Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/457 E. 2018/499 K. 09.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/457 Esas
KARAR NO : 2018/499
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 15/05/2017
KARAR : USULDEN RED- GÖREVSİZLİK
KARAR TARİHİ : 09/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalının kullanımında olan… A.Ş’nin sahibi bulunduğu …Noterliğinin 10/06/2013 tarih … yevmiye numaralı Düzenleme … Sözleşmesi ile davalıya kiralanan… plakalı aracın …sevk ve idaresinde iken … caddesi üzerinde 29/05/2016 tarihinde şirketlerinde … numaralı… poliçesi bulunan aynı istikamette ilerleyen…’nin sevk ve idaresindeki … plakalı araca kusurlu kullanım sonucu çarptığını ve aracın büyük ölçüden hasarlanmasına sebep olduğunu, sigortalıya davaya konu iş bu hasar sebebi ile 431.148,00 TL tazminat ödendiğini, aracın pert olduğunu, sovtaj değerinin 190.000,00 TL ölçüldüğünü, 24/03/2017 tarihinde … A.Ş’den 100.000 TL,… A.Ş’den 27/03/2017’de 31.000 TL tahsil edildiğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 49.861,00 TL tazminatın ödenme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı… Tur. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Müvekkil şirketin faaliyet alanının araç kiralama olduğunu, müvekkil şirkete ait… plakalı aracın 19.05.2016 tarihinde…’ya kiralandığını, Müvekkil şirketin faaliyet alanının araç kiralama olduğundan ve kazaya karışan aracın müvekkil şirket tarafından …’ya kiralandığından aracın işleten sıfatının …’da olduğunu, işbu sebeple müvekkil şirket işleten sıfatına haiz olmadığından davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, Sayın Mahkemenmiz aksi kanaatte olması halinde esasa ilişkin savunmaları neticesinde davanın reddini talep ettiklerini, …nın müvekkil şirketten kiralamış olduğu ve müvekkil şirkete ait… plakalı aracı ile seyir halinde iken dava dosyasında mevcut bulunan kaza tespit tutanağında da görüleceği üzere 29.05.2016 tarihinde trafik kazasına karıştığını, kazaya karışan… plakalı aracın hasarsız ve sağlam bir şekilde …’ya teslim edildiğinden müvekkil şirketin kazada hiçbir kusurunun bulunmadığını, davacı tarafından sigortalıya ödenen miktarların fahiş olduğunu, bu sebeple sigortalıya ödenen miktara itiraz ettiklerini, davanın… plakalı aracın kasko poliçelerini tanzim eden… A.Ş.’ye ihbar edilmesi gerektiğini, zira müvekkil şirketin uzun ve kısa dönem araç kiralama işi ile iştigal olmasından dolayı zorunlu olarak bu poliçelerini mevcut etmekle yükümlü olduğunu, işbu sebeple müvekkil şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğinden davanın müvekkil şirket aleyhine sonuçlanması durumunda teminat altına alınan zararları karşılaması ve müvekkil şirketin rücu işlemlerini yapabilmesi bakımından davanın … A.Ş.’ne ihbar edilmesini talep ettiklerini, yine müvekkil şirketin aracını kiralayan ve bu araç ile kazaya karışan ve aracın işleteni konumunda bulunan…’ya da davanın ihbar edilmesi gerektiğini, zira işbu davanın müvekkil şirket aleyhine sonuçlanması durumunda müvekkil şirketin rücu işlemlerini yapabilmesi bakımından davanın…’ya da ihbar edilmesini talep ettiklerini beyan ederek öncelikle davanın husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine, müvekkil şirket aleyhine açılan işbu mesnetsiz ve haksız davanın reddine, davanın … A.Ş.’ne ve…’ya ihbarına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Hukuk mahkemelerinin hangileri olduğu ve bunların kuruluşu 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 4 ve 5 inci maddelerinde düzenlenmiştir. Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre asliye hukuk mahkemeleri, sulh hukuk mahkemelerinin görevleri dışında kalan ve özel hukuk ilişkilerinden doğan her türlü dava ve işler ile kanunların verdiği diğer dava ve işlere bakar. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2 nci maddesiyle de teyit edilmiştir. Anılan maddenin ikinci bendi Hukuk Muhakemeleri Kanununda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğunu vurgulamıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri de 5235 sayılı Kanunun üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinin 1 numaralı bendi uyarınca bu mahkemeler, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Bir davanın ticari nitelikte olup olmadığı, bir diğer ifade ile asliye ticaret mahkemesinde görülüp görülmeyeceğinin belirlenmesi işi de Türk Ticaret Kanununun 4 üncü madde-sinde gösterilen ilkelere göre yapılmalıdır. Öğretide de benimsenen görüşe göre ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrılmaktadır. Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin 1 inci bendinin (a) alt bendi uyarınca bu Kanunda düzenlenen hukuk davaları mutlak ticari davalardır. Nispi ticari davalar ise konusu ne olursa olsun, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarıdır (TTK.m.4/1). Kanuni düzenleme uyarınca sadece mutlak ya da nispi ticari davalar asliye ticaret mahkemesinde görülürken, bunlar dışında kalan davalar (istisnalar saklı kalmak kaydıyla) asliye hukuk mahkemelerinde görülmelidir.
Dava; haksız fiilden kaynaklanan halefiyete dayalı sigorta ödemesinden doğan rücuen tazmin davasıdır.
Mahkememiz dosyasının incelenmesinde; davacının, sigortalısının…olduğu, gerçek kişi olduğu, bu halefiyete dayanarak sigortalısına ödediği bedel nedeni ile 3. kişilere yaptığı ödemenin haksız fiilden kaynaklanan halefiyet ilkesi gereği davalıya kusuru nedeni ile rücu edildiği, sigortalının tacir olmadığı görülmüş ve uyuşmazlığın davacı ile davalı arasında haksız fiilden kaynaklandığı ve halefiyet temelli olduğu değerlendirilmiştir. Halefiyet davası, ticari dava olarak nitelendirilemez. Bu dava sigortalının sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir.
Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; 6100 Sayılı HMK.nun 1. maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, m. 2 gereğince asliye hukuk mahkemelerinin de görevi belirlendiğine göre; aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılmıştır. Mahkememiz davaya bakmakla görevsiz olup, bu dava şartı noksanlığının sonradan giderilmesi de mümkün olmamakla, davanın saptanan dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının 6100 Sayılı HMK’nın 114/1 ve 115/2 maddeleri gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3- Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince hüküm altına alınmasına, HMK 20 maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair, davacı vekilinin, ihbar olunan … vekilinin, davalı Zeplin vekilinin yüzüne karşı mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip
Hakim
¸e-imzalıdır