Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/448 E. 2020/701 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/448 Esas
KARAR NO: 2020/701

DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/05/2017
KARAR TARİHİ:20/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkil şirket … … Sis. A,Ş, ile davalı/borçlu şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı müvekkil şirketin, davalı/borçludan 90,954,42 TL tutarında, alacağının bulunduğunu, müvekkil şirket tarafından birçok kere iş bu alacağın tahsili için davalı/borçlu ile irtibat kurulmuş olsa da işbu yönde bu zamana kadar bir sonuç alınamaması sebebi ile alacaklı müvekkil şirketin alacağının tahsili için icra takibi yoluna başvurulması zaruretinin hasıl olduğunu, davalı / borçlu şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü …E. Sayılı dosyası üzerinden haciz yolu ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin 25.02.2017 tarihinde davalı/borçluya tebliğ edildiğini, davalı/borçlu şirketin 02.03.2017 tarihli itiraz dilekçesi ile alacağın aslı ve ferileri bakımından takibe haksız ve kötü niyetli olarak itirazda buluduğunu, itiraz ile …. İcra müdürlüğü takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı yanın haksız ve kötü niyetli olarak müvekkil şirketin haklı alacağının tahsilini geciktirmek niyetiyle hareket ettiğini, davalı/borçlunun borca, faize ve faiz oranlarına ilişkin itirazları haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı/borçlunun; borcun faizine İlişkin itirazları da yerinde olmadığını, davalının borcuna işlemiş ve işleyecek avans faizinden sorumlu olduğunu beyan ederek, davanın kabulüne; …. İcra Müdürlüğü …e. Sayılı takip dosyası üzerinden başlatılan takibe vaki kötüniyetli itirazın iptaline, icra takibinin talep edilen miktar ve faiz oram üzerinden devamına, karşı taraf davalı/borçlunun haksız itirazı sebebiyle alacağımızın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra İnkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı/borçluya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesi özetle; Müvekkil Şirket ile davacı taraf arasındaki anlaşma kapsamında davacı taraf ürün tedariki, montaj, kurulum, eğitim ve işçilik hizmetleri sunmak edimini yüklenmişken müvekkilimiz bu edimler karşılığında ödeme yapma edimini yüklendiğini, müvekkilinin davacı ile aralarındaki ticari iş gereği tarafına düşen edimi tam ve eksiksiz olarak ifa etmesine karşın davacı taraf üzerine düşen edimleri tam ve eksiksiz olarak ifa etmediğini, taraflar arasında iş ilişkisinde yaşanan ihtilaf nedeniyle, 2015 yılının kasım ayında taraflar arasında bir protokol akdolunduğunu, bu protokolde; müvekkilinin, tarafların ticari defterlerine göre, davacı tarafa 106.082,16 TL borçlu gözüktüğünü, müvekkilinin protokolün imzasının ardından üç gün içerisinde 20.000 TL ödeyeceği, bakiye borcun, davacı tarafın yapmakla yükümlü olduğu işlerin tamamlandıkça kısım kısım ödeneceği, davacı taraf, yükümlülüklerini yerine getirmediği takdirde, söz konusu işlerin müvekkilince yaptırılıp, bedelinin davacı tarafa olan borcundan mahsup edileceği hususlarına yer verildiğini, davacı taraf, anlaşma ve anılan protokol kapsamında yüklendiği edimleri tam ve gereği gibi ita etmemiş olup müvekkilinin bu işleri başkalarına yaptırmak zorunda kaldığını, müvekkilinin davacı tarafa bir kısım malzeme iadesi yaptığını ve buna ilişkin olarak 08.12.2016 tarihlî ve … numaralı iade faturasını tanzim ederek teslim ettiğini, bu fatura, davacı tarafça teslim alınmasına karşın, davacı tarafın dosyaya sunduğu cari hesap ekstresine işlenmediğinin görüldüğü, müvekkilinin 12.08.2016 tarihinde davacı tarafa 10.000 TL ödeme yapmış olmasına karşın, bu ödemenin de davacı tarafın dosyaya sunduğu cari hesap ekstresine işlenmediğinin görüldüğü, davacı tarafın müvekkilinden likit bir alacağının olmadığı gibi müvekkilinin borçlu durumda olması söz konusu olmadığını, haksız ve kötü niyetli davanın reddine, davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
…. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı dosyasının celbi ile tetkikinde; davacı şirketin davalı aleyhinde alacağının tahsili amacı ile 90.954,42-TL üzerinden icra takibi yaptığı, davalı şirketin itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz 03/10/2019 tarihli duruşmasında tanık … tanık olarak dinlenilmiş, beyanında; taraf şirketlerini bildiğini, birlikte çalıştığı …’in farklı bir şirketinde çalıştığını, …’in davacı … davalı şirketle ne bağlantısı olduğunu bilmediğini, iade faturası ile ilgili bir bilgisi olmadığını, ayrıca … şirketi ile ilgili hiçbir yetkisinin olmadığını, böyle bir fatura hiç görmediğini, ama yazı ve imzanın kendi imzasına benzediği ama kendisinin olmadığı çünkü öyle bir fatura hiç görmediğini, … ile herhangi bir akrabalığı bulunmadığı, sadece soyisim benzerliği olduğunu beyan etmiştir.
