Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/482 E. 2020/107 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/372 Esas
KARAR NO : 2020/150

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/04/2017
KARAR :KISMEN KABUL-KISMEN RED
KARAR TARİHİ : 13/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında kayıtlı icra takibine, borçlu/davalı 23/11/2016 tarihinde, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında kayıtlı icra takibine 26/12/2016 tarihinde itiraz ettiği, fakat itiraz dilekçelerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, itiraz dilekçelerinin dosya taramasında öğrenildiğini, bu nedenle süresi içerisinde itirazın iptali davası açma zaruriyetinin olduğunu, Müvekkili şirket tarafından 23/05/2016 tarihli 12.828,04 TL, 02/06/2016 tarihli 12.708,21 TL, 01/07/2016 tarihli 12.431,60 TL, 01/08/2016 tarihli 12.982,24 TL, 01/09/2016 tarihli 12.731,83 TL, 03/10/2016 tarihli 12.930,27 TL toplamda 76.611,04 TL asıl alacak ve 21.516,65 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 98.127,69 TL bedelli ticari alacak için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde … Esas ve 02/12/2016 tanzim 13.351,20 TL asıl alacak ve 49,93 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 13.401,13 TL fatura alacağının tahsili amacıyla, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için devir sözleşmesinin 142 adet sistemin devri için yapıldığı ihtimalinde dahi dava dışı…’a bir sistemin devri yapılmış olup dava dışı …’ın 14 günlük cayma süresi içerisinde 142 adet alarm sisteminden cayma hakkını kullanması tüketici işlemi kapsamında olmadığı gibi dava dışı …’ın cayma hakkını kullanması aynı zamanda Davalı ile dava dışı …’ın iyi niyetinden de şüphe uyandırdığını, her iki takip konusu borcun kaynağı ve tarafları aynı olduğundan, biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyeceğini, usul ekonomisi ve çelişkili kararların çıkmasının önlenmesi bakımından konuları aynı olan iki farklı takibe karşı yapılan haksız itirazın tek bir dava ile iptali zorunluluğunun doğduğunu, bu nedenlerle davalarının kabulünü, davalının itirazları kötü niyetli ve haksız olduğunu, alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğundan davalı taraf aleyhine %20’den az olmayacak haksız ve kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Ve … E. Sayılı dosyalarında takip konusu alacağın mevcut olduğunun hükmen tespitine, icra dosyalarındaki takiplere davalı tarafınca yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, yargılama giderleri ve vekillik ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı firma ile müvekkili firma arasında güvenlik sistemi satış ve hizmet sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşmede uyuşmazlıklardan doğacak icra ve davaların görüleceği mahkeme belirtilmediğini, taraflar arasında yetkiye ilişkin herhangi bir sözleşmenin olmaması durumunda yetkili mahkeme HMK’nın 5 ve devamı maddelerinde belirtildiği üzere davalı gerçek ve tüzel kişinin yerleşim yeri adresi olduğunu, bu anlamda açılan iş bu davaya ilişkin esasa girişilmeden yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiği, taraflar arasında 24/10/2015 tarihinde Güvenlik sistemi satış ve hizmet sözleşmesi imzalandığını, yapılan bu sözleşmenin akabinde taraflar arasında anlaşarak sözleşme dava dışı …’a devredildiğini, akabinde dava dışı …’a sözleşmede belirtilen cayma hakkını kullanarak sözleşmeyi feshettiğini, davacı tarafın sözleşmenin devrinin olmadığı yönündeki beyanlarını kabul etmediklerini, davacı firma müvekkili ve dava dışı … aralarında davacı ile davalı firma arasında kurulan sözleşmeyi dava dışı …’a devir ettiğini, görüşme sonrası davacı şirket dava dışı …’a yeni sözleşmeyi yolladıklarını ve aralarında sözleşme kurulduğunu, davacı tarafın sözleşmeyi …’la imzalaması müvekkil firmayla yapılan sözleşme devrine onay verdiğini zaten ortaya koyduğunu, müvekkili şirketle davacı firma arasındaki dayanak sözleşme taraflarınca devredildiği, davacı şirkette bu devri kabul ettiğini, bu nedenle müvekkili şirket sözleşmenin tarafı olmadığı için yükümlülük altında olmadığını, sözleşmeden hukuken sorumlu olmayan müvekkili firma üzerinden davacı taraf hukuka aykırı şekilde kazanç sağlama niyetinde olduğunu, davacı tarafça başlatılan icra takipleri tamamen kötü niyetli olduğunu, taraflar arasında anlaşmakla 3. Kişiye sözleşme devredildiğini, sözleşmenin devredildiği taraflar arasındaki yazışmalar yollanan mailler ve 3. Kişi olan …’la yapılan anlaşmayla ortaya çıktığını, iş bu nedenlerle işbu davanın reddine, kötü niyetli takip başlatan ve iş bu haksız davayı ika eden davacı firma aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı- alacaklı; İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas ve … Esas Sayılı takip dosyaları ile davalı- borçlu aleyhine aralarındaki Güvenlik Sistemi Satış ve Hizmet Sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için ilamsız takip yapmıştır. Davalı- borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı- borçlu ödeme emrine 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş ve takip durdurulmuştur. Bunun üzerine davacı- alacaklı İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını mahkememizde açmıştır. Davalı taraf genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş sayılmıştır. Dava; taraflar arasındaki Güvenlik Sistemi Satış ve Hizmet Sözleşmesinden kaynaklanan takip dosyalarındaki itirazının iptaline, alacağın varlığına varsa miktarına ilişkindir.
İİK 67 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. HMK 222 gereğince ticari defterlerin ibrazı ve delil olma vasfına dikkat edilmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün …ve … E. Sayılı dosya takip dosyaları incelenmiştir. Faturanın geçerliliğine vergi mevzuatı ve TTK uyarınca dikkat edilmiştir. Faturalara itiraz edildiğine dair dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmamaktadır. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan ve hükme esas alınan ek bilirkişi raporu alınmış ve deliller birlikte değerlendirilmiştir. Tarafların dosya kapsamına inceleme gün ve saatinde ibraz edilen ve ibrazdan kaçınmanın sonucu ihtar edildiği şekilde sonucunu bildiği durum karşısında ibraz edilen ticari defterlerinin usulüne uygun tutulanların sahibi lehine delil olduğu hususu gereği ile bilirkişilerce usule uygun tutulan defterlere göre hesaplanan miktara değer verilmiştir. Bilirkişi SMMM … ve elektrik mühendisi …tarafından hazırlanan 28/05/2018 tarihli raporu incelenmiştir. Talimat kanalıyla Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından bilirkişiler SMMM … ve elektrik yüksek mühendisi … tarafından hazırlanan 05.09.2018 tarihli talimat dosyasındaki bilirkişi raporu incelenmiştir. Talimat bilirkişi raporu içeriğinde; davacı şirketin dava dilekçesinde yer alan 6 adet ve toplam 76.611,04 TL tutarındaki faturaların, davalı defter kayıtlarında yer almadığı ancak; bir adet sistemin devrinin yapıldığının gayet açık olduğu teknik değerlendirmesi ile bu sebeple davalı tarafa tahakkuk ettirilen faturalardan davalının sorumlu olduğu bildirilmiştir. Bilirkişi SMMM … ve elektrik mühendisi … tarafından hazırlanan 01/07/2019 tarihinde hazırlanan bilirkişi ek raporu incelenmiştir. Teknik rapora göre; davacı tarafından incelemeye sunulan 2015-2016 yılı ticari defterlerinin 6102 Sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, İstanbul … İCra Müdürlüğünde … E. Sayılı dosyasında takibin dayanağının (01/08/2016 tarihli 12.982,24 TL tutarlı, 03/10/2016 tarihli 12.930,27 TL tutarlı 01/09/2016 tarihli 12.731,83 TL tutarlı, 02/06/2016 tarihli 12.708,21 TL tutarlı 23/05/2016 tarihli 12.828,04 TL tutarlı, 01/07/2016 tarihli 12.431,60 TL tutarlı) 6 adet toplam 76.611,04 TL tutarlı fatura alacağı olduğu, faturaların davacı yan tarafından davalı yana haklı yere düzenlendiği, İstanbul … İcra Müdürlüğünde … E. Sayılı dosyasında takip tarihi olan 15/11/2016 tarihi itibariyle davacı yanın davalı yandan 76.611,04 TL alacaklı olduğu taraflarından tespit edildiği, İstanbul… İcra Müdürlüğünde … E. Sayılı dosyasında takibin dayanağının (02/12/2016 tarihli 13.351,20 TL tutarlı) 1 adet toplam 13.351,20 TL tutarlı fatura alacağı olduğu, faturaların davacı yan tarafından davalı yana haklı yere düzenlendiği, İstanbul … İcra Müdürlüğünde … E. Sayılı dosyasında takip tarihi olan 15/12/2016 tarihi itibariyle davacı yanın davalı yandan 13.351,20 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacı yan tarafından İstanbul… İcra Müdürlüğünde … E. Sayılı dosyasında 21.516,65 TL ve İstanbul… İcra Müdürlüğünde … E. Sayılı dosyasında 49,33 TL işlemiş faiz talep edildiği, dosya incelenmesinde davacı yan tarafından davalı yana ihtara ilişkin herhangi bir belgeye rastlanmadığı, bu nedenle takipten önce işlemiş faiz hesaplaması yapılamadığı, davacı yan 76.611,04 TL alacağı için 3095 sayılı kanuna (md.2) göre İstanbul… İcra müdürlüğünde… E. Sayılı dosyasında takip tarihi olan; 15/11/2016 tarihinden itibaren 30/12/2016 tarihine kadar %10,50 oranında, 31/12/2016 tarihinden itibaren 28/06/2018 tarihine kadar %9,75 oranında, 29/06/2018 tarihinden itibaren ise %19,50 oranında avans faiz talep edebileceği, davacı yan 13.351,20 TL alacağı için 3095 sayılı kanuna (md.2) göre İstanbul … İcra Müdürlüğünde … E. Sayılı dosyasında takip tarihi olan; 15/12/2016 tarihinden itibaren 30/12/2016 tarihine kadar %10,50 oranında, 31/12/2016 tarihinden itibaren 28/06/2018 tarihine kadar %9,75 oranında, 29/06/2018 tarihinden itibaren ise %19,50 oranında avans faiz talep edebileceği teknik olarak değerlendirilmiş, ek rapor hüküm kurmaya elverişli görülüp denetlenmiş ve hükme esas alınmıştır. Verilen hizmet karşılığı bedel teknik rapor değerlendirmesi ile hükümde belirlendiği şekildedir. Davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturalara itiraz edildiğine dair bir bilgi veya belgeye rastlanmamış olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki Güvenlik Sistemi Satış ve Hizmet Sözleşmesi gereği ile tarafların usule uygun tutulan ticari defter ve kayıtları gereğince; davalının davacı ile arasındaki Güvenlik Sistemi Satış ve Hizmet Sözleşmesi gereği davacı tarafa aşağıda hükümde belirlendiği şekilde borçlu olduğu, aksine ilişkin veya ödeme yapıldığına ilişkin bilgi ve belge bulunmadığına kanunen kanaat getirilmiştir. Sonuç olarak davacı alacağının aşağıda hükümde yazılan miktar kadar olduğu hesaplanmıştır. Davacı tarafın özel ve teknik olarak incelenen kayıtları gereğince aşağıda belirlendiği şekilde davalı taraftan mevzuat ve sözleşme gereğince alacağının bulunduğu, davalının yukarıda açıklamalar ışığında hesaplanan miktar kadar sorumlu olduğu, aşağıdaki miktar kadar davacının davasını ispatladığı değerlendirilerek davalı tarafın itirazında aşağıdaki hükümde belirlenen miktar kadar haksız olduğu ve sorumlu olduğu, alacağın likit olduğu ve tazminata hükmolunması gerektiği, davacının kötü niyetli olmadığı aksi duruma dair kanaat oluşmadığı, davacının talebi dikkate alındığında davanın kısmen kabulünün gerektiğine kanaat getirilmiş, saptanan ve hukuksal durum karşısında aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.
Saptanan ve hukuksal durum karşısında; usule uygun tutulan ve Mahkememize usule uygun sunulan ticari kayıtlara göre taraflar arasındaki sözleşme dikkate alındığında davacı tarafından davalıya verilen hizmet bedelleri karşılığı davacının hükümde belirlenen alacağa hak kazandığına, davalının takip ile temerrüte düştüğüne, aksine dair bilgi ve belge bulunmadığına kanaat getirilerek davacının aşağıda hükümde belirlendiği gibi davasını ispatladığı anlaşılmakla hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile;
A-Davalının İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı takibe yapmış olduğu itirazın 76.611,04 TL asıl alacak + takip tarihi olan 15/11/2016-30/12/2016 tarihleri arasında %10,50 oranında, 31/12/2016 tarihi ile 28/06/2018 tarihleri arasında %9,75 oranında, 28/06/2018 tarihinden itibaren ödeme tarihine dek %19,50 oranında işleyecek avans faizi ile birlikte devam edecek şekilde iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, davacı lehine 15.322,21 TL tazminata hükmolunarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,
B-Davalının İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı takibe yapmış olduğu itirazın 13.351,20 TL asıl alacak + takip tarihi olan 15/12/2016-30/12/2016 tarihleri arasında %10,50 oranında, 31/12/2016 tarihi ile 28/06/2018 tarihleri arasında %9,75 oranında, 28/06/2018 tarihinden itibaren ödeme tarihine dek %19,50 oranında işleyecek avans faizi ile birlikte devam edecek şekilde iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, davacı lehine 2.670,24 TL tazminata hükmolunarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 6.145,32 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.904,64 TL ile icraya yatan toplam 557,65 TL olmak üzere toplam 2.462,29 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 3.683,03 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına mahsup edilen 1.904,64 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 3.393,00 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 2.736,89 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmının davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İşbu dava nedeni ile davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 12.495,09 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı şirket kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince red edilen miktar üzerinden belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır