Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/489 E. 2019/870 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/489 Esas
KARAR NO: 2019/870

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/05/2017
KARAR TARİHİ: 07/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM:Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkil şirkete … numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … A.Ş.’ ye ait … plakalı aracın 24/12/2015 tarihinde Kartal Köprüsü Yakacık istikametinde seyir halinde iken yine aynı istikamette arkasındaki seyir halinde olan davalı şirkete ait … plakalı araç ön kısımları ile sigortalıya ait araca arkadan çarptığını, çarpmanın etkisi ile sigortalının yine önünde seyir eden … plakalı araca arka kısmında çarptığını bu şekilde zincirleme kazanın meydana geldiğini, davalı şirkete ait … plakalı aracı kullanan …’ nun tam kusurlu olduğunu ve meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle müvekkil şirket sigortalısı …A.Ş.’ ye 11.939,09-TL ödendiğini, rücu alacağının tazmini için davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, davalının borca ve fer’i lerine itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız, hukuken dayanaktan yoksun olduğunu, davalının 11.939,11-TL asıl alacağa, ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş 285,56-TL faize, borcun fer’ilerine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından, H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.

KANITLAR VE GEREKÇE:Dava, sigortalısına ödeme yapan davacının rücuen tazminat alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne oluğu, …plakalı araçta kaza sonucu meydana geldiği iddia olunan gerçek hasar tutarının ne olduğu, davacının sigortalısına yaptığı ödemeyi davalıdan talep edip edemeyeceği, davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası takip dosyası kapsamında davacı tarafın davalı hakkında 11ç939,09-TL asıl alacak, 285,56-TL takipten önceki faizi olmak üzere toplam 12.224,65-TL alacağın ödetilmesi istemiyle ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunduğu, davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazda bulunulduğu, icra takibinin İİK.nun 62 maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, trafik kayıtları, hasar dosyası, İstanbul Anadolu CBS’nin … soruşturma sayılı dosyası celbedilmiş, davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre ön incelemede tespit edilen uyuşmazlıkların halli için dosya üzerinde uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 25/02/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu 24/12/2015 tarihli trafik kazasında, … plakalı aracın sürücüsü…’ nun asli ve tam % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafın …AŞ’ ye ödemek zorunda kaldığı 11.939,09-TL ile ödeme tarihinden itibaren takip tarihine kadar işlenmiş 285,56-TL faizi kaza olayının meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olan davalı taraftan zararının tamamını talep etmesinin yerinde olduğu kanaat ve görüşünü bildirmiştir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu kazanın meydana gelişinde davalı şirketin maliki ve işleteni olduğu araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının sigortalısına ait araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, kaza nedeniyle davacının sigortalısına ait araçta meydana gelen gerçek hasar tutarının 11.939,09-TL olduğu hususları, denetime elverişli, bilimsel verilere göre hazırlanmış, teknik açıdan yeterli bilirkişi raporu ile ispat olunmuştur. Davacının kasko poliçesi kapsamında sigortalısına 11/08/2016 tarihinde 11.939,09-TL ödeme yaptığı, böylece sigortalısının davalıya karşı sahip olduğu haklara halef olduğu ve ödeme tarihinden itibaren faiz talep edebileceği mahkememizce sabit görülmekle, davanın kabulü ile, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali takibin takipteki koşullar ile devamına fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Dava konusu alacak haksız fiile dayalı olduğundan likit kabul edilemez. Likit olmayan alacak için icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğinden bu talebin reddine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜNE; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali takibin takipteki koşullar ile devamına,
Alacak likit olmadığından inkar tazminatının reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesaplanan 835,065 -TL nispi karar ve ilam harcından 147,65-TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 687,415-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
Davacı tarafından yatırılan 147,65-TL peşin harcın davalıdan tahsiline,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 650,00-TL bilirkişi ücreti, 149,20-TL posta gideri olmak üzere toplam 830,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK.nun 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın talep halinde ve hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır