Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/446 E. 2023/554 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/446 Esas
KARAR NO : 2023/554

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/05/2017
KARAR TARİHİ : 19/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili …’ın 20/02/2017 günü saat 03.00 sularında, idaresinde bulunan … plakalı kamyontiyle Kemerburgaz istikametine seyir halindeyken yolun en sağ şeridinde ve kurallara uygun bir şekilde düşük hızla aracını kullandığı sırada, … sapağının 20-30 metre kadar ileride davalı sürücünün kusuru nedeniyle söz konusu trafik kazasının gerçekleştiğini, davalı sürücü …’ın, dikkatsiz ve özensiz davranarak takip mesafesi ve hız sınırına uymadığını ve bunun sonucunda müvekkilinin kullanmakta olduğu … plakalı kamyona arkadan çarptığını ve müvekkiline direksiyon hakimiyetini kaybettirdiğini, bunun üzerine müvekkilinin, araçla beraber yolun sağ tarafına savrulduğunu ve çarpmanın şiddetiyle cam ve kapıları kapalı olan araçtan dışarı fırladığını ve yol kenarındaki yeşillik alana yuvarlandığını, bu vahim kaza sonrası müvekkilinin şuurunu kaybettiğini ve kendine geldiğinde kendisini … Hstanesi’nde bulduğunu, olayın meydana gelişine ilişkin trafik polislerince tutulan ve ilk olay yeri incelemesinde polislerce de davalı tarafın %100 kusurlu olduğunun tespit edilip yazıldığı ”Kaza Tespit Tutanağı”nı sayın Mahkemeye ekte sunduklarını, müvekkilinin yaşanan bu vahim kaza sonucunda kaldırıldığı hastanede kendisine yapılan tıbbi tetkik neticesinde karaciğerinde yırtılma ve sol omzunda 3 adet kırık olduğunun görüldüğünü, bu kapsamda müvekkilinin bir süre hastanede yatmak zorunda kaldığını, uzun süren bir tedavi aşamasına girdiğini ve beden gücünü önemli oranda kaybettiğini, öyle ki kendisine 25/02/2017 – 06/03/2017 ile kontrole gitmiş olduğu 07/03/2017 – 04/05/2017 tarihleri arasında… Hastanesi tarafından iş göremezlik raporunun verildiğini, müvekkilinin, perakende olarak damacana su pazarlama işiyle uğraştığını, su alım-satımı yaparken de kazada hurdaya çıkan aracı kendisinin kullandığını ve gelirini de buradan sağladığını, müvekkilinin kullanmakta olduğu kamyonette, kazanın yaşandığı sırada 5.400,00-TL değerinde damacaların çarpma sonucunda kamyonun devrilmesi nedeniyle yola saçılarak döküldüğünü ve kaza sebebiyle tamamının zayi olduğunu, bu nedenle müvekkilinin maddi zarara uğradığını, davaya konu kaza neticesinde müvekkilinin aracının kullanılamayacak hale geldiğini, bu yüzden de dışarıdan nakliye firmalarıyla çalışmakta olduğunu, aracın tamiri süresince de müvekkilinin araçtan yararlanamayacağını, bunun da müvekkilini fiili zararlar yanında belirli bir kardan yoksun kalmasına da yol açacağını, bu konuya ilişkin olarak nakliye firmasına kesilen faturaların bir kısmının Mahkemeye sunulduğunu, işbu kaza nedeniyle … CBS tarafından …soruşturma sayılı dosya üzerinden soruşturmanın yürütüldüğü ve bu kapsamda hazırlanan ATK raporu gereğince davalı sürücü …’ın asli kusurlu, müvekkilinin ise kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, davalı sürücü …’ın TBK md.49, davalı araç maliki …’ın KTK md.3 ve 85 ile davalı sigorta şirketinin ise KTK 91.maddeleri gereğince ortaya çıkan zararlardan sorumlu oldukları, işbu kazadan sonra ilgili sigorta şirketiyle konu hakkında müvekkilince irtibata geçildiğini ve söz konusu hasar miktarının talep edildiğini, var olan araç hasarının yaklaşık 25.000,00-26.000,00-TL civarında iken, müvekkiline sadece 18.000,00-TL teklif edilerek sigorta şirketince eksik bir ödemenin sunulduğunu, bu nedenle kaza günü itibariyle davaya konu aracın piyasadaki rayiç bedeli ile kaza sonrası mevcut olan değeri arasında bir uçurum oluştuğunu, müvekkilinin zararın giderilmesi için aradaki farkın tazminin gerektiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 25.000,00-TL tutarında maddi tazminata, 40.000,00-TL tutarında ise manevi tazminata hükmedilmesine, her iki tazminat kalemi için de davalılardan araç sürücü ve araç sahibi için olay tarihinden itibaren, ilgili sigorta şirketi içinse dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz tutarının, yargılama giderlerinin ve avukatlık vekalet ücretinin davalılardan tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 22/01/2018 tarihli duruşmasının (5) numaralı ara kararı ile; ”Davacı vekiline maddi tazminat talebine konu kalemleri belirtmesi (geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, araç hasarı, araçta bulunan damacanaların zayi olması nedeniyle uğranıldığı iddia olunan zarar) ve hangi kalem için ne kadar maddi tazminat talebinin bulunduğunu açıklaması için HMK’nun 119/1-ğ bendi ve 119/2 fıkrası uyarınca bir haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde maddi tazminat talebi yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına (ihtar edildi)” dair karar verildiği, davacı vekilinin 29/01/2018 tarihli dilekçesinde ve özetle; maddi tazminat taleplerinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere,
-Geçici iş göremezlik zararı için 5.000,00-TL,
-Araç hasarı için 25.000,00-TL,
-Damacanaların zayisi için 5.400,00-TL,
-Araç Yatar Bedeli (aracın kullanılmadığı dönemler için) şimdilik 5.000,00-TL olduğunu beyan etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı ….Sigorta Şirketi cevap dilekçesinde ve özetle; dava konusu trafik kazasına karışan aracın müvekkili şirket nezdinde … no’lu ve 14/07/2016 – 2017 vadeli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğu, kazanın poliçe vadesi içinde meydana gelmesi şartıyla poliçe teminat miktarı ile sınırlı olup, kaza tarihi itibariyle maluliyet halinde şahıs bazına azami 310.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın taleplerinin dava dilekçesinden tam olarak anlaşılamadığını, hangi zararlara ilişkin ne kadar taleplerinin bulunduğunun net bir şekilde ortaya konulması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun, Karayolları Trafik Kanunu ve Poliçe Genel Şartları gereğince ”Karayolu”nda meydana gelen zararların poliçe limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, son yasal düzenlemeler çerçevesinde sağlık hizmet bedelleri ve geçici işgöremezlik zararı ve tedavi giderleri sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacak olup sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, davacının manevi tazminata ilişkin taleplerinin müvekkili şirket bakımından reddi gerektiğini, zira KTK md.92 ve ZMMS Genel Şartları’na göre sigorta şirketlerinin manevi tazminat talebi yönünden sorumluluğunun bulunmadığını, kazanç kaybı ve mahrum kalınan kar taleplerinin KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.6.k maddesi gereğince müvekkili sigorta şirketi yönünden reddi gerektiğini, yine damacanaların devrilmesi nedeniyle uğranıldığı iddia edilen maddi zararın teminat dışı olduğunu, zira bu hususun KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi Genel Şartları Teminat dışı Haller başlıklı A.6.e maddesinde belirtildiğini, yine kabul anlamına gelmemekle beraber bir an için teminat dahilinde kabul edilse dahi satın alınan suların faturaları araçta bu kadar su bulunduğunun ve hepsinin zarara uğradığının ispatı olmayıp, zayi olan mal varsa bunun bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi ve varsa zararın ne kadar olabileceğinin bilirkişi tarafından tespiti gerektiğini, ayrıca söz konusu araç … adına kayıtlı olduğundan damacaların davacıya mı araç sahibine mi ait olduğunun tespitinin gerektiğini beyanla davacının geçici iş göremezlik ve tedavi gideri talepleri bakımından 6111 sayılı Kanun çerçevesinde müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığından bu talepler bakımından müvekkili şirket bakımından reddine, kazanç kaybı ve mahrum kalınan kar talepler ile manevi tazminata ilişkin talepler teminat dışı olduğundan davanın reddine, temerrüde düşmemiş ve davanın açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine yargılama giderine, faize ve vekalet ücretini hükmolunmamasına, hükmolunması halinde ise müvekkili şirketin sorumlu olduğu azami poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı dikkate alınarak yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ile …’a yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmedikleri gibi yazılı bildirimde de bulunmadıklarından, HMK’nın 128.maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettikleri varsayılmıştır.
KANITLAR /
Tedavi evrakları celbedilmiş, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, … 59.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, hasar dosyası, hastane evrakları, SGK hizmet dökümü, nüfus kayıt örnekleri, sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları, … ve … plakalı araçların malik ve ruhsat bilgileri ile trafik tescil kayıtları celbedilmiş, taraflarca gösterilen diğer deliller toplanmış ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 59.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış ve incelenmesinde; katılanın …, sanığın …, sanığın üzerine atılı suçun ”Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma”, suç tarihinin 20/02/2017 olduğu ve Mahkemenin 25/02/2020 tarih, 2020/123 Karar sayılı ilamı ile; ”Sanığın sabit görülen “Taksirle Yaralama” suçundan … NETİCETEN 3.000 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
Sanığın suçun işlenmesiyle müştekinin uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen gidermediği anlaşılmakla yasal şartları oluşmadığından HAGB kararı verilmesine yer olmadığına,” KESİN olarak karar verildiği ve işbu kararın 25/02/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 24/10/2018 tarih ve 2254 Karar sayılı raporunda özetle;
I. Kusur durumu:
A) Davalı sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
B) Davacı sürücü …’ın kusursuz olduğu,
II. Hasar ve zarar durumu:
A) Davalı sürücü …’ın toplam zararın kusuru oranında olan miktarı
” %100 X 12.180,00 TL = 12.180,00 TL ” tutarından sorumlu olduğu,
B)Davacı sürücü …’ın meydana gelen kazada kusuru olmadığı için dava konusu araçtaki zarardan sorumlu olmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 17/01/2019 tarihli duruşmasında dinlenen tanık …; “Ben davacı ile aynı sitede oturuyorum, kaza meydana geldiği sırada davacının kullandığı aracın içindeydim, otobanda seyir halinde iken bize arkadan bir aracın çarpması sonrası davacı direksiyon hakimiyeti kaybedip bariyerlere çarptı, kazada ben de yaralandım, ancak davacı ağır yaralandı, ambulans çağırdık, ben bize çarpan otomobilin şoförünü kaza sonrası orada görmedim, zaten kazanın şokuyla olay yerinde ne olup bittiğine dikkat edemedim, kaza sonrasında davacı hem hastanede hem de evinde yatarak tedavi gördü, psikolojisi çok bozuldu, kaza yüzünden evlenemedi, düğünü bir yıl ertelendi, işlerini kaybetti, kazadan sonra çok sıkıntılı bir dönem yaşadı, psikolojisi çok bozuldu, bilgi ve görgüm bundan ibarettir…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun 20/02/2019 tarih ve 2599 Karar sayılı raporunda özetle; Orhan oğlu, 28/08/1992 doğumlu …’ın 20/02/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:
Gr1 VII (1a……….0) A %3
E cetveline göre %2.1 (yüzdeikinoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme süresinin 20/02/2017 tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 27/05/2019 tarih ve 10702 Karar sayılı raporunda özetle; … oğlu, 28/08/1992 doğumlu …’ın 20/02/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında; 1.Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 12/09/2019 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; “Dosyanın … resen seçilecek 1 kusur, 1 hesap ve 1 makine mühendisi bilirkişi heyetine tevdiine” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda Makine Mühendisi …, Hesap Uzmanı … ve Kusur Bilirkişisi İsmet Akıl tarafından tanzim edilen 03/02/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle;
1- KUSUR DURUMU DEĞERLENDİRİLMESİ NETİCESİNDE;
A- Davalı … plakalı otomobil sürücüsü …’ın dava konusu trafik kazasında %100 (yüzdeyüz) oranında asli derecede kusurlu,
B- Davacı … plakalı kamyon sürücüsü …’ın aracında meydana gelen maddi hasarlı ile neticelenen trafik kazasında kusursuz olduğu ancak kendi yaralanması ile neticelenen olayda emniyet kemeri takmadığından dolayı taktiri sayın mahkemenize ait olmak üzere tazminat hesaplanmasında müterafik kusurlu olduğu,
2- … PLAKALI KAMYONDA KAZANÇ KAYBININ DEĞERLENDİRİLMESİ NETİCESİNDE;
Davacı …’ın maliki bulunduğu … plakalı kamyonun pert total olması nedeni ile kendisinin ticari faaliyetleri için araç kiralama yaptığını belirtmiş ise de dosya içerisinde bu yönde belge ve fatura olmadığından dolayı kazanç kaybının hesaplanmasının yapılamadığı, belge sunması halinde ayrıca yeniden değerlendirileceği,
3- AKTÜERYA YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME NETİCESİNDE;
A- Davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 3.812,40-TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 24/09/2020 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; “Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla dosyanın aynı bilirkişi heyetine tevdi edilerek taraf vekillerinin itirazlarını karşılayacak mahiyette ek rapor tanziminin istenilmesine” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda Makine Mühendisi …, Hesap Uzmanı … ve Kusur Bilirkişisi İsmet Akıl tarafından tanzim edilen 08/10/2020 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle;
1 – KUSUR DURUMU DEĞERLENDİRİLMESİ NETİCESİNDE;
A- Davalı … plakalı otomobil sürücü …’ın dava konusu trafik kazasında %100 (yüzdeyüz) oranında asli derecede kusurlu,
B- Davacı … plakalı kamyon sürücüsü …’ın aracında meydana gelen maddi hasar ile neticelenen trafik kazasında kusursuz olduğu ancak kendi yaralanması ile neticelenen olayda emniyet kemeri takmadığından dolayı taktiri sayın mahkemenize ait olmak üzere tazminat hesaplanmasında müterafik kusurlu olduğu,
2- … PLAKALI KAMYONDA KAZANÇ KAYBININ DEĞERLENDİRİLMESİ NETİCESİNDE;
Davacı …’ın idaresindeki kamyonun kaza nedeni ile çalışmadığını ve bu süre içerisinde su damacanalarını taşımak için başka bir araç kiraladığı bu nedenle ticari kazanç kaybının bulunduğunu belirtmiş ise de dosya kapsamı içerisinde kiralama yaptığı aracın modeli kiralama süresi ve toplam ücretini gösterir belge ve fatura kök raporda belirttikleri halde dosyaya sunum yapmadığı, bu nedenle dosyaya belge ve fatura ibraz etmesi halinde kazanç kaybının ayrıca değerlendirileceği bu nedenle kök raporda belirttikleri gerekçe ve tespitlerin aynen geçerli olduğu,
3- AKTÜERYA YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME NETİCESİNDE;
Kök raporda belirtilen gerekçe ve tespitlerin aynen geçerli olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun 17/03/2021 tarih ve 4979 Karar sayılı raporunda özetle;
1.Her ne kadar olay tarihi 20.02.2017 ise de, 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği,
2.Dosyaki mevcut tıbbi belgelere göre; … oğlu, 28/08/1992 doğumlu …’ın 20/02/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 VII(1a……….0)A %3, E cetveline göre %2.1 (yüzdeikinoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
3.İyileşme süresinin 20/02/2017 tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 24/06/2021 tarihli duruşmasının (6) numaralı ara kararı ile; ”Davacı vekiline, dava konusu kaza nedeniyle, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6704 sayılı Kanun ile değişik 2918 sayılı Kanunun 97 maddesi uyarınca, geçici iş göremezlik zararının tazmini için davalı sigorta şirketine başvuru yapılıp yapılmadığını açıklaması, yapılmamış ise davalı Sigorta Şirketi’ne geçici iş göremezlik zararının tazmini için başvuruda bulunulması, başvurunun davalıya ulaştığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde cevap verilmediğini yahut verilen cevabın talebi karşılamadığını gösterir delillerini sunarak dava şartı eksikliğini gidermesi için kendisine iki aylık kesin süre verilmesine; aksi halde davalı Sigorta Şirketi yönünden ve geçici iş göremezlik zararının tazmini açısından davanın özel dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedileceğinin ihtarına (ihtar edildi),” dair karar verildiği, davacı vekilinin 24/08/2021 tarihli dilekçesinde ve özetle; davalı sigorta şirketine 26/07/2021 tarihinde başvuru yapıldığını, akabinde davalı sigorta şirketi tarafından söz konusu başvurularına cevap verildiğini ve başvuruları kabul edilerek, müvekkilinin geçici iş göremezliği sebebiyle uğramış olduğu zarara istinaden taraflarına 3.812,40-TL tutarında bir tazminat ödemesi yapıldığını beyan etmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 10/01/2023 tarih ve 3696 Karar sayılı raporunda özetle; … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde;
… oğlu, 1992 doğumlu …’ın 20/02/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının,
A-) 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 VII(1a……….0)A %3, E cetveline göre %2.1 (yüzdeikinoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
B-) 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında; Kas iskelet sistemi, üst ekstremite Şekil 2.10 a göre %1 olup, Tablo 2.3’e göre %1 olduğuna göre; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %1(yüzdebir) olduğu, C-) Özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği,
D-) İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları -İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 24/10/2018 tarih ve 2254 Karar sayılı raporu, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 10/01/2023 tarih ve 3696 Karar sayılı raporu, 03/02/2020 tarihli bilirkişi heyet raporu ile 08/10/2020 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu- teknik anlamda yeterli ve denetime açık, dosya kapsamına uygun ve bilimsel verilere dayalı görülerek Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE /
Dava, trafik kazası nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi kapsamında haksız fiil failine, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesi kapsamında araç işletenine ve 91 vd. maddeleri ile 97.maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi ve manevi tazminat talepli eda davasıdır.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, davacının yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararı, tedavi giderleri, araç hasarı ve araçtaki malların hasarlanması nedeniyle maddi zararı ve manevi zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise tazminat tutarlarının ne olduğu, davacının kullandığı araçta ve araçta bulunan mallarda meydana geldiğini iddia ettiği zararın tazmini talebi yönünden aktif husumetinin bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
6098 Sayılı Kanun’un 49.maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Anılan düzenlemeler, toplanan deliller, ATK raporları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; davacının yaralanması ve sürücüsü olduğu aracın hasarlanması ile neticelenen dava konusu olayda davalı … plakalı otomobil sürücüsü …’ın %100 (yüzdeyüz) oranında asli derecede kusurlu, davacı … plakalı kamyon sürücüsü …’ın ise kusursuz olduğu, kaza nedeniyle davacının tüm vücut engellilik oranının %1 (yüzdebir) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatı tutarının 3.812,40-TL olduğu, davacı vekili 29/01/2018 tarihli dilekçesi ile; 5.000,00-TL geçici iş göremezlik zararını davalılardan araç sürücü ve araç sahibi için olay tarihinden itibaren, ilgili sigorta şirketi içinse dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz tutarı ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davalıların işbu zararlardan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi, 2918 Sayılı Kanun’un 85.maddesi ve 91 vd. maddeleri ile 97.maddesi kapsamında sorumlu olduğu, bununla birlikte davacı vekilinin 24/08/2021 tarihli dilekçesi ile işbu miktarda davalı sigorta şirketince kendilerine ödeme yapıldığını bildirdiğinden Mahkememizce davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin 3.812,40-TL yönünden konusuz kaldığından işbu bedel yönünden talebin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin isteminin ise reddine karar verilmiştir. HMK 331.maddesinde esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri düzenlenmiş olup, 1.Fıkrasında davanın konusuz kalması nedeniyle esastan karar verilmeyen hallerde davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdir edilerek hükmedileceği belirtilmiştir. Somut olayda; geçici iş göremezlik talebinin dava açıldıktan sonra ödenmesi ile tüm dosya kapsamı nazara alınarak Mahkememizce davanın açıldığı tarihte davacının davayı açmakta olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı vekilinin 29/01/2018 tarihli dilekçesinde yer alan alacak kalemlerinden olan araç hasarı ve araç yatar bedeli yönünden; dosyaya celbedilen trafik kayıtlarından da anlaşılacağı üzere davacının sürücüsü olduğu …. plakalı kamyonun malikinin … olduğu dolayısıyla araç maliki olmayan davacının bu talepleri yönünden aktif husumeti bulunmadığı kanaatine Mahkememizce varıldığından davacının araç hasar bedeli ve araç yatar bedeli taleplerinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Zira yine dosyaya celbedilen hasar dosyasının içerisinde yer alan 28/03/2017 tarihli, Makbuz ve ibraname başlıklı metinde ”…bu kaza nedeniyle saptanan hasar bedeli olan 12.180,00-TL’nin … Sigorta Şirketi’ne bildirdiğim banka hesap numarama yatırılması şartıyla … Sigorta Şti.’ni ibra ettiğini söz konusu kazadan dolayı sorumlu olanlara karşı rücu haklarını Türk Ticaret Kanunu’nun 1301.maddesi gereğince kayıtsız şartsız … Sigorta Şirketi’ne devri ve temlik ettiğimi beyan ve kabul ederim.” ibaresinin yer aldığı, işbu metni imzalayanın … olduğu, eldeki davada bu talepleri ileri sürenin ise sürücü … olduğu tespit edilmiştir. Davacı vekilinin 29/01/2018 tarihli dilekçesinde yer alan alacak kalemlerinden olan damacanaların zayi talebi yönünden ise; damacaların kendisine mi yoksa araç sahibi olan …’a mı ait olduğunun tespitinin gerektiği, davacının öncelikle aracın içerisinde bulunduğunu iddia ettiği damacanaların kendisine ait olduğunu, yine işbu araç içerisinde 5.400,00-TL tutarında damacana olup bunların zayii olduğuna yönelik ispata yeter delil sunamadığı başka bir deyişle bu yöndeki iddiasını ispatlayamadığı kanaatine Mahkememizce varıldığından davacının, damacanaların zayii için maddi tazminat talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tarafların kazadaki kusur durumları, davacının kendi yaralanması ile neticelenen olayda emniyet kemeri takmadığından dolayı Mahkememizce müterafik kusurlu olduğu kanaati, davacının manevi tazminat olarak talep ettiği miktar, davanın geçirmiş olduğu safahat, paranın alım gücündeki azalma ve enflasyonist ortam ile manevi tazminatın bir ceza ve zenginleşme aracı olamayacağı ilkeleri de göz önünde bulundurularak, TBK’nun 49, 56/2 ve 2918 Sayılı Kanunun 85.maddeleri kapsamında, davalılar … ve … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 20/02/2017 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının adı geçen davalılar ile ilgili fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir. Ayrıca dosyaya celbedilen deliller ile poliçe nazara alındığında davalı sigorta şirketinin manevi tazminattan sorumlu olmadığı Mahkememizce anlaşıldığından davalı Ankara Anonim Türk Sigorta Şirketi aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davacının araç hasar bedeli ve araç yatar bedeli taleplerinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Davacının, damacanaların zayii için maddi tazminat talebinin esastan reddine,
3-Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin 3.812,40-TL yönünden konusuz kaldığından işbu bedel yönünden talebin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin isteminin ise reddine,
4-Davalı … Sigorta Şirketi aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine,
5-Davalılar … ve … aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE, 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 20/02/2017 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının adı geçen davalılar ile ilgili fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin REDDİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.366,20-TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 343,05 -TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.023,05 TL’nin davalılar … ve …’dan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 3.812,40-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Reddedilen maddi tazminat talepleri -geçici iş göremezlik ve damacanaların zayii- yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 6.587,60-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Şirketi’ne verilmesine,
9-Reddedilen maddi tazminat talepleri -araç hasarı ve araç yatar bedeli- yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Şirketi’ne verilmesine,
10-Reddedilen maddi tazminat talepleri yönünden; davalılar … ve … kendilerini yargılamada bir vekil ile temsil ettirmediklerinden bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
11-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
12-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden; davalılar … ve … kendilerini yargılamada bir vekil ile temsil ettirmediklerinden bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
13-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Şirketi’ne verilmesine,
14-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 343,05‬-TL peşin harç, 2.100,00-TL bilirkişi ücreti, 2.000,00-TL ATK fatura ücreti ve 1.079,96‬-TL posta masrafları olmak üzere toplam 5.554,41‬-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına (%29) göre 1.610,78-TL’sinin -davalı … Şirketi’nin bu miktarın 222,17-TL’sinden sorumlu olması kaydıyla- davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
15-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
16-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/07/2023

Katip
¸

Hakim
¸