Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/472 E. 2018/813 K. 12.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/472 Esas
KARAR NO : 2018/813
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2017
KARAR TARİHİ : 12/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin pirinç döküm ve profil imalatı yaptığını, davalıdan bakır satın aldığını, müvekkilinin bugüne kadar almış olduğu bakırların bedelini nakit olarak ödediğini, müvekkilinin toplu bakır siparişi verdiği dönemlerde satış bedelinin peşin istendiğini, bu nedenle müvekkilinin mal teslim almadan peşin ödeme yapmak zorunda kaldığını, müvekkilinin 60.000,00 TL ye denk gelecek tutarda davalıya bakır siparişi verdiğini, siparişin bedeli nakit olarak istendiğinden 05/11/2015 tarihinde davalının banka hesabına 25.000,00 TL avans gönderdiğini, akabinde ürün tesliminin 1 hafta içinde teslim edileceği düşünülerek 35.000,00 TL nin daha davalı hesabına gönderildiğini, banka dekontlarının dilekçe ekinde ibraz edildiğini, müvekkilinin ödeme yapmış olmasına rağmen davalının mal teslimini gerçekleştirmediğini, uzun süre bekleyen müvekkilinin yaptığı ödemenin iadesini talep ettiğini, davalının iade ödeme yapmaması nedeniyle icra takibinin başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, davacının da müvekkilinden alacağı olmadığını, davacının iddialarının hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 67.899,04 -TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, takip dosyası örneği, ödemeye ilişkin dekontu örnekleri, şirketlerin ticaret sicil kayıt örnekleri getirtilerek dosya içine alınmış taraf şirketlerin 2015 ve devamı yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmasına karar verilmiştir.
15/02/2018 Tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2015 yılı ticari defterlerini usulüne uygun düzenlendiği, HMK 222.maddesi gereğince davacı lehine delil niteliğini taşıdığı, davalının gerçek kişi tacir olduğu, 2015 yılınıda işletme defteri, 2016 yılında ise belirtilen hadleri aştığından bilanço usulü defter tutma yükümlülüğüne geçtiği, 2015-2016 yılı ticari defterlerini usulüne uygun düzenleyip birbirini doğruladığı, sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacının kendi ticari defterlerinde davalıya gönderdiğini bildirdiği, 60.000,00 TL ödemeye ilişkin havale kaydının bulunmadığı, davalı yanın havaleyi inkar etmediği, ancak 3.kişi … tarafından gönderilen havale olarak kabul edildiği, tarafların ticari defterlerinin birbirini doğrular şekilde tutulduğu, birbirlerine ait başkaca herhangi işlem tespit edilemediği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu gerekçesi itibarıyla yerinde görülerek hükme dayanak alınmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında davalı tarafından davacıya Bakır satışı yapılması şeklinde ticari bir ilişki yürütülmüştür. Davacı tarafından davalıya bakır siparişi verildiği ve avans olarak 60.000,00 TL ödeme yapıldığı halde mal teslimi yapılmadığından sebebsiz zenginleşme hükümleri kapsamında ödenen 60.000,00 TL nin istirdadı istenilmektedir. Davalı yan ise, davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, davaya konu yapılan ve banka dekontlarında gösterilen ödemenin davacı şirket tarafından yapılmadığını, müvekkili tarafından dava dışı …’a ödünç para verildiğini ve bu ödüncün iadesi için … tarafından müvekkiline ödemenin yapıldığını ve borcun bu şekilde ödendğini savunmuştur. Getirtilerek incelenen davacı şirketin ticaret sicil kayıtlarına göre; … davacı şirketin tek ortağı ve münferit yetkilisi olduğu belirlenmiş olup, bu durum davalının da kabulündedir. Uyuşmazlık; davacı şirket yetkilisi … tarafından 05/11/2015 ve 12/11/2015 tarihinde EFT yoluyla davalıya gönderilen toplam 60.000,00 TL nin sipariş avansı olarak davacı şirket adına gönderilip gönderilmediğine ilişkindir. Davacı taraf bu konudaki iddiasını kanıtlamalıdır. Dekont örneklerinde ödemenin … adına yapıldığı anlaşılmakta olup, hangi amaçla ödeme yapıldığı yazılmamıştır. … davanın tarafı olmadığından ödünç savunmasının bu davada doğrudan değerlendirilmesi mümkün değildir. Ancak; davacının bu ödemenin müvekkili şirket adına ve sipariş avansı olarak yapıldığını kanıtlaması gerekmektedir. Davacı şirket tarafından verilen dava dilekçesinde deliller bölümünde doğrudan “yemin” deliline dayanılmamış, “tüm yasal deliller” ibaresi kullanılmıştır. Bu nedenle; davacı yanın yemin deliline başvurmuş sayılamayacağı sonucuna varılmış ve buna ilişkin ara karardan dönülmüştür. Yapılan yargılama da toplanan delillere göre; davacının iddiasının kanıtlanamadığı, yapılan ödemenin dava dışı davacı şirket yetkilisi … tarafından gerçekleştirilmesi nedeniyle dava ve talep hakkının adı geçene ait olduğu kabul edilmiştir. Davacı şirketin dava dışı … tarafından ödenen paranın istirdadını isteme yetkisi ve aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Saptanan durum bu olunca; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Davacının takibinde haksız olmakla birlikte kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
AKTİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN REDDİNE,
Koşulların oluşmadığından davalının kötü niyet isteminin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 1.095,00 TL gider avansından geriye kalan 344,00 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 28,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan 100,00 TL gider avansından geriye kalan 72,00 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.
Hakim …
HARÇ BEYANI /
1.159,55 TL PEŞİN HARÇ
35,90 TL KARAR HARCI /
1.123,65 TL TALEP HALİNDE İADE HARÇ