Mahkememiz 30/09/2020 tarihli duruşmasında ;Davacı Şirket yetkilisi … beyanında;… A.Ş’nin yetkilisi olduğunu, davalı … İnş. Ltd. Şti’nin aldığı bir işte elektrik malzemelerinin tedarikini sağladıkları, daha sonra tahsilatı yapamadıkları, daha sonra protokol yapıldığını, protokoldeki imzanın kendisine ait olduğu, protokolde belirtilen tarihlerde de ödeme yapılmadığını, sadece 10.000,00 TL ödendiği, davalını ödemesini çok geciktirdiği, 08/12/2016 tarihli faturayı görmediği, faturayı teslim aldığı belirtilen kişinin şirketle bir alakası olmadığı, protokol tarihinde tamamlanmamış iş olmadığı, protokoldeki ödemeler tamamlanmış işlerin ödemesine ilişkin olduğu, protokolü ödeyeceklerine dair iyi niyet göstergesi olarak imzaladıklarını, bu şekilde her hangi bir mahkemeye başvurmadıklarını, ödeme yapılmayınca Mahkemeye başvurduklarını, …i tanıdığını, şirketle bir ilgisi olmadığını, eski firmalarından birinde çalışan biri olduğunu beyan etmiştir.
Mahkememizin 19/04/2018 tarihli duruşmasında;Taraf şirketlerin 2015ve devamı yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
13/08/2018 teslim tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; incelenen davacı şirkete ait 2015-2016 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran, 31.01.2017 takip tarihi itibarıyla davalı yandan 80.954,42 TL alacaklı göründüğü, incelenen davalı şirkete ait 2015-2016 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran, 31.01.2017 takip tarihi itibarıyla davacı yana 53.363,30 TL borçlu göründüğü, taraflar arasındaki cari hesap farklılığının, Davalı yan tarafından davacı yan unvanına düzenlenmiş olan 08,12.2016 tarih … numaralı 27.591,12 TL tutarlı iade faturasının davalı yan kayıtlarında yer aldığı halde, davacı yan kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, davalı yan tarafında davacı yan unvanına düzenlenen iade faturasının “teslim alan” kısımlarında … isim ve imzasının bulunduğu, fatura üzerindeki irsaliye bilgilerinin boş bırakıldığı, bir başka ifade ile sevk irsaliyesinin düzenlenmediği anlaşılmakla, fatura üzerinde İsmi yer alan kişinin davacı yan çalışanı olması durumunda, faturayı teslim aldığının kabul edilebileceği ancak bu durumun, fatura muhteviyatı ürünlerin muhatabına teslim edildiği anlamına gelmeyeceği, davacı yan taleplerinin yerinde olduğunun kabulü halinde, 31.01.2017 takip tarihinden dava tarihine kadar 80.954,42 TL asıl alacak için davalı yandan ticari faiz talep edebileceği, yönündeki görüş ve kanaatlerini bildirmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetlemeye elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davanın, davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap alacağının tahsili amacıyla girişilen icra takibine yapılan itirazın istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Taraf şirket defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda taraf şirketlere ait 2015-2016 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran, 31.01.2017 takip tarihi itibarıyla davalı yandan 80.954,42 TL alacaklı göründüğü, incelenen davalı şirkete ait 2015-2016 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran, 31.01.2017 takip tarihi itibarıyla davacı yana 53.363,30 TL borçlu göründüğü, taraflar arasındaki cari hesap farklılığının, davalı yan tarafından davacı yan unvanına düzenlenmiş olan 08.12.2016 tarih … numaralı 27.591,12 TL tutarlı iade faturasının davalı yan kayıtlarında yer aldığı halde, davacı yan kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, davalı yan tarafından davacı yan unvanına düzenlenen iade faturasının “teslim alan” kısımlarında … isim ve imzasının bulunduğu, fatura üzerindeki irsaliye bilgilerinin boş bırakıldığı, bir başka ifade ile sevk irsaliyesinin düzenlenmediği anlaşılmakla, fatura üzerinde ismi yer alan kişinin davacı yan çalışanı olması durumunda, faturayı teslim aldığının kabul edilebileceği ancak bu durumun, fatura muhteviyatı ürünlerin muhatabına teslim edildiği anlamına gelmeyeceği yönünde tespitte bulunduğu, tarafların incelenen ticari defterlerinden anılan iade faturasının davacı tarafından defterlere kaydedilmediğinin anlaşıldığı, yine davalı tarafa iade faturasına konu ürünlerin davacıya iade edildiğini gösterir herhangi bir imzalı irsaliyeli fatura sunulmadığı, bu haliyle davalının kendi defterlerinde kayıtlı iade faturası ve bu faturaya konu malların davacıya teslim edildiğini ispat edemediği anlaşıldığından, davalının …. İcra Müdürlüğü’ nün …esas sayılı takibine yaptığı itirazın 80.954,42-TL asıl alacak yönünden iptaline, davalı tarafın icra takibinden önce temerrüde düşürülmediği ve takip öncesinde faiz istenemeyeceği, davacının alacağına icra takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği ve bu bağlamda işlemiş faize yönelik talebin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında kısmen haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren kabul edilen miktarın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının …. İcra Müdürlüğü’ nün …esas sayılı takibine yaptığı itirazın 80.954,42-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin 80.954,42-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranında avans faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan 80.954,42-TLnin %20’si oranında 16.190,90-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 5.529,99-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.553,28-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 3.976,71-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.553,28-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 600,00 -TL bilirkişi ve 465,45-TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.096,85- TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 976,19-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre hesap olunan 11.324,07-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre hesap olunan 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-HMK nun 333. Maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.20/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır