim tarihi olmayan 31/10/2002 tarihli 150.000,00-USD bedelli bonodan ötürü kendisine borçlu olmadığının tespiti amacıyla davacıya … 6 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı davası ile karşı menfi tespit davası açılmış, bu dava reddedilince, anılan bonoya dayalı olarak … 12 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibi ile davalı aleyhine ilamsız takibe girişilmiştir. Davalının bu takibe itirazı üzerine … 8 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı davası ile davalı aleyhine itirazın iptali davası açılmış, bu dosya … 6 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …(bozma öncesi…esas) esas sayılı dosyası ile birleşmiştir. Yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı tarafından takibe devam edilmiş ve 250.955,40-TL asıl alacak, 20.282,62-TL takip öncesi faiz ve 158.014,24-TL takip sonrası faiz tahsil edilmiştir. Davacı, bu tahsilatın geç yapılmasından ötürü, kendisinin de … Şirketine verdiği bonoyu vaktinde ödeyemediğini, takipten tahsil edilen tutarın tahsil tarihi itibariyle USD cinsinden karşılığı olan 146.445.49-USD’yi … Şirketine ödediğini; ancak … şirketi ile aralarındaki kredi sözleşmesinde kararlaştırılan gecikme faizi oranları nedeniyle yapılan ödemenin borcu karşılamadığını, … şirketi ile 22/10/2015 tarihli borç tasfiyesi anlaşması yapıldığını, bakiye 280.272,80-USD gecikme faizi için Bardon Şirketi’ne 6 ayrı bono verdiğini, yine … 6 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı davasında avukatlarına 40.000,00-TL ödemek zorunda kaldığını, bunların munzam zarar olduğunu, bononun zamanında ödenmemesi nedeniyle de itibarının sarsıldığını beyanla anılan tutarların ve 10.000,00-TL manevi tazminatın kendisine ödenmesini talep etmiştir.
Para borçlarında kusuru ile temerrüde düşen borçlu, anılan bononun ödeme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu 105 maddesine göre, alacaklının temerrüt faizi ile karşılanamayan munzam zararını gidermekle yükümlüdür. Munzam zarar alacaklının malvarlığında iradesi dışında meydana gelen ve temerrüt faizini aşan zarardır. Anaparaya ve temerrüt faizine eklenen bu tazminat kaleminin tahsilinin talep edilebilmesi için borçlunun temerrüde düşmekte kusurlu olması gerekir. Munzam zarar tutarı; klasik fark kuramına göre belirlenir. Borç zamanında ifa edilseydi içinde bulunulacak elverişli farazi durumla, borç zamanında ifa edilmediği için içine düşülen elverişsiz güncel durum arasındaki fark munzam zararı oluşturur. Buna göre borcun zamanında ifa edilmemesi nedeniyle kaçırılmış kazançlar, üçüncü kişilere ödenmesi gereken kredi faizleri ve tazminatlar gibi kalemler fark teorisine göre munzam zarar kapsamına girer(bkz. Kocayusufpaşaoğlu/Hatemi/Serozan/Arpacı/, Borçlar Hukuku Genel Bölüm, Üçüncü cilt, Prof.Dr. Rona Serozan, İfa, İfa Engelleri, Haksız Zenginleşme, Gözden geçirilmiş 7. Bası, Filiz Kitapevi, İstanbul, 2016, s.225 vd.). Yine örneğin yabancı para borçlarında devalüasyon nedeniyle meydana gelen kur farkı da bu kapsamda değerlendirilebilir. Öte yandan yabancı para borcu alacaklısı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini istemek hususunda seçimlik hakka sahiptir(bkz. Eren, Fikret, a.g.e., s.1063,1064). Somut olayda davalının anılan bono nedeniyle açtığı menfi tespit davası reddedildiği gibi, aynı bonoya dayalı başlatılan ilamsız takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası da talep edilen faiz yönünden kısmen kabul edilmiştir. Şu halde davalı temerrüde düşmekte kusurludur. Davacı, temerrüde düşmekte kusurlu olan davalıdan talep edebileceği ve temerrüt nedeniyle oluşmuş munzam zararını ispatla yükümlüdür. Davacının dosyaya sunduğu 22/10/2015 tarihli ve dava dışı … Şirketi ile yapılmış borç tasfiye sözleşmesine göre, davacı davalının borcunu zamanında ifa etmemesi nedeniyle, dava dışı … şirketine kredi geri ödemesi kapsamında keşide ederek verdiği 14/09/2001 tanzim 31/10/2002 ödeme tarihli 150.000,00-USD bedelli bonoyu zamanında ödeyemediğinden, bu şirkete gecikme faizi adı altında, 280.272,80-USD tutarında borçlanmıştır. Öte yandan davacı davalının kendisine verdiği ve … 12 İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takibine dayanak 150.000,00-USD lik bonoyu USD cinsinden değil TL cinsinden takibe koymuştur. Yabancı para alacaklısı olan davacı, alacağının fiili ödeme günündeki rayice göre TL cinsinden değerini talep yetkisini kullanmadığından, kur farkı nedeniyle meydana gelen zararın ortaya çıkışında davalı değil davacı kusurludur. Davacı bu zarara katlanmak zorundadır. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda takip USD cinsinden yapılsa idi bononun vade tarihi olan 31/10/2002 tarihi ile tahsil tarihi arasında işleyecek temerrüt faizinin, toplam 90.293,05- USD olacağı hesaplanmıştır. Yine anılan raporda, … 6 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …(bozma öncesi… esas) dosyası ile birleşen … 8 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı dava dosyasında davalı aleyhine hükmedilen ve tahsil edilen inkar tazminatının tahsil tarihindeki USD cinsinden karşılığı 64.478,17-USD olarak hesaplanmıştır. Davacının talep ve ispat ettiği 280.272,80-USD zarardan, takip USD cinsinden yapılsa idi elde edebileceği 150.000,00-USD bono bedeli 90.293,05-USD gecikme faizi ile tahsil edilen inkar tazminatının USD cinsinden değeri olan 64.478,17-USD mahsup edildiğinde, davacının talep edebileceği bakiye munzam zarar 24.498,42-USD olmaktadır. Davacı aynı zamanda 10.000,00-TL manevi tazminat ve … 6 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı davasında alınan hukuki yardım nedeniyle ödediğini beyan ettiği 40.000,00-TL avukatlık ücretinin de munzam zarar kapsamında tahsilini talep etmiştir. Öncelikle anılan dosyada mahkemece karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olup, bunu aşan tutarın davalıdan talep edilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Yine davacı borçlunun temerrüdü nedeniyle, ticari itibarının zedelediğini de somut herhangi bir delil ile ispat edemediğinden koşulları oluşmayan manevi tazminat talebi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda yapılan tüm saptamalar çerçevesinde; davacının; … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile birleşen … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı davasına konu 31/10/2002 tarihli 150.000,00-USD bedelli bononun geç tahsili nedeniyle; 28/12/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile ayrı kalemlerde talep ettiği 280.272,80-USD ve 40.000,00-TL tutarlarındaki maddi tazminat(munzam zarar) talebinin kısmen kabulü ile 24.498,42-USD maddi tazminatın dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca, devlet bankalarının bir yıllık USD cinsinden mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla maddi tazminat taleplerinin ve 10.000,00-TL manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından davalıya karşı ileri sürülen tazminat kalemlerinden üçüncüsü; davalı tarafından davalıya verildiği belirtilen tanzim tarihi olmayan 30/09/2002 ödeme tarihli 150.000,00-USD bedelli bonoya ilişkindir. Davacı, davalı tarafından kendisine verilen bu bononun zamanında ödeneceğine güvenerek, dava dışı … Şirketi’ne 14/09/2001 tanzim ve 30/09/2002 ödeme tarihli 150.000,00-USD bedelli bir bono verdiğini iddia etmiştir. Davacı bu bonoya dayalı olarak davalı aleyhine … 4 İcra Müdürlüğü’nün …1 esas sayılı takibi ile ilamsız takip başlatmış, davalının takibe itirazı üzerine … 4 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı davası ile davalı aleyhine itirazın iptali davası açılmış, bu dava … 6 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …(bozma öncesi …esas) esas sayılı dosyası ile birleşmiştir. Yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, davacı tarafından takibe devam edilmiş, takipte 249.955,40-TL ana para ve 102.524,14-TL faiz tahsil edilmiştir. Davacı, bu tahsilatın geç yapılmasından ötürü, kendisinin de … Şirketine verdiği bonoyu vaktinde ödeyemediğini, takipte tahsil edilen tutarın tahsil tarihi itibariyle USD cinsinden karşılığı olan 125.903,03-USD’yi … Şirketine ödediğini, ancak Bardon şirketi ile aralarındaki kredi sözleşmesinde kararlaştırılan gecikme faizi oranları nedeniyle yapılan ödemenin borcu karşılamadığını, Bardon şirketi ile 04/08/2015 tarihli borç tasfiyesi anlaşması yapıldığını, bakiye 298.337,43-USD gecikme faizi için Bardon Şirketi’ne 6 ayrı bono verdiğini, yine … 4 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı davasında avukatlarına 40.000,00-TL ödemek zorunda kaldığını beyanla anılan tutarların kendisine ödenmesini talep etmiştir.
Munzam zarar kavramı hakkında yukarıda yapılan tüm açıklamalara atıfla; somut olayda takip dayanağı bonoya dayalı başlatılan ilamsız takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası kabul edilmiştir. Şu halde davalı temerrüde düşmekte kusurludur. Davacı, temerrüde düşmekte kusurlu olan davalıdan talep edebileceği ve temerrüt nedeniyle oluşmuş munzam zararını ispatla yükümlüdür. Davacının dosyaya sunduğu 04/08/2015 tarihli ve dava dışı … Şirketi ile yapılmış borç tasfiye sözleşmesine göre, davacı davalının borcunu zamanında ifa etmemesi nedeniyle, dava dışı … şirketine kredi geri ödemesi kapsamında keşide ederek verdiği 14/09/2001 tanzim 30/09/2002 ödeme tarihli 150.000,00-USD bedelli bonoyu zamanında ödeyemediğinden, dava dışı … şirketine gecikme faizi adı altında, 298.337,43-USD tutarında borçlanmıştır. Öte yandan davacı davalının kendisine verdiği ve … 4 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibine dayanak 150.000,00-USD lik bonoyu USD cinsinden değil TL cinsinden takibe koymuştur. Yabancı para alacaklısı olan davacı, alacağının fiili ödeme günündeki rayice göre TL cinsinden değerini talep yetkisini kullanmadığından, kur farkı nedeniyle meydana gelen zararın ortaya çıkışında davalı değil davacı kusurludur. Davacı bu zarara katlanmak zorundadır. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda takip USD cinsinden yapılsa idi bononun vade tarihi olan 30/09/2002 tarihi ile tahsil tarihi arasında işleyecek temerrüt faizinin, toplam 91.087,81- USD olacağı hesaplanmıştır. Yine anılan raporda, … 6 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …(bozma öncesi 2004/92 esas) dosyası ile birleşen … 4 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyasında davalı aleyhine hükmedilen ve tahsil edilen inkar tazminatının tahsil tarihindeki USD cinsinden karşılığı 28.014,80-USD olarak hesaplanmıştır. Davacının talep ve ispat ettiği 298.337,43-USD zarardan, takip USD cinsinden yapılsa idi elde edebileceği 150.000,00-USD bono bedeli 91.087,81-USD gecikme faizi ile tahsil edilen inkar tazminatının USD cinsinden değeri olan 28.014,80-USD mahsup edildiğinde, davacının talep edebileceği bakiye munzam zarar 29.234,82-USD olmaktadır. Davacı aynı zamanda … 4 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı davasında alınan hukuki yardım nedeniyle ödediğini beyan ettiği 40.000,00-TL avukatlık ücretinin de munzam zarar kapsamında tahsilini talep etmiştir. Anılan dosyada mahkemece karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olup, bunu aşan tutarın davalıdan talep edilmesine yasal olanak bulunmamaktadır.
Yukarıda yapılan tüm saptamalar çerçevesinde; davacının; … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile birleşen … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı davasına konu 30/09/2002 tarihli 150.000,00-USD bedelli bononun geç tahsili nedeniyle; 28/12/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile ayrı kalemlerde talep ettiği 298.337,43-USD ve 40.000,00-TL tutarlarındaki maddi tazminat(munzam zarar) talebinin kısmen kabulü ile 29.234,82-USD maddi tazminatın dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca, devlet bankalarının bir yıllık USD cinsinden mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla maddi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Hüküm fıkrasının 1. Bendinde reddedilen manevi tazminat tutarının 50.000,00-TL yazılması gerekirken sehven 50.000,00-USD yazıldığı anlaşılmakla, bu maddi hata gerekçeli kararda düzeltilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının; davalı ile yapılan 07/02/2001 tarihli protokol kapsamında teslim aldığı ve … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı menfi tespit davasına konu 11 adet bononun geç tahsili nedeniyle 28/12/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile ayrı kalemlerde talep ettiği 1.662,667,67-USD, 100.000,00-TL ve 75.000,00-USD tutarlarındaki maddi tazminat(munzam zarar) ve 50.000,00-TL manevi tazminat taleplerinin 6098 Sayılı TBK’nun 598/3 fıkrası uyarınca on yıllık hak düşürücü sürenin dolması nedeni ile REDDİNE,
2- Davacının; … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile birleşen … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı davasına konu 31/10/2002 tarihli 150.000,00-USD bedelli bononun geç tahsili nedeniyle; 28/12/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile ayrı kalemlerde talep ettiği 280.272,80-USD ve 40.000,00-TL tutarlarındaki maddi tazminat(munzam zarar) talebinin KISMEN KABULÜ ile 24.498,42-USD maddi tazminatın dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca, devlet bankalarının bir yıllık USD cinsinden mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla maddi tazminat taleplerinin ve 10.000,00-TL manevi tazminat talebinin REDDİNE,
3- Davacının; … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile birleşen … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı davasına konu 30/09/2002 tarihli 150.000,00-USD bedelli bononun geç tahsili nedeniyle; 28/12/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile ayrı kalemlerde talep ettiği 298.337,43-USD ve 40.000,00-TL tutarlarındaki maddi tazminat(munzam zarar) talebinin KISMEN KABULÜ ile 29.234,82-USD maddi tazminatın dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca, devlet bankalarının bir yıllık USD cinsinden mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen tutar üzerinden hesap olunan 13.104,85-TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 154,252,81-TL harçtan mahsubu ile peşin harçtan kalan 141.147,96-TL harcın davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan harçtan mahsup edilen 13.104,85-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6- Kabul edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre hesap olunan 21.879,06-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre hesap olunan 170.904,63-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Reddedilen manevi tazminat kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre hesap olunan 8.600,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 4.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 214,10-TL posta masrafı olmak üzere toplam 4.245,40- TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 97,64-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa iadesine,
11-HMK nun 333. Maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/03/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